İstanbul'da ilk Türk camileri ve sanatları hakkında merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz! Bizimle geçmişe doğru bir yolculuğa çıkın ve Osmanlı sanatının ve mimarisinin en güzel örneklerine şahit olun Yüzlerce yıllık tarihi dokunun izlerini takip edin ve İstanbul'un kültürel mirasını keşfedin İlk Türk camilerinin inşa ediliş öyküsüne ortak olun ve İstanbul'un tarihi dokusunu keşfedin!

İstanbul, tarihi yapısı ve kültürel zenginliğiyle ünlü bir şehirdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminden bugüne kadar birçok farklı mimari eser yapılmıştır ancak İstanbul'daki ilk Türk camilerinin mimarisi ve sanatı oldukça özel ve önemlidir.

Bu camilerin en önemlilerinden biri, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Süleymaniye Camii'dir. Caminin mimarisi oldukça muhteşemdir ve süslemeleri dikkat çekicidir. Caminin içindeki hat yazıları ve İznik Çinileri de oldukça sanatsaldır.

Bir diğer önemli cami ise 3. Ahmed tarafından yaptırılan Nuruosmaniye Camii'dir. Caminin mimarisi, Süleymaniye Camii'ne benzerlik göstermekle birlikte, cami içindeki hat yazıları ve İznik Çinileri oldukça farklıdır.

Ayrıca, İstanbul'daki camilerdeki mihraplar da özellikle sanatsal açıdan oldukça önemlidir. Camilerin avluları da oldukça etkileyici mimari yapılara sahiptir.

İstanbul'daki Türk camilerinin mimarisi ve sanatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin kültürel mirasının bir parçasıdır. Bu camilerin mimarisinde ve süslemelerinde kullanılan özel teknikler, İstanbul'un turistik açıdan zenginleşmesine ve daha da önemlisi İslam sanatının tarihi açısından büyük bir yere sahiptir.

Süleymaniye Camii

Süleymaniye Camii, İstanbul'da Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen en büyük camilerden biridir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1550'de yaptırılmıştır. Cami, Osmanlı mimarisinin en büyük eserlerinden biridir. Mimar Sinan tarafından tasarlanmıştır ve bölgenin en yüksek tepe noktasına inşa edilmiştir. Caminin planı kare şeklindedir ve içinde 4 minare bulunmaktadır.

Süleymaniye Camii, iç ve dış süslemeleriyle de dikkat çeker. Caminin içi oldukça geniştir ve aydınlıktır. Mihrap, minber ve mahfil oldukça dikkat çekicidir. Caminin içerisinde birden fazla tablo ve mozaiğe rastlanır. Bunların altında, caminin dışındaki devasa kubbe bulunur. Caminin etrafında, şadırvan, medrese ve kütüphane gibi diğer yapılar bulunur.

Cami detayları:
Başlangıç Tarihi:	1550
Mimar:	Mimar Sinan
Minare Sayısı:	4
Kubbe Çapı:	26.5 metre
Bölge:	Eminönü

Süleymaniye Camii, Türk mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Hem mimarisi hem de süslemeleriyle, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. İstanbul'da ziyaret edebileceğiniz en önemli turistik yerlerden biridir.

Nuruosmaniye Camii

Nuruosmaniye Camii, 3. Ahmed tarafından yaptırılan Osmanlı İmparatorluğu'nun dönemine ait en önemli camilerinden biridir. Caminin mimari özellikleri, aynı zamanda sanatın doruk noktası olan mimar Sinan tarafından tasarlanmış olan Süleymaniye Camii ile benzerlik gösterir. Caminin iç kısmı oldukça güzel süslemelerle donatılmıştır.

Caminin dış cephelerinde kullanılan pembe renkli Osmanlı tuğlası, yazarların da belirttiği gibi oldukça etkileyicidir. Tuğlaların dışında yapılan sıva işlemleri de oldukça başarılı bir şekilde yerine getirilmiştir. Caminin minaresi ise oldukça yüksektir ve görenleri etkiler. İslami sanatın en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen caminin avlusunun genişliği de oldukça etkileyicidir.

• Caminin içinde oldukça fazla sayıda İznik Çini süslemeleri bulunmaktadır.
• Bu çiniler, oldukça yüksek sanatsal değere sahiptir.
• Çinilerde sıklıkla lale, sümbül, çiçek ve geometrik desenler kullanılmıştır.
• Çinilerin renk yerleşimleri ve desenleri oldukça uyumlu bir şekilde tasarlanmıştır.

Nuruosmaniye Camii, İslam sanatı açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Ziyaretçiler, hem mimari açıdan hem de süslemeler bakımından oldukça etkileyici bir yapıyı keşfedeceklerdir.

Camilerin Hattatları

İstanbul'daki ilk Türk camileri sadece mimarileriyle değil, aynı zamanda sanatlarıyla da ilgi çekici eserlerdir. Camilerin süslemelerindeki hat yazıları da bu eserlerin önemli bir parçasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde camilerin hat yazılarını yazan hattatlar büyük bir önem taşır.

Camilerdeki hat yazıları, caminin mimari yapısına uygun bir şekilde tasarlanır. Hattatlar, caminin duvarlarına yazdıkları yazıları özenle seçer ve Arapça harflerden oluşan bu yazılar caminin sanatsal özelliklerine önemli bir katkı sağlar.

Süleymaniye Camii'nin hat yazıları, ünlü hattat Hafız Osman tarafından yazılmıştır. Bu yazılar, caminin büyüklüğüne ve mimari yapısına uygun bir şekilde tasarlanmıştır. Nuruosmaniye Camii'nin hat yazıları ise ünlü hattat Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılmıştır. Bu yazılar sadece caminin mimari özelliklerine uygun değil, aynı zamanda cami içindeki genel atmosfere de uyum sağlamaktadır.

Cami süslemelerindeki hat yazıları, İslam'ın ve Osmanlı İmparatorluğu'nun inancı ve kültürüne işaret eder. Bu yazılar, camilerin ruhuna uygun bir şekilde tasarlanan bir sanat eseridir. Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük bir sanatçı topluluğuna sahip olması, cami süslemelerinin en ince detaylarına kadar düşünülmesini sağlamıştır. Camilerdeki hat yazıları, İslam dininin güzellik anlayışını en iyi şekilde yansıtan sanat eserlerinden biridir.

Süleymaniye Camii Hattatları

Süleymaniye Camii İstanbul'da Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen önemli Türk camilerinden biridir. Bu caminin içinde yer alan hat yazıları ise en önde gelen sanat eserlerinden biridir. Caminin ilk zamanlarında hünkar mahfili, kafes revakları ve kılavuz kemerlerde yer alan hat yazılarına daha sonra tek vav harfinden oluşan büyük bir lale yaprağı motif eklenmiştir. Bu motif, caminin ana avlusunda da yer almaktadır.

Süleymaniye Camii'nin hat yazıları ve süslemeleri, o devrin ünlü hattatlarının elinden çıkmıştır. Bu hattatlar arasında Şeyh Hamdullah, Derviş Ali ve Hâfız Osman gibi ünlü isimler bulunmaktadır. Kıvrak hat çizgileri, orijinal süsleme motifleri ve tezhip işleriyle süslenen yazılar, cami içindeki atmosferi zenginleştirmektedir.

• Şeyh Hamdullah: Süleymaniye Camii'ndeki hat yazılarının birçoğu Şeyh Hamdullah'a aittir. Şeyh Hamdullah, Osmanlı Devleti döneminde yaşamış en ünlü hattatlardan biridir. Camideki hat yazılarının en belirgin özellikleri arasında kalem tutuşu, harf dizilimi ve çizim teknikleridir.
• Derviş Ali: Derviş Ali, Süleymaniye Camii'ndeki yazıların bir diğer ünlü yazarıdır. Camide yer alan beyitlerin yanı sıra bitişik yazı tekniği ve zarif çizgileri ile tanınır.
• Hâfız Osman: Hâfız Osman, Türk hattatlığı tarihinde önemli bir yere sahiptir ve 17. yüzyılda yaşamıştır. Süleymaniye Camii'ndeki hat yazıları arasında beş ayetlik hat, Edirnekapı'daki mihrap, mahfil ve duvarlar bulunmaktadır.

Süleymaniye Camii'ndeki hat yazıları, İslam dininin estetik anlayışı ile bir araya gelerek, Osmanlı İmparatorluğu'nun sanat ve kültüründeki zenginliği yansıtmaktadır.

Nuruosmaniye Camii Hattatları

Nuruosmaniye Camii, İstanbul'da Osmanlı döneminin en dikkat çeken camilerinden biridir. Cami içinde yer alan hat yazıları da oldukça ünlüdür. Nuruosmaniye Camii'nde bulunan hat yazılarının kaleminden ünlü hattatlar çıkmıştır. Bu yazılar sanatın zirvesinde yazılıp, cami içine yerleştirilmiştir.

Nuruosmaniye Camii'nin hattatları arasında Şeyh Hamdullah, Hâfız Osman, Süleyman Nazif ve Mehmed Şevki Efendi gibi dönemin en ünlü hattatları vardır. Cami içinde yer alan hat yazılarına baktığımızda, birbirinden güzel eserler olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Özellikle, 13 adet tabelanın yer aldığı cami içindeki tabelalardaki hat yazıları oldukça dikkat çekmektedir. Bu hat yazıları, Osmanlıca'nın en güzel örneklerinden biridir.

Nuruosmaniye Camii Hattatları arasında Şeyh Hamdullah, Hâfız Osman, Süleyman Nazif ve Mehmed Şevki Efendi gibi dönemin en ünlü hattatları vardır. Cami içinde yer alan hat yazılarına baktığımızda, birbirinden güzel eserler olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu hat yazıları, Osmanlıca'nın en güzel örneklerinden biridir.

• Şeyh Hamdullah: İlk Osmanlı hattatlarından biridir. Caminin, hat sanatına verdiği önemi inanılmaz bir detayla göstermiştir.
• Hafız Osman: Cami içindeki hat yazılarından birçok esere imza atan bir hattattı.
• Süleyman Nazif: Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde yaşamış, ünlü bir hattat ve şairdir. Nuruosmaniye Camii'nde bulunan tabelanın yazıları ona aittir.
• Mehmed Şevki Efendi: Cami içinde yer alan birçok eserin hattını yazmış ve caminin sanatına büyük katkı sağlamıştır.

Nuruosmaniye Camii Hattatları'nın eserleri bugün bile hayranlıkla izlenmektedir. Caminin içinde yer alan sanat eserleri, İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.

Camilerdeki İznik Çinileri

Camiler İznik çinileri ile birlikte oldukça dikkat çekici bir estetik sunar. İznik çinileri, camilerin duvarlarını, kubbelerini ve sütunlarını süsleyerek, mimari estetiğini daha da güçlendirir. İznik çinileri genellikle mavi, yeşil ve beyaz renklerde olup, genellikle geometrik desenler ve bitki motifleri şeklinde tasarlanmıştır.

İznik çinileri İstanbul'daki camilerin birçoğunda kullanılmıştır. Özellikle Süleymaniye Camii'nde oldukça fazla İznik çini işçiliği görülebilmektedir. Caminin iç duvarlarında ve kubbelerindeki İznik çinileri, çeşitli hayvan motifleri, geometrik desenler ve bitkisel motiflerle süslenmiştir. Nuruosmaniye Camii de İznik çinileriyle süslenmiş camilerden biridir. Caminin iç duvarlarındaki çiniler, pembeden maviye, yeşilden beyaza kadar geniş bir renk yelpazesine sahiptir.

İznik çinileri sadece duvarlar ve kubbeler için kullanılmamaktadır, aynı zamanda camilerde yer alan mihraplar, minberler ve su kemerleri için de kullanılabilirler. İznik çinilerinin camilerdeki kullanımı, Osmanlı Sanatında oldukça önemli bir yer tutar. Bu nedenle İznik çinileri, Osmanlı İmparatorluğu dönemi sanatı için oldukça önemli bir öğe olarak kabul edilir.

Sonuç olarak, İznik çinileri, Osmanlı İmparatorluğu dönemi Türk mimarisi ve sanatının önemli bir parçasıdır. Camilerdeki İznik çinileri, camilerin estetiğini zenginleştiren ve Türk sanatına katkı sağlayan işçilik örnekleridir.

Haseki Hürrem Sultan Camii

Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi olarak İstanbul'da birçok kültürel eserin yapılmasına öncülük etmiştir. Bunlar arasında Başöğretmen olan Haseki Hürrem Sultan tarafından yaptırılan camii de vardır. Camii, İstanbul ilinin Fatih ilçesi Çemberlitaş'ta inşa edilmiştir.

Haseki Hürrem Sultan Camii'nin mimarisi oldukça gösterişlidir. Cami, Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır. İstanbul'daki diğer camilerin aksine, Haseki Hürrem Sultan Camii'nde kubbe yerine daha düz bir tavan yapısı tercih edilmiştir. Aynı zamanda, cami yapısı, revaklara ve nadide işlemelerle süslenmiş pencerelere sahiptir.

Caminin iç mekanı da oldukça özenle tasarlanmıştır. Cami içinde yer alan duvar ve tavan süslemeleri, hat sanatı ve çini işlemeleriyle dikkat çekmektedir. Bu süslemelerde; altın yaldız, yeşil ve mavi renkler kullanılmıştır. Caminin giriş kapısı, mermer, altın varak, ahşap işlemeleri ve mozaikleriyle oldukça muhteşem bir görüntü sergiler.

Haseki Hürrem Sultan Camii, İstanbul'daki diğer camiler gibi güzel bir avluya sahiptir. Avluda, ziyaretçilerin dinlenebileceği bir çeşme de bulunmaktadır. Aynı zamanda, avlunun ortasında yer alan sütun üzerinde yer alan İslam dininin şartları olan 'Besmele' yazısı da oldukça dikkat çekicidir.

Sonuç olarak, Haseki Hürrem Sultan Camii, İstanbul'un görülmeye değer tarihi yapılarından biridir. Cami, Osmanlı mimarisinin tam bir örneğidir ve Hürrem Sultan'ın İstanbul'da yaptırdığı kültürel eserler arasında en görkemlilerinden biridir.

Cami Süslemelerindeki Mozaikler

Cami süslemeleri arasında mozaikler de oldukça öne çıkar. Cami içindeki duvarlarda ve tavanlarda sıkça kullanılan mozaikler, genellikle çiçek, meyve ve geometrik desenlerden oluşur. Aynı zamanda Kur'an ayetleri ve hadisler gibi dini içerikli mozaikler de göze çarpar.

Mozaiklerin yapımında, küçük renkli cam, taş ve seramik parçaları bir araya getirilir. Bu parçaların birleştirilmesiyle oluşan yapının kalitesi, mozaiklerin dayanıklılığına etki eder. Mozaikler genellikle camilerin ana kubbesinde ve mihrap bölümünde yer alırlar.

Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki cami mozaikleri, dünya çapında örnek teşkil eder. Özellikle İstanbul'daki Süleymaniye Camii, Haseki Hürrem Sultan Camii ve Şehzade Camii'nde yer alan mozaikler, zarif tasarımları ve sanatsal değerleri ile öne çıkar. Ayrıca, bu camilerdeki mozaiklerin tarihi de oldukça eski ve değerlidir.

Cami mozaikleri, sadece sanatsal özellikleriyle değil, aynı zamanda dini içerikleriyle de önemlidir. Dini figürler ve desenler, cami içinde ibadet edenlerin manevi dünyasına katkıda bulunur. Camilerdeki mozaikler, birer sanat eseri olarak, Türk kültürü ve mimari sanatın zenginliğini yansıtırlar.

Mozaiklerin zarafeti ve güzelliği, cami içindeki aydınlatmayla da bütünleşir. Camilerdeki pencere vitrayları, mozaiklerle uyumlu renklere sahip olurlar ve cami içine giren güneş ışıkları, mozaiklerin renklerini daha da canlı hale getirir. Sonuç olarak, camilerdeki mozaikler sadece birer süsleme unsuru değil, aynı zamanda cami mimarisinin önemli bir parçasıdır.

Cami Avluları

Cami avluları, İslam mimarisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Genellikle camilerin girişinde bulunan avlular, birçok farklı işlevi yerine getirir. İlk olarak, avlular ibadet öncesinde ibadet edenlerin abdest almaları için kullanılır. Bu nedenle, avluların merkezinde genellikle bir çeşme veya abdesthane bulunur.

Aynı zamanda, cami avluları toplumsal etkileşimin de yaşandığı bir mekandır. İnsanlar avluda sohbet ederken çocuklar da serbestçe oynayabilirler. Cami avluları ayrıca, cenaze törenleri gibi toplumsal etkinliklerin de gerçekleştirildiği yerlerdir.

Mimari açıdan bakıldığında, cami avluları genellikle dikdörtgen bir düzenlemeyle tasarlanır. Avlunun etrafında sıralanan sütunlar ise camiye farklı bir estetik katman ekler. Bazı camilerde avluların ortasında bahçeler de yer alır. Bu bahçeler, camilerin doğal birer parçası olarak tasarlanır ve cami avlusunda huzurlu bir atmosfer oluşmasını sağlar.

Cami avluları, aynı zamanda insanların kültürel hayatlarında da önemli bir rol oynar. Özellikle Osmanlı dönemi cami avluları, müzisyenlerin ve sanatçıların bir araya geldiği bir mekan haline gelmiştir. İnsanlar, burada ortak bir amaca hizmet etmek için bir araya gelir ve sosyalleşirlerdi.

Sonuç olarak, cami avluları hem dini hem de toplumsal hayatta önemli bir yere sahiptir. Bu alanlar, camilerin sadece ibadet için değil, aynı zamanda insanların birbirleriyle etkileşim kurdukları, dinlendikleri ve dinlenip keyif aldıkları bir mekan olarak hizmet etmesini sağlar.

Şehzade Camii

Şehzade Camii, İstanbul'da Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan görkemli camilerden biridir. Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Şehzade Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Cami, İstanbul'daki diğer camilere göre daha sade ve mütevazı bir yapıya sahiptir.

Caminin mimari özellikleri incelendiğinde, beyaz mermerden yapılmış olan mihrap ve çeşitli sütunlar dikkat çekmektedir. Cami içindeki süslemeler ise, diğer Osmanlı camilerinde görülen işlemeli ve renkli süslemelerden oldukça farklıdır. Şehzade Camii'nin iç duvarlarında, sadeliğe ve asalet duygusuna vurgu yapacak şekilde, sade bir şekilde işlenmiş hat yazıları ve geometrik desenler bulunmaktadır.

Caminin avlusu ise oldukça büyüktür ve iki tarafta yüksek duvarlarla çevrilidir. Avluda şadırvan ve çeşitli bitkiler ile süslenmiş bir bahçe bulunmaktadır. Cami avlusunun bu yapısal özelliği, caminin hem ibadet hem de toplumsal faaliyetler için kullanılmasını sağlamaktadır.

Şehzade Camii'nin sanatsal özellikleri arasında, cami içinde yer alan Arapça yazılar bulunmaktadır. Bu yazılar, özellikle mihrap ve çevresinde yer almaktadır. Ayrıca, cami içindeki pencerelerin Vitray teknikle yapılmış camları da oldukça dikkat çekicidir ve güneş ışığıyla içeriye rengarenk yansımalar sağlamaktadır.

Sonuç olarak, Şehzade Camii Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk dönemlerinde yapılmış olan görkemli camilerden biridir ve mimari açıdan sade ve mütevazi bir yapıya sahiptir. Ancak bu sadelik, caminin asalet ve ihtişamını kaybetmesine neden değildir. Cami içinde yer alan hat yazıları, geometrik desenler ve camların renkli yansımaları, Şehzade Camii'ni benzersiz kılmaktadır.

Cami Süslemelerindeki Arapça Yazılar

Cami süslemeleri arasında yer alan Arapça yazılar, İslam kültürünün önemli bir parçasıdır. İstanbul'daki camilerin mimari ve sanatına dair incelemelerde Arapça yazılar sık sık karşımıza çıkmaktadır. Yazıların birçoğu Kur'an ayetleri, dua ve hadislerdir. İslam dininde yazı, sanat ve estetik açısından önemli bir rol oynar. Yazılar, cami içindeki süslemeler için de kullanılır. Cami süslemelerindeki Arapça yazılar, özellikle hat sanatındaki ustalıkla yazılmıştır.

Arapça yazıların tarihi, İslam dininin doğuşuna kadar uzanmaktadır. Bu yazıların kullanımı, İslam Peygamberi Muhammed'in (S.A.V) zamanına kadar gitmektedir. İslam'ın doğuşuyla birlikte, Kur'an'ın yazımı ve çoğaltılması çok önemli hale gelmiştir. Bu nedenle hat sanatı, İslam kültüründe çok büyük bir yer tutar. Hat sanatı, Arapça yazıların güzelliği ve estetiğiyle birlikte, İslam dininin yayılmasına da yardımcı olmuştur.

Arapça yazıların önemi, İslam anlayışında büyük bir yere sahiptir. İslam dininde yazı, sanatkârlık ve estetik önemli kavramlardır. Bu nedenle cami süslemelerindeki yazılar, İslam kültürünün bir ifadesi olarak görülür. Cami süslemelerindeki Arapça yazılar, İslami mimariye renk, estetik ve güzellik katan unsurlardan biridir. Cami süslemelerindeki yazılar, İslami mesajlar vermek, cami cemaatini bilgilendirmek ve yönlendirmek için kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, camilerin mimari ve sanatından bahsederken Arapça yazılar da dikkate alınması gereken önemli bir detaydır. İstanbul'da bulunan camilerin kendine özgü süsleme ve mimarisi, Arapça yazılarla birleştiğinde estetik açıdan oldukça güzel bir görünüm oluşturmaktadır. Cami süslemelerindeki Arapça yazılar, İslami kültürün önemli bir parçasıdır ve cami içinde birçok işlevi yerine getiren önemli bir unsurdur.

Camilerdeki Mihraplar

Camilerin en önemli parçalarından biri de mihraplardır. Mihrap, namaz kılınan yerde bulunan Kabe'ye yönelik olarak yapılmış bir niş olarak tanımlanabilir. Günümüze kadar birçok camide birbirinden farklı mimarisel ve süsleme özellikleriyle karşımıza çıkan mihrapların önemli bir konumu vardır.

İlk Türk camilerinde mihraplar genellikle basit bir görünüme sahipti, ancak zamanla gelişen mimari teknikler ve süsleme sanatları sayesinde mihraplar daha estetik bir görünüme kavuştu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan camilerde mihraplar nadir olmayacak şekilde çeşitli süslemelerle donatılmıştır. Bu süslemeler genellikle hat sanatı, çini işleri, mozaik desenleri, kabartmalar ve çeşitli geometrik desenler şeklinde yapılmıştır.

Bunların yanı sıra mihrapların mimarisel özellikleri de oldukça önemlidir. Mihrapların bulunduğu duvar genellikle caminin kıble tarafına yani Mekke'ye doğru yöneliktir. Bu nedenle mihraplar caminin en kilit noktalarından biri olarak tasarlanır. Mihrapların mimarisel özellikleri ise genellikle caminin genel mimarisine uygun olarak tasarlanır. Özellikle caminin ana kubbesine benzeyen bir mihrap tasarlanması oldukça sık görülen bir durumdur.

Mihraplar, camilerin en önemli ve gösterişli yapıları arasında yer almaktadır. Bu yapılar hem mimarisiyle hem de süslemeleriyle gösterişli bir görünüme sahiptir. Ayrıca mihrapların namaz kılınan yerdeki konumu nedeniyle önemi oldukça büyüktür. Bu nedenle mihrapların mimarisel ve sanatsal özellikleri oldukça önemlidir.