Antropolojik Yaklaşımlarla Eğitim

Antropolojik Yaklaşımlarla Eğitim

Antropolojik yaklaşımlarla eğitim, eğitimde farklı kültürel değerlerin ve perspektiflerin önemini vurgular Bu kitap, eğitim kurumlarının kültürel çeşitliliğe nasıl cevap verebileceğini inceliyor Eğitimde etkili sonuçlar elde etmek için antropolojik bakış açısının önemini keşfedin

Antropolojik Yaklaşımlarla Eğitim

Eğitim, toplumun gelişmesinde önemli bir rol oynayan ve bireylerin hayatlarını şekillendiren bir süreçtir. Ancak, farklı kültürlerde ve toplumlarda eğitim sistemleri ve öğrenme süreçlerinde farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle, her kültür ve toplumun eğitimle ilgili farklı perspektifleri ve ihtiyaçları vardır. Antropolojik yaklaşım ise, bu kültürel farklılıkları göz önünde bulundurarak eğitim sürecini ele alır.

Antropoloji, insan davranışı, kültür ve toplumsal organizasyonlar gibi alanlara odaklanan bir disiplindir. Antropolojik bakış açısıyla eğitim incelediğinde ise, farklı kültürlerin öğrenme süreçleri, eğitim sistemleri, toplumsal normlar ve değerler gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Bu yaklaşım, eğitimde kültürel hoşgörüyü artırırken, öğrencilerin eğitim alırken gördükleri çeşitlilik sayesinde dünya görüşlerini genişletmelerine de yardımcı olur.


Antropoloji Nedir?

Antropoloji, insan davranışlarını, kültürlerini, toplumlarını ve fiziksel özelliklerini inceleyen bir bilim dalıdır. Antropoloji, insanlar ve insan grupları arasındaki kültürel benzerlikler ve farklılıklar üzerine çalışmalar yapar.

Eğitimle olan ilişkisi ise oldukça önemlidir. Antropoloji, eğitim sistemlerinin incelenmesi için etnografik araştırmalar yaparak, eğitimdeki kültürel faktörlerin ve sosyal yapıların anlaşılmasına katkı sağlar. Bu nedenle antropolojik yaklaşımlarla hazırlanan eğitim programları, kültürler arası anlayış ve hoşgörüyü artırmaya yardımcı olabilir.

Antropolojik yaklaşım, eğitimde başarılı bir öğrenme süreci sağlamak için önemlidir. Eğitimin, farklı kültürel unsurları dikkate alarak hazırlanması, öğrencilerin kültürel çeşitliliği anlamalarına ve saygı duymalarına yardımcı olacaktır. Bu nedenle, antropolojik yaklaşım, eğitimde farklı kültürel unsurların göz önünde bulundurulmasına katkı sağlar.

Antropolojik araştırmalar, eğitim sisteminin farklı kültürlerde nasıl işlediğini anlamak için önemlidir. Antropolojik yaklaşım, farklı kültürlerin eğitim sistemlerine dair yapılan araştırmalar sayesinde bugün eğitim alanında da büyük önem taşımaktadır.

Eğitim, toplumsal yapılar ve kültürel faktörler tarafından şekillendirilir. Antropoloji, bu faktörleri anlamak için bireyleri ve toplumları inceleyerek, eğitim sürecinin sürdürülebilirliği ve başarısı için önemli bilgiler sağlar.


Kültürlerarası Eğitim

Kültürler arası eğitim, dünyanın dört bir yanındaki toplumlar arasındaki bağların ve etkileşimlerin artmasıyla giderek daha önemli hale gelmektedir. Farklı kültürlerin eğitim sistemlerine yaklaşarak, kültürler arasındaki farklılıkları anlama ve saygı duyma fırsatı verir.

Antropolojik yaklaşım, kültürler arası eğitimde önemli bir rol oynar. Antropolojik perspektif, farklı toplumlardaki kültürlerin değerlerini, inançlarını, geleneklerini ve yaşam biçimlerini anlama ve açıklama yoluyla farklı kültürlerin eğitim sistemlerini incelemeyi mümkün kılar. Bu yaklaşım, kültürler arası eğitimi daha anlamlı hale getirerek, öğrencilerin küreselleşen dünyada yaşayan ve çeşitli kültürlerle etkileşim halinde olan bireyler olarak donanımlı hale gelmelerine yardımcı olur.

  • Bu yaklaşımın önemi, kültürler arası eğitimin reel dünya tecrübelerinin yanı sıra, eğitim materyalleri ve müfredatlarında da yer alması gerektiği gerçeğiyle birleştirilir.
  • Farklı kültürlerin eğitim sistemleri, öğrencilerin farklı öğrenme stillerini, ihtiyaçlarını ve kültürlerini yansıtan farklı öğrenme materyalleri ve yaklaşımları gerektirir.
  • Antropolojik yaklaşımın kullanımı, öğrencilerin kendi öğrenme stillerini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına ve sınıftaki arkadaşlarının kültürlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.

Kültürler arası eğitim, küreselleşme çağında giderek daha önemli hale geldikçe, antropolojik yaklaşımın eğitimle entegre edilmesi de o kadar önem kazanmaktadır. Bu yaklaşım, öğrencilerin kültürel farklılıklar konusunda daha duyarlı hale gelmelerine, arkadaşlarını anlamalarına ve toplumdaki farklı kültürlere saygı ve anlayışla yaklaşmalarına yardımcı olacaktır.


Kültürler Arası Eğitimin Önemi

Kültürler arası eğitim, farklı kültürel kimliklere sahip insanların bir arada yaşadığı toplumlarda son derece önemli bir konudur. Bu eğitim, farklı kültürlerin birbirini anlamasına ve birlikte yaşama sürecinde ortak bir dil oluşturmasına yardımcı olur. Ayrıca, kültürler arası eğitim sayesinde farklı toplumların iletişim becerileri gelişir ve kültürel hoşgörü artar.

Kültürler arası eğitim, insanların kültürleri hakkında doğru bilgilere sahip olmaları ve bunları anlayarak yargılamamaları için önemlidir. Bu eğitim sayesinde, insanlar farklı kültürlerin sosyal yapısını, inanç sistemlerini, gelenek ve göreneklerini anlarlar. Aynı zamanda, farklı toplumların eğitim sistemleri hakkında bilgi edinerek kendilerini geliştirme fırsatı bulur.

Kültürler arası eğitim aynı zamanda, toplumlar arasındaki ırkçılık ve ayrımcılık gibi olumsuz davranışların da önüne geçer. Eğitim sisteminde farklı kültürlerin bir arada var olması, öğrencilere farklı düşünceleri ve bakış açılarını anlatarak önyargıları ve stereotipleri yıkar.

Özetlemek gerekirse, kültürler arası eğitim toplumlar arasındaki iletişimi geliştirmek ve kültürel hoşgörüyü artırmak için son derece önemli bir araçtır. Bu eğitim sayesinde insanlar farklı kültürleri anlayabilir, öğrendiklerini hayatlarına yansıtabilir ve toplumları birlikte daha iyi bir geleceğe taşıyabilirler.


Eğitim Sistemlerinde Kültür Farklılıklarının Göz Ardı Edilmemesi

Kültür farklılıkları, eğitim sistemleri içerisinde önemli bir role sahiptir. Eğitim, çeşitli disiplinlerin ve kültürlerin bir araya geldiği bir alandır ve her biri kendi perspektifini getirir. Ancak, bu farklılıkların göz ardı edilmesi, eğitim sürecine zarar verebilir.

Örneğin, farklı kültürlerdeki öğrencilerin öğrenme stilleri farklı olabilir. Bazı öğrenciler, dinleyerek ve gözlemleyerek öğrenirken, bazıları ise daha çok uygulayarak öğrenir. Eğitimcilerin bu farklılıkları göz önünde bulundurmaması, öğrencilerin başarısız olmasına neden olabilir.

Bunun yanı sıra, farklı kültürlerdeki öğrencilerin değer ve inançları da farklı olabilir. Bunların göz ardı edilmesi, öğrencilerin kendilerini yabancı ve dışlanmış hissetmelerine neden olabilir. Öğrencilerin kendilerini güvende hissetmeleri ve özgürce ifade etmeleri, başarılı bir öğrenme süreci için önemlidir.

  • Eğitim sisteminin her öğrenciye eşit davrandığı varsayımı yanlıştır. Her öğrenci farklıdır ve farklı ihtiyaçları vardır.
  • Öğrencilerin kültürlerine saygı göstermek ve onların değerlerini anlamak, onların özgüvenini artırır ve başarılı bir öğrenme süreci için önemlidir.
  • Eğitimciler, öğrencilerin farklı öğrenme stillerini ve kültürel değerlerini anlamak için farklı kaynaklardan yararlanmalıdır.

Eğitim sistemlerinde kültür farklılıklarının göz ardı edilmemesi, öğrencilerin kendilerini daha rahat hissetmelerini ve daha başarılı bir öğrenme süreci geçirmelerini sağlar. Eğitimcilerin öğrencilerin kültürlerine saygı göstermesi ve farklılıkları kabul etmesi, toplumda da kültürel hoşgörüyü artırır.


Kültürler Arası Eğitimde Antropolojik Yaklaşımın Rolü

Kültürler arası eğitim, farklı kültürlerden gelen öğrencilerin birbirleriyle olan iletişimlerini, anlayışlarını ve hoşgörülerini arttırmayı amaçlar. Bu noktada antropolojik yaklaşım, kültürler arası eğitimde önemli bir rol oynar. Antropolojik yaklaşımla öğrenciler, farklı kültürlerin birbirinden nasıl farklılaştığı ve benzerlik gösterdiği konusunda bilgi sahibi olabilirler.

Antropolojik yaklaşım ile öğrenciler, diğer kültürleri anlama ve saygı gösterme becerileri kazanırlar. Bu yaklaşım aynı zamanda dil bariyerini aşmak, farklı inançların anlaşılmasına yardımcı olmak ve kültürel normlara uyumu sağlamak gibi konularda da destek sağlar. Ayrıca, bu yaklaşım kültürel farklılıkları vurgulayarak hoşgörü ve saygıya dayalı bir ortam yaratmaya da yardımcı olur.

Antropolojik yöntemlerin kullanımı, öğrencilerin diğer kültürleri daha iyi anlamalarına ve özümsemelerine olanak tanır. Bir dizi etkinlik, öğretim materyali, dil çalışmaları, kültürel ziyaretler ve etkileşimli oturumlar, antropolojik yaklaşımla uygulanabilir. Bu tür etkinlikler, öğrencilerin önyargısız bir şekilde farklı kültürlere ve inançlara yaklaşmalarına yardımcı olur.

Sonuç olarak, antropolojik yaklaşım kültürler arası eğitimde önemli bir rol oynar. Bu yaklaşım, öğrencilerin farklı kültürleri anlama, kabul etme ve saygı gösterme konularında gelişmelerini sağlar. Bu da, toplumlar arasında köprülerin kurulmasına yardımcı olur ve kültürel hoşgörüyü arttırır.


Etnik ve Kültürel Azınlıkların Eğitimi

Eğitim, insanların hayatının önemli bir parçasıdır. Ancak farklı etnik ve kültürel kökenlere sahip öğrenciler için eğitim alanında birçok sorun bulunmaktadır. Özellikle, farklı kültürlere ve dillere sahip öğrencilerin eğitimleri sırasında maruz kaldığı dil sorunları ve sınıf içi ayrımcılık gibi durumlar ciddi sorunlara neden olmaktadır.

Antropolojik yaklaşım, kültürler arasındaki farklılıkları anlamayı ve bu farklılıkların eğitim alanındaki yansımalarını çözümlemeyi amaçlamaktadır. Etnik ve kültürel azınlıkların eğitimi konusunda antropolojik yaklaşımın önerileri dikkate alınarak olumlu adımlar atılabilecektir.

Etnik ve kültürel azınlıkların eğitimindeki sorunların doğru bir şekilde ele alınması, kültürel farklılıkları açıklamak ve bu farklılıkların doğal olduğunu yaygınlaştırmak konusunda oldukça önemlidir. Ayrıca kültürel farklılıkların öğrenme sürecine nasıl dahil edilebileceği hakkında bilgi edinmenin yanı sıra, kültürler arası iletişimin geliştirilmesi de amaçlanmalıdır. Antropolojik yaklaşım, toplumun farklı bireyleri arasında köprü görevi görebilir ve tüm öğrencilerin kendilerini eğitimde rahat hissetmeleri için önemli bir etken olarak dikkate alınmalıdır.

Etnik ve Kültürel Azınlıkların Eğitimindeki Gözlem ve Sorunlar: Antropolojik Yaklaşımın Çözüm Önerileri:
  • Sınıf içi ayrımcılık
  • Dil sorunları
  • Öğretmenlerin kültür farkındalığı eksikliği
  • Eğitim programlarının kültür farkındalığı açısından güncellenmesi
  • Öğretmenlerin kültür ve dil farkındalığı eğitimlerinin desteklenmesi
  • Kültür ve dil farklılıklarının sınıf ortamında kutlanması ve üzerinde durulması

Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim

Toplumsal cinsiyet, kişilerin kültürel olarak belirlenen erkeklik ve kadınlık rolleri arasındaki farklılıkların toplumsal boyutta ifadesidir. Bu farklılıklar hayatının her alanında etkilidir, özellikle de eğitim sistemi üzerinde etkileri oldukça önemlidir. Antropolojik bir bakış açısıyla ele alındığında, toplumsal cinsiyetin eğitim sistemine etkileri ve bu etkilerin nasıl azaltılabileceği de incelenebilir.

Eğitim sistemi, toplumsal cinsiyetin öğrenilmesinde önemli bir rol oynar. Erkeklerin bilim ve matematik gibi alanlarda başarılı oldukları, kadınların ise bakım ve eğlence gibi sektörlerde yer aldığı kültürel inançlar, eğitim sistemleri tarafından benimsenir ve pekiştirilir. Bu nedenle, kız çocuklarının matematik ve bilim gibi alanlarda başarı göstermesi zorlaşırken, erkek çocukları da bakım gibi sektörlere yönelmemekte kendilerini rahat hissetmezler.

Cinsiyet eşitliği, eğitim sisteminde daha sağlıklı bir ortamın oluşmasını sağlar. Kız ve erkek çocuklarının eğitimde ayrımcılığa uğramadan, eşit şartlar altında öğrenmeleri sağlanmalıdır. Antropolojik bir yaklaşımla, cinsiyet eşitliği sağlanmadan öğrencilerin gelişimlerinin tam anlamıyla gerçekleşmeleri mümkün olmaz.

Cinsiyet kimliği hakkındaki tartışmalar da eğitim sistemi üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. Toplumun genelinde kabul görmüş olan cinsiyet rolleriyle uyuşmayan bireylerin okul hayatı oldukça zorlu geçebilir ve özgüven kaybına uğrayabilirler. Bu nedenle, okulların cinsiyet kimliği konusunda öğrencilere destek olması ve anlayışlı yaklaşması oldukça önemlidir.


Cinsiyet Eşitliği ve Eğitim

Cinsiyet eşitliği, herhangi bir cinsiyetin diğeriyle karşılaştırılamaz olduğunu ve herkesin eşit haklara sahip olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Eğitimde cinsiyet eşitliği, herkesin eğitime erişimine, eğitimdeki fırsatlara ve başarıya eşit şekilde erişebilmesini sağlar. Cinsiyet eşitliği, toplum genelindeki sosyal adalet ve eşitliği sağlamaya yardımcı olur.

Antropolojik bir bakış açısıyla, cinsiyet eşitliği sağlamak için eğitim sistemlerinin, cinsiyet rolleri ve kültürel inançlarla birlikte ele alınması gerekir. Çünkü cinsiyet ve cinsiyet rolleri, kültürün oluşturduğu sosyal yapılar ve inançlar tarafından şekillendirilir. Bu nedenle, cinsiyet eşitliği eğitimde, kültürel ve sosyal faktörlerin dikkate alınmasıyla sağlanabilir.

  • Cinsiyet eşitliği kültürler arası eğitimle sağlanabilir.
  • Cinsiyet rolleri ve kültürel inançlar eğitim programlarında ele alınabilir.
  • Cinsiyet eşitliği için eğitimde ayrımcılık yapılmamalı ve herkesin eşit şartlarda eğitime erişimi olmalıdır.

Antropolojik yaklaşım, toplumun her kesimine eşit şekilde erişim sağlamayı amaçlar. Bu nedenle, eğitimde cinsiyet eşitliği için antropolojik yaklaşımın anlayışı, kültürler arası farklılıkların ve toplumsal yapıların göz önünde bulundurulması gerekliliğini vurgular. Cinsiyet eşitliği eğitimde, herkesin öğrenme fırsatları ve becerileri açısından eşit olduğunu kabul etmekle başlar.


Cinsiyet Kimliği ve Okullardaki Yeri

Cinsiyet kimliği, son yıllarda toplumsal cinsiyetin eğitimle olan ilişkisi tartışmalarının odağı haline gelmiştir. Okullar, cinsiyet kimliği tartışmalarına açık bir mekan ve bu tartışmaların aktif bir şekilde yönlendirilmesi gereken bir yerdir. Öğretmenlerin ve eğitimcilerin bu konuda bilgi sahibi olmaları ve toplumsal cinsiyetin karmaşık ve çok boyutlu yapısını anlamaları önemlidir.

Cinsiyet kimliği konusunda karşımıza çıkan en temel sorun, toplumsal cinsiyet normlarının bireysel cinsiyet kimliğinin önüne geçmesidir. Bu normlar, bireysel özgürlüğü kısıtlayarak, bağımsız karar alma sürecine müdahale ederler. Bu nedenle okullarda, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okunması, farklı cinsiyet kimliklerine saygı duyulması ve çocukların kendi cinsiyet kimliklerini özgürce ifade edebilmeleri için çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Okulların cinsiyet kimliği tartışmalarındaki rolü oldukça önemlidir. Okullarda çocuklara cinsiyet kimliklerini keşfetme, tanıma ve ifade etme imkanı verilerek, özgür bir ortamda toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuma fırsatı sunulabilir. Bu süreçte, öğretmenlerin ve eğitimcilerin önyargılı yaklaşımlardan kaçınması, farklı cinsiyet kimlikleri hakkında bilgi sahibi olmaları, öğrencilerin yanında olmaları ve onlara destek vermeleri önemlidir.

Sonuç olarak, cinsiyet kimliği tartışmaları toplumsal cinsiyetin eğitimle olan ilişkisinde önemli bir yer tutar. Okullar, farklı cinsiyet kimlikleri hakkında bilgilendirici ve açıklayıcı bir rol üstlenmeli, çocukların özgürce cinsiyet kimliklerini ifade edebilecekleri bir ortam sağlamalıdır. Böylece, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuma ve bireysel özgürlüğü savunma süreci başarılı bir şekilde tamamlanabilir.


Kültürel Yansımalarıyla Öğrenme

Eğitimin temel amaçlarından biri, öğrencilerin bilgi ve becerileri öğrenmelerini sağlamaktır. Ancak öğrenme sürecinde kültürel faktörlerin de önemi oldukça büyüktür. Her öğrencinin kültürü, inançları ve beklentileri farklıdır. Bu faktörler, öğrenme sürecinde farklı yansımalar yaratır. Kültürler arası eğitim yaklaşımları, öğrencilerin farklı kültürlere saygı duymasını, farklılıkları anlamasını ve değer vermesini sağlar.

Kültürel yansımalarıyla öğrenme, birçok avantaj sağlar. Öncelikle, öğrenciler farklı kültürleri daha iyi anladıkları için kültürel farkındalıkları artar. Bu da öğrencilerin dünya görüşleri ve perspektifleri üzerinde olumlu etkiler yaratır. Ayrıca, kültürel yansımalarıyla öğrenme, yaratıcı düşünme ve eleştirel düşünme becerilerini de geliştirir. Öğrenciler, farklı kültürlerin bakış açılarını öğrendikleri için, daha iyi bir çözüm bulma becerisi kazanırlar.

Antropolojik yaklaşım, kültürel yansımalarıyla öğrenme sürecinde oldukça önemlidir. Antropoloji, kültürel davranışları inceleyen bir bilim dalıdır ve öğrencilere farklı kültür ve yaşam biçimleri hakkında bilgi verir. Antropolojik yaklaşım, öğrencilerin öğrenme sürecinde farklı kültürlerin etkilerini anlamalarına yardımcı olur. Öğrenciler, kültürler arası eğitim sayesinde kendilerini bu kültürlere açar ve bu sayede daha bilinçli bireyler olarak yetişirler.


Kültürel Yansımalarıyla Öğrenmenin Avantajları

Kültürün öğrenme sürecindeki yansımaları, özellikle kültürler arası eğitim açısından önemlidir. Kültürel yansımalarıyla öğrenme, öğrenenlerin farklı kültürlere ve yaşam tarzlarına açık olmalarına ve bu farklılıklara saygı göstermelerine yardımcı olur.

Kültürler arası etkileşim, kültürel farkındalığı artırırken, yaratıcılığı da tetikleyebilir. Farklı kültürlere ait öğelerin bir arada kullanılması, yeni fikirlerin doğmasına ve farklı bakış açılarına sahip olunmasına olanak tanır. Bu nedenle, kültürel yansımalarıyla öğrenmek, yaratıcılık becerilerinin geliştirilmesinde etkilidir.

Ayrıca, kültürel yansımalarıyla öğrenme, eleştirel düşünme becerilerinin de geliştirilmesine yardımcı olur. Öğrenciler, öğrenirken karşılaştıkları kültürel farklılıkları analiz ederek ve eleştirerek, kendilerinin de dahil olduğu kültürü daha iyi anlayabilirler. Bu sayede eleştirel düşünme becerileri daha da geliştirilir.

  • Kültürler arası etkileşim
  • Yaratıcılık becerilerinin geliştirilmesi
  • Eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi

Bu avantajlar, öğrenicilerin kültürler arası eğitim için antropolojik yaklaşımın önemini daha iyi anlamalarını sağlar.


Antropolojik Yaklaşımın Öğrenme Sürecine Etkisi

Antropolojik yaklaşımın öğrenme sürecine katkısı oldukça yüksektir. Bu yaklaşım, öğrencilerin öğrenmeyi daha iyi anlamasına ve algılamasına yardımcı olur. Antropolojik yaklaşımın başarılı bir öğrenme sürecini sağlamak için belirlediği temel prensipler vardır.

  • Küçük Gruplarla Çalışma: Antropolojik yaklaşım, bir öğrencinin sosyal ortamını önemser. Bu nedenle, öğrencilerin daha küçük gruplar halinde çalışması önerilir. Bu sayede, öğrenciler sosyal bağlarını güçlendirip, iş birliği içinde çalışarak daha anlamlı ve kalıcı bir öğrenme sağlayabilirler.
  • Kişiselleştirilmiş Öğrenme: Antropolojik yaklaşım, öğrencinin kendi öğrenme ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş öğrenme faaliyetlerine ağırlık verir. Bu sayede öğrencilerin, öğrenme sürecini daha iyi kavramaları ve kendilerine daha uygun öğrenme yöntemlerini keşfetmeleri sağlanır.
  • Yaparak Öğrenme: Antropolojik yaklaşımın en önemli prensiplerinden birisi de "öğrenerek yapma"dır. Yaparak öğrenme, öğrencinin etkin bir şekilde öğrenmesine ve öğrenilenleri uygulamasına yardımcı olur. Böylece öğrenme süreci daha aktif ve kalıcı hale gelir.
  • Kültürlerarası Değişim: Antropolojik yaklaşım, öğrencilere diğer kültürlerle tanışma ve etkileşim fırsatları sunar. Bu kültürlerarası değişim, öğrencilere farklı bakış açılarını anlama fırsatı verir ve bu da öğrencilerin kültürel hoşgörüsünü artırır.
  • Eleştirel Düşünme: Antropolojik yaklaşım, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. Öğrencilerin, öğrendikleri bilgileri sorgulamalarına ve eleştirel bir şekilde incelemelerine yardımcı olur. Bu sayede öğrenciler, daha sağlıklı ve doğru kararlar alabilirler.

Antropolojik yaklaşım, öğrenme sürecinin öğrenci merkezli olmasını sağlar ve öğrencilere katılımcı bir rol verir. Bu yaklaşım, öğrenme sürecinde kültürlerarası değişim, eleştirel düşünme, yaparak öğrenme gibi farklı prensiplere dayanır. Antropolojik yaklaşımın öğrenme sürecine katkısı sayesinde öğrenciler, daha anlamlı ve kalıcı bir öğrenme süreci geçirirler.