Yurt dışından ithal güzellikler arayanlar için en güzel şehir parklarını sizler için bir araya getirdik. Eşsiz doğal manzaraları, tarihi yapıları ve dinlendirici atmosferleriyle parkları ziyaret etmeye hazır mısınız?

Dünyanın en güzel şehir parklarından bahsetmek istiyorum. Bu parklar, doğayla iç içe, tarihi ve modern mimari unsurları ile ziyaretçilerini büyülüyor. Ayrıca, birçok farklı aktiviteye ev sahipliği yaparak, hem yerlileri hem de turistleri kendine çekiyor. Şimdi sizler için, en ünlü şehir parklarını ve neden ziyaret edilmesi gerektiğini anlatacağım.

Manhattan'ın ortasında bulunan bu park, doğal güzelliği, aktiviteleri ve mimarisi ile sizi büyüleyecek. İster bisikletle gezin, ister koşu yapın, ister tekneyle geziye çıkın, her zaman eğlenceli bir aktivite bulabilirsiniz. Ayrıca, Central Park müzikaller, konserler ve film gösterimleri için harika bir alan olarak da kullanılıyor.

Bisiklet yolları, göller, güzel manzaralar ve serbest alanlarla örülmüş olan bu park, Amsterdam'ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biridir. Etrafta yürüyüş yapabilir veya piknik yapabilirsiniz. Burada zaman geçirmek için en iyi aktivitelerden biri bisiklet kiralamaktır, böylece şehirdeki binlerce bisikletçiyle birlikte ilerleyebilirsiniz.

Londra'nın merkezinde bulunan Hyde Park, tarihi anıtları, göletleri ve baharın gelmesiyle müthiş bir çiçek festivali sunar. Burada harika manzaralar, güzel doğa yürüyüşleri ve su aktiviteleri bulabilirsiniz.

Hyde Park'ın göletlerinde sandallar kiralanabilir ve gölün güzelliği keşfedilebilir.

Bu köprü, parkın ortasından geçen Serpentine gölünü kesiyor ve harika manzaralar sunuyor.

=

Prenses Diana'nın anısına yapılan bu çeşme, sıcak günlerde serinlemek için harika bir yer.

Bu köşede insanlar özgürce fikirlerini ifade edebiliyor ve tartışabiliyorlar. Bu, parkın en hareketli bölgelerinden biridir.

Central Park, New York

Central Park, New York şehrinin tam kalbinde yer alan bir parktır. Bu park, hem turistler hem de New York'lular tarafından çok sevilmektedir. Birçok aktiviteye ev sahipliği yapması ve doğanın güzelliklerinin keşfedilmesine imkan tanıması sayesinde herkesin ilgisini çeken bir yerdir. Central Park'ta yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir, ata binebilir, piknik yapabilir veya sadece huzurlu bir gün geçirebilirsiniz.

Parkın içinde dünyanın en büyük açık hava tiyatrosu olan Delacorte Tiyatrosu bulunmaktadır. Bu tiyatroda, Shakespeare gibi ünlü yazarların eserleri sergilenmektedir. Ayrıca, Alice Harikalar Diyarında gibi ünlü çizgi filmleri izlemek için büyük bir ekran da vardır. Central Park'ın göletlerinde sandallar kiralanabilir ve gölün güzelliği keşfedilebilir. Serpentine Bridge, parkın ortasından geçen Serpentine gölünü kesiyor ve harika manzaralar sunuyor. Prenses Diana'nın anısına yapılan Diana Memorial Fountain, sıcak günlerde serinlemek için harika bir yerdir. Bunlar sadece birkaç aktiviteden sadece birkaçıdır!

Ayrıca, Central Park'ta birçok restoran, kafe ve yiyecek satıcısı bulunmaktadır. Bu yerlerde lezzetli atıştırmalıklar satın alabilir, parkın manzarasına karşı yemek yiyebilirsiniz. Buradaki yiyecekler için ünlü olan hot dog ve pretzellerdir.

Vondelpark, Amsterdam

Vondelpark, Amsterdam'un en ünlü parklarından biridir. 1865 yılında açılan park, Amsterdam'da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Bu güzel park, bisiklet yolları, göller, güzel manzaralar ve geniş serbest alanlarla doludur. Vondelpark, hem turistler hem de yerel halk için mükemmel bir kaçış noktasıdır.

100 hektarlık alanıyla Vondelpark, Amsterdam'ın en büyük parkıdır ve yıl boyunca birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Parkta, birçok göl, bahçe ve yüzlerce ağaç bulabilirsiniz. İster yürüyüş yapın, isterseniz piknik yapın, çimlerde dinlenin ya da doğal güzelliklerin tadını çıkarın, Vondelpark her zaman ziyaretçilerine mükemmel bir deneyim sunar.

• Vondelpark'ta bisiklet kiralayabilir ve parkta bisikletle gezebilirsiniz.
• Parkta birçok restoran ve kafe bulunur, böylece parkta rahatlatıcı bir öğle yemeği yiyebilir ya da birkaç bira içebilirsiniz.
• Yaz aylarında, birçok öğrenci ve yerli halk parkta zaman geçirir, ve park, piknik yapmak isteyen aileler için mükemmel bir yerdir.

Vondelpark, doğal güzellikleriyle huzur verici bir yerdir ve daha az turistik bir Amsterdam deneyimi için mükemmel bir parktır. Park, şehrin merkezinde yer alması nedeniyle, herkesin kolayca erişebileceği bir konumdadır. Amsterdam'da vakit geçirirken, mutlaka Vondelpark'ı ziyaret etmelisiniz.

Hyde Park, Londra

Hyde Park, Londra'nın merkezinde bulunan ve ünlü bir parktır. Büyük bir alanı kaplayan Hyde Park, tarihi anıtlar, göletler ve baharın gelmesiyle müthiş bir çiçek festivali sunuyor. Parkta, Serpentine gölü bulunur ve bu göletin güzelliği sandalla keşfedilebilir. Ayrıca parkta köpek balığı diye bilinen piranhalar da bulunur. Hyde Park'ta yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek ve koşmak için geniş alanlar mevcuttur. Ayrıca parkta yapılan konserler ve diğer etkinlikler parkı her zaman canlı tutar.

Hyde Park'ta görülebilecek birçok önemli anıt mevcuttur. Wellington Anıtı ve Albert Anıtı gibi anıtlar, parkın güzel manzaraları arasında dikkat çekicidir. Ayrıca Diana Memorial Fountain gibi özel anıtlar, parkta dolaşanlarının ilgisini çeker. Hyde Park, aynı zamanda konserler, film gösterimleri, spor etkinlikleri, yüzme, tenis, çim hokeyi, futbol ve kriket maçlarına da ev sahipliği yapar.

Hyde Park'ta Speaker's Corner olarak adlandırılan bölge, özgürce fikirlerin paylaşılması için meşhurdur. Bölgede tartışmalı konularda yetkin konuşmacılar söyleşiler yapabilirler. Aynı zamanda bütün ziyaretçiler de bulundukları yerin tadını çıkarırken, onların düşüncelerini dile getirmek isteyen herhangi bir kişi özgürce konuşabilir.

Boating Lake

Hyde Park'ın en güzel yerlerinden birisi kuşkusuz Boating Lake yani bot gezisi yapabileceğiniz gölüdür. Bu göl, ziyaretçilerin doğal güzellikleri keşfetmeleri için harika bir fırsat sunar. Gölün mavi suyu, çevresindeki yeşil alanlarla birleşerek adeta bir manzara tablosu oluşturur.

Gölün içinde sandallar bulunur ve ziyaretçiler bu sandalları kiralayarak gölü gezebilirler. Sandalların maliyeti yaklaşık olarak 12 sterlin olup, gölün her alanına ulaşmanızı sağlar. Kemere doğru ilerleyerek Serpentine Köprüsü'nü keşfedebilirsiniz.

Serpentine Köprüsü, parkın ortasından geçen Serpentine gölünü kesiyor ve bir tarafında gölün güzelliği, diğer tarafında parkın harika peyzaj manzarası bulunuyor. Köprüden geçerken, ziyaretçilerin fotoğraf çekmek veya doğayı keşfetmek için duraklamaları tavsiye edilir.

Boating Lake, Hyde Park'ın ziyaretçilere sunduğu harika doğal güzelliklerden sadece biridir. Bu nedenle, Hyde Park'ın görülmeye değer birçok yeri arasında yer alan Boating Lake'i ziyaret etmek için acele edin!

Serpentine Bridge

Hyde Park'ın en güzel manzaralarından biri, parkın ortasından geçen Serpentine gölünü kesen ve hareketli bir metropolün kalbinde muhteşem bir manzara sunan Serpentine Köprüsü'dür. Köprü, parkın tarihi özelliklerinden biridir ve ziyaretçiler parkın güzelliğini keşfederken bu özellikle heyecanlanır.

Serpentine Köprüsü ayrıca selfie yapmak için harika bir yerdir ve ziyaretçilerin aileleriyle veya arkadaşlarıyla birlikte muhteşem fotoğraflar çekmeleri için mükemmel bir yerdir. Ayrıca, parkta bir piknik yaparken veya bisiklet sürerken köprüden geçmek de harika bir aktivitedir.

Köprünün güzelliği yalnızca yapısında değil, aynı zamanda parkın çevresindeki güzel manzaralarda da saklıdır. Göldeki kuğular ve ördekler, ağaçlar ve çiçekler arasında yürümek ve şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için ideal bir yerdir. Ziyaretçilerin Hyde Park'ı keşfetmek için Serpentine Köprüsüne mutlaka bir göz atmaları gerekir.

Diana Memorial Fountain

Prenses Diana'nın anısına yapılan bu çeşme, Hyde Park'ın serinletici bir parçasıdır. Sıcak yaz günlerinde, parka gelen ziyaretçiler ve turistler bu çeşmede serinleyebilirler. Çeşme, tarihi anıtlarla dolu olan parkın harika manzaralarından birini sunar. Çeşmenin güzelliği, sadece sıcak havalarda suyun akışı ile değil, aynı zamanda tasarımıyla da dikkat çeker. Çeşmenin tasarımı, Prensese Diana'nın hayatındaki güzellikleri yansıtmayı amaçlıyor. Bu yüzden ziyaretçiler, çeşmenin etrafında dolaşırken Prenses Diana'nın anısına saygıda bulunarak doğal güzellikler eşliğinde serinleyebilirler.

Speaker's Corner

Hyde Park, Londra'nın merkezinde bulunan harika bir şehir parkıdır. İçinde barındırdığı tarihi anıtlar, büyük yeşil alanlar ve Serpentine gölü sayesinde ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Ancak, parkın en ilginç noktalarından biri de Speaker's Corner'dır.

Burada herkese açık bir forum ortamı sağlanmakta ve insanlar özgürce fikirlerini ifade edebilmekte veya tartışabilmektedirler. Bu köşede her konuda konuşmalar yapılabilmektedir. Kimi zaman politik konular, kimi zaman din, kimi zaman da popüler kültür konuşulmaktadır.

Speaker's Corner, serbest konuşma geleneğiyle ünlüdür. Victorian döneminden bu yana Britanya'da ücretsiz söz özgürlüğüne olan desteği simgeleyen bir yerdir. Bu köşe İngiliz demokrasisi için sıradan bir yer değildir. Aksine, halkın doğrudan demokratik faaliyetlerinden biridir. İnsanlar burada düşüncelerini korkmadan ve çekinmeden dile getirirler.

Siz de Hyde Park'ta serbest konuşma geleneğini deneyimleyebilirsiniz. Belki de birileri ilginizi çeken bir konuda konuşuyor olabilir. Kesinlikle görülmeye değer bir köşe olarak Speaker's Corner unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Golden Gate Park, San Francisco

San Francisco'nun sakin kaçamağı olan Golden Gate Park, bisiklet yolları, botanik bahçeleri ve bilim müzeleriyle dolu bir parktır. 1,017 dönümlük bir alana yayılan park, deniz kıyısı boyunca uzanır ve şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için mükemmel bir seçenektir.

Parkın içinde birçok farklı aktivite yapabilirsiniz. Bisiklet kiralayarak parkı keşfedebilir veya botanik bahçelerinde yürüyüş yapabilirsiniz. Bilim meraklıları, park içinde bulunan California Bilim Akademisi'ni ziyaret ederek uzay, evrimsel biyoloji ve daha birçok konuda eğlenceli deneyimler yaşayabilirler.

Parkın Japon Çay Bahçesi, kayalık bahçeleri, göletleri, çiçek tarlaları ve hatta bir bizon çiftliği bile bulunmaktadır. Ayrıca, parkın gösteri merkezi ve konsolosluk binaları, müzik festivalleri, konserler ve gösteriler gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.

Golden Gate Park, San Francisco'nun doğal güzelliklerini keşfetmek için harika bir mekândır. Burada doğanın keyfini çıkarabilir, eğlenceli aktiviteler yapabilir ve şehrin kalabalığından uzaklaşabilirsiniz.

Japanese Tea Garden

San Francisco Golden Gate Park'ta bulunan Japon Çay Bahçesi, Japonya'dan ithal edilmiş peyzajlar ve doğal unsurların yanı sıra birçok geleneksel Japon öğesini de içeriyor. Bu bahçe, tarihi Japon Bahçelerinin güzel bir örneği olarak kabul ediliyor ve tüm ziyaretçilere harika bir doğal güzellik sunuyor.

Bu tesiste, çay seremonileri gerçekleştirilir ve Japon kültürünün diğer yönleri de sergilenir. Bahçede ayrıca Japon tapınakları, geniş havuzları, köprüleri ve hoşgörüleri bulabilirsiniz. Bahçedeki Japon laleleri ve kiraz çiçekleri, özellikle bahar aylarında, ziyaretçilerin yüzünde büyük bir gülümseme bırakıyor.

Japon çayına olan ilginiz varsa, teahouse'da Japon çayı denemeyi unutmayın. Bahçe, Golden Gate Park'ta gezinti yaparken rahatlamak için mükemmel bir yerdir. Kumlu kısımlarda oturup rahatlayabilir ya da göletlerde yüzen balıkları izleyebilirsiniz.

Morrison Planetarium

Morrison Planetarium, San Francisco'daki Golden Gate Parkı'nda yer alan uzay temalı bir müzedir. Burada ziyaretçiler, gezegenlerin, yıldızların ve galaksilerin nasıl oluştuğu hakkında bilgi edinirken, aynı zamanda eğlenceli deneyimler de yaşayabilirler. ProjectedSpace adlı bir sistem kullanarak oluşturulmuş olan 75 feetlik devasa bir ekran, ziyaretçilere uzayda gerçekleşen olayları canlı olarak sunuyor. Planetarium'da ayrıca gözlemler için teleskoplar ve çeşitli interaktif sergiler de bulunuyor.

• Eğitici bir deneyim: Morrison Planetarium, çocuklar ve yetişkinler için harika bir eğitim deneyimi sunuyor. Astronomi hakkında birçok şey öğrenebilir ve hatta kendi gezegenlerini tasarlayıp modelleyebilirler.
• Canlı gösteriler: Gezegenler arası yollarda yaşanan maceralardan, büyük patlamadan ve yıldızların doğuşundan birçok konuda canlı gösteriler sunuluyor.
• Sürükleyici bir atmosfer: Uzay konusunu ele alan şiirsel anlatımlar, renkli projeksiyonlar ve gezegenlerle ilgili detaylı bilgiler, Morrison Planetarium'u sürükleyici bir atmosfere sahip bir uzay turuna dönüştürüyor.

Genel olarak, Morrison Planetarium ziyaretçilerin uzay hakkında hem eğlenmelerini hem de öğrenmelerini sağlayan güzel bir müzedir. Uzaya ilgi duyan herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir.

Jardin des Tuileries, Paris

Bu 17. yüzyıl tarzı Fransız bahçesi, Louvre Müzesi'nin hemen yanında yer alıyor ve çok sayıda ziyaretçi tarafından tercih ediliyor. Paris'in kalbinde yer alan Jardin des Tuileries, tarihi anıtları, harika manzaraları ve rüya gibi bir atmosferi bir araya getiriyor.

Bu güzel bahçede yürümek, sadece bir şehir parkından daha fazlasıdır. Burada yürüyüş yolları, çiçekler ve rahatlatıcı sundurmalarla çevrili. Ayrıca bu bahçede, birçok sanat eseri ve heykel de sergileniyor.

Jardin des Tuileries, Paris'i ziyaret edenler için sakin bir kaçamak sunuyor. Bahçede piknik yapmak, kitap okumak veya biraz dinlenmek için ideal bir yer. Ayrıca, burada bulunan kafeteryalarda yerel lezzetleri tadabilirsiniz.

Jardin des Tuileries, Paris'teki diğer turistik yerlere de yakın. Eğer bir turist iseniz, bu iyi bir haber. Louvre Müzesi, Concorde Meydanı ve Seine Nehri'ne yürüyerek ulaşmak mümkün.

Ziyaretçiler, bu güzellikteki bahçede nostaljik bir atmosferin tadını çıkarırken, Fransız kültürü ve tarihine de büyüleyici bir yolculuk yapacaklar.

Orangery Museum

Paris'in kalbinde bulunan Jardin des Tuileries'in ortasında yer alan Orangery Müzesi, müthiş bir sanat deneyimi sunar. Bu müze, Antoine Watteau gibi ünlü sanatçıların eserlerinin sergilendiği yerdir. Ayrıca, Fransız ressamlar Jean-Baptiste Corot ve Eugene Delacroix'in muhteşem tablolarının yanı sıra Auguste Renoir, Claude Monet ve Henri Matisse gibi Fransız toplumunun birçok ünlü sanatçısının eserleri de mevcuttur.

Orangery Müzesi, Fransız Rönesansı'nın en ünlü sanatçılarını ve önde gelen Avrupa ressamlarının eserlerini barındırır. Müzede ziyaretçiler Antik Yunan ve Roma heykellerinin yanı sıra 19. yüzyıl tarzı bir koleksiyon da bulabilirler. Orangery Müzesi'nin büyük salonunda, Claude Monet'in ünlü Su Zambakları resimleri sergilenir.

Orangery Müzesi'nde misafirler aynı zamanda parkın güzel seyir terasından bir manzaraya da şahit olabilirler. Tarihi Tuileries bahçesi, eşsiz bir Fransız bahçesi olarak görülür ve her yıl Paris modası için bir platform olarak hizmet verir. Ayrıca, bahçe tarihi konakları, çeşmeleri ve heykelleri ile ünlüdür. Orangery Müzesi kesinlikle Paris ziyaretlerinin vazgeçilmez bir durak noktasıdır.

Antoine Watteau	Jean-Baptiste Corot	Claude Monet
Eugene Delacroix	Auguste Renoir	Henri Matisse

Place de la Concorde

Paris'in göz kamaştırıcı bir şehir olduğunu herkes bilir ve bunun belki de en ihtişamlı meydanlarından biri Place de la Concorde'dur. Bu meydanın merkezinde, Eiffel Kulesi'nin tam karşısında, The Obelisk adı verilen 23 metre yüksekliğindeki bir obelisk bulunuyor. Bu obelisk, firavun Ramses II tarafından Mısır'da inşa ettirildi ve 19. yüzyılda Napolyon Bonapart tarafından Fransa'ya getirildi.

Place de la Concorde, iki büyük çeşmenin yanı sıra diğer küçük çeşmeleri ve heykelleriyle de ünlüdür. Meydanda ayrıca, Champs-Élysées Caddesi'nden başlayan birçok yol ve caddelerin kesişim noktası yer alıyor. Meydanda yapılacak yürüyüş, çevredeki tüm tarihi yapıları ve turistik yerleri keşfetmek için harika bir yoldur.

Place de la Concorde, özellikle akşamları ışıklandırıldığında, muhteşem bir manzara sunar. Meydanın farklı noktalarından Eiffel Kulesi, Arc de Triomphe ve diğer Paris simgeleri görülebilir. Ayrıca, meydanda bulunan Otel de Crillon gibi mükemmel otellere, lüks mağazalara ve restoranlara da yakınlığıyla bilinir.