Antik uygarlıkların geleneksel el sanatları arasında yapılan kil, çömlek, bronz gibi eserlerin büyüleyici dünyasına adım atın. Geçmişin zarafeti ve özgünlüğü bu eserlerde buluşuyor. Siz de bu eşsiz birikimi keşfetmek isterseniz, seçkin koleksiyonumuzu ziyaret edin ve sizin için hazırladığımız özel seçenekler arasından dilediğinizi seçin.
Antik uygarlıklarda kullanılan malzemeler arasında kil, çömlek ve bronz yoğun bir şekilde kullanılmaktaydı. Bu malzemeler, insanların günlük hayatında, kültürel ve sanatsal faaliyetlerinde büyük bir önem taşırlardı. Kil, özellikle çömlek, vazo ve heykel yapımında kullanılırken, bronz genellikle heykelcilik, silah yapımı ve ticarette kullanılmaktaydı.
Kil, doğal bir malzemedir ve topraktan elde edilir. Çok yönlü ve dayanıklı olması nedeniyle, antik dönemlerde de geniş bir kullanım alanına sahipti. MÖ 6500 yılından beri çömlek yapımında kullanılan kil, zamanla geliştirilerek, daha estetik ve işlevsel bir hale getirildi. Antik uygarlıklarda, kilde değişik renkler ve doku seçenekleriyle çalışılmaktaydı.
Antik uygarlıklarda kilin kullanım alanlarının başında, sebzelerin ve tahılların saklanması, süt, su gibi sıvıların taşınması ve pişirilmesi gelmekteydi. Kil kullanımının yaygın olduğu bir diğer alan ise, tapınaklarda ve saraylarda kullanılan süs eşyaları ve heykellerdir.
- Antik uygarlıklarda çömlekçilik sanatının ilerlemesi
- Çömleklerin kullanım alanları
- Antik dönemlerde bronz kullanımı
- Bronzun kullanım alanları
Antik uygarlıklarda, çömlekçilik sanatı oldukça gelişmişti. Antik Roma döneminde, çömlek üretimi için özel atölyeler kurulmuştu. Roma dönemi çömlekleri, değişik desen ve formlarla süslenip, üzengi, kapak ve kulplarla işlenirdi. Bugünkü modern yapı tarzlarına ilham kaynağı olan Roma dönemi çömlekleri günümüzde de kullanılmaktadır.
Antik uygarlıklarda kullanılmış en ünlü antik çömlekler arasında, MÖ 7. yüzyılda yapılmış olan; Eugenides kabartmalı, Dipylon ve Lekythos çömlekler bulunmaktadır. Bu çömlekler, antik dönemlerin en önemli tarihi eserleri olarak kabul edilirler.
Antik uygarlıklarda çömlek işiyle uğraşan kişilere “çömlek ustası” denmekteydi. Çömlek ustaları, kilin yoğrularak şekil verilmesiyle ürünler oluştururlardı. Ustadan çıkan çömlekler dekoratif özellikleri, işlemeleri ve desenleriyle birer sanat eseri olarak kabul edilirdi.
Antik Mısır’da, çömlek malzemelerinin kullanım alanları, günlük hayatta yiyecek taşımak, pişirmek, hem de mabetlerde bulunmak ve kültürel etkinlikler düzenlemekti. Ayrıca, Mısır uygarlığında çömlekçilik, dini verimliliklere ve sanat eserlerinin yapımına da katkı sağlardı.
Bronz, bakırın yanında kalay ve çinkonun da kullanımıyla elde edilen bir malzemedir. Antik uygarlıklarda bronzun kullanımı oldukça yaygındı. Bronz, silah yapımında kullanıldığı gibi, heykeltıraşlık ve ticaret alanında da kullanılmıştır. Bronz özellikle heykelcilik alanında yaygın olarak kullanılmıştır ve bronz heykeller, antik dönemlerde çok popülerdi.
Antik Yunan dönemi bronz işçiliği, hem işlevsellik hem de estetik görünüm açısından oldukça ileri düzeydedir. Antik Yunan’da yapılan bronz heykeller, genellikle tanrı, kahraman, sporcular, kral ve kraliçelerin tasvirlerini içerirdi.
Antik Mısır’da yapılan asma kilitler, günlük yaşamda kullanılan önemli bir araçtı. Antik Mısır’ın mimarisi, asma kilitlerin kullanılması sayesinde oldukça gelişmişti. Asma kilitler, tapınaklar, piramitler ve çeşitli ticari yapıların inşasında kullanılmıştır.
Porselen ve seramikler de, antik uygarlıklarda önemli yer tutan malzemelerdir. En ünlü porselen ve seramiklere sahip olan antik uygarlıklar arasında Çin ve Greko-Roma uygarlıkları gelir. Çin porselenleri, estetik görünümleri ve işlevselliği ile tanınır. Antik Greko-Roma seramikleri de, bugün bile dünya çapında sergilerde sergilenmektedir.
Kil Nedir?
Kil, doğada bol miktarda bulunan, organik olmayan, plastik bir malzemedir. Bu özelliği nedeniyle kil, genellikle çömlekçilik ve seramik yapımında kullanılır. Kilin özellikleri arasında dayanıklılık, su emiciliği ve ısı yalıtımı yer alır.
Antik uygarlıkların pek çoğu, kil malzemenin sunduğu avantajları kullanarak çömlekçilik, seramik yapımı ve mimaride kullanılmıştır. Antik Mısır ve Mezopotamya uygarlıkları, kil malzeme kullanımında oldukça başarılı olmuşlardır. Mezapotamya uygarlıkları, kilin sertliğini arttırmak için tuğla üretiminde kullanmışlardır. Arkeolojik çalışmalar, antik çağlardaki kil malzemelerin kalitesini ve dayanıklılığını göstermektedir.
| Antik Uygarlıklarda Kil Kullanımı | Özellikleri |
|---|---|
| Antik Mısır | Kil kullanımı, çömlekçilik ve seramik yapımı |
| Antik Yunan | Kil kullanımı, çömlekçilik ve seramik yapımı |
| Antik Roma | Kil kullanımı, çömlekçilik ve seramik yapımı, mimari yapılar için kullanım |
Antik uygarlıkların ticaret yoluyla etkileşimleri, kil malzemelerin yayılmasına ve farklı kültürler tarafından farklı şekillerde kullanılmasına neden olmuştur. Kil, arkeolojik kaynaklarda, çömlekçilik eserleri, seramikler ve mimari yapılar için sıkça kullanılan bir malzemedir.
Çömlekçilik
Antik çağlardan günümüze kadar çömlek yapımı ve kullanımı önemli bir yere sahiptir. Antik uygarlıkların yaşamında çömleklerin kullanım alanları oldukça geniştir. Çömlekler genellikle su, yemek pişirme, besinlerin saklanması gibi amaçlarla kullanılmıştır.
Antik çağlarda çömlekçilik sanatı oldukça gelişmiştir. Çömleklerin yapım aşaması oldukça zahmetlidir. İlk olarak kil hamuru hazırlanır, ardından şekil vermek için çömlekçi çarkına konulur. Şekil verildikten sonra, pişirme işlemine geçilir. Pişirme işlemi sonucunda ortaya dayanıklı ve uzun ömürlü çömlekler çıkar.
Antik Roma döneminde çömlekçilik sanatı oldukça popülerdi. Roma döneminde üretilen çömlekler arasında amforalar oldukça önemli bir yer tutar. Amforaların genellikle şarap, zeytinyağı ve tahıl saklamak için kullanıldığı bilinmektedir. Diğer kullanım alanları arasında ise su taşıma, askeri amacı ile kullanılabilecek şekilde cephanelik ambarları olarak da kullanılmıştır.
Tarihi çömlekler arasında M.Ö 7. yüzyıla ait olan Atina Keramikleri oldukça ünlüdür. Atina Keramikleri, Yunan sanatının en güzel örneklerinden biridir. Çömlek ustaları, figüratif seramikleri ile tarihi figür ve olayların canlandırılmasını sağlamışlardır.
Antik uygarlıklarda çömlek işiyle uğraşan ustaların hayatları oldukça zahmetli olmasına rağmen, ürettikleri eserler ile bugüne kadar gelmişlerdir. Çömlekçilik sanatı günümüzde de devam etmekte ve birçok dekoratif ürün üretilmektedir.
Roma Dönemi
Antik Roma döneminde çömlekçilik, gelişmiş bir sektördü ve uluslararası ticarete konu olan bir sanat haline gelmişti. Roma'da çömlek üretimi, 2. yüzyılda önemli bir sektör haline gelmiş ve çok sayıda eser üretilmiştir. Roma dönemi çömlekleri, bolluk ve bereketi simgeleyen figürler ve geometrik motiflerle süslenmişti. Roma dönemi boyunca, sanatçılar, çömleklerde yeni tasarımlar ve renkler geliştirerek, yenilik getirmeye çalıştılar.
Bununla birlikte, Roma mimarisi de çömlekçilikten etkilendi ve Roma sırlı tuğlalarının bazıları, ardındaki çömlekçilik sanatının zanaatkarlarının üretimi idi. Roma'da birçok yapıda çömlek malzemeleri kullanılmıştır. Aynı zamanda, mozaiğin popüler olduğu bu dönemde mozaiklerde de çömlekler kullanılmıştır.
Bu gün, Roma dönemi çömlekleri, müzelerde sergilenen nadir ve değerli eserler arasında yer alır. Roma dönemine ait çömlekler, sadece sanat eseri olarak değil, aynı zamanda tarihi bir belge olarak da değerlidir.
Tarihi Çömlekler
Antik uygarlıklarda üretilen çömlekler, sadece bir süs eşyası olarak kullanılmadıkları gibi günlük hayatta da oldukça önemli bir yere sahipti. M.Ö 7. yüzyılda yapılan en ünlü antik çömlekler arasında yer alan Etrüsk çömleği, antik dönemde İtalyan yarımadasında üretilen en değerli çömleklerden biridir. Kabartma sanatının en güzel örneklerini sergileyen Etrüsk çömleği, gökyüzü tanrısı Olan'ın sembolü olan yılan, aslan ve kanatlı atlarla kaplanmıştı. Benzer şekilde, antik Roma döneminde üretilen Arretine çömlekleri, antik dünyada en değerli çömlekler arasında yer alıyordu. Bu çömleklerin en çarpıcı özelliği ise kabartma desenlerinin, bronz çömleklerdeki gibi bakır renkli bir yüzeyde kullanılmasıydı.
Mısır'da üretilen en ünlü çömlekler arasında üzerinde Osiris, Anubis ve Horus gibi mitolojik figürlerin bulunduğu, renkli camlı Mısır çömlekleri yer alır. Roma dönemi çömleklerinden ayrıca, "çiçeklik" adı verilen ve baharatlar, sabunlar ve mumlar için kullanılan küçük kaplar da öne çıkmaktadır. Bu kaplar, antik şehirlerdeki banyo ve hamamlarda sıklıkla kullanılmıştır.
Antik Yunan'da da çömlek üretimi oldukça gelişmişti ve M.Ö 8. yüzyılda başlayarak M.Ö 3. yüzyıla kadar olan dönemi kapsayan Geometrik Dönem, arkeolojik açıdan en üretken dönemlerden biriydi. Bu dönemde üretilen çömlekler, siyah figürlü ve kırmızı figürlü olarak iki ana grupta incelenir. En ünlü çömlek ustalarından biri olan Exekias, kırmızı figürlü çömlekleriyle ün kazanmıştır.
Çömlek Ustaları
Antik uygarlıklarda çömlek işiyle uğraşan ustaların hayatı oldukça zorlu ve zahmetli geçiyordu. Genellikle atalarından miras olarak alan bu işi, ustalık seviyesine gelene kadar uzun yıllar boyunca öğreniyorlardı. Ustaların genellikle aileleri de çömlek işiyle uğraşıyorlardı ve meslekleri babadan oğula geçiyordu.
Çömlek üretimi için kullanılan kilin özellikleri ve işlenmesi de ustalık gerektiriyordu. Kil hamurunun hazırlanması, şekillendirilmesi ve pişirilmesi belli yöntemlerle yapılıyordu. Ustalar, kilden birbirinden farklı şekillerde çeşitli nesneler üretiyorlardı. Örneğin, çanak, çömlek, kase, kandil, şarap şişesi, baharatlık, balık tenceresi, suluk gibi birçok ürün çıkarabiliyorlardı.
Üretilen eserlerin süslemeleri de ustaların yeteneğine bağlı olarak yapılırdı. Genellikle geometrik desenler ve hayvan figürleri kullanılırdı. Ayrıca insan, tanrı ve mitolojik yaratıkların betimlemeleri de sık sık kullanılırdı.
Antik Roma döneminde, çömlek ustaları genellikle çıraklık eğitiminden sonra bir zanaat birliğine katılmalıydı. Birlik, çömlek ustalarına sertifika verir ve herhangi bir sahtekarlığı engellerdi. Üretilen eserlerin kalitesi, birlik tarafından kontrol edilirdi.
Antik uygarlıklarda çömlek ustalarının ürettiği eserler günümüze kadar gelmiş, antik kültürler hakkında bilim adamlarına bilgi vermiştir. Şimdilerde, müzelerde görülen bu eserler, çömlek ustalarının ne kadar geniş bir yelpazede ürün üretebildikleri ve işlerinde ne kadar yetenekli olduklarını göstermektedir.
Mısır Dönemi
Antik Mısır, tarihi boyunca çömlekçilik sanatının en gelişmiş olduğu yerler arasında yer almıştır. Mısırlılar, günlük hayatta kullanılan çömleklerin yanı sıra tapınaklarda kullanılan büyük boyutlu çömlekler de üretmişlerdir. Bu çömleklerin bir bölümü de yazı işlemeli olarak üretilmiştir. Mısırlılar ayrıca, çömleklerin sadece dış görünümüne değil, kullanım alanlarına da özen göstermişlerdir. Örneğin, güneşin etkisiyle suyun soğumasını önlemek amacıyla üretilen su saklama kapları, çömleklerden yapılırdı. Ayrıca, kuru gıdaların saklanması için de çömlekler kullanılırdı.
Mısırlı ustaların çalışma yöntemleri de oldukça ilginçtir. Örnek olarak, duvar resimlerinde de görülebileceği gibi, çarkın dönmesini el ile sağlarlardı. Ayrıca, yapacakları ürün için toprak tercihleri de son derece önemliydi. Toprağın kullanıma ait özellikleri alışılagelmiş olan verimlilik, nemlilik ve yapısından beklenenden çok daha farklıydı. Mısırlılar, tercih ettikleri toprak türlerine bağlı olarak farklı renklerde, desenlerde, ve sertlikte çömlekler yapıyorlardı.
Mısır dönemi çömleklerinin birçoğu, tarım, sosyal hayat ve dini törenler gibi Mısır'daki yaşamın çeşitli alanlarında kullanılmıştır. Ayrıca, Mısırlılar, çömleklerine oldukça dini bir anlam da yüklemişlerdir. Mısırlıların inançlarına göre, ölülerin yanında mezarlarına götürebilecekleri eşyalar arasında çömlekler de yer almaktaydı. Bu yüzden, Mısırlı çömlek ustaları, özellikle kişiye özel üretilen çömleklerin yapımına da büyük önem göstermişlerdir.
Sonuç olarak, Mısır dönemi çömlekçilik sanatı, birçok açıdan oldukça ileri seviyede ve özgün bir çalışma şekline sahiptir. Bu sanat hem üretim aşamaları hem de kullanım alanları açısından oldukça zengin ve çeşitlidir.
Bronz Nedir ve Kullanım Alanları
Bronz, genellikle bakır (%80) ve kalay (%20) gibi diğer metallerin birleştirilmesiyle oluşan dayanıklı bir alaşımdır. Bu metal, antik uygarlıklarda savaş silahları, işleme sanatları ve mimari yapılar için yaygın olarak kullanılmıştır. Bronzun kullanım alanları oldukça geniştir ve en yaygın kullanımı döküm işlemidir.
Antik uygarlıklarda bronz, çan, heykel, balta, zırh, kılıç, testere, çekiç, çivi, ayna, tap, çanak çömlek, petrol lambası, vs. gibi çeşitli araç ve gereçlerin yapımında kullanılmıştır. Bronz ayrıca antik çağlarda para yapımında da kullanılmıştır.
Bu alaşımın bir diğer özelliği ise paslanmamış olmasıdır. Bu nedenle antik kaynaklar ve tarihi eserlerin korunmasında da sıklıkla bronz kullanılmıştır.
| Antik Uygarlıklarda Bronz Kullanımı | Kullanım Alanları |
|---|---|
| Mısır | Savaş araçları, heykeller, sanatsal süs eşyaları |
| Yunan ve Roma | Küçük heykeller, madalyalar, zırhlar, savaş aletleri, tapınak süslemeleri |
| Çin | Küçük heykeller, deniz araçları, tarım aletleri, para |
Antik uygarlıklarda bronz, gücü, sağlamlığı, işlenebilirliği ve güzel görünümü nedeniyle yaygın kullanılan bir metaldir. Bu özellikleri nedeniyle günümüzde de sanat, mimari ve endüstriyel işlemlerde kullanılmaktadır.
Yunan Dönemi
Antik Yunan döneminde bronz işçiliği oldukça önemliydi ve birçok eser bu sayede üretildi. Yunanistan'ın tarihinde bronzun kullanımı oldukça yaygındı ve ustaların bu materyalle çalışmak için yenilikçi teknikler geliştirdiği bilinmektedir. Heykelcilik, ufak eşya üretimi ve silah yapımı alanında bronz oldukça yaygın bir materyal olarak kullanılmaktaydı.
Yunan bronz işçiliği dönemi, Arkaik, Klasik ve Hellenistik dönemler olarak üçe ayrılabilir. Her dönemin kendine özgü teknikleri ve tarzı vardı ve üretilen eserler bu sayede farklılık gösteriyordu. Arkaik dönemde üretilen bronz eserler, genellikle mitolojik figürler ve hayvan motifleri içeriyordu. Klasik dönemde ise daha gerçekçi figürler ve portreler üretilmeye başlandı. Hellenistik dönemde ise özellikle küçük boyutlu bronz figürler oldukça popülerdi.
Antik Yunanistan'da en ünlü bronz heykeltraşlarından bazıları Myron, Polykletos, Phidias ve Praxiteles'tir. Myron'un Discobolus heykeli, Polykletos'un çıplak bir erkeği tasvir ettiği Doryphoros heykeli ve Phidias'ın Zeus heykeli, antik dünyanın en önemli bronz eserleri arasında yer almaktadır. Bu eserler özellikle antik dönemdeki teknik beceri ve sanatsal ustalıkla birleşerek bugüne kadar ulaşmayı başarmıştır.
Asma Kilit
Asma kilitler, antik Mısır dönemindeki en ilginç buluşlardan biriydi. Bu kilidin ismi, kilit mekanizmasının çubuğunun yukarı doğru hareketi sırasında herhangi bir gücün uygulanmaması nedeniyle verilmiştir.
Asma kilit, antik Mısır'da kullanım alanı oldukça yaygın olan bir kilit türüydü. Kapıların, sandukaların ve diğer gömme dolapların kapatılmasında kullanılmaktaydı. Kilitler bakırdan yapılmış, kabın üst kısmına yerleştirilen yatay bir çubuğun alt kısmında bir kama şeklinde sıkıştırılmış bir özelliğe sahipti. Kilidi açmak için kilidin altından çekilebilir bir çubuk kullanılmaktaydı. Dış dünya ile temas etmez ve çevre koşullarına karşı oldukça dayanıklıydılar.
Asma kilidin önemi Mısır döneminde oldukça yüksekti ve bazı türleri oldukça orijinal ve süslüydü. Ayrıca, insanların mülklerini güvence altına almak istedikleri dönemlerde, bu tür kilitler önemli bir rol oynamıştır. Bu nedenle, asma kilitler, antik dönemde güvenlik ve gizlilik konusunda oldukça önemli bir rol oynadığı için, antik uygarlıkları anlama ve analiz etmek için özellikle önemlidir.
Porselen ve Seramik
Antik uygarlıklarda en yaygın kullanılan malzemelerden biri de porselen ve seramikti. Porselen, fine china, bone china gibi özel türleriyle Çin'de başlamış bir sanattır. Günümüzde ise porselen, genellikle dekoratif nesnelerde kullanılan bir malzeme olma özelliğini korumaktadır. Antik dönemlerde üretilen porselenler genellikle beyaz, mavi ya da yeşil renklere sahipti ve çiçek, kuş gibi motiflerle süsleniyordu. Kumun ateşteki sıcaklığına dayanacak şekilde üretilen porselenler, dayanıklılıkları ile de ön plana çıkıyordu.
Seramikler ise form itibariyle farklı şekillere sahip olabiliyorlar. Antik uygarlıklarda kullanılan seramikler, halen dekorasyon ve kullanım amaçlı kullanılmaktadır. Kase, tabak, vazo gibi eşyaların yanı sıra farklı figürler ve heykeller de yapılabiliyor. Seramik sanatı, uygarlıkların kendine özgü kabartmalı üsluplarını yansıtması ile de dikkat çekmektedir.
| Porselen | Seramik |
|---|---|
| Beyaz, mavi ya da yeşil renklerde | Farklı renklerde ve şekillerde |
| Çiçek, kuş gibi motiflerle süslenme | Heykeller ve figürler de yapılabilir |
| Genellikle dekoratif amaçlı kullanılır | Her türlü kullanım için üretilir |
- Antik dönemlerin en ünlü porseleni Çin porselenidir.
- Antik Greko Roma döneminde kullanılan seramikler arasında çeşitli kabartmaların bulunduğu adreste varlığını korumuştur.
Çin Porseleni
Çin porseleni, antik Çin döneminde üretilen ve günümüze kadar gelmeyi başaran bir sanat eseri olarak karşımıza çıkar. Bu porselenler, ince bir yapıya sahip olup, beyaz ve mavi renklerin hakim olduğu desenleriyle dikkat çeker. Antik Çinliler, porselenin üretiminde oldukça ustalaşmışlardır. Genellikle bahçelerle süslenmiş Çin evlerinde kullanılan porselenler, aynı zamanda Çin hanedanları tarafından da kullanılmıştır.
Çin porselenleri, günümüzde de oldukça popülerdir. Şık tasarımları ve ince işçilikleri nedeniyle ev dekorasyonu için idealdir. Çinliler, bu ürünleri sadece günlük kullanım için değil, aynı zamanda konuklarına hediye olarak da verirlerdi.
Antik Çin porselenlerinde genellikle doğa ve hayvan motifleri kullanılırdı. Bu motiflerin çoğu, Çin kültüründe önemli bir yere sahiptir. Örneğin, ejderha motifi, Çin mitolojisindeki önemli figürlerden biridir. Bu nedenle, antik Çin porselenlerinde sıklıkla kullanılmıştır.
| Tasarım Özellikleri | Anlamları |
|---|---|
| Doğada Yer Alan Nesnelerin Kullanımı | Doğanın insanlar için önemli olduğunu vurgular. |
| Ejderha ve Yunus Motifleri | Ejderha, Çin mitolojisinde güç ve krallığın sembolüdür. Yunus ise iyi şansı temsil eder. |
| Lotus Çiçeği Motifi | Budizm'de önemli bir yeri olan lotus çiçeği, güzellik ve arınma sembolüdür. |
Antik Çin porselenleri, ince işçilikleri ve dikkat çekici tasarımlarıyla Çin sanatının en önemli yansımalarından biridir. Bu porselenler, Çin kültürü ve mitolojisi hakkında da ipuçları vermektedir. Günümüzde, dünya genelinde birçok koleksiyoncu, antik Çin porselenlerini koleksiyonlarına eklemek için yarışmaktadır.
Greko Roma Seramikleri
Antik Greko Roma döneminde yapılan seramikler, sanat eserleri olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu seramikler, Ege Denizi ve Akdeniz havzasında yapılmıştır. Yunan ve Roma yerleşimlerinde her evde kullanılan bu seramikler, tarım, mutfak, ibadet, mezarlık ve ticaret amaçlı üretilmiştir.
Greko Roma seramiklerinin özellikleri, diğer seramiklerden farklı olabilir. Bu seramiklerde, genellikle kırmızı ve siyah renkler öne çıkmaktadır. Yüzeyleri, desenlerle ve hikayelerle süslenmiştir. Roma seramikleri, daha gerçekçi hayvan, bitki ve insan figürleri içeren kalıplar kullanımı ile Yunan seramiklerinden farklılaşmaktadır.
Bunlar, özellikle yemek takımları ve küçük süs eşyaları şeklinde yaygın bir kullanım alanı görmüştür. Bunlar, doğal soyut tasarımlar veya tasvirler ve mitolojik sahneler içeriyor olabilir. Bu seramikler, zanaatkarlar veya fabrikalarda seri üretim ile yapılırdı.
Birçok Greko Roma seramik, sahibine özgü stilden ve kullanım amaçlarından anlaşılabildiğinden, tarihi değerleri olduğu kadar kültürel bir önem de taşımaktadır. Bunlar ayrıca, mimari yapıların süsleme detayları olarak da kullanıldı.
- Greko Roma seramiklerindeki desenler ve figürler, günümüz tasarım ve sanatındaki birçok unsura ilham kaynağı olmuştur.
- Bunlar, müze koleksiyonlarında, özel koleksiyonlarda ve önemli yerlerde sergilenmektedir.
- Greko Roma seramikleri, antik dünyanın yapıtları arasında kültürel ve tarihi bir miras olarak kabul edilmektedir.
Bugün, Greko Roma seramikleri arkeolojik buluntuları ayrıntılı bir şekilde analiz edilmekte ve aynı zamanda sanat dünyasında özgünlükleri ve kaliteleriyle beğeni toplamaktadır.