Türkiye'nin yabancı politikası hakkında meraklı mısın? Bu makalede Türkiye'nin diğer ülkelerle ilişkileri ve karşılaştığı sorunlar hakkında bilgi edinebilirsin. Okumaya başlayın ve Türkiye'nin dış politikasını anlamaya başlayın!
Son yıllarda Türkiye'nin yabancı politikası hakkında birçok tartışma yaşanmaktadır. Özellikle ülkenin bölgesel ve küresel ilişkileri, gündemde sıkça yer almaktadır. Bu makalede, Türkiye'nin uluslararası ilişkileri ve yaşadığı sorunlar ele alınacaktır.
Türkiye'nin yabancı politikası, tarihsel süreçte birçok değişiklik göstermiştir. Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana, ülkenin dünya siyasetindeki etkisi, zamanla değişmiştir. Bölgesel ve küresel ölçekte birçok ülke ile ilişki içinde olan Türkiye, zaman zaman sorunlar yaşamaktadır. Ancak ülke, dış politikasında da öncü bir rol üstlenmektedir.
Türkiye'nin yabancı politikası bağlamında yaşadığı sorunlardan bazıları, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerindeki gerilimler, Kürt sorunu, Suriye Savaşı ve AB üyelik sürecinde yaşadığı sorunlardır. Ek olarak, İran, İsrail ve Filistin gibi ülkelerle yaşanan sorunlar da dış politikada öne çıkmaktadır.
Bu makalede, Türkiye'nin yabancı politikası, tarihsel, bölgesel ve küresel boyutta ele alınacak, yaşadığı sorunlar ve bu sorunların çözüm önerileri tartışılacaktır.
Tarihsel Perspektif
Türkiye'nin yabancı politikası, Osmanlı Devleti'nden bu yana birçok değişiklik göstermiştir. Osmanlı Devleti döneminde, devletler arasındaki ilişkiler genellikle diplomatik evraklar ve diplomatik elçilikler aracılığıyla sürdürülmekteydi. Osmanlı İmparatorluğu devlet yapısı gereği, "kapitülasyonlar" adı verilen özel ayrıcalıklar ve imtiyazlar sunarak yabancı ülkelere karşı açık bir politika izlememiştir.
Cumhuriyet döneminde ise Türkiye'nin yabancı politikası, tamamen farklı bir yapıya büründü. Atatürk'ün liderliğinde, Türkiye'nin yabancı politikası "barışçı" bir karakter kazandı. Bu dönemde, Türkiye Sovyetler Birliği'yle anlaşmalar yaparak Moskova Antlaşması'nı imzaladı. Ayrıca, Türkiye NATO'ya üye olarak Batı ile de yakınlaştı.
1960'lardan itibaren Türkiye'nin yabancı politikasında bazı değişiklikler meydana geldi. Özellikle Soğuk Savaş dönemi, Türkiye'nin dış politikasını etkiledi. Türkiye, ABD ile yakınlaşarak askeri yönü ağırlıklı bir politika izledi.
Son zamanlarda Türkiye'nin yabancı politikası, iç politikadaki değişiklikler ve ekonomik sorunlar nedeniyle istikrarsızlık göstermektedir. Türkiye, Suriye konusunda ABD ile farklı görüşlere sahip olmuş, Rusya ile sık sık gerilim yaşamıştır. Ayrıca, AB'ye üyelik çabaları sırasında da birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır.
Hali hazırda Türkiye, bölgesel ve küresel ölçekte birçok ülke ile ilişki içerisinde. Bu nedenle, Türkiye'nin yabancı politikasında istikrarın sağlanması ve sorunların olabildiğince çözümlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bölgesel ve Küresel İlişkiler
Türkiye, coğrafi konumu sayesinde hem bölgesel hem de küresel ölçekte birçok ülke ile ilişki içerisindedir. Bölgesel ölçekte Türkiye'nin en önemli komşuları arasında Suriye, Irak, İran ve Kafkas ülkeleri yer almaktadır.
Suriye ve Irak ile yaşanan iç savaşlar ve terör olayları Türkiye'nin güvenliği açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle Türkiye, hem Suriye hem de Irak ile yakın ilişkiler kurmaktadır. Ayrıca Türkiye, İran ile de stratejik öneme sahip bir ülke olması nedeniyle yakın işbirliğine önem vermektedir.
Kafkas ülkeleri arasında Gürcistan ve Azerbaycan ile önemli ticari ilişkileri bulunan Türkiye, Ermenistan ile diplomatik ilişkileri ise son dönemde gerilimli bir seyir izlemektedir.
Küresel ölçekte ise Türkiye, NATO üyesi bir ülke olarak Batı dünyası ile yakın ilişkiler içerisindedir. Ayrıca Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) gibi önemli uluslararası kuruluşlarda da aktif rol almaktadır.
Ekonomik açıdan ise Türkiye, dünya ekonomisi için önemli bir yere sahiptir. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu ülkeleriyle büyük ticari ilişkileri bulunan Türkiye'nin, Asya ülkeleri ile de ticaret hacmi hızla artmaktadır.
Özetle, Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekteki ilişkileri oldukça yaygın ve çeşitlidir. Bu ilişkilerin güçlendirilmesi ve sorunların çözümü için Türkiye, aktif bir diplomasi izlemektedir.
Amerika Birleşik Devletleri
Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler son yıllarda olumsuz bir seyir izlemektedir. Bu durumun nedenleri arasında Suriye savaşı, Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşması, ABD tarafından PKK'ya verilen desteğin devam etmesi ve son olarak Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alması sayılabilir.
Türkiye-ABD ilişkilerinin olumsuz etkisi özellikle son yıllarda artış göstermiştir. Suriye savaşı, Türkiye ve ABD arasındaki en önemli sorunlardan biridir. Türkiye, Suriye'nin PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerine verdiği destekle savaşın seyri üzerinde belirleyici bir etki sahibi olmuştur.
Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler de ABD-Türkiye ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Özellikle son yıllarda Türkiye, Rusya ile yakınlaşmıştır. Bunun en önemli sebepleri arasında ülkeler arasındaki Suriye politikalarının benzerliği ve NATO'nun Türkiye'ye sağladığı desteğin yetersiz kalması olarak gösterilebilir.
Türkiye, ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek ve FETÖ sorunu gibi konuların çözümü için de ABD'den beklentilerini açıkça dile getirmektedir. Ancak bu beklentiler karşılıksız kalmaktadır. Bu durum da Türkiye-ABD ilişkilerinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.
| Nedenler | Sonuçları |
|---|---|
| Suriye savaşı | PKK/PYD/YPG'ye destek, Türkiye'nin Suriye politikasıyla çelişki |
| Rusya ile yakınlaşma | ABD'nin Türkiye'ye yeterince destek vermemesi, NATO'nun Türkiye'ye desteğinin yetersiz kalması |
| ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek | Türkiye'nin ABD'ye karşı güven kaybı, ilişkilerin gerginleşmesi |
| FETÖ sorunu | Türkiye'nin ABD'den beklentilerinin karşılıksız kalması |
- Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan sorunların çözümü için karşılıklı diyalog ve işbirliği önemlidir.
- Türkiye, ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği desteğin sonlandırılmasını ve FETÖ sorununun çözümünü talep etmektedir.
- ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginliğin ortadan kalkması, bölgedeki istikrar açısından önemlidir.
Kürt Sorunu
Kürt sorunu, Türkiye'nin yıllardır başını ağrıtan ve çözümü için çalışmaların sürdüğü bir konudur. Bu sorun, aslında Türkiye'yi ilgilendiren bir iç mesele olsa da, ABD-Türkiye ilişkilerinin de en önemli sorunlarından biridir.
Kürt sorunu, Türkiye'nin özellikle güneydoğu bölgesinde yaşayan Kürtlerle ilgilidir. Kürtler, kendi tarihleri, kültürleri ve dilleri olan bir grup olarak, çoğunlukla Türklerden farklı bir yaşam sürmektedirler. Diğer yandan Türk hükümeti, Türk milliyetçiliğini vurgularken, Kürtlerin Türkiye'nin parçası olduğu düşüncesine karşı çıkmaktadır.
Kürt sorununun çözümü için, Türkiye hükümeti ve Kürt temsilcileri arasında birçok kez görüşmeler ve anlaşmalar yapılmıştır. Ancak, henüz kalıcı bir çözüm bulunamamıştır. ABD ve Avrupa Birliği de, bu konuda Türkiye'ye baskı yapmaktadır ve Kürtlerin haklarını savunmaktadır.
Sorunun çözümü için, hem Türkiye hükümetinin hem de Kürt temsilcilerinin anlaşmaya varması gerekmektedir. Bu anlaşmada, Kürtlerin haklarının korunması ve bölgelerinde daha özerk bir yaşam sürdürmeleri önemlidir. Türkiye ve ABD de, Kürtlerin haklarına saygı duyulması ve çözümün bulunması için işbirliği yapmalıdır.
Suriye Savaşı
Suriye savaşı, Türkiye'nin en yakın komşularından biri olan Suriye'de yaşanan iç savaş sonucu başladı. Bu savaş, Türkiye'yi de etkisi altına aldı. Türkiye, sınırındaki kontrolsüz bölgelerin terör örgütleri tarafından kullanılması ve milyonlarca mülteci akını nedeniyle savaşın en büyük etkilenen ülkelerinden biri oldu.
Türkiye'nin Suriye politikası, Esad rejiminin devrilmesi için yürüttüğü çabalarla başlayan ve daha sonra özellikle Kürt hareketlerinin güçlenmesiyle daha da karmaşık hale gelen bir politikadır. Türkiye, Kürt güçlerinin Suriye'deki varlığından rahatsızdır ve Suriye politikasında bu konuya özel bir önem vermektedir.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye politikası ise Türkiye'ninkinden farklıdır. ABD, Suriye'deki varlığına Esad rejimine karşı bir mücadele yürütmek ve IŞİD gibi terör örgütlerine karşı mücadele etmek için başladı. Ancak ABD'nin PKK/PYD gibi örgütlere verdiği destek ve Türkiye'nin güvenliği konularındaki farklılıklar, Türkiye-ABD ilişkilerini olumsuz etkiledi.
| Türkiye'nin Suriye Politikası | ABD'nin Suriye Politikası |
|---|---|
| Kürt güçlerinin Suriye'deki varlığına karşı mücadele | PYD/YPG gibi Kürt güçlerine destek verme |
| Esad rejiminin devrilmesini isteme | Esad rejimine karşı mücadele etme |
| Mültecilerin akınına uğraması | Terör örgütlerine karşı mücadele etme |
Suriye savaşı dolayısıyla Türkiye-ABD ilişkileri oldukça gerilimli bir hale geldi. En son olarak, ABD'nin Suriye'deki Kürt güçlerine verdiği desteğe karşı Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon, Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını zedeledi ve Türkiye'nin ABD'ye karşı güven duygusunu sarsan bir olay oldu.
- Türkiye'nin Suriye politikası Kürt güçlerine karşı mücadele içerir.
- ABD'nin Suriye politikası IŞİD gibi terör örgütlerine karşı mücadele içerir.
- Suriye savaşı Türkiye-ABD ilişkilerini olumsuz etkiledi.
Türkiye-ABD ilişkilerinin Suriye sorunu nedeniyle olumsuz etkilenmesi, Türkiye'nin Suriye politikasının da zaman zaman tartışma konusu olmasına neden oldu. Ancak Türkiye, Suriye konusunda uluslararası destek arayışına devam ederken, bu konuda ABD ile yeni bir uzlaşma yolunun bulunması önem taşımaktadır.
Rusya
Rusya, Türkiye için stratejik bir öneme sahip olmasının yanı sıra birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. İki ülke arasındaki en büyük sorun, Suriye'de yaşanan iç savaş ve sonrasındaki politikalardır. Türkiye, Suriye'deki savaşın başından beri Esad yönetimine karşı muhalif grupları desteklemiştir ve bu grupların savaşın sonunda Suriye'de bir hükümet kurması hedeflenmiştir. Rusya ise Esad yönetiminin müttefiki olarak tanınmakta ve Suriye savaşında Esad yönetimine mali ve askeri destek sağlamaktadır.
Buna ek olarak, Karadeniz ile ilgili sorunlar da Türkiye-Rusya ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Kırım'ın ilhakı ve Doğu Ukrayna'daki çatışmalar nedeniyle, Türkiye ile Rusya arasında Karadeniz'de bir gerilim yaşanmaktadır.
Ancak son yıllarda iki ülke arasında ekonomik ilişkilerde olumlu bir gelişme yaşanmaktadır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi artmakta ve turizm sektörü de bu ilişkilerin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle 2019 yılında, Türkiye-Rusya arasında turist sayısında rekor bir artış yaşandı ve bu sayı 7 milyonu geçti.
Sonuç olarak, Türkiye-Rusya ilişkileri dönemsel olarak sorunlar yaşasa da stratejik öneme sahip iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi sayesinde sorunların üstesinden gelinmeye çalışılmaktadır.
AB İlişkileri
Türkiye, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde uzun yıllardır ilerlemeye çalışıyor. Ancak, üyelik sürecinde birçok sorun yaşanıyor. Bu sorunların en önemlisi, AB'nin Türkiye'ye karşı tutumu ve Türkiye'nin AB'ye uyum sağlama sorunlarıdır.
AB, Türkiye'nin üyeliğine olumsuz bakıyor ve bu üyeliğin gerçekleşmesi için Türkiye'den birçok reform talep ediyor. Ancak, Türkiye'nin AB'ye tam uyum sağlaması zaman alacak ve bu süreçte birçok sorun yaşanabilir.
- Bu sorunlardan biri, insan hakları ve demokrasi konusundaki farklılıklardır. Türkiye, AB'nin talep ettiği reformları gerçekleştirmekte yavaş kaldığı için eleştirilmekte ve üyeliğine karşı tutum daha da sertleştirilmektedir.
- Ekonomik sorunlar da Türkiye'nin AB'ye katılım sürecini zorlaştırmaktadır. Türkiye'nin ekonomisi, AB normlarına uyum sağlamak için ciddi bir revizyona tabi tutulmalıdır.
- Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olarak kabul edilmesi zorlu bir süreçtir. AB ile vize serbestisi sağlanması da bu konuda sıkıntı yaratabilir.
Türkiye-AB ilişkileri, üyelik sürecinde yaşanan sorunlara rağmen devam etmektedir. Türkiye, Avrupa ile entegre olma yolunda ilerlemeye kararlıdır ve bu süreçte AB'nin Türkiye'ye karşı tutumu da değişebilir. Ancak, Türkiye'nin AB üyeliği için henüz zaman yoktur ve bu üyelik süreci zorlu bir yolculuk olmaya devam edecektir.
Hukukun Üstünlüğü
AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerde hukukun üstünlüğü sorunu büyük bir önem taşımaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesi, herkesin hukuk önünde eşit olduğunu ve hiç kimse için özel bir hukukun olmadığını ifade eder. Ancak, Türkiye'deki son gelişmeler, bu ilkenin AB standartlarına uygunluğu konusunda tartışmalara yol açmıştır.
Türkiye, son yıllarda yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü ve insan hakları konularında eleştirilerle karşılaşmıştır. Özellikle 2016'daki darbe girişiminden sonra, hükümet sık sık yargıya müdahale etmekle suçlanmıştır. Bunun sonucunda binlerce insan tutuklanmış ve hakları kısıtlanmıştır.
AB ise, Türkiye'nin yargı bağımsızlığı konusunda reform yapması, ifade özgürlüğünü güvence altına alması, seçim süreçlerini geliştirmesi ve temel hak ve özgürlükleri koruması gerektiği konusunda ısrar etmektedir. Ancak, Türkiye ile yapılan müzakerelerde bu konuların çözümü için somut adımlar atılamamıştır.
Çözüm önerileri arasında, yasal reformlar yapmak ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek yer almaktadır. Bunun yanı sıra, hükümetin yargıya müdahale etmemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, yüksek yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı da garanti altına alınmalıdır.
Türkiye, bu reformları gerçekleştirmesi halinde, AB ile olan ilişkilerinde önemli bir adım atacaktır. Hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve yargı bağımsızlığı gibi konular, hem Türkiye'nin AB üyeliği için gereklidir hem de demokratik bir toplumun olmazsa olmazlarıdır.
Ekonomik İlişkiler
Türkiye-AB arasındaki ekonomik ilişkiler son yıllarda gelişme gösterse de bazı sorunlar devam etmektedir. Avrupa Birliği, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağıdır. Ancak, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreci ilerlemediği için birçok ekonomik sorun yaşanmaktadır.
Bunun yanı sıra, Türkiye'deki ekonomik istikrarsızlık ve kur dalgalanmaları da Türkiye-AB ekonomik ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Türkiye'nin AB'ye üyeliği sürecinde hukukun üstünlüğüne uygun adımlar atması ve ekonomik reformlar yapması gerekmektedir.
Ayrıca, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması da sorunlu bir konudur. Türkiye, AB üyesi ülkelerle ticaret yaparken AB kurallarına uymak zorunda olduğu halde diğer ülkelerle ticaret yaparken serbest olmaktadır. Bu nedenle Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi talebinde bulunmaktadır.
Bu sorunların çözümü için Türkiye'nin AB ile işbirliği yapması ve AB kurallarına uyumunu sağlaması gerekmektedir. Türkiye, ekonomik istikrarını sağlayarak AB'ye tam üyelik sürecini hızlandırabilir ve ekonomik ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayabilir.
Ortadoğu'daki Sorunlar
Türkiye, Ortadoğu'da birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunlar arasında terör örgütleri, Irak ve Suriye'deki iç savaşlar, Filistin-İsrail sorunu ve İran'la yaşanan diplomatik gerilimler yer almaktadır. Türkiye, bu sorunlarla mücadele etmek için aktif bir rol oynamaktadır.
Özellikle Suriye'deki iç savaş, Türkiye için önemli bir sorundur. Türkiye, Suriye'de yapılan büyük çaplı insani yardımlarla birlikte Suriyeli sığınmacıların ülkeye girişine de izin vermiştir. Ancak Suriye'deki iç savaşın sona ermesi ve ülkede istikrarın sağlanması halinde sığınmacıların geri dönüşü de göz önüne alınmalıdır.
Bununla birlikte, Türkiye son yıllarda İran'la yaşanan gerilimlerle de mücadele etmektedir. İran'ın nükleer programı nedeniyle ABD ve Avrupa Birliği ile birlikte yaptırımlara tabi tutulması, İran'ı Türkiye'nin doğal gaz pazarı olarak görmesine neden olmuştur. Ancak İran'ın nükleer programı ve bölgedeki politikaları, bölgede yeni bir çatışma ihtimalini artırmaktadır.
Filistin-İsrail sorunu da Türkiye'nin en önemli dış politika konularından biridir. Türkiye, İsrail'in Filistin halkına yönelik uygulamalarını eleştirirken, Filistin yönetimiyle de yakın ilişkiler içerisindedir. Ancak bu sorunun çözümü için bölgede etkili bir arabuluculuk rolü üstlenmesi gerekmektedir.
Tüm bu sorunlara rağmen, Türkiye bölgede istikrar ve barışın sağlanması için aktif bir rol oynamaya devam etmektedir. Son yıllarda yapılan antlaşmalar ve diyaloglar da Türkiye'nin bölgesel barışa olan katkısını artırmaktadır.
İsrail-Filistin Sorunu
İsrail-Filistin sorunu, Orta Doğu'da en uzun süredir devam eden çatışmalardan biridir. Türkiye, bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmektedir ve taraflar arasında arabuluculuk yapmaya çalışmaktadır.
Türkiye'nin İsrail-Filistin sorunuyla ilgili politikası, İsrail'i kınayan ve Filistinlilerin haklarını savunan bir yaklaşım benimsemektedir. Türkiye, İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmiş ve Filistinlileri desteklemek için birçok yardım projesi başlatmıştır.
Nitekim son dönemde yine İsrail-Filistin gerginliği tırmanmıştır. Türkiye, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik saldırılarını kınarken Filistinlilere destek vermektedir. Türk hükümeti, BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'e yönelik yaptırımların uygulanması çağrısında bulunmuştur.
İsrail-Filistin sorununun çözümü için Türkiye, taraflar arasında arabuluculuk yapma çabalarına devam etmektedir. Türkiye, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Özetle, İsrail-Filistin sorunu Orta Doğu'da halen devam eden bir sorundur. Türkiye, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve barışın sağlanması için taraflar arasında arabuluculuk yapmaya çalışmaktadır.
İran
İran, Türkiye için sadece coğrafi konumu nedeniyle değil, aynı zamanda ekonomik, siyasi ve kültürel bağları nedeniyle de önemlidir. Ancak son dönemde diplomatik ilişkiler gerilimli bir seyir izlemektedir.
İran'ın nükleer programı ve bölgedeki etkisi, Türkiye'nin bu ülke ile ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. İran'ın Suriye savaşı ve Yemen'deki rolü de Türkiye'nin bölgedeki politikaları ile çatışmaktadır.
Bunun yanı sıra, Türkiye ile İran arasında sınır sorunları da bulunmaktadır. Özellikle PKK'nın İran'da bulunan kampları ve bölgedeki etkisi, Türkiye-İran ilişkilerinin gergin olmasına neden olmaktadır.
Çözüm önerileri arasında ise, Türkiye ve İran'ın diyalog kurarak sorunlarını çözmeleri, ortak çıkarları için çalışmaları yer almaktadır. Ekonomik işbirliği aynı zamanda ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Bunun yanı sıra, Türkiye-İran ilişkilerinin bölgedeki siyasi ve ekonomik duruma bağlı olarak değişkenlik göstermesi normaldir. Ancak taraflar arasındaki diyalog ve işbirliği küçük sorunların büyümesini önleyebilir.
Kısaca Özet
Türkiye'nin yabancı politikası, son yıllarda içinde bulunduğu coğrafyada birçok ülke ile ilişki içerisinde olması sebebiyle oldukça önemlidir. Ancak bazı ilişkilerde yaşanan sorunlar da Türkiye'nin gündemini meşgul etmektedir.
AB ile ilişkilerde yaşanan sorunların başında ise hukukun üstünlüğü sorunu gelmektedir. Bunun yanı sıra, ekonomik anlaşmazlıklar da zaman zaman gündeme gelmektedir.
Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerde de bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Özellikle Kürt sorunu ve Suriye politikaları nedeniyle iki ülke arasında gerilimler yaşanmıştır.
Ortadoğu'daki sorunlar da Türkiye'nin yabancı politikasını etkileyen konular arasındadır. İsrail-Filistin sorunu ve İran ile olan diplomatik ilişkilerde yaşanan sorunlar da Türkiye'yi etkilemektedir.
Tüm bu sorunlar karşısında Türkiye, çözüm arayışı içerisindedir. Yine de, her sorunun kendine özgü bir çözümü bulunması gerektiği unutulmamalıdır.
Özellikle diyalog, koordinasyon ve işbirliği gibi unsurların önemli olduğu değerlendirilmektedir. Bu sayede, hem Türkiye'nin hem de diğer ülkelerin yararına birçok sorunun çözülebileceği düşünülmektedir.