Halk sağlığı ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında önemli konuların ele alındığı bu yazıda, kadın ve erkeklerin sağlık hizmetlerine eşit erişimleri ve cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi gibi konular tartışılıyor Okuyun, bilgi sahibi olun!
Halk sağlığı, toplumun sağlık durumunu iyileştirmek ve korumakla ilgilenen bir bilim dalıdır. Ancak cinsiyet eşitliği, halk sağlığına etki eden önemli bir faktördür. Cinsiyet eşitliği, kadınların ve erkeklerin sosyal, ekonomik ve politik olarak eşit haklara sahip olması anlamına gelir ve bu eşitliğin sağlanması, toplumun genel sağlık durumunu iyileştirir.
Bu makalede, halk sağlığı ve cinsiyet eşitliği arasındaki bağlantıya ve bu konuda tartışılacak önemli konulara odaklanacağız. Doğum kontrolü, cinsel sağlık, cinsiyete özgü şiddet ve psikolojik sağlık gibi konular üzerinde durarak, halk sağlığına etkilerini ele alacağız.
- Doğum Kontrolü: Doğum kontrolüne erişim, cinsiyet rollerinin sürdürülmesine ve kadınların eğitim ve iş hayatındaki fırsatlarını kısıtlamaya neden olur. Bu nedenle, doğum kontrolüne erişimin eşit olması, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için önemlidir.
- Cinsel Sağlık: Cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikleri de önlemeye yardımcı olur. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kadınların ve erkeklerin sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve bu hastalıkların yaygın olması cinsiyet eşitliği sorunlarını artırabilir.
- Cinsiyete Özgü Şiddet: Cinsiyete özgü şiddet ve psikolojik sağlık sorunları, kadınların ve erkeklerin sağlığını büyük ölçüde etkileyen ciddi bir sorundur. Bu sorun, toplumsal cinsiyet algısının değiştirilmesiyle ve cinsiyete özgü şiddetin önlenmesi için toplumun geniş kesimlerinin katılımıyla çözülebilir.
- Cinsiyet Eşitliği ve Sağlık Sistemi: Kadın ve erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlik, cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında önemli bir engeldir. Bu eşitsizliğin ortadan kaldırılması için sağlık hizmetleri sunumu, cinsiyet eşitliği ilkelerine göre yeniden yapılandırılmalıdır.
Cinsiyet eşitliğinin sağlanması, halk sağlığı sorunlarını çözmek ve toplumun genel sağlık durumunu iyileştirmek için önemlidir. Bu nedenle, toplumsal cinsiyetin sağlık hizmetleri sunumu, sağlık politikaları ve karar süreçlerine dahil edilmesi gerekmektedir.
Cinsiyet Eşitliği ve Doğum Kontrolü
Doğum kontrolü, kadınların üreme haklarına erişimlerini sağlayan kritik bir unsurdur. Ne yazık ki, pek çok kadın dünya genelinde doğum kontrol yöntemlerine ulaşmada sıkıntı çekmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kadınlar sıklıkla doğum kontrolüne erişimde sınırlamalara maruz kalırlar. Doğum kontrolüne erişimdeki bu eşitsizlik, kadınların ekonomik, sosyal ve politik güçsüzlüğünü sürdürerek cinsiyet rollerinin devam etmesine katkıda bulunmaktadır.
Cinsiyet eşitliğine ulaşmak için, doğum kontrolüne erişimdeki eşitsizliklerin ele alınması gerekmektedir. İyi bir sağlık hizmeti altyapısı, düşük maliyetli doğum kontrol yöntemleri ve cinsiyet önyargısından arınmış sağlık hizmetleri, kadınların doğum kontrolüne erişimini kolaylaştıracak önemli unsurlardır.
Ayrıca, doğum kontrolüne erişimdeki eşitsizlik, kadınların sosyo-ekonomik statülerini yükseltmelerine engel olmaktadır. Doğurganlık kontrolüne erişimin olmaması, kadınların iş hayatına katılımlarını, öğrenimlerini tamamlamalarını ya da toplumsal katılımlarını sınırlamaktadır. Bu da cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesine yönelik mücadelede önemli bir engeldir.
Sonuç olarak, doğum kontrolüne erişimdeki eşitsizlikler, kadınların üreme haklarına erişimlerindeki sınırları göstermektedir. Bu sınırlamalar, cinsiyet rollerinin sürdürülmesine katkıda bulunarak kadınların sosyo-ekonomik statülerinde gerilemeye ve cinsiyet eşitliği mücadelesinde kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle, doğum kontrolüne erişimdeki eşitsizliklerin ele alınması, cinsiyet eşitliği için atılacak önemli bir adım olacaktır.
Cinsel Sağlık ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
Cinsel sağlık, her bireyin fiziksel ve psikolojik olarak iyi bir cinsel yaşama sahip olmasını sağlamak için önemlidir. Ancak, toplumsal cinsiyet normları, cinsiyet eşitsizliği ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar cinsel sağlık üzerinde önemli etkilere sahiptir.
Cinsellik ve üreme sağlığı, kadınlar ve erkekler arasında farklılık göstermektedir. Bu nedenle, cinsiyet eşitsizliği cinsel sağlık hizmetlerine erişimi ve bunların kalitesini etkileyebilir. Kadınlar, doğum kontrol yöntemleri için erkeklerden daha fazla sorumluluk almak zorunda kalabilir ve bu durum cinsiyet rollerinin sürdürülmesine katkıda bulunabilir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH), cinsel faaliyetlerle bulaşan hastalıklardır. CYBH'lerin önlenmesi cinsel sağlık için esastır. Ancak, CYBH'lerin toplumsal cinsiyet üzerinde farklı etkileri vardır. Örneğin, kadınlar CYBH'ler açısından daha savunmasızdır ve erkeklerde genellikle CYBH'ler daha az belirti verir. CYBH'lerle mücadelede, eğitim ve erişim konularında cinsiyet eşitliği dikkate alınması önemlidir.
| Cinsiyete Özgü CYBH'ler | Belirtileri |
|---|---|
| Kadınlar | Vajinal akıntı, ağrılı idrara çıkma, genital bölgede kaşıntı ve yanma |
| Erkekler | Ağrılı idrara çıkma, testislerde ağrı ve yara |
CYBH'lerle mücadelede cinsiyet rolleri de bir faktördür. Örneğin, toplumda yaygın olarak kabul edilen başlıca erkek cinsiyet rolü, cinsel tecavüze karşı kadınların direnmeyi reddetmesi durumunda çevresindeki bireyleri ölçüsüz bir şekilde eleştirmelerine neden olabilir. Bu da cinsel tecavüz ve CYBH'lerin rapor edilmesini ve önlenmesini zorlaştırır.
- CYBH'ler dünya genelinde yaygındır ve cinsel sağlık üzerinde önemli etkilere sahiptir.
- Cinsiyet eşitliği, CYBH'lerin önlenmesi ve cinsel sağlık hizmetlerine erişim açısından önemlidir.
- CYBH'lerle mücadelede, cinsiyet rolleri ve toplumsal cinsiyet normları da dikkate alınmalıdır.
Cinsel sağlık, herkesin sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmasını sağlamak için elde edilmesi gereken bir haktır. Ancak, cinsel sağlık hizmetleri sunumunda cinsiyet eşitsizliği ve toplumsal cinsiyet normları gibi sorunlar bulunmaktadır. Bu nedenle, cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet konularının cinsel sağlık alanında göz önünde bulundurulması gerekir.
Kadınların Cinsel Sağlığı ve Hakları
Kadınların cinsel sağlığına yönelik engellerin ve ayrımcılığın önlenebilmesi için birçok çalışma yapılmıştır. Bunlar arasında kadınlara yönelik cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi arttırmak, sağlık çalışanlarının eğitimleri, bilgilendirme programları, düzenli sağlık kontrollerinin teşviki ve kanunların değiştirilmesi gibi konular yer alır.
Buna ek olarak, kadınların cinsel haklarına yönelik mücadeleler de önemli bir konudur. Kadınların cinsel hayatlarına dair kararları kendilerinin verebildiği, cinsel şiddetin önlenmesi ve kadınların cinsel tacize karşı korunması için kanuni düzenlemelerin yapılması, kadınların evlilik öncesi ve sonrası cinsel haklarına saygı gösterilmesi gibi konular üzerinde çalışılmalıdır.
- Kadın sağlığı ve hakları konusunda çalışmaları özendirici programlar hayata geçirilmelidir.
- Sağlık eğitimi, kadınların cinsel sağlığı ve hakları konusunda bilgi edinmelerine yardımcı olmalıdır.
- Üreme sağlığı hizmetlerine erişim kolaylaştırılmalıdır ve bu hizmetler kadınların ihtiyacına uygun hale getirilmelidir.
- Kanunlar, kadınların cinsel haklarını koruyacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Kısacası, kadınların cinsel sağlığı ve hakları konusunda yapılacak çalışmalar, kadınların hayat kalitesini artırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmak adına son derece önemlidir.
Erkeklerin Cinsel Sağlığı ve Cinsiyet Rollerinin Etkisi
Erkeklerin cinsel sağlığı da kadınlarınkine benzer şekilde önemlidir. Ancak erkeklerin cinselliği ile ilgili daha az konuşulduğu için bu konuda cinsiyet rollerinin etkisi daha fazla hissedilir. Erkeklerin cinsel rolleri üzerindeki beklentiler nedeniyle cinsel sağlık sorunlarına ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara daha yatkın olma eğiliminde oldukları bilinmektedir.
Erkeklerde görülen cinsel sağlık sorunları arasında en sık rastlananı cinsel işlev bozukluklarıdır. Bunların başında ise erektil disfonksiyon gelir. Erkeklerin bu sorunlara karşı hassasiyet göstermesi ve bu sorunları önleyici önlemler alması gerekmektedir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar da erkeklerde daha fazla görülür. Bu da erkeklerin cinsel sağlığına yönelik daha fazla dikkat etmeleri gerektiği anlamına gelir. Erkeklerin cinsel sağlığını korumak için korunma yöntemlerini kullanarak, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmaları gerekmekte. İlişkilerini sağlıklı ve güvenli bir şekilde devam ettirebilmelerinin yolu da budur.
Ayrıca, erkeklerin cinsel sağlığı ile ilgili olarak yapılan araştırmalar, cinsel sağlık sorunlarına yol açabilecek birçok faktörün var olduğunu ortaya koymaktadır. Bunlar arasında stres, sigara kullanımı, alkol kullanımı, aşırı kilo ve düzensiz beslenme gibi unsurlar yer almaktadır. Bu faktörlerin kontrol altına alınması, erkeklerin cinsel sağlık sorunlarından korunmalarını sağlar.
Sonuç olarak, erkeklerin de cinsel sağlığına dikkat etmeleri gerekmektedir. Cinsiyet rollerinin etkisi altında kalan erkekler, cinsel sağlık sorunlarına ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara daha fazla yatkın olabilirler. Ancak bu sorunların önlenmesi için erkeklerin korunma yöntemlerini kullanmaları, sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmeleri ve düzenli olarak cinsel sağlık kontrolü yaptırmaları gerekmektedir.
Cinsiyete Özgü Şiddet ve Psikolojik Sağlık
Cinsiyete özgü şiddet, belirli bir cinsiyete ait olduğu öne sürülen davranışlarla bireye fiziksel, cinsel, psikolojik zarar verilmesi anlamına gelmektedir. Bu şiddet türü, mağdurları sadece fiziksel anlamda etkilemekle kalmaz, aynı zamanda psikolojik sağlık sorunlarına da neden olmaktadır.
Toplumsal cinsiyetin şiddet üzerindeki etkisi, erkeklerin genellikle şiddet uygulayan, kadınların ise şiddet gören rolüne dayanmaktadır. Bu nedenle, kadınlar daha fazla şiddete maruz kalmakta ve psikolojik sağlık sorunları yaşama riski daha yüksektir.
Psikolojik sağlık sorunlarına neden olan cinsiyete özgü şiddet, mağdurlarda depresyon, kaygı bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlara neden olmaktadır. Özellikle şiddetin tekrarlandığı durumlarda, mağdurların sosyal hayatları, işleri ve aile yapıları da olumsuz etkilenebilmektedir.
Cinsiyete özgü şiddetin önlenmesi için öncelikle toplumsal cinsiyet algısının değiştirilmesi gerekmektedir. Erkeklerin güçlü, kadınların ise zayıf olduğu toplumsal cinsiyet normları yıkılmalı ve her iki cinsiyetin de eşit haklara sahip olduğu kabul edilmelidir.
Bununla birlikte, cinsiyete özgü şiddetin mağdurları için psikolojik destek de önem taşımaktadır. Terapi, danışmanlık ve destek grupları, şiddet mağdurlarının psikolojik sağlıklarını korumalarına yardımcı olmakta ve iyileşmelerine destek sağlamaktadır.
Cinsel Şiddet ve Tecavüzün Önlenmesi
Cinsel şiddet ve tecavüz, toplumların karşılaştığı en ciddi sorunlardan biridir. Özellikle kadınlar ve çocuklar, cinsel saldırılara en sık maruz kalan gruplardır. Bu yıkıcı deneyimler, mağdurların hayatında derin izler bırakır ve maalesef birçok vakada hayatlarını tamamen değiştirir.
Bu soruna çözüm bulmak için, cinsel şiddet ve tecavüze uğramış kişilerin desteklenmesi ve korunması gerekmektedir. Bu süreçte devlet, sağlık kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve toplumun diğer bileşenleri önemli bir rol oynamaktadır.
Tecavüz ve cinsel şiddetin önlenmesine yönelik olarak, şu adımları atmak gerekmektedir:
- Olayların raporlanması ve kayıt altına alınması,
- Kampanyalar ile farkındalık yaratılması,
- Cezaların caydırıcı olması,
- Eğitim ve bilgilendirmenin öneminin vurgulanması.
Toplumsal cinsiyet algısı, cinsel şiddetin ve tecavüzün önlenebilmesinde önemli bir faktördür. Toplumun, bu konuda farkındalığının artırılması, cinsel eşitliğin sağlanması ve kadınların toplumda eşit bir konuma sahip olmaları, bu sorunun çözümü için atılacak adımların başında gelmektedir.
Türkiye'de son yıllarda cinsel şiddet ve tecavüz vakalarında artış yaşanması, bu konunun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu nedenle, yetkililerin ve diğer tüm paydaşların, cinsel şiddet ve tecavüz konusunda önleyici faaliyetlerde bulunmaları, mağdurlara destek vermeleri ve bu sorunun tüm boyutlarıyla ele alınması gerekmektedir.
Erkeklerde Psikolojik Sağlık Sorunları ve Cinsiyet Rolleri
Erkeklerin cinsiyet rolleri, toplumsal beklentiler ve baskıları nedeniyle psikolojik sağlık sorunlarına yatkınlığı daha fazladır. Erkeklerin daha güçlü ve duygusal olmayan, hislerini saklama eğilimli oldukları stereotiplerle büyütülmeleri, birçok erkeğin duygusal sorunlarına etkin bir şekilde işaret etmesine engel olmaktadır. Toplumda da bu durum, erkeklerin zayıf veya duygusal olarak görülmesini, bu nedenle de yardım almalarının utanç verici ya da kabul edilemez olduğunu düşündürmektedir.
Bu nedenle, toplumsal cinsiyet algısının gözden geçirilmesi ve erkeklerin de duygusal sorunları konusunda destek almalarının normalleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, erkekler için duygusal destek hizmetlerine kolay erişim sağlanması ve duygusal destek almak isteyen erkeklerin utanç ya da olumsuz etiketlenme korkusu yaşamadan yardım almalarını sağlamak için farkındalık yaratılması önemlidir.
Bazı erkekler, toplumsal beklentiler ve baskılar nedeniyle kendilerini kadınlara oranla daha yalnız hissedebilirler. Bu nedenle, sosyal bağlantılarını ve desteğini artırmak için etkili yollar bulmak da önemlidir. Erkekler, arkadaşlarıyla zaman geçirerek, bir takım spor etkinliklerine katılarak veya duygu ve deneyimlerini paylaşabilecekleri destek gruplarına katılım gibi etkinlikler göstererek duygusal desteği sağlayabilirler.
Erkeklerin hem duygusal hem de fiziksel sağlıklarını korumaları için, toplumsal cinsiyet algısının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Erkeklerin duygusal sorunlarının önemi vurgulanmalı, erkeklerin de duygusal destek hizmetlerine ihtiyaç duydukları kabul edilmeli ve toplumsal baskıların azaltılması sağlanmalıdır. Bu, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili olarak önemli bir adımdır ve erkeklerin de psikolojik sorunlarına etkin bir şekilde çözüm bulmalarına yardımcı olabilir.
Cinsiyet Eşitliği ve Sağlık Sistemi
Sağlık sistemlerindeki cinsiyet eşitsizlikleri, sağlık hizmetlerinin sunumu açısından önemli bir sorundur. Kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklar, sağlık hizmetlerine erişim, tedavi, bakım ve destek konularında farklılıklar yaratabilir.
Bazı ülkelerde, erkeklerin sağlık hizmetlerine daha kolay erişebildiği ve daha fazla kaynak ayrıldığı görülmektedir. Bu, kadınların sağlık hizmetlerine erişirken daha büyük zorluklarla karşılaştığı anlamına gelir. Bu, kadınların sağlık sorunlarının teşhis edilmesi, tedavi edilmesi ve önlenmesi açısından büyük bir sorun haline gelebilir.
Hastanelerde ya da sağlık merkezlerinde çalışan kadın ve erkek sağlık personelinin sayısında da cinsiyet eşitsizlikleri mevcuttur. Özellikle, kadın sağlık personeli sayısının çok az olduğu durumlarda kadın hastalara verilen sağlık hizmetleri yetersiz kalabilir. Bu da cinsiyet eşitsizliğiyle yüzleşen birçok kadına zarar verebilir.
Cinsiyet eşitliği, sağlık sistemi için önemli bir konudur. Cinsiyet eşitliği sağlandığında, sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık sorunlarıyla başa çıkma konusunda herkesin eşit fırsatlara sahip olduğundan emin olunur. Bu nedenle, sağlık sistemi çalışanları cinsiyet eşitliği konusunda duyarlı olmalı ve cinsiyet eşitliğini sağlamak için gerekli adımları atmalıdır.
Bununla birlikte, cinsiyet eşitliği sağlanması kolay bir süreç değildir. Bu, daha fazla bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları gerektirir. Ayrıca, sağlık hizmetleri sunumu ve uygulamaları açısından cinsiyet eşitliği konusunda iyileştirmeler yapılması gerekir. Bu, cinsiyet eşitliğine doğru adımların atılması açısından çok önemlidir.
Cinsiyet eşitliği sağlık sistemi açısından önemlidir. Sağlık hizmetlerine erişim, tedavi ve destek konularında herkesin eşit fırsatlara sahip olması gerekmektedir. Sağlık sistemleri, cinsiyet eşitliği konusunda daha duyarlı olmalı ve gerekli adımları atmalıdır.
Kadın Sağlığı Hizmetleri ve Erişim
Kadınlar, birçok sağlık hizmeti için erkeklerden daha az erişim sağlamaktadır. Kadınlar arasındaki refah ve eşitlik seviyesi düştüğünde, kadınlar daha yüksek seviyede sağlık sorunları yaşamaktadır ve bu saygın bir toplumun gelişmesini tıkamaktadır. Bu nedenle, kadınların sağlık hizmetlerine erişimleri konusu oldukça önemlidir. Bu erişim çoğu zaman, kültürel farklılıklardan dolayı yeteri kadar sağlanamamaktadır. Bazı kadınlar, diğerleri için olduğu kadar sağlık hizmeti bulmakta zorluk çekmektedir.
Kadınlar herhangi bir hastalık veya rahatsızlık için erken teşhis ve tedavi gerektirebilir. Bu, birçok kadının eril kültürlerin uygulamaları nedeniyle erkek doktorlara gitmekten çekinmesi gerektiği anlamına gelir. Ayrıca, kadınlar hamilelikleri sırasında düzenli doktor kontrollerine ihtiyaç duyarlar. Ancak, bu muayene ve tarama yöntemleri kadınlar için erişilebilir değildir. Sebepler arasında kültürel farklılıklar, ekonomik koşullar ve cinsiyet ayrımcılığı yer almaktadır.
Bununla birlikte, kadınların sağlık hizmetleri konusunda bilinçli olmaları ve ihtiyaçlarına erişebilmeleri için birçok kaynak mevcuttur. Çeşitli kampanyalar ve farkındalık artırma programları ile kadınlar, sağlık hizmetleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirler. Ayrıca, kadınlar kendi bedenlerine dair bilgiler edinerek kendi sağlıklarını da takip edebilirler.
Sonuç olarak, kadınların sağlık hizmetlerine erişimleri sağlıklı bir toplumun gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Kadınların sağlık hizmetlerindeki eşitsizliklere karşı bilinçli olmak, bu sorunu ortadan kaldırmak için atılacak adımların atılmasına yardımcı olacaktır.
Erkek Sağlığı Hizmetleri ve Erişim
Erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler, kadınlar kadar konuşulmamaktadır. Ancak erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimlerindeki eşitsizlikler, tıpkı kadınlarınki gibi ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Özellikle cinsel sağlık konularında erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların artışına ve erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarına yol açabilmektedir.
Erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizliklerin en önemli nedenlerinden biri, erkeklerin sağlıklarına gereken önemi vermemeleri ve sağlık hizmetlerine başvurmaktan kaçınmalarıdır. Bunun yanı sıra, erkek hastalıkları ile ilgili sağlık personeli sayısının da kadın hastalıkları ile ilgili personel sayısına göre daha az olması, erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizliğin diğer bir nedenidir.
Erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler, erkek sağlığı üzerinde ciddi etkilere sahiptir. Erkeklerin erken dönemde tespit edilmesi gereken sağlık sorunları, sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikler nedeniyle sonradan tespit edilebilmekte ve tedavi edilemeyen ciddi durumlara neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra, cinsel sağlık konularında erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolünü zorlaştırmaktadır.
Erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizliklerin giderilmesi için, erkeklerin sağlık hizmetlerindeki ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılması ve erkeklerin sağlık hizmetleri hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir. Böylece, erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler azaltılabilir ve erkeklerin sağlık hizmetlerinden daha fazla faydalanabilmeleri sağlanabilir.
Sonuç olarak, erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler, ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizliklerin en önemli nedenleri arasında, erkeklerin sağlıklarına gereken önemi vermemeleri ve sağlık hizmetlerine başvurmaktan kaçınmaları yer almaktadır. Ancak, erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizliklerin giderilmesi için, erkeklerin sağlık hizmetleri hakkında daha fazla bilgilendirilmeleri ve erkeklerin sağlık hizmetleri ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılması gerekmektedir.