İngiliz tarihinin önemli bir parçası olan kolonilerdeki vergi politikaları, İngiliz hükümetinin Amerika'daki varlığını şekillendirdi. Bu makalede, İngiliz kolonilerindeki vergi politikalarının tarihi ve etkileri inceleniyor. Vergi politikaları, Amerikan Devrimi'nin patlak vermesinde büyük bir rol oynadı. İngiliz tarihi meraklıları ve Amerikan tarihiyle ilgilenenler için ilgi çekici bir okuma.
İngiliz kolonileri, İngiltere'nin birçok vergi politikasına karşı tepki göstermiş olduğu bir dönemde ortaya çıkmış bir grup yerleşim yeridir. İngilizler, kolonilerine yönetim sağlamak için birçok vergi politikası uyguladılar ve bunların bir çoğu, koloniler tarafından hoş karşılanmadı. Vergi politikalarının yanı sıra, kolonilerin sınırlamaları ve ticari düzenlemeleri de İngiliz kolonilerindeki vatandaşların zihnindeki hoşnutsuzluğu artırdı.
İngiliz kolonilerindeki vergi politikaları ve hoşnutsuzluk, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir bağımsızlık savaşı başlatmasına neden oldu. Bu vergi politikaları arasında, Stamp Act, Townshend Yasaları ve çay kanunu gibi birçok önemli vergi politikası yer almaktadır. Bu makale, İngiliz kolonilerindeki vergi politikalarının tarihi ve etkilerini ele alarak, Amerika Birleşik Devletleri'nin bağımsızlık hareketi sürecinde büyük bir rol oynayan bu vergi politikalarını inceleyecektir.
İngiliz kolonilerindeki vergi politikaları sadece mali ve siyasi bir etki yaratmamış, aynı zamanda sosyal bir etki de yaratmıştır. Kraliyet yönetimine karşı hoşnutsuzluğun artması nedeniyle, İngiliz kolonileri birçok kez ayaklanmalar ve protestolara neden oldu. Stamp Act gibi popüler bir vergi politikası, İngiliz kolonilerindeki hoşnutsuzluk duygularını daha da arttırdı ve bu politika uygulanırken ortaya çıkan olaylar kolonileri bir araya getirerek, Amerika Birleşik Devletleri'nin kurulmasına giden yolu açtı.
Kolonilerin Vergi Politikalarına Tepkileri
İngiliz kolonilerinin vergi politikalarına karşı verdiği tepkiler, İngiliz imparatorluğu ve kolonileri arasındaki gerilimi arttıran bir faktördü. İngiltere, Fransız Savaşı'nı finanse etmek için yeni vergiler getirdi ve bu vergiler, kolonilerde öfkeye neden oldu. Amerikan kolonileri, İngiltere'nin vergi politikalarına karşı çıkmaya başladı.
1765 yılında, İngiltere Parlamentosu, Stamp Act adlı bir vergi yasası çıkardı. Bu yasa, her bir kağıt ürünü için bir damga pulu alınmasını gerektiriyordu. Kolonilerde bastırılan her türlü şey için bir damga pulunun satın alınması zorunluydu. Bu, kolonilerdeki insanların çoğunu etkileyecek bir vergiydi ve birçok koloni, İngiltere Parlamentosu tarafından yönetilmeyi kabul etmedikleri için bu duruma karşı çıktı.
| Koloni | Tepkisi |
|---|---|
| Virginia | Birleşik Kolonilerin ilk Kongresi'ni topladı |
| Maryland | Birleşik Kolonilerin ilk Kongresi'ne delegeler gönderdi |
| Massachusetts | Boston Occüpancy'i düzenledi ve İngiliz mallarına boykot başlatıldı |
Ancak İngiltere Parlamentosu, vergi politikalarında geri adım atmaya niyetli değildi. 1767'de, Charles Townshend tarafından getirilen Townshend Yasaları, kolonilerde daha fazla protesto ve karşı koymaya neden oldu. Bu yasalar, cam, çay ve kağıda özel vergiler getiriyordu.
- İngiliz mallarına bir kez daha boykot başlatıldı
- Pennsylvania İç Çatışması yaşandı
- Britanya askerleri Massachusetts'te konuşlandırıldı
Son olarak, Britannia'nın East India Company'nin çayına özel bir vergi getirdiği 1773 yılında Boston Tea Party gerçekleşti. Bu, İngiliz kolonileri için son damla oldu ve daha sonraki olaylar, Amerikan Devrimi'nin tetikleyicilerinden biri olarak kabul edildi.
Stamp Act's Etiketi
Stamp Act, 22 Mart 1765 tarihinde İngiltere tarafından yürürlüğe konan bir yasadır. Bu yasa, İngiliz imparatorluğunun Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (daha sonra ABD) tüm kolonilerinde kullanılan kağıtlara bir mühür basılmasını zorunlu kıldı. Bu mühür, her kağıt parçası için ödenmesi gereken bir vergi olarak kabul edildi. Kağıtlar arasında gazeteler, broşürler, oyun kartları, evraklar ve hatta evlilik lisansları dahildi.
Stamp Act, kolonilerde büyük bir protestoya sebep oldu. Birçok koloni, İngiliz imparatorluğunun düzenlediği bu verginin, kendi vergi meclisleri tarafından kabul edilmemiş olduğunu düşündü. Vergi politikalarını onaylamayan koloniciler, “Temsil Edilmeden Vergilendirilemez” ilkesini vurgulayarak, İngiliz hükümetine karşı çıktılar. Kolonilerde, vergilerin İngiliz parlamentosu tarafından doğrudan uygulanması yerine, yerel meclisler tarafından uygulanması gerektiği düşüncesi yaygındı.
Stamp Act’in uygulanması, kolonilerde ayaklanmaları tetikledi ve “Stamp Act'ı Boykot Et” kampanyası başlatıldı. Kampanya, koloniler arasında birlik ve dayanışmayı artırdı. İngiliz hükümeti, Stamp Act'in etkilerini hafifletmek için bazı değişiklikler yaptı ve sonunda yasayı iptal etti. Ancak, o dönemde kolonilerdeki İngiliz hükümeti için artan hoşnutsuzluk, bağımsızlık savaşı gibi daha büyük olayları tetikleyen önemli bir faktördü.
Ayaklanma ve Protesto
İngiliz kolonilerindeki vergi politikaları, özellikle Stamp Act'in uygulanması, kolonilerde ayaklanmalar ve protestolara neden oldu. Koloniler, İngiliz hükümetinin onlara uyguladığı vergileri kabul etmek istemedi ve bu süreçte birçok çeşitli protesto eylemi gerçekleştirdi.
1765 yılında çıkan ve kolonilerin ürettiği tüm kağıt ürünleri üzerindeki vergiyi içeren Stamp Act, kolonilerde büyük bir öfke uyandırdı. Stamp Act'in uygulanması, kolonilerdeki işçi sınıfındaki insanların da dahil olduğu birçok kesim tarafından protesto edildi. Protesto eylemlerinin birçoğu boykotlar, vergileri ödememek, kağıt ürünleri satın almamak ve İngiliz mallarını boykot etmek gibi barışçıl yöntemlerle gerçekleştirildi.
| Ayaklanma ve Protesto Olayları | Tarih | Ayrıntılar |
|---|---|---|
| Stamp Act Protestoları | 1765 | Boykotlar, vergi ödememe, kağıt ürünleri satın almama vb. |
| Boston Halkının Ayaklanması | 1768-1770 | Boston'daki İngiliz askerlerinin varlığına karşı çıkılması |
| Boston Tea Party | 1773 | East India Company'nin çayına özel bir vergi getirilmesi nedeniyle gerçekleştirildi |
Ancak bu barışçıl protesto eylemlerinin bazıları, özellikle Boston'da, şiddetli olaylara ve ayaklanmalara neden oldu. Boston'daki İngiliz askerlerinin varlığına karşı yapılan protestolar, 1770'te Boston Katliamı olarak bilinen olayda sonuçlandı. Bu olayda, İngiliz askerleri, protestoculara ateş açarak 5 kişiyi öldürdü.
1773'te, East India Company'nin çayına özel bir vergi getirilmesiyle birlikte Boston Tea Party gerçekleştirildi. Koloniciler, İngiliz ordusunun çay yükünü gemiden okyanusa dökmeleri sonucu, birçok çay kutusunu Boston Limanı'na attılar. Bu olay, İngiliz hükümeti tarafından büyük bir provokasyon ve İngiliz kolonileri arasında bağımsızlık savaşının başlamasına neden olan diğer olaylarla birlikte, ayrılıkçı fikirleri destekledi.
Sonraki Vergi Politikaları ve Değişiklikler
İngiliz kolonileri, İngiltere'nin vergi politikalarını kabul etmekte isteksiz davrandıktan sonra, İngiltere yeni bir seri vergi politikaları getirdi. Sugar Act, kolonilerin şeker ithalatı üzerinden vergi ödemesini gerektiriyordu ve Currency Act, kolonilerin kendi kağıt para birimlerini kullanmasını yasakladı. İngiltere ayrıca Stamp Act kadar tartışmalı olmayan Townshend Yasaları'nı da getirdi. Bu yasalar, cam, kağıt, boya ve çay gibi ürünlerin ithalatına vergi uygulayacaktı.
Koloniler yeni vergi politikalarını protesto etmeye devam ettiler ve direnişleri kısmen etkili oldu. İngiliz parlamentosu, vergi politikalarını gözden geçirdi ve tüm vergileri kaldırdı, ancak Çay Yasası çıkarıldı. Bu yasa, İngilizlerin East India Company'nin çayına özel bir vergi getirmesini içeriyordu. Bu yasa, Boston Tea Party'ye ve İngiliz kolonilerinin artan özerklik isteğine yol açtı.
Bu arada, İngiliz askerleri kolonilere yerleştirildi ve ordu, kolonilerdeki ayaklanmaları kontrol altına almaya çalıştı. Ancak, Boston Katliamı gibi olaylar, İngiliz sömürgeciliğine duyulan öfkeyi artırmaya devam etti. Tüm bu olaylar, ABD'nin bağımsızlık savaşına yol açan önemli etkenlerden biriydi.
- Sugar Act kolonilerin şeker ithalatı üzerinden vergi ödemesini gerektiriyordu.
- Currency Act,kolonilerin kendi kağıt para birimlerini kullanmasını yasakladı.
- Ürünlerin ithalatına vergi uygulandı ve bu yasalar Townshend Yasaları olarak adlandırıldı.
- İngilizlerin East India Company'nin çayına özel bir vergi getirmesi, İngiliz kolonilerinin artan özerklik isteğine yol açtı ve Boston Tea Party gibi olaylar meydana geldi.
Townshend Yasaları
Townshend Yasaları, 1767'de İngiltere Parlamentosu tarafından kabul edildi ve İngiliz kolonilerine yeni bir dizi vergi getirdi. Bu yasalar, cam, boya, kağıt ve çay gibi bazı malların ithalatına konulan vergileri kapsıyordu. İngiliz hükümeti, Amerikan kolonilerine vergi uygulamaya devam etti ve koloniler, bu vergilere tepki olarak ticari yasaklar, boykotlar ve protestolar düzenlemeye başladı.
Benjamin Franklin, Townshend Yasaları'nı protesto etmek için, çeşitli İngiliz yayınlarında yazarlık yaparak İngiliz hükümetini eleştirdi. İngiliz hükümeti, Franklin'in yayınlarını sansürlemeye çalıştı, ancak Franklin bunu atlatarak, yazılarını daha gizli bir şekilde yayınlamaya devam etti.
Townshend Yasaları, kolonilerin vergi politikalarına karşı daha fazla protesto ve karşı koymalarına sebep oldu. İngiliz hükümeti, kolonilerin bu tepkilerini bastırmak için askeri birlikler gönderdi, ancak bu, daha fazla ayaklanmanın tetiklenmesine neden oldu. Sonuç olarak, bu yasalar ABD'nin bağımsızlık savaşı için bir tetikleyici rolü oynadı.
- 1768'de Boston'da birkaç İngiliz askeri, bir çiftlikte İngiliz hazine sandıklarına el koydu.
- Koloniler, İngiliz mallarını boykot etmeye başladı ve İngiliz mallarını satın almak yerine yerel ürünleri tercih ettiler.
- 1770'te, Boston Katliamı sırasında İngiliz askerleri, 5 kişiyi öldürdü ve 6 kişiyi yaraladı.
Sonuç olarak, Townshend Yasaları, İngiliz kolonilerinin vergi politikalarına karşı daha fazla protesto ve ayaklanmanın tetikleyicisi oldu. İngiliz hükümeti, kolonilere uyguladığı bu vergilere son vermek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Amerika, 1776'da bağımsızlığını kazandı.
Çay Kanunu ve Boston Tea Party
İngiliz hükümeti, 1773 yılında East India Company'ye özel bir tekel pazarı verdi ve bu, İngiliz çayının Amerikan kolonilerine daha ucuza satılmasını sağladı. Ancak, çay vergisinde ödenen ekstra vergi, Amerikalıları öfkelendirdi ve 16 Aralık 1773'te Boston'da gerçekleşecek olan Boston Tea Partisi'ne neden oldu.
Boston Tea Partisi, üç İngiliz ticaret gemisine girerek yaklaşık 45 ton çayı suya boşalttı. Bu eylem, Amerikan kolonileri arasında çayın İngiltere tarafından vergilendirilmesine olan öfkenin sembolü haline geldi. Ancak, İngiliz hükümeti, eylemin olanaksızlığını savundu ve kolonilerin bu hareketini cezalandırmak için yeni bir dizi vergi politikası getirdi.
Boston Tea Partisi, İngiliz kolonilerindeki diğer kolonilerle birlikte hareket edebilme yeteneğini gösterdi. Çay kanunu ve bu olayın sonucunda İngiliz hükümeti, 1774'te Intolerable Acts adı verilen bir dizi cezai kanunu çıkardı ve İngiliz kolonilerinin bağımsızlık savaşı için hazırlık yapması için daha fazla neden sundu.
Sonuç ve Etkileri
İngiliz kolonilerindeki vergi politikaları ve bu politikaların sonraki olaylar üzerindeki etkileri büyük bir önem taşır. Vergilerin artması, kolonilerin İngiltere'ye olan bağlılıklarının azalmasına ve hatta bağımsızlık savaşına yol açan bir faktör olmuştur.
İlk olarak, Amerikan Devrimi sırasında İngiliz kolonileri ve İngiltere arasında yaşanan vergi sorunu, ayrılık ihtimalini arttırmıştır. Bu vergi politikalarının başarısız olması, kolonilerin İngiltere'nin hakimiyetinden kurtulmalarına zemin hazırlamıştır.
İkinci olarak, vergi politikalarından kaynaklanan ayaklanmalar ve olaylar, bağımsızlık hareketine liderlik eden figürlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Vergi karşıtlığı, kargaşa ve çatışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu da, koloniler arasında birlik sağlanmasına ve Amerikan Devrimi'nin başarılı olmasına neden oldu.
Yine de, İngiliz kolonilerindeki vergi politikaları ve sonraki olaylar, doğrudan ABD'nin bağımsızlık savaşına yol açan tek etken değildi. Ancak, bu politikaların bir araya gelmesi, Amerikan Devrimi'ni tetikleyen bir faktör olarak ortaya çıkmıştır.