Mobil uygulama geliştirmeyi sevenlerin ve Objective-C hakkında bilgi sahibi olanların dikkatine! Yeni trendleri öğrenmek için hemen tıklayın Farklı projelerde kullanabileceğiniz ipuçları burada Kullanıcılarınızı şaşırtacak uygulamalar yapmak için doğru adımları atın

Mobil uygulama geliştiricileri için Objective-C programlama dili oldukça önemli bir yere sahiptir. Yapılan son güncellemeler ve trendsleri yakından takip etmek, mobil uygulamaların geliştirilmesinde oldukça önemlidir. İşte bu nedenle bu makalemizde Objective-C dili ile ilgili son trendleri ele alacağız.

İlk olarak Objective-C 2.0 sürümündeki güncellemelerden bahsedebiliriz. Değişen dil yapıları ve güçlü hale gelen araçları sayesinde Objective-C 2.0 sürümü, dilin kullanımında oldukça etkili bir rol oynadı. Ayrıca, Objective-C 2.0 sürümü ile birlikte Objective-C kodlarının okunabilirliği ve yazılabilirliği artmıştır.

Swift dili, Objective-C diline göre oldukça yeni bir dil olmasına rağmen, son dönemde oldukça popüler hale geldi. Swift, Objective-C diline göre çok daha hızlı bir şekilde kod yazmayı mümkün kılar ve aynı zamanda Objective-C kodlarıyla birlikte kullanılabilir. Mix ve match ile Objective-C ve Swift kodları bir arada kullanılabilir. CocoaPods kullanarak da Objective-C ve Swift projeleri arasında geçiş yapmak daha kolay hale gelir.

Static ve dinamik kütüphaneler arasındaki farkları bilmek de oldukça önemlidir. Bu iki kütüphane türü arasındaki en temel fark, statik kütüphanelerin derleme aşamasında kullanılması gereken türleri içerirken, dinamik kütüphaneler çalışma zamanında kullanılır. Kullanıcılar bu farkı bilerek, kullanacakları kütüphaneleri doğru şekilde seçmelidir.

ARC (Automatic Reference Counting) ise Objective-C uygulamalarında oldukça faydalı bir araçtır. ARC, hafıza yönetiminde oldukça etkilidir ve Objective-C uygulamalarının optimize edilmesine yardımcı olur. Ayrıca, Objective-C runtime, geliştiriciler için oldukça kullanışlı bir özelliktir. Method Swizzling yöntemi, Objective-C programlama dilindeki kullanımı hakkında bilgi verir. Mesaj yönlendirme özelliği, Objective-C dilindeki önemi ve nasıl kullanıldığı hakkında bilgi sahibi olmak da oldukça önemlidir.

Son olarak, Objective-C++ ve C++'ın kombinasyonunu ele alabiliriz. Objective-C++'ın kullanımı ve Objective-C ve C++'ın nasıl bir arada kullanılabileceği hakkında bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir. Objective-C++ dosya uzantıları ve Objective-C++ ve C++'ın nasıl bir arada kullanılabileceği ve ortak kullanım faydaları hakkında bilgi sahibi olmak da oldukça önemlidir.

Objective-C 2.0

Objective-C 2.0, programlama diline dair birçok güncellemeyi içermektedir. Bu güncellemeler, dilin kullanımında önemli düzenlemelere neden olmuştur. Öncelikle, Objective-C 2.0 ile gelen en önemli özelliklerden biri @property ve @synthesize deyimleridir. Bu özellikler, bir sınıf içerisinde yer alan nesnelere ait değişkenlerin tanımını kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda, kodun daha okunaklı hale gelmesine yardımcı olmaktadır.

Bu güncellemeler arasında yer alan bir diğer önemli özellik ise Objective-C Runtime Kit'in güncellenmesi olmuştur. Bu güncelleme, dinamik tür denetimi için önceden tanımlanmış bazı işlevlerin yerini ele alarak, kodun çok daha esnek hale gelmesini sağlamıştır. Bu bağlamda, Objective-C 2.0, Objective-C 1.0'a göre daha dinamik ve esnek programlama sağlamaktadır.

Bunların yanında Objective-C 2.0, blok sözdizimini de desteklemektedir. Blok sözdizimi, fonksiyonlar gibi bir kod bloğunu temsil eder ve en önemli avantajı, blokun bir değişkende saklanarak başka bir yerde kullanılabilmesini sağlamasıdır. Bu özellik, Objective-C'de daha önce mümkün olmayan birçok programlama tekniğine olanak tanımaktadır.

Swift Dili

Swift, 2014 yılında Apple tarafından tanıtılan ve Objective-C programlama diline alternatif olarak sunulan bir programlama dilidir. Swift, Objective-C'den daha basit, daha açık ve doğrudan kodlama imkanı sunar. Objective-C'ye oranla daha az kod yazma, daha üretken ve hızlı geliştirme imkanı sağlar.

Swift, Objective-C'den daha yeni bir programlama dilidir ve sunduğu modern özellikler sayesinde gittikçe popülerleşmektedir. Swift, Objective-C ile karşılaştırıldığında daha rahat öğrenilebilen bir dil olma özelliği taşır. Ayrıca kod yazımında hata yapma ihtimali daha düşüktür. Swift dili, Objective-C'den farklı olarak günlük hayatta kullanılan Android, Java, C++ ve Python gibi programlama dillerine benzer söz dizimine sahiptir.

Swift, uygulama performansının arttırılması, yüksek verimlilik, kod yazımının kolaylaştırılması gibi avantajlarının yanı sıra iOS işletim sisteminin sunduğu tüm özelliklerden tam olarak yararlanır. Swift, Objective-C'nin yarattığı karmaşıklığa göre daha net bir kod olarak kullanılabilir. Ancak, Objective-C'de bulunan özelliklerin Swift'te bulunmadığı durumlar da söz konusu olabilir, bu nedenle geliştiricilerin ne zaman hangi programlama dilini kullanacaklarını iyi bilmeleri gerekmektedir.

Swift, Apple'ın Xcode geliştirme platformu üzerinden geliştirilen ve her geçen gün daha popüler hale gelen bir programlama dilidir. Özellikle mobil uygulama geliştiricileri arasında popülerliği her geçen gün artmakta, Objective-C'nin yerini almaya başlamaktadır.

Mix ve Match

Artık mobil uygulama geliştiricileri Objective-C ve Swift'i bir arada kullanabiliyor. Bu, her iki dilin güçlü yönlerini kombinasyon halinde kullanarak daha iyi uygulamalar yazmanızı sağlar. Örnek olarak, bir Objective-C projesinde Swift kod parçalarını kullanabilirsiniz ya da tam tersi.

Bu Mix ve Match yöntemi, Objective-C ve Swift kodlarının birbirine uyumlu hale getirilmesine yardımcı olur. Objective-C, özellikle nesne yönelimli programlama ve C dilinin güçlü yönlerini kullanmak için ideal bir seçimdir. Swift, Objective-C dilinden daha yeni bir dil olmasına rağmen, daha modern ve daha fazla işlevsellik sunar. Bu nedenle, bir arada kullanıldıklarında, mobil uygulama geliştiricileri daha verimli ve esnek uygulamalar yapabilirler.

Objective-C ve Swift kodlarını bir arada kullanmanın bir yolu da CocoaPods kullanmaktır. CocoaPods, Objective-C ve Swift projeleri arasında geçiş yapmak için bir araçtır ve çeşitli kütüphanelerin kullanımını da kolaylaştırır. Aynı zamanda, bir arada kullanılan Objective-C ve Swift kodlarının daha az hata ve sorunla karşılaşmasına da yardımcı olabilir.

• Mix ve Match ile bir arada kullanılan Objective-C ve Swift kodlarının güçlü yönlerini kombinasyon halinde kullanarak daha verimli ve esnek uygulamalar yapabilirsiniz.
• CocoaPods, Objective-C ve Swift projeleri arasında geçiş yapmak için kullanışlı bir araçtır.
• Bir arada kullanılan kodların daha az hata ve sorunla karşılaşmasına yardımcı olabilir.

Bu nedenle, Mix ve Match yöntemi, bir arada kullanılan Objective-C ve Swift kodlarının mobil uygulama geliştirme sürecinde verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Mobil uygulama geliştiricileri, ikisi arasında seçim yapmak zorunda kalmadan, Objective-C ve Swift kod parçalarını bir arada kullanarak daha iyi uygulamalar yapabilirler.

CocoaPods

CocoaPods, Objective-C ve Swift projeleri arasında kolay geçiş yapmak için kullanabileceğiniz bir araçtır. CocoaPods, on binlerce kütüphane ve araç içeren bir kütüphane yöneticisi olarak da bilinir. CocoaPods ile, projenize ihtiyacınız olan ve Objective-C veya Swift dilinde yazılmış birçok kütüphaneyi kolayca ekleyebilirsiniz.

CocoaPods'u kullanmak için, öncelikle projenize bir Podfile eklemeniz gerekir. Podfile, projenize eklemek istediğiniz kütüphanelerin listesiyle birlikte bir dosyadır. Daha sonra, terminalde projenizin klasörüne giderek pod install komutunu çalıştırmanız yeterlidir. Bu komut, projenizde kullanacağınız tüm kütüphaneleri indirir ve projenize ekler.

Podfile örnek olarak:

platform	:ios, '9.0'
use_frameworks!
target	'MyApp'
pod	'AFNetworking'
pod	'Alamofire', '~> 5.0'
pod	'SwiftyJSON'

Bu örnekte, iOS 9.0 ve üzeri için kullanacağınız MyApp hedefi için üç adet kütüphane eklemiş olduk. İlk iki kütüphane Objective-C ile yazılmışken, son kütüphane Swift ile yazılmıştır.

CocoaPods, Objective-C ve Swift arasında geçiş yapmanızı kolaylaştırır. Böylece, Objective-C üzerinde yazmaya başlayan bir geliştirici, daha sonra Swift'e geçtiğinde ihtiyacı olan kütüphaneleri kolayca kullanabilir. Aynı şekilde, Swift ile başlayan bir geliştirici de Objective-C kodlarını projelerine ekleyebilir.

Static Vs. Dynamic

Objective-C programlama dilinde kullanılan kütüphaneler statik ve dinamik olarak ikiye ayrılır. Her iki kütüphane türü de kodun çalışmasına yardımcı olmak için kullanılır ve aralarındaki farkı anlamak geliştiricilere uygulamalarını optimize etme konusunda yardımcı olabilir.

Statik kütüphaneler, çalışma zamanında kullanılmak üzere uygulamaya dahil edilir. Kod derlenir ve çalıştırılabilir dosyaya dahil edilir, bu nedenle uygulama başlatıldığında bellekte yer kaplarlar. Bununla birlikte, uygulama çıktısı boyutunu artırmalarına rağmen, performans açısından daha iyi olabilirler.

Dinamik kütüphaneler ise uygulama çalışırken yüklenir. Bu, uygulamanın başlatılmasını hızlandırabilir, ancak kullanım sırasında daha yavaş olabilirler. Dinamik kütüphaneler daha az bellek kullanırlar, bu nedenle daha küçük boyutludurlar, ancak yükleme işlemi sırasında uygulamayı yavaşlatabilirler.

Genellikle, birçok üst düzey uygulama statik kütüphaneleri kullanırken, birçok alt düzey uygulama dinamik kütüphaneleri kullanır. Bu nedenle, uygulamanızın ihtiyaçlarına bağlı olarak, statik veya dinamik kütüphaneler kullanmak en uygun olanı olabilir.

ARC (Automatic Reference Counting)

ARC (Automatic Reference Counting): Objective-C'deki en son yeniliklerden biri, ARC veya Automatic Reference Counting. ARC, Objective-C uygulamalarında bellek yönetimini otomatikleştirir, kullanıcılara gereksiz kod yazma zahmetinden kurtarır ve çeşitli hataları önler. ARC'nin temel amacı, bellek sızıntılarını ve başarısız bellek ayırma işlemlerini azaltarak uygulama performansını artırmak ve hataların önüne geçmektir.

ARC, bir nesnenin ne zaman kullanıldığını gözlemleyerek nesneye bir referans sayısı ekler ve nesnenin bellekteki yerini takip eder. Bir nesne artık kullanılmıyorsa, ARC otomatik olarak referans sayısını azaltır ve nesneyi bellekten kaldırır. Bu süreçte geliştiricilerin bellekle ilgili işlemlerini takip etmelerine gerek kalmaz.

ARC, geliştiricilere zaman kazandırır, hata yapma riskini azaltır ve uygulamaların daha hızlı çalışmasına olanak tanır. ARC, Objective-C uygulamalarında kullanmanın önemli yararlarından biri, geliştiricilerin bellek yönetimi kaynaklı hatalarını azaltırken, uygulama performansını artırarak kullanıcılara daha iyi bir deneyim sunmaktır.

Objective-C Runtime

Objective-C runtime, Objective-C programlama dilinin çalışması için gerekli olan tamamlayıcı bir sistemdir. Runtime, kodunuzu derlemek, yüklemek ve çalıştırmak için gerekli olan temel işlevleri sağlar. Runtime aynı zamanda Objective-C'nin temel özelliklerini destekler ve Objective-C nesnelerini oluşturmanıza, yönetmenize ve otomatik olarak yok etmenize yardımcı olur.

Geliştiriciler, runtime'ı doğrudan Objective-C kodlarına dahil ederek kullanabilirler. Objective-C programlama dili, Nesne yönelimli programlama prensiplerine bağlı kalarak, kodlarının birçok işlevini runtime'ı kullanarak gerçekleştirirler. Örneğin, Objective-C sınıflarını runtime'da tanımlayabilir, sınıfların yöntemlerini ve değişkenlerini sorgulayabilir ve değiştirilebilir hale getirebilirsiniz.

Bu nedenle Objective-C runtime, iOS uygulama geliştiricilerinin işlerini kolaylaştıran önemli bir araçtır. Nesne yönelimli programlama ve Objective-C özelliklerine aşina olan geliştiriciler, runtime'ı kullanarak uygulamalarındaki hataları güvenli bir şekilde düzeltebilirler. Ayrıca, runtime, nesne yönelimli programlama çalışmalarında bir yabancı dil gibi düşünülebilir ve yalnızca Objective-C üzerinde değil, C dili üzerinde de kullanılabilir.

Method Swizzling

Objective-C programlama dilinde Method Swizzling, bir metodun diğer bir metodla değiştirilmesi veya değiştirilmesine izin veren bir tekniktir. Bu teknik, Objective-C runtime'ın güçlü özelliği sayesinde mümkündür.

Method Swizzling genellikle runtime sırasında bir sınıf metodunun davranışını geçersiz kılmak veya bir nesne metodunun geri dönüş değerini değiştirmek için kullanılır. Örneğin, bir sınıf metodu yerine kendi özel metoduyla değiştirmek veya bir nesnenin metodunu çağırdığınızda başka bir metodun tetiklenmesini sağlamak mümkündür.

Bu teknik, özellikle debug esnasında kullanımı kolay olmasıyla bilinir. Ancak, uygunsuz kullanımı programınızın düzgün çalışmasını etkileyebilir, o yüzden Method Swizzling'i doğru kullanmak çok önemlidir.

Method Swizzling, özellikle dinamik metod çağrıları gerektiren yazılım kütüphanelerinde kullanılabilir. Bu sayede, örnek olarak bir programdaki UI nesnelerinin gelen olayları yakalamak için kullanılan UIControl sınıfının metodlarını koruyarak farklı bir davranış sergilemesi sağlanabilir.

Method Swizzling uygulamasında dikkat edilmesi gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Örneğin, orijinal metod mutlaka değiştirilmiş metodda çağrılmalıdır. Ayrıca, sınıfın sertifikasyonunu geçersiz kılmamalı ve metodlar sınıfın genel davranışını bozacak şekilde değiştirilmemelidir.

Message Forwarding

Mesaj yönlendirme, Objective-C programlama dilinde oldukça önemli bir özelliktir. Bir nesneye olmayan bir mesaj çağrılırsa, Objective-C, mesajı nesnenin üzerinde arar ve eğer orada da yoksa, "tanımsız bir tarafından bilinmeyen bir mesaj (Unknown Message From Undefined Side)" hatası verir. Ancak, programcılar mesaj yönlendirme özelliğini kullanarak bu hatayı mümkün olan en iyi şekilde yönetebilirler.

Mesaj yönlendirme, geliştiricilere çağrılan mesajları istedikleri herhangi bir yerde ele almak için bir fırsat verir. Mesaj yönlendirme özelliği, Objective-C'deki hataları ele almak ve bir örnek bir örnekte metot çağırmak gerektiğinde özellikle kullanışlıdır. Mesaj yönlendirme yöntemi, çağrılan mesaja karşılık vermek ve beklenen cevabı döndürmek için metodunu içeren bir nesneye mesaj yöneltmek için kullanılır.

Bununla birlikte, mesaj yönlendirme özelliği, Objective-C'nin nesne yönelimli özellikleriyle çalışan diğer dillere göre daha esnek bir yaklaşım sunar. Bu özellik, bir örnek üzerinde belirli bir eylemi yapmak için gereken kodu yazmak yerine, bir mesaj nesnesi başka bir nesneye yönlendirildiğinde, işlemin gerçekleştirildiği yere götürebilir.

Mesaj yönlendirme özelliği, Objective-C'nin diğer özellikleriyle bir arada kullanıldığında, programlama dili yüksek performanslı bir çözüm sunar. Bu özellik sayesinde geliştiriciler, Objective-C programlama dilinden en iyi şekilde yararlanabilirler.

Objective-C++, Objective-C ile C++'ın Kombinasyonu

Objective-C ve C++, ağır endüstriyel işler için tercih edilen, farklı platformlar arasında ortak dil olarak kullanılan iki farklı programlama dilidir. Bu iki dili kullanarak, Objective-C++'ı elde edebiliriz. Objective-C++ kodlarına, Objective-C ve C++ arasında geçiş yaparak, nesne yönelimli programlama yapabilirsiniz.

Objective-C++'ı kullanarak, sektördeki birçok teknolojik sorunu çözebilirsiniz. Örneğin, Objective-C kullanarak iOS uygulamaları geliştirirken, C++ kullanarak Android uygulamaları geliştirirseniz, Objective-C++ kullanarak her iki platform için tek bir ortak kod oluşturabilirsiniz. Bu sayede, projelerinizin gelişim sürecine esneklik kazandırabilir ve zamandan tasarruf edebilirsiniz.

Objective-C++, Objective-C ve C++ arasında geçiş yapabilmek için kodlama yaparken bazı farklılıklara dikkat etmek gerekiyor. Objective-C++'da, .mm dosya uzantısını kullanarak, C++ kodlarını Objective-C fonksiyonlarında kullanabilirsiniz. Bu sayede, Objective-C kodlarına C++ özellikleri ekleyebilir ve ortak bir platform oluşturabilirsiniz.

Objective-C++'da, Objective-C ve C++ nesneleri arasında parametre geçişi için dikkatli davranmanız gerekiyor. Objective-C++'da, Objective-C ve C++ nesneleri birbirleriyle çakıştığında birçok hata oluşabilir. Bu nedenle, Objective-C ve C++ nesnelerinin birbirleriyle uyumlu olduğundan emin olmanız gerekiyor.

Sonuç olarak, Objective-C++'ı kullanarak, mobil uygulama geliştirme gibi farklı platformlarda kullanılan programlama dilleri arasında bir köprü oluşturabilirsiniz. Objective-C++'ın kullanımı sayesinde, uygulamanızın performansını artırabilir ve yazdığınız kodların daha geniş bir kitle tarafından kullanılmasını sağlayabilirsiniz.

Objective-C++ Dosya Uzantıları

Objective-C++, Apple geliştiricilerinin Objective-C ve C++ kodlarını birleştirebilmelerini sağlayan bir uzantıdır. Objective-C++ dosya uzantıları, ".mm" şeklindedir ve Objective-C ve C++ kodları arasında geçiş yapmayı mümkün kılar.

Bu uzantı sayesinde, geliştiriciler C++ kodlarını Objective-C kodlarına ve Objective-C kodlarını C++ kodlarına entegre edebilirler. Bu da projelerin daha verimli bir şekilde yönetilmesini sağlar. Örneğin, bir oyun geliştirme ekibi, oyunun motorunu C++ dilinde kodlayıp, arayüzü Objective-C dilinde tasarlayabilirler.

Objective-C++ dosya uzantıları oluştururken, Objective-C kodlarını .h dosyasında toplarken, C++ kodlarını .cpp dosyasında toplamanız önerilir. Bu sayede C++ kodları Objective-C kodlarından ayrılır ve karışıklıklar azaltılmış olur.

Ayrıca, Objective-C++ ile birlikte gelen bir diğer özellik, C++14 standartlarına uyum sağlamasıdır. Bu sayede, daha modern bir C++ diline geçiş yapılabilmektedir. Böylece, geliştiriciler daha önceden zorlandıkları bazı durumları kolaylıkla çözebilirler.

Bir diğer avantajı ise Objective-C++'ın, Objective-C ve C++'ın bir arada kullanılmasını sağlayan kişiler için kolaylık sağlamasıdır. Çünkü bu sayede, hem Objective-C hem de C++ için ayrı ayrı proje oluşturmalarına gerek kalmadan, bir arada çalışmaları mümkün olur.

Objective-C++ ve C++ İle Ortak Kullanım

Objective-C++, Objective-C ve C++'ı birleştiren bir programlama dili. Bu birleşim, geliştiricilere daha fazla esneklik ve yetenek sağlar. Objective-C++'ı kullanarak bir uygulamanın Objective-C ve C++ kodlarını bir arada kullanmak mümkündür.

Objective-C++ ile birleştirilen C++'ın avantajlarından biri, C++'da hazır bulunan büyük bir kütüphane seçeneğidir. Bu kütüphaneler, uygulamanın belirli alanlarında kullanılabilir ve yüksek performans sağlar. Objective-C'nin ise nispeten sınırlı bir kütüphane seti bulunur. Ancak, Objective-C'nin birçok avantajı vardır, örneğin Objective-C'nin özel nesne yönelimli sistemleri ve süzme özellikleri.

Objective-C++ kullanan geliştiriciler ayrıca C++'dan aldıkları verimlilik avantajlarını da elde ederler. C++ kodu, Objective-C++'ın C++ türlerine tam erişim yeteneği sayesinde doğrudan kullanılabilir. Bu, geliştiricilere C++'ın sağladığı esneklik ve güç gibi özellikleri kullanmalarına olanak tanır.

C++'in doğası gereği daha düşük seviyeli bir dil olduğu için, Objective-C++ kullanmak, uygulamanın öncelikle C++ kodu içeren kritik bölümleri ile çalışırken daha iyi performans sağlar. Objective-C++ kullanmak, geliştiricilere hem Objective-C'nin hem de C++'ın en iyi özelliklerini bir arada kullanma fırsatı sağlar.