Dünya Kupası'nın En Büyük Efsaneleri kitabı, futbol tarihinin en unutulmaz isimlerini sizlerle buluşturuyor! Pele'den Maradona'ya, Zidane'den Ronaldo'ya kadar, kupalar kazandıran bu efsanevî oyuncuların hikayelerini keşfedin Tarihin en büyük futbol etkinliğinde parladılar ve unutulmazlıklarını kazandılar Bu kitap, futbol tutkunları için bir hazine!

Dünya Kupası, tarihin en büyük spor etkinliklerinden biridir ve tüm dünyada milyarlarca insan tarafından izlenmektedir. Her yıl düzenlenen turnuva, futbol dünyasının en ünlü isimlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu efsanelerin bazıları sadece Dünya Kupası'nda oynadığı için hatırlanırken, bazıları her zaman futbol dünyasının en büyükleri arasında yerini korudu.

Bu yazımızda, Dünya Kupası tarihindeki en büyük futbol efsanelerini ve onların hikayelerini inceleyeceğiz. Pelé, Diego Maradona, Zinedine Zidane ve Mario Kempes gibi isimler, futbol dünyasında efsanevi bir konuma sahiptir.

• Pelé, 1962, 1958 ve 1970 Dünya Kupaları'ndaki performansıyla ünlü Brezilyalı efsanevi futbolcudur.
• Diego Maradona, 1986'da Arjantin millî futbol takımının turnuva şampiyonluğunu kazanmasına öncülük eden ünlü Arjantinli futbolcudur.
• Zinedine Zidane, 2006 Dünya Kupası Finali'nde Fransa'yı neredeyse tek başına şampiyonluğa taşıyan Fransız efsanevi futbolcudur.
• Mario Kempes, 1978 Dünya Kupası'nda Arjantin'in şampiyonluğuna öncülük eden Arjantinli efsanevi futbolcudur.

Bu en büyük efsaneler, sadece futbol yetenekleriyle değil, aynı zamanda Dünya Kupası tarihinde yarattıkları şeylerle de hatırlanır. Maradona'nın 'Tanrının Eli' skandalı veya Zidane'in final maçındaki kırmızı kart olayı gibi. Bu efsaneler, tüm dünya tarafından hatırlanacak büyük anılar yaratmıştır. Dünya Kupası tarihi, bu efsanelerin hikayeleri sayesinde daha da unutulmaz hale gelmiştir.

Pelé

Pelé, Dünya Kupası tarihinin en büyük efsanelerinden biridir. Brezilyalı efsanevi futbolcu, sadece bir değil, üç kez Dünya Kupası şampiyonluğu kazanmıştır. İlk kez 1958'de İsveç'teki Dünya Kupası'nda oynayan Pelé, 17 yaşında iken Brezilyalı milli takımda forma giymişti. O sene Pelé, turnuvada toplam altı gol attı ve Brezilya'nın şampiyonluğunda önemli bir rol oynadı.

1962 Dünya Kupası'na sakat girdi ve turnuvanın ilk maçında forma giymedi. Ancak, ikinci maçta Paraguay'a karşı oynamaya başladı. Bu maçta hat-trick yapan Pelé, turnuvada toplam dört gol attı ve Brezilya'nın bir kez daha şampiyonluğuna katkı sağladı. Pelé, 1970 Dünya Kupası'nda daha da büyük bir yıldızdı. Turnuvada, Brezilya'nın rakipleri karşısında inanılmaz performans gösteren Pelé, turnuvada 4 gol atmıştı. Pelé sezon içinde yaralıydı ve turnuvanın sonuna yaklaşırken, yüksek ateşle hastalandı. Ancak, yine de Brezilya'nın final maçında 4-1 bir galibiyet elde etmesine yardımcı oldu.

Ayrıca, Pelé Brezilya'nın milli takımında 92 kez oynadı ve toplamda 77 gol attı. Oldukça başarılı bir kariyere sahip olan Pelé, futbol tarihindeki en büyük isimlerden biri olarak bilinir.

Diego Maradona

Diego Maradona, Arjantin millî futbol takımının efsanevi oyuncusu olarak futbol tarihinde yerini almıştır. Özellikle 1986 Dünya Kupası'nda Arjantin'in şampiyonluğuna öncülük eden performansıyla tüm dünyada tanınmıştır. Maradona, turnuvada 5 gol atarak Arjantin'in kupayı kazanmasındaki en büyük etkenlerden biri olmuştur.

Meksika'daki turnuvada Maradona'nın sahada sergilediği performans herkesi büyülemişti. Özellikle İngiltere takımı ile oynanan çeyrek final maçı, tarihe geçen 'Hand of God' skandalı ile hatırlanır. Maçta Arjantin'in ilk golünü bir el hareketiyle atan Maradona, bu golün 'Tanrının Eli' olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Maçtaki ikinci golde ise Maradona, tüm İngiltere takımını geçerek kaydettiği golle şampiyonluğa giden yolun açılmasına önayak olmuştur. Ancak bu hareketi sonrasında Maradona, özellikle İngiliz futbolseverlerin tepkisine neden olmuştur.

Bununla birlikte, Maradona'nın harika performansı devam etti ve Arjantin, finalde Almanya'yı yenerek turnuvayı kazandı. Maradona, turnuvadaki performansı nedeniyle Altın Top ödülünün de sahibi oldu. Diego Maradona, Arjantin futbolunun simgesi haline gelmiştir ve dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilmektedir.

The 'Hand of God' Skandalı

1986 Dünya Kupası çeyrek finalinde Arjantin milli takımıyla İngiltere takımı karşı karşıya geldi. İlk yarıda İngiltere takımı golle öne geçti. Ancak ikinci yarıda Maradona adeta sahne aldı. İkinci golde topa kafayla değil, eliyle dokunarak golü atması 'tanrının eli' olarak adlandırılan ve büyük tartışmalar yaratan olaylardan biri oldu.

Maradona'nın bu hareketi, skandal olarak adlandırıldı ve oyunda kalmak için kullanılan bir hile olarak nitelendirildi. Hakemin de bu pozisyonda hatası olması ve Maradona'nın golünü geçerli sayması, İngiltere tarafından tepkiyle karşılandı.

• Maradona, olay sonrası pozisyonun bir dolandırıcılık olduğunu kabul etti ve bu olayın ardından büyük bir tartışma başladı.
• İngiltere takımı ise bu olayı 'aldatılmış hissetmek' şeklinde tanımladı ve Maradona'nın bu hareketinin etik olmadığını belirtti.

Bu olay, Dünya Kupası tarihinde en tartışmalı ve unutulmaz anılar arasında yer alıyor.

Maradona'nın Açıklamaları

Maradona, "Tanrının bana verdiği bu golü attım" şeklindeki açıklamasıyla tartışmalı golle ilgili olarak konuştu. İngiliz ekibiyle ilgili spekülasyonlarla alay ederek, "Biz İngilizleri kandırmayı başardık. İngilizler Geraldos denizini ilerletemediler, ama benim yaptığım golü durduramadılar" dedi. Ancak sonraki dönemde, pozisyonun bir dolandırıcılık olduğunu kabul ederek, "Eğer gol atan İngiliz oyuncusu olsaydı, onu da eleştirirdim" şeklinde konuştu.

Ayrıca Maradona, İngiliz taraftarlarının kendisine yönelik ırkçı söylemlerine de değinerek, "O zamanki İngiltere taraftarları, bana ve Arjantin'e karşı ırkçı nefretlerini gösterdiler. O yüzden golle yüzleşirken korktum ama Tanrı bana yardım etti" dedi.

İngiltere'nin Tepkisi

Maradona'nın 'tanrının eli' olarak tanımlanan golü, İngiltere takımının turnuvadan elenmesine neden oldu ve olay İngiltere'de büyük bir şok yarattı. İngiliz futbolseverler maruz kaldıkları olaya tepki gösterirken, İngiliz basını da bu konuda oldukça sert eleştiriler yaptı. O dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Maradona'nın golünün 'fair-play' prensiplerine aykırı olduğunu dile getirdi. Maradona'nın bu golünü İngiltere'ye karşı bir intikam olarak algılayan Arjantin halkı da İngiltere'ye karşı olumsuz düşünceler beslemeye başladı. Olayın yansımaları uzun yıllar süren bir antipatiye ve düşmanlığa sebep oldu.

1986 Dünya Kupası Finali

Maradona, Arjantin 'in 1986 Dünya Kupası Finali'nde inanılmaz bir performans sergiledi. Arjantin, Almanya ile karşı karşıya geldi. Maçın 23. dakikasında Maradona'nın asistiyle José Brown, Arjantin'i öne geçirdi. Ancak Almanya, maçın 81. dakikasında beraberliği sağladı. Uzatma dakikalarının başında Maradona, yaptığı inanılmaz bir hareketle Alman defansını geçti ve sol ayağıyla topu ağlara göndererek Arjantin'i 2-1 öne geçirdi. Maçın sonucuna göre Arjantin tarihinin ikinci Dünya Kupası zaferini kazandı.

Maradona'nın performansı olağanüstüydü. Maçın gösterişli oyunu ve üstün liderliği Maradona'nın en iyi performanslarından biri olarak kabul edilir. Bu performans, Maradona'nın yalnızca bir futbol yıldızı değil, aynı zamanda bir efsane olduğunu da gösterir.

Zinedine Zidane

Zinedine Zidane, Fransa milli takımının 2006 Dünya Kupası'na katıldığı sene, turnuvadaki en değerli oyunculardan biriydi. Fransa'nın final maçına kadar gelmesini sağlayan isimlerin başında geliyordu. Final maçında ise takımı neredeyse tek başına şampiyonluğa taşıdı.

Zidane, 2006 finalinde İtalya ile karşı karşıya geldiler. Maçın normal süresi ve uzatmaları 1-1 bitince, penaltı atışlarına geçildi. Zidane, başarılı bir şekilde penaltısını gole çevirdi.

Fakat maçın 110. dakikasında Marco Materazzi ile arasında bir tartışma yaşandı. Materazzi, Zidane'a hakaret etti. Bunun üzerine Zidane, Materazzi'ye kafayı vurdu ve hakem tarafından kırmızı kartla oyundan atıldı.

Zidane'ın olay sonrası yaptığı açıklamalarda, büyük baskı altında olduklarını ve Materazzi'nin kendisine hakaret ettiğinden dolayı sinirlendiğini söyledi.

Zidane, o yıl emekliye ayrıldıktan sonra teknik direktörlük kariyerine başarıyla devam etti. Ancak Zidane'ın kırmızı kart gördüğü olay, uzun bir süre hafızalarda kaldı ve kendisi hakkında spekülasyonlar ve tartışmalar yapıldı.

Final Maçındaki Kırmızı Kart Olayı

2006 Dünya Kupası Finali'nin en çok konuşulan olaylarından biri, Fransa'nın yıldız oyuncusu Zinedine Zidane'in final maçının uzatma dakikalarında İtalyan futbolcu Marco Materazzi'ye kafa atarak kırmızı kart görmesi oldu. Peki neden böyle bir olay yaşandı?

Olayın öncesi, Materazzi'nin müdahalesine itiraz eden Zidane'in karşılık vermesiyle başladı. İddialara göre Materazzi, Zidane'in annesi hakkında ağza alınmayacak bir şey söylemişti. Bu sözlerin Zidane'i çileden çıkardığı düşünülüyor.

Zidane'in kafasını Materazzi'nin göğsüne doğru savurması sonucu Materazzi yere düştü. Hakem, olaya kırmızı kart vererek Zidane'i oyundan attı. Maçın ardından Zidane, olayı "korkunç" olarak nitelendirdi ve ne yapacağını bilemediğini söyledi. Materazzi ise iddiaları reddetti.

Bu olay, Zidane'in futbol kariyerinin sonunu işaret etti ve tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Olayın yaşandığı sahne, hala futbol tarihinde en popüler videolardan biri olarak anılıyor.

Zidane'in Olay Sonrası Açıklamaları

Zinedine Zidane 2006 Dünya Kupası Finali'nde Fransa'yı neredeyse tek başına şampiyonluğa taşıyan Fransız efsanevi futbolcu olarak tarihe geçmiştir. Ancak, final maçında İtalyan futbolcu Marco Materazzi'ye kafa atması nedeniyle kırmızı kart görmüş ve maçın sonuçlarına etki etmiştir. Zidane, olay sonrası yaptığı açıklamalarda, Materazzi'nin kendisine küfürlü sözcükler sarf ettiğini ve ailesine de hakaret ettiğini belirtmiştir.

Zidane, olayın ardından hem futbolun hem de hayatın bazı gerçeklerini anlamıştır. Olayın yansımalarını ve medya ile ilgili çevresi ile yaptığı açıklamalarda, o dönem kendisini yalnız hissettiğini ifade etmektedir. Ancak, tüm bu olumsuzluklara rağmen Zidane hala büyük bir futbol efsanesidir ve kariyeri boyunca gösterdiği üstün performans, onu Dünya Kupası'nın en büyük efsaneleri arasına sokmuştur.

Mario Kempes

Mario Kempes, Arjantinli efsanevi bir futbolcudur ve 1978 Dünya Kupası'nın Arjantin'in şampiyonluğuna öncülük ettiği turnuva olarak hatırlanır. Kempes, turnuvada gösterdiği olağanüstü performansla takımının kupayı kazanmasında büyük bir rol oynadı.

Kempes, turnuvayı altı golle tamamladı ve Arjantin milli takımının tarihinin en ünlü isimlerinden biri haline geldi. 1978 Dünya Kupası'ndaki performansı Kempes'in kariyerinin en parlak dönemlerinden biriydi ve takımının o yıl kupayı kazanmaması muhtemel dahi değildi.

Kempes, turnuvada Arjantin'in her maçında oynadı ve finalde iki gol attı. Bu goller, takımının Hollanda'yı 3-1 mağlup ettiği maçta geldi. Ayrıca, turnuvanın en iyi oyuncusu seçilerek altın top ödülünü kazandı.

Kempes, futbol hayatına 1970'lerin başında Rosario Central takımında başladı. Daha sonra Arjantin milli takımının bir parçası oldu ve çeşitli kulüplerde oynadıktan sonra 1981 yılında İspanya'nın Valencia kulübüne transfer oldu. Valencia'daki ilk sezonunda Kempes, La Liga'nın gol kralı seçildi ve takımının Kupa Galipleri Kupası'nı kazanmasında büyük bir rol oynadı.

Kempes, futbol tarihinin en unutulmaz oyuncularından biri olarak, özellikle Arjantin'de hala büyük bir saygı görüyor. O, sadece mükemmel futbolculuğuyla değil, aynı zamanda Arjantin futbolunun bir sembolü olarak da kabul ediliyor.

Kempes'in Olağanüstü Performansı

1978 Dünya Kupası'nda Arjantin milli takımının golcü futbolcusu Mario Kempes, turnuvaya damga vuran oyunculardan biri oldu. Final maçında Hollanda'yı 3-1 mağlup eden Arjantin'in şampiyonluğunda büyük katkısı oldu.

Kempes, turnuvanın 6 maçının tamamında forma giydi ve 6 gol atarak gol krallığı ödülüne layık görüldü. Arjantin'in grup aşamasındaki son maçında Peru'ya 6-0 mağlup ettiği maçta 2 gol atmıştı.

Final maçında da üstün bir performans sergileyen Kempes, takımının 2 golünde de büyük rol oynadı. İlk golde sağ kanattan hızla ilerleyerek sol ayağıyla attığı gol, takımının öne geçmesini sağladı. İkinci golde ise topu kontrol ederek kaleye doğru ilerleyen Kempes, kaleciyle karşı karşıya kaldığında topu ağlara gönderdi ve Arjantin'in yeniden öne geçmesini sağladı.

Kempes'in final maçındaki performansı, Arjantin'in şampiyonluğuna büyük katkı sağladı. Orijinal pozisyonda sağ kanatta oynamasına rağmen, maçın büyük bölümünde orta sahada da görev aldı ve takımının hücum oyununda büyük bir etkiye sahipti.

Sonuç olarak, Kempes, Arjantin milli takımının tarihinde en iyi futbolcuları arasında gösterilmektedir ve 1978 Dünya Kupası finalindeki etkileyici performansıyla bir efsane haline gelmiştir.