Yurtdışında Yaşam: Türk İşçilerinin Gurbet Hayatı ve Gündem kitabını okuyarak, Türk işçilerinin yurt dışında yaşadığı zorlukları görebilir, onların deneyimlerinden öğrenebilirsiniz. Kitap, göçmen işçilerin hayatını ve günümüzdeki gündemi ele alıyor. Türk emekçilerin yaşadığı sorunlara ışık tutan bu kitabı kaçırmayın!

Türk işçilerinin yurtdışında yaşadıkları deneyimler, farklı kültürler ve coğrafyalarda, uzun süre ailelerinden uzakta, başka bir ülkede çalışma zorunluluğu ile karşı karşıya kalır. Yurt dışında çalışmak, maddi ve sosyal açıdan birçok avantaj sağlasa da, ayrı calışma koşulları ve yabancı uyruklu olmanın zorlukları yüzünden çeşitli zorluklarla karşılaşılabilir.

Bu zorluklar arasında uyum sağlamak, sosyal hayatta var olmak ve yasal haklarını bilmek en önemli konulardan biridir. Uyum sürecinin zorlu olması, yabancı kültürle adapte olmak zorunda kalındığından kaynaklı stres, kimlik ve aidiyet duygularını da olumsuz etkileyecektir. Ancak, bu süreç doğru adımlarla yönetilebilir ve yurt dışında yaşanan deneyimler hayat boyu sürecek bambaşka bir bakış açısıyla özgüvenli bir birey olma fırsatı sağlayabilir.

Bunun yanı sıra, gündemdeki siyasi ve ekonomik konular da yurt dışında çalışan Türk işçilerini oldukça ilgilendirmektedir. Sığınmacı krizleri, seçimler ve dış politika gibi konularda Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekiyor. Yurt dışındaki Türk işçileri, Türkiye'deki gündemle ve siyasi tartışmalarla bağlantılıdır.

Tarihçe

Türk işçilerinin yurtdışındaki göç hareketleri, 1960’lı yıllara dayanmaktadır. Bu dönemlerde Türkiye’nin geçirdiği ekonomik ve siyasi zorluklar, işsizlik oranlarının artması ve yüksek nüfus yoğunluğu gibi sebepler, Türk insanlarını yurtdışına göç etmeye itmiştir. İlk göç hareketinin başlamasıyla birlikte, Almanya’da işçi açığı yaşanması bu göç dalgalarını tetiklemiş ve Türk işçileri, Almanya’nın yanı sıra Avrupa’nın birçok ülkesine göç etmiştir.

Türk işçilerinin yurtdışındaki göç hareketleri, ekonomik sebeplerin yanı sıra siyasi sebeplerden de kaynaklanmaktadır. Örneğin, 1980’li yıllardaki askeri darbe sonrası Türkiye’de siyasi baskıların artması, birçok kişinin yurtdışına kaçmasına sebep olmuştur. Son yıllarda ise, Suriye ve Irak’taki iç savaşlar, Türkiye’ye sığınan mültecilerin yanı sıra Türk işçilerinin de bu ülkelere gitmesine neden olmuştur.

Türk işçilerinin yurtdışındaki göç hareketleri, iki ülke arasında gerçekleşen ikili anlaşmalar ile düzenlenmektedir. Örneğin, Türkiye ile Almanya arasındaki işçi göçü anlaşması, bu göç hareketlerinin en önemli nedenlerinden biridir. Bu anlaşma, Türk işçilerinin Almanya’ya gitmelerini kolaylaştırmakta ve iş bulma, eğitim ve konut gibi konularda yardımcı olmaktadır.

İş ve İşçilik Koşulları

Yurt dışında çalışan Türk işçilerinin maruz kaldıkları zorluklar arasında iş ve işçilik koşulları önemli bir yer tutar. Yurtdışındaki iş koşulları, Türkiye’ye göre farklılık göstermekle birlikte genellikle Türk işçileri tarafından zorlu bulunmaktadır.

Özellikle sektöre ve ülkeye göre değişmekle birlikte, Türk işçilerinin uzun çalışma saatleri altında çalışması ve aynı işi yapan yerli işçilere göre daha az ücret alması sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Bazı ülkelerde ise işçi hakları ve sendikaların varlığı konusunda daha zayıf bir yapı olduğundan Türk işçileri bu konuda zorluklarla karşılaşabilmektedir.

Ücretlerin düşük olması, uzun mesailer ve haftada sadece bir gün izin yapılması gibi koşullar nedeniyle yurt dışında çalışan Türk işçileri sık sık sömürüye maruz kalmaktadır. Bunun yanı sıra iş yerlerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıkları yurt dışında çalışan Türk işçilerinin başlıca sorunlarındandır.

Türk işçilerinin maruz kaldığı bu zorluklar, hem yurt dışında yaşayan Türk toplumu hem de Türkiye’deki siyasi gündemin en önemli konularından birini oluşturmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri de yurt dışında çalışan Türk işçilerinin sorunlarına çözüm bulmak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir.

Ücretler ve Sosyal Haklar

Yurtdışında yaşayan Türk işçilerinin en çok dikkat ettiği konulardan biri ücretleridir. Her ülkenin kendi standartlarına göre belirlediği asgari ücretler, Türk işçilerinin de aldıkları maaşları belirlemektedir. Bazı ülkelerde asgari ücretler yüksek olsa da işçilerin çalışma saatleri de oldukça uzun olabilmektedir.

Türkiye ile karşılaştırıldığında yüksek ücretler ödenen Avrupa ülkelerinde bile yaşam maliyetleri oldukça yüksek olduğundan, işçiler bu konuda bazı zorluklar yaşayabilmektedirler. Ayrıca, sözleşmeyi imzalamadan önce işçilerin, ücretler ve çalışma saatleri gibi konularda mutlaka karşılıklı anlaşma yapması gerekmektedir.

Yurtdışındaki işçilerin sosyal hakları, aldıkları ücretlerle doğrudan ilişkilidir. Bazı ülkelerde çalışanlar sağlık sigortası, emeklilik planları, tatile çıkma hakları ve diğer sosyal haklardan yararlanabilirler. Fakat bazı ülkelerde bu sosyal haklar sınırlı olabilir veya hiç sunulmamaktadır.

Türkiye ile karşılaştırıldığında, yurtdışındaki işçilerin sosyal hakları daha fazla olsa da, bu hakların kullanımı ve korunması konusunda işçilerin de bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu sayede işçiler, yasal haklarını korumak ve kullanmak konusunda daha bilinçli olacaklardır.

İşçi Sağlığı ve Güvenliği

Yurtdışında çalışan Türk işçilerinin karşılaştığı sorunlardan biri de işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgilidir. Yetersiz işçi güvenliği tedbirleri nedeniyle, iş kazaları yurtdışındaki Türk işçileri arasında oldukça yaygındır. Bazı iş yerlerinde, işçilerin sağlığına zararlı maddeler bulunması nedeniyle solunum yolu hastalıkları ile karşılaşma riski de vardır.

Bazı ülkelerde, işçilerin çalışma saatleri oldukça uzun olabilmekte ve işçilerin yeterince dinlenmeleri sağlanmamaktadır. Ayrıca, bazı işverenler işçilere düşük ücretler ödeyerek, işçilerin sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarına erişimini engelleyebilmektedir. Bu durum, Türk işçilerine yönelik hak ihlallerinin yaşanmasına neden olmaktadır.

İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda alınması gereken önlemler arasında işçilere gereken eğitimlerin verilmesi, iş güvenliği ekipmanlarının kullanımını zorunlu hale getiren politikaların uygulanması ve iş yerlerinde düzenli denetimlerin yapılması yer almaktadır. Bu önlemler, işçilerin sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önemlidir.

Ayrıca, yurtdışındaki Türk işçi temsilcilikleri ve sivil toplum örgütleri, işçilerin haklarını korumak, sorunlarına çözüm bulmak ve işverenlerin çalışma koşullarına uymalarını sağlamak için çalışmalar yürütmektedirler. Türk işçileri de bu kurumların desteği ile birlikte haklarını savunabilirler ve güvenli çalışma koşullarına erişebilirler.

Göçmenlik ve Yasal Haklar

Göçmenlik ve yasal haklar konusu, yurtdışındaki Türk işçileri için oldukça önemlidir. Birçok Türk vatandaşı yurtdışında çalışmak için birçok yola başvurmaktadır ve bu yollar farklı ülkelerin yasal prosedürlerine göre değişiklik göstermektedir.

Öncelikle, Türk işçilerinin yurtdışında çalışmak için bulundukları ülke ile ilgili yasal statüleri bulunmaktadır. Bu statüler çalışma vizesi, oturum izni, mavi kart gibi belgelerle ifade edilmektedir. İşe alım sürecinde işverenler tarafından yasal prosedürler tam olarak işlemediğinde, işçilerin yaşayabileceği sorunlar da mevcuttur. Bu sorunlar işten çıkarılmalar, işyerinde istismar, ücret düşüklüğü ve daha birçok mesele olabilir. Reşit olmayan işçiler de yurtdışında çalışmak için yasal izne sahip olmadan işyerlerine kabul edilememektedir.

Bunun yanı sıra, göçmenlik süreçleri de oldukça önemlidir. Türk işçilerinin yurtdışında çalışmak için başvuruda bulunacakları vizelerin türleri farklılık gösterebilir ve uzun bir sürece tabi tutulabilirler. Örneğin, bazı ülkelerde işveren sponsorluğu ile vize alabilen Türk vatandaşları, bazı ülkelerde ayrı bir göçmenlik ofisi ile de işlem yapmak zorunda kalabilirler. Bu süreçlerde işçilerin yaşadığı sorunlar nedeniyle birçok Türk vatandaşı yurtdışında yasal olmayan bir şekilde çalışmaktadır.

Bu sorunların çözümü olarak ülkemizde, yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının haklarını korumak amacıyla pek çok düzenleme yapılmaktadır. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yurtdışında çalışan Türk işçilerinin sorunlarına çözüm bulmaya yönelik çalışmalar yürütmekte, yurtdışında çalışmak isteyenlere de bilgi vermektedirler. Ancak, yasal statülerin sağlanması ve göçmenlik süreçlerinin daha kolaylaştırılması için daha fazla adım atılması gerekmektedir.

Göçmenlik Politikaları ve Sığınma İşlemleri

Türk işçileri, yurtdışındaki göç hareketlerinde en fazla sayıya sahip olan uluslar arasındadır. Ancak, yabancı bir ülkeye yerleşmek her zaman kolay olmaz. Göçmenlik politikaları ve sığınma işlemleri, Türk işçilerinin yurtdışında yaşadığı en önemli sorunlardan biridir.

Bazı ülkeler, yabancı işçilerin sınırlı sayıda çalışmasına izin verirken, bazıları ise yabancı işçilerin çalışmasına sınırlama koymamaktadır. Ancak, bazı ülkelerde, yabancı işçilerin çalışma süreleri ve çalışma koşulları sınırlıdır ve bu da göçmenlik politikaları ve sığınma işlemleri ile ilgili sorunlara neden olabilir.

Bunun yanı sıra, Türk işçileri yurtdışındaki bazı ülkelerde göçmenlik statülerini ve sığınma haklarını kaybedebilirler. Bazı ülkeler, mülteci başvurularını reddetme eğilimindedir ve bu da Türk işçilerinin sığınma başvurularının reddedilmesine neden olabilir.

Bu sorunlar nedeniyle, Türk işçileri yurtdışında yaşamak zorunda kaldıkları zaman en çok göçmenlik ve sığınma işlemleri ile uğraşmakta ve bürokratik işlemlerle uğraşmaktadırlar. Türk işçilerinin yaşadığı bu sorunların çözümleri konusunda, hem Türkiye hem de yurtdışındaki ülkelerin göçmenlik politikalarını gözden geçirmeleri gerekmektedir. Ayrıca, daha etkili bir göçmenlik politikası ve sığınma işlemleri süreci oluşturulması, Türk işçilerinin yurtdışındaki yaşamlarını kolaylaştırabilir ve daha iyi koşullarda çalışabilmelerine olanak sağlayabilir.

Kültür Şoku ve İkilemler

Yurtdışında çalışan Türk işçileri için en büyük zorluklardan biri kültür şoku ve ikilemlerdir. Farklı bir ülkeye gitmek, farklı bir kültürle karşılaşmak, farklı bir dilde iletişim kurmak, herkes için zor bir deneyimdir. Ancak, Türk işçileri için özel bir durum söz konusu. Türk kültürü ile farklılaşan bu ülkelerde yaşamak, iş yapmak, günlük hayatı yönetmek, çok fazla zorluklarla karşılaşmalarına neden olabilmektedir.

Türk işçileri, yemek alışkanlıklarından, giyim tarzına kadar her konuda farklılıklarla karşılaşıyor. Bu nedenle, uyum süreci zor ve yıllar sürebilir. Ülkeler arasındaki kültürel farklılıkları anlamak, uyum sağlamak ve kabul edilmek için uzun bir süreç gerekmektedir.

Bunlara ek olarak, Türk işçileri çoğu zaman, ailelerinden, dostlarından ve ülkelerinden uzakta oldukları için anksiyete ve depresyon yaşayabilirler. Kendi ülkelerinde kaldıkları zamanlarda ayrılamayacaklarından, yurtdışında yaşayan birçok Türk işçisi ayrılık kaygısı duymaktadır.

Ancak, Türk işçilerinin adapte olmada yüksek bir başarı oranı var. Özellikle, aile, arkadaş ve saygın bir işte çalışmanın getirdiği güven duygusu, uyum sağlamalarını kolaylaştırıyor. Türk işçileri, göç ettikleri ülkede, kendi kültürlerini, geleneklerini ve yemeklerini yaşatarak kendilerini iyi hissedebiliyorlar.

Kültür şoku ve ikilemler, yurtdışındaki Türk işçileri için önemli bir konudur. Bu nedenle, farklı kültürlerle karşılaşmanın zorluklarına adapte olmaları gerektiği konusunda eğitim almaları ve yardım almaları gerekmektedir. Bu şekilde, yurtdışındaki Türk işçileri, kültür şokunu en aza indirerek işlerinde daha emin ve başarılı olabilirler.

Kimlik ve Aidiyet

Türk işçilerinin yurt dışında yaşamalarıyla birlikte, kimlik ve aidiyet duyguları da büyük önem taşımaktadır. Yabancı bir ülkede yaşarken, kendi toplumundan ayrı düşmek ve kendini farklı hissetmek zor olabilir. Türk işçileri de yurt dışında kendilerini Türk olarak hissetmenin yanı sıra, hem kendi ülkelerine hem de bulundukları yerin kültürüne aidiyet duygusu yaşamaktadırlar.

Ancak, yurt dışında yaşayan Türk işçileri, kimlik ve aidiyet konusunda bazı sorunlarla da karşılaşabilmektedirler. Örneğin, dil bariyeri nedeniyle iletişim kurmakta zorlanabilirler ve bu da aidiyet duygusunu olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, yerel toplumun onları kabul etmemesi veya aşağı görmesi de kimlik krizine neden olabilir.

Bu sorunlarla başa çıkmak için, Türk işçileri kendi aralarında birlik ve dayanışma göstererek, kültürlerini ve kimliklerini koruyabilirler. Ayrıca, yerel topluma daha fazla entegre olmak ve onların kültürlerini de tanımak, aidiyet duygularını güçlendirebilir. Sonuç olarak, yurt dışında yaşayan Türk işçilerinin kimlik ve aidiyet duyguları, hem bir kriz hem de bir fırsat olarak ele alınabilir. Bu konuda yapılacak çalışmalar, hem Türk işçilerinin hem de yerel toplumun daha iyi anlaşması ve birlikte yaşaması için büyük önem arz etmektedir.

Entegrasyon ve Toplumsal Hayat

Yurtdışına işçi olarak gitmek, yeni bir ülkenin kültürüne, diline ve yaşam tarzına adapte olmak anlamına gelir. Bu durumda, Türk işçilerinin en çok zorlandığı konulardan biri entegrasyon süreci ve toplumsal hayatta var olma mücadelesidir.

Birçok Türk işçi, yabancı ülkelerde var olan farklı kültürlerle karşılaşarak, kendini yalnız ve yabancı hissetme durumu yaşar. Bu durumun üstesinden gelebilmek için, işçilerin kendi kültürlerini tanıtmak ve diğer kültürlere açık olmak gerekmektedir. Bu sayede, farklı kültürlere olan ön yargıları azaltıp, uyum sürecini kolaylaştırmak mümkündür.

Ayrıca, toplumsal hayatta var olma mücadelesi de yabancı ülkelerde yaşayan Türk işçileri için oldukça zordur. İş bulma ve kayıt olma, barınma, sağlık hizmetleri, eğitim gibi temel ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir. Ancak, dil bariyeri, yasal engeller ve kültürel farklılıklar nedeniyle bu ihtiyaçlar karşılanamayabilir. Bu durumda, işçilerin dayanışma içinde olması ve kendilerini destekleyen kuruluşlarla iletişim halinde olması gerekmektedir.

Yabancı ülkelerde yaşayan Türk işçilerinin entegrasyon sürecinde ve toplumsal hayatta var olma mücadelesinde karşılaşabilecekleri sorunlar ve çözüm yolları hakkında bilgilendirici çalışmalar yapılması gerekmektedir. Böylelikle, işçilerin yabancı ülkelerde daha başarılı ve mutlu bir hayat sürdürmeleri mümkün olabilir.

Politik Gündem ve Etkileri

Türk işçileri, yurt dışında yaşadıkları süre boyunca Türkiye'deki politik gündemi yakından takip etmekte ve bu konulara duyarlılık göstermektedir. Ülkelerindeki siyasi atmosfer, onları da etkilemektedir.

Özellikle son yıllarda Türkiye'deki siyasi gündem oldukça hareketliydi ve bu durum, yurtdışındaki Türk işçilerinin güncel olaylara duyarlı olmasına neden oldu. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri, anayasa değişikliği ile ilgili referandum ve son dönemde yaşanan ekonomik kriz konuları, yurtdışındaki Türk işçileri tarafından yakından takip edilmiştir.

Bununla birlikte, Türkiye'nin dış politikası ve uluslararası ilişkileri de yurtdışındaki Türk işçilerini etkilemektedir. Özellikle Suriye'deki savaş ve Türkiye'nin bu konudaki politikası, yurtdışındaki Türk işçileri tarafından yakından takip edilmektedir.

Türkiye'deki Kürt meselesine ve terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar da, yurtdışındaki Türk işçilerinin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu konular, Türkiye'de olduğu gibi yurtdışındaki Türk işçilerinde de tartışmalara neden olmakta ve farklı görüşler ortaya çıkmaktadır.

Türkiye'nin AB üyelik süreci, yurtdışındaki Türk işçileri tarafından yakından takip edilen konular arasındadır. Ülkelerindeki AB üyelik süreci hakkında bilgi sahibi olan işçiler, yurtdışındaki Türk toplulukları hakkında daha fazla bilgi almakta ve gündemdeki konulara daha duyarlı hale gelmektedir.

Bu nedenlerle, yurtdışındaki Türk işçilerinin politik gündemdeki konulara duyarlı olmaları ve bu konuları takip etmeleri oldukça önemlidir. Ayrıca işçiler, Türkiye'nin dış politikası ve uluslararası ilişkileri hakkında da bilgi sahibi olmalıdır.

Seçimler ve Siyasi Tartışmalar

Türk işçileri, yurt dışındaki siyasi duruma yönelik değişen tutumlar sergiliyorlar. Bu değişimler, Türkiye'nin iç politikasındaki olaylar tarafından tetiklenmiştir. Seçimlerdeki oy kullanım tercihleri de buna benzer şekilde değişebilir.

2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, yurt dışındaki Türk işçileri arasında siyasi tartışmalar yükseldi. Seçimlere katılmak ve oy kullanmak için uzun kuyruklarda bekleyen işçiler, Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmelerin yansımaları hakkında duydukları endişeleri dile getirdiler. Özellikle, Türkiye'deki siyasi baskılar ve OHAL uygulaması, yurt dışındaki Türklerin siyasi tercihlerini etkiledi.

Fakat, her Türk işçisi aynı görüşü paylaşmıyor. Farklı düşünceler sebebiyle işçiler arasında ayrılıklar yaşandı. Bir kısmı hükümete destek verirken diğerleri muhalif partilerin yanında yer aldı.

Her ne kadar yurt dışındaki Türk işçilerinin seçim sonuçları üzerinde doğrudan bir etkisi olmasa da, siyasi tartışmaların işçiler arasında gerilim yaratabileceği unutulmamalıdır.

Dış Politika ve Diplomasi

Türk işçilerinin yurtdışındaki deneyimleri sadece çalışma koşulları ya da sosyal haklarla sınırlı kalmıyor. Yabancı ülkelerin politik gündemleri ya da Türkiye'nin uluslararası ilişkileriyle de ilgilenmek zorunda kalıyorlar. Özellikle son yıllarda Türkiye'nin dış politikasındaki değişiklikler, yurt dışındaki Türk işçilerinin de dikkatini çekiyor.

Birçok yabancı ülke, son yıllarda Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinde yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor. Bu nedenle yurtdışındaki Türk işçilerinin de Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili görüşleri oldukça merak ediliyor. Bazı işçiler, Türkiye'nin AB'ye üye olması için yapılan çalışmaları desteklerken, bazıları ise bu fikre şiddetle karşı çıkıyor.

İşçilerin dış politika ve diplomasi konusunda ilgilendikleri bir diğer konu, Türkiye'nin yapmış olduğu askeri müdahalelerdir. Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye ve Irak'ta gerçekleştirdiği operasyonlar, yurt dışındaki Türk işçilerinin de ilgisini çekiyor. Operasyonların Türkiye'nin güvenliği açısından önemli olduğunu savunan işçilerin yanı sıra, bu operasyonlara karşı çıkanlar da bulunuyor.

Yurtdışındaki Türk işçileri, Türkiye'nin dış politikası hakkında farklı görüşlere sahip olsalar da, bu konuda etkileri oldukça belirleyici. Türk işçilerinin yurtdışındaki tutumları, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç ve Öneriler

Türk işçilerinin yurtdışındaki deneyimleri, farklı sektörlerde farklı ülkelerde çalışarak kazanılan deneyimler, birikimler, yeni diller öğrenme, ekonomik rahatlık gibi olumlu yönleriyle birçok fırsat sunar.

Ancak, yurtdışındaki çalışma koşullarının zorluğu, ayrılık acısı, yabancı kültüre adapte olma sorunları, sıkıntılı barınma şartları gibi zorluklar da yaşanabilmektedir. Ayrıca, işçilerin aldığı ücretlerin düşüklüğü, çalışma saatlerinin çokluğu, asgari ücretin altında çalışma gibi sorunlar da sık sık yaşanmaktadır.

Bu nedenle, Türk işçilerinin yurtdışındaki çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Özellikle, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda ciddi önlemler alınmalı, ücretler artırılmalı ve sosyal haklar güvence altına alınmalıdır. Bunun yanı sıra, göçmenlik politikalarının da gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Politika önerileri olarak, Türk işçilerinin yurtdışındaki çalışma koşullarına ilişkin bilgi alabilecekleri bir platform oluşturulması ve gerekli desteğin sağlanması önem arz etmektedir. Ayrıca, ülkemizdeki ekonomik koşulların da işçi göçünü engellemede önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.

Türk işçilerinin yurtdışındaki deneyimleri ve yaşadıkları sorunlar, politika yapıcılar tarafından dikkate alınmalı ve gerekli adımların atılması sağlanmalıdır. Bu sayede, yurtdışı çalışma sürecinde yaşanan zorluklar azaltılabilir ve Türk işçilerinin yurtdışındaki hayatı daha kolay hale getirilebilir.