LGBTQ+ Topluluğunda Cinsiyet Tanımları

LGBTQ+ Topluluğunda Cinsiyet Tanımları

LGBT+ Topluluğunda Cinsiyet Tanımları konusunda meraklıysanız, doğru yerdesiniz! Cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet hakkında bilgi edinmek isteyenler için kapsamlı bir yazı. #LGBTQ+ #CinsiyetKimliği #ToplumsalCinsiyet

LGBTQ+ Topluluğunda Cinsiyet Tanımları

LGBTQ+ topluluğu, farklı cinsiyet kimlikleri üzerine kurulmuş bir topluluktur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin kendisini ne kadar kadın, erkek veya her ikisinden de farklı olarak tanımladığıdır. Cinsiyet kimliğini anlamak, bireylerin kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri açısından önemlidir.

Toplumda genellikle sadece kadın ve erkek cinsiyet kimlikleri kabul edilirken, LGBTQ+ topluluğunda birçok farklı tanım kullanılır. Örneğin, transseksüel bireylerin kendilerini doğdukları cinsiyetten farklı bir cinsiyet olarak tanımlamaları mümkündür. Non-biner bireyler ise, kadın ya da erkek cinsiyet kimliklerinin dışında bir kimlikle kendilerini tanımlarlar. Bu farklı tanımların anlaşılması, LGBTQ+ bireylerinin yaşadıkları sorunların daha iyi anlaşılması açısından önemlidir.

Birçok kişi transseksüellik konusunda yanılgılara sahiptir. Transseksüellik, cinsel tercih ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bireyler, cinsiyetlerini değiştirmek için çeşitli tedavilerden geçerler. Bu süreç oldukça zorlu olabilir ve bireyler genellikle ayrımcılık ve ön yargı ile karşı karşıya kalırlar. Benzer şekilde, non-biner bireylerin de toplumda kabul görmeme sorunu yaşaması olasıdır.

  • Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim arasındaki farklılıkları anlamak önemlidir.
  • Transfobi ve cinsel yönelim ile ilgili yanlış inançlar, LGBTQ+ bireylerinin yaşadığı sorunların temel nedenlerinden biridir.

LGBTQ+ bireylerinin yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmeleri için birçok destek sistemi mevcuttur. Bu sistemler, sağlık hizmetleri, şirketler, ve sivil toplum kuruluşlarını kapsayabilir. LGBTQ+ dostu sağlık hizmetleri ve şirketler gibi imkanlar, toplumun kabul edici bir yer olması için önemli adımlardır.


Cinsiyet Kimliği Nedir?

Cinsiyet kimliği, bir bireyin kendini hangi cinsiyete ait hissettiği ve bununla ilgili hissettiklerinin dış dünyaya yansımasıdır. Cinsiyet kimliği kişinin doğuştan gelen biyolojik cinsiyetiyle örtüşmeyebilir. Bu durumda kişi kendini farklı bir cinsiyete ait hissedebilir ve kendini bu şekilde ifade edebilir.

Cinsiyet kimliği kavramı, insanların kendi kimliklerini ifade etmelerinde son derece önemlidir. Kendini tanımlamak, farklılıkların kabul edilmesi ve çeşitliliğin değerinin anlaşılmasını sağlar. Cinsiyet kimliği, kişinin kendi kendine karşı olan saygısının ve kabulünün sağlanmasına yardımcı olur.

Cinsiyet kimliği, toplumda yaygın olarak kabul edilen cinsiyet normlarından farklı olabileceği için bireyler tarafından anlaşılmayabilir. Bu nedenle, cinsiyet kimliği ile ilgili farklılıklara saygı göstermek çok önemlidir. LGBTQ+ topluluğunda bu farklı cinsiyet kimlikleri daha sık görülür ve desteklenir.


Cinsiyet Tanımları

Cinsiyet tanımı, bireylerin kendilerini hissettikleri cinsel kimliği ifade etmektedir. Toplumda kabul gören cinsiyet tanımları genellikle erkek veya kadın olarak belirlenirken, LGBTQ+ topluluğunda farklı cinsiyet tanımları da yer almaktadır.

Bunlardan biri transseksüellik tanımıdır. Transseksüel bireyler, cinsiyetlerinin vücutlarıyla örtüşmediğini hissederler ve bu nedenle bir cinsiyet tanımı yerine diğer cinsiyet tanımını kullanırlar. Ayrıca non-biner olarak adlandırılan bireyler de cinsiyet kimliğini erkek veya kadın olarak tanımlamak yerine, bu iki cinsiyet arasında bir yerde ya da hiçbir cinsiyetin dışında hissederler.

Bu farklı cinsiyet tanımları, toplumsal kabuller ve ayrımcılıkla karşılaşmaktadırlar. Transseksüel bireylerin cinsiyet geçiş sürecinde karşılaştıkları zorluklar ve non-biner bireylerin toplumsal kabul görmedeki güçlükleri gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, daha anlayışlı ve kabul edici bir toplum yaratmak adına, farklı cinsiyet tanımlarının doğru şekilde anlaşılması ve kabul edilmesi gerekmektedir.


Transseksüellik

Transseksüellik, cinsiyet kimliği ve biyolojik cinsiyet arasındaki uyumsuzluk olarak tanımlanır. Bir kişi kendini, doğduğu cinsiyete ait hissetmez ve kendisini farklı bir cinsiyete ait hisseder. Ancak transseksüellik, toplumda yanlış anlaşılan bir kavramdır ve bu yanlış anlamalar birçok kişinin hayatını olumsuz etkiler.

Bunlardan biri, transseksüel bireylerin "normal" olmayan insanlar olarak görülmesidir. Ancak transseksüellik, bir psikolojik sorun değil, bir cinsiyet kimliği ile ilgili bir durumdur. Bu nedenle, toplumda transseksüellik hakkında doğru bilgi edinmek ve bu bireylere saygı göstermek çok önemlidir.

Bazı kişiler, transseksüelliği bir cinsel tercih olarak algılarlar. Ancak bu doğru değildir. Bir insanın kim olduğu, cinsel tercihiyle bir ilgisi yoktur ve transseksüel bireylerin cinsel yönelimi, doğdukları cinsiyete göre değil, kendilerini hissetikleri cinsiyete göredir.

Transseksüel bireylerin cinsiyet geçişi süreci, oldukça zorlu bir süreçtir ve yanlış anlama, ayrımcılık ve suiistimal riskleriyle doludur. Bu nedenle, transseksüel bireyler için uygun destek sistemleri sağlanmalıdır.

Yanlış Anlama Gerçek
Transseksüellik bir hastalıktır. Transseksüellik bir cinsiyet kimliği sorunudur ve tedavi gerektirir.
Transseksüel bireyler sapkın ve anormaldir. Transseksüel bireyler normal insanlardır ve kendilerinin farklı bir cinsiyete ait olmasına saygı duyulmalıdır.
Transseksüel bireyler dini değerlere aykırıdır. Transseksüel bireylerin, dini inançlarına saygı duyulmalıdır ve her insan gibi Tanrı tarafından yaratılmışlardır.
  • Transseksüellik bir psikolojik bozukluk değildir ve bir hastalık olarak davranılmamalıdır.
  • Transseksüel bireylerin cinsel tercihi, doğdukları cinsiyete göre değil, kendilerini hissetikleri cinsiyete göredir.
  • Cinsiyet geçişi süreci, oldukça zorlu bir süreçtir ve transseksüel bireylere destek sağlanması gerekmektedir.

Cinsiyet Geçişi

Cinsiyet kimliği, bir bireyin kendini hangi cinsiyette hissettiği, cinsiyet geçişiyse, bir bireyin doğuştan sahip olduğu cinsiyet özelliklerinden farklı bir cinsiyet özelliği taşıması durumunda, fiziksel, duygusal ve sosyal süreçleri içeren bir değişim sürecidir. Cinsiyet geçişi sürecindeki bireyler, cinsiyet kimliklerine uygun olarak giyinme, davranış ve isim değiştirme gibi bir dizi yasal, tıbbi ve psikolojik işlemle karşılaşırlar.

Cinsiyet geçişi süreci, bireyler için oldukça zorlu bir süreç olabilir. Fiziksel değişimler ve ameliyatlarla birlikte, toplumdaki ayrımcılık nedeniyle bireyler sosyal olarak stres altına da girebilirler. Bu nedenle, destek sistemleri oldukça önemlidir. Toplumda, cinsiyet geçişi sürecindeki bireylere destek veren birçok organizasyon, grup ve kurum bulunmaktadır.

Destek Sistemleri Açıklamaları
LGBTQ+ Danışma Hattı Cinsiyet geçişi sürecindeki bireylerin sorularına cevap verir ve destek sağlar.
Cinsiyet Geçiş Hizmetleri Bu hizmetler, cinsiyet geçişi için gereken tıbbi işlemleri ve hormonal tedaviyi sağlar.
Topluluk Merkezleri LGBTQ+ topluluk merkezleri, bireylerin destek bulabileceği, etkinliklere katılabileceği ve topluluklarla birlikte bir araya gelebileceği bir mekan sağlarlar.
  • Cinsiyet geçişi sürecindeki bireyler, bu destek sistemlerinden faydalanarak, fiziksel ve sosyal değişimleri hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve destek alabilirler.
  • Ayrıca, yakınları da aynı kaynakları kullanarak cinsiyet geçişi sürecindeki bir bireye destek sağlayabilirler.

Cinsiyet geçişi süreci, her birey için farklıdır. Ancak, bu süreçte destek ve anlayışın büyük önemi vardır. Cinsiyet geçişi sürecindeki bireylerin yaşayabileceği zorluklar ve kaynaklar hakkında bilgi sahibi olmak, herkesin işine yarayabilir ve ayrımcılığın önlenmesine yardımcı olabilir.


Non-Biner

Non-biner, cinsiyet kimliği konusunda toplumda kabul edilen erkek ve kadın ayrımını reddeden bireylerin kullanmış olduğu bir terimdir. Kendilerini hem erkek hem de kadın olarak tanımlayan, ya da herhangi bir cinsiyet kategorisi içinde kendilerini yerleştirmeyen kişiler non-biner kimliği altında yer alırlar. Non-biner kimliğine uygun olarak cinsiyet kimliği her zaman kesin bir şekilde tanımlanamaz ve sürekli olarak değişebilir.

Non-biner kimliğine sahip bireyler, toplumda kabul edilen ikili cinsiyet kategorilerine uymadıkları için çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu kişilerin maruz kaldığı ayrımcılık, ait olma hissetmedikleri bir toplum içinde var olmalarını zorlaştırmaktadır. Ayrıca cinsiyetlerini sorgulayan ve değiştiren bireylerin başına gelen sorunlara benzer şekilde, non-biner kimliğine sahip kişiler de sık sık yanlış anlaşılmaktadır.

Non-biner kimliğine sahip bireyler, kendilerini tanımlama konusunda zorluk yaşadıkları gibi, toplumda genel olarak kabul görmeyen bir kimliğe sahip oldukları için iş hayatı, okul hayatı ve diğer sosyal etkileşimlerinde sorunlar yaşayabilirler. Bu nedenle, non-biner kimliği altında toplanan bireylerin toplumda kabul edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, non-biner kimliği hakkında az bilgi sahibi olan toplum, bu konuda bilinçlenmeye önem vermeli ve bu kimliğe sahip bireylerle etkileşimlerinde saygı ve anlayış göstermelidir. Bu bireylerin varlığı, toplumda cinsiyet kimliği ile ilgili bilincin artması için de bir fırsattır.


Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim

Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim, birçok kişi tarafından aynı şey olarak algılansa da farklı kavramlardır. Cinsiyet kimliği, kişinin kendisini kadın, erkek, her iki cinsiyet arasında ya da hiçbir cinsiyetle ilişkilendirmediği bir kimlik ile tanımladığı inancıdır. Cinsel yönelim ise kişinin romantik ya da cinsel çekim hissettiği cinsiyeti ifade eder.

Cinsiyet kimliği tanımı, cinsel yönelimden farklıdır çünkü cinsiyet kimliği, kişinin kendilerini nasıl tanımladığına bağlıdırken, cinsel yönelim, kişinin çekim hissettiği cinsiyete bağlıdır. Bir kişi, kendisini kadın cinsiyetine ait hissettiriyor olabilir fakat romantik ya da cinsel olarak kadınlardan değil, erkeklerden hoşlanabilir.

Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim, insanların kendilerini tanımlama şekilleri ve kişisel tercihleriyle ilgilidir. Her iki kavram da birbirinden bağımsızdır ve birbirlerinin yerine kullanılamazlar. Bu yüzden, başka bir kişinin cinsiyet kimliği ya da cinsel yöneliminin yerine geçmek ya da hüküm vermek uygun değildir.

Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim, her insanın kendisi hakkında verdiği kişisel bir bilgidir. Kişisel tercihleri ve kimlikleri kabul edilmelidir. Toplumda, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim konularında bilgi sahibi olmak, anlayışlı olmak ve saygı göstermek son derece önemlidir.


Toplumda Cinsiyet Kimliği ile İlgili Yapılan Yanlışlar

Toplumda cinsiyet kimliği ile ilgili birçok yanlış inanış vardır. Bunlar genellikle cinsiyet kimliği hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan bireyler tarafından yapılmaktadır. Bazı yanlış inanışlar şunlardır:

  • Cinsiyet kimliği bir tercihtir: Cinsiyet kimliği doğuştan gelen bir özelliktir ve bireyin tercihiyle değiştirilemez.
  • Trans bireyler psikolojik sorunlar yaşar: Trans bireylerin yaşadığı zorluklar genellikle dış ayrımcılıklardan kaynaklanır ve psikolojik sorunlu oldukları anlamına gelmez.
  • Trans bireyler cinsiyet geçişine karar verirken düşünmez: Cinsiyet geçişi birçok aşamadan oluşan zorlu bir süreçtir ve bireyler genellikle yıllarca bu konu üzerinde düşünürler.

Yukarıdaki yanlış inanışların doğru bilgilendirme ile düzeltilebileceğini unutmamalıyız. Cinsiyet kimliği üzerinde yapılan ayrımcılıkların son bulması için doğru bilgilendirme ve farkındalığın artırılması gerekmektedir. Toplumda cinsiyet kimliği konusunda daha fazla farkındalık oluşması için eğitimler düzenlenmeli ve medya bu konuda daha duyarlı olmalıdır.


Transfobi

Transfobi, transgender bireylere karşı olumsuz ve ayrımcı davranışlardır. Bu davranışların neden olduğu zararlar oldukça büyüktür. Transgender bireyler yaşadıkları toplumda kendilerini kabul ettirmekte, adil iş fırsatlarına erişmekte, uygun sağlık hizmetlerine ulaşmada ve gündelik yaşamlarında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmakta oldukça zorlanmaktadırlar.

Transfobik davranışlar, transgender bireylerde depresyon, anksiyete, intihar düşünceleri ve intihar girişimleri gibi travmatik sonuçlara yol açabilir. Kötü muamele görmeyen transgender bireyler, kendileriyle barışık olup, kendilerine güvenen ve hayatta mutlu bir yaşam sürdürebilirler. Günümüzde birçok ülke transgender bireylerin haklarını koruyan yasaları çıkarmış olsa da, hala birçok ülkede bu hakların sağlanması noktasında sıkıntılar yaşanmaktadır.

Transfobik davranışlar, aynı zamanda trans olmayan bireyler üzerinde de zararlı etkilere sahiptir. Trans bireyleri acımasızca eleştirenler, onların insan hakları mücadelesine engel olmaktadırlar. Bu nedenle, toplumda oluşan transfobik tutumların değiştirilmesi ve transgender bireylerin haklarının korunması konusunda ciddi bir farkındalık yaratılması gerekmektedir.


Cinsel Yönelim ve İnanç

Cinsel yönelim, bir kişinin romantik veya cinsel olarak ilgi duyduğu cinsiyete verilen isimdir. Ancak, toplumda cinsel yönelimle ilgili birçok yanlış inanış bulunmaktadır. Öncelikle, cinsel yönelimin bir seçim olduğu düşüncesi yanlıştır. Cinsel yönelim, kişinin kontrolünde olmayan bir faktördür ve insanların doğalarında bulunur.

Bunun yanı sıra, cinsel yönelimin bir hastalık veya bozukluk olduğu düşüncesi de yaygındır. Ancak, tıp alanında yapılan araştırmalar cinsel yönelimin bir hastalık veya bozukluk olduğunu göstermemiştir. Tersine, cinsel yönelim insanların doğal bir özellikleridir ve kabul edilmelidir.

Maalesef bu yanlış inanışlar nedeniyle birçok LGBTQ+ birey ayrımcılığa maruz kalır. Kendi cinsel yönelimlerinin kabul edilmediği veya yanlış anlaşıldığı bir toplumda yaşamak oldukça zordur. Bu nedenle, toplumda cinsel yönelim ve LGBTQ+ bireyler hakkında doğru bilgilendirme yapmak oldukça önemlidir.

Bu yanlış inanışlara karşı mücadele eden birçok sivil toplum kuruluşu ve hareketi vardır. LGBTQ+ hakları için mücadele eden bu kuruluşlar, eşitlik ve adalet için çalışmaktadırlar. Ayrıca, LGBTQ+ bireylere destek sağlayan birçok sıcak hat ve kurum bulunmaktadır.

Sonuç olarak, cinsel yönelim bir kişinin doğasında bulunan bir özelliktir ve kabul edilmelidir. Cinsel yönelimle ilgili yanlış inanışlara karşı mücadele etmek, LGBTQ+ bireylerin daha mutlu ve güvenli bir yaşam sürmelerine yardımcı olacaktır.


Destek Sistemleri

LGBTQ+ topluluğunda yer alan bireylerin maruz kaldığı ayrımcılık ve dışlanma, hayatlarını oldukça zorlaştırır. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmak için pek çok destek sistemi bulunmaktadır.

Bu sistemler arasında, danışma merkezleri, psikolojik destek hizmetleri, toplum merkezleri, sosyal gruplar, ve yardım hatları yer almaktadır. Bu destek sistemlerinden yararlanmak isteyen bireyler, çevrelerindeki LGBTQ+ topluluğu ile iletişim kurarak, kendileri için en uygun destek hizmetini seçebilirler.

Bununla birlikte, LGBTQ+ bireylerin sağlık hizmetleri konusunda da destek almaları mümkündür. Bazı sağlık kuruluşları LGBTQ+ dostu hizmetler sunarak, bu bireylerin mahremiyetlerine ve özel gereksinimlerine saygı duyarlar. Bu sağlık kuruluşları, trans bireylerin cinsiyet geçiş süreçleri, HIV/AIDS gibi konularla ilgili olarak da hizmet verirler.

  • Destek sistemlerinin bir diğer önemli örneği ise, eğitim kurumlarıdır. Öğrencilerin, okullarında kendilerini güvende hissetmeleri ve ayrımcılığa maruz kalmamaları için, pek çok okul LGBTQ+ dostu politikalar benimsemektedir.
  • Ayrıca, çeşitli sosyal medya platformları ve internet siteleri de LGBTQ+ bireylere destek hizmetleri sunmaktadır. Bu platformlar, bireylerin sorularına yanıt vermekte, yardım hatlarına yönlendirmekte, ve farklı cinsiyet kimlikleri hakkında bilgilendirme yapmaktadır.

Sonuç olarak, LGBTQ+ topluluğunda yer alan bireylerin karşı karşıya kaldığı zorluklar henüz ortadan kalkmamış olsa da, pek çok destek sistemleri ile başa çıkılmaları mümkündür. Bu destek sistemlerinden yararlanmak isteyen bireylerin, kendileri için en uygun olanını seçerek, daha güçlü ve güvende hissetmeleri mümkündür.


LGBTQ+ Dostu Sağlık Hizmetleri

LGBTQ+ bireylerinin sağlık hizmetlerinden faydalanmak için uygun koşullara ihtiyaçları vardır. LGBTQ+ dostu sağlık hizmeti sunan kuruluşlar, bireylere kaliteli hizmetler sunar ve LGBTQ+ topluluğuna karşı duyarlıdır. Bu kuruluşlar arasında KETEM, Eşcinsellikle Mücadele Derneği (LİSTAG) ve KAOS GL gibi dernekler ve insan hakları örgütleri yer almaktadır.

Sağlık hizmetleri sunan kurumların LGBTQ+ bireylerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. LGBTQ+ bireylerinin psikolojik danışmanlık, cinsiyet değiştirme ameliyatları veya hormon tedavileri ihtiyaçlarına cevap vermek için uygun hizmetler sunulmalıdır. Ayrıca hastanelerde LGBT sembolü ve posterlerinin asılması, sağlık personelinin eğitimleri, LGBTQ+ bireylerine karşı önyargılı ya da ayrımcı tutumun önlenmesi adına önemlidir.

LGBTQ+ dostu sağlık hizmetlerine sahip olan kurumlar, bu hizmetlerini geniş kitlelere duyurmak için çeşitli yollar izlerler. Bunlar arasında broşürler, web sitelerinde belirtmek, tanıtım videoları, konferanslar ve seminerler yer alır. Bu çabalar sayesinde LGBTQ+ bireylerinin sağlık hizmetlerine erişimleri kolaylaşır.

LİSTAG KETEM KAOS GL
Liseli LGBT Özel KETEM Lesbian-Anomaly
LGBT Buluşma Noktası Detaylı Raporlama İl ve İlçe Listeleri KAOS Q+
LGBT Danışmanlık Hattı Transdanış

Sağlık hizmeti sunan kurumlar arasında en yaygın olanlarından biri de KETEM’dir. KETEM, eşcinsellik, transseksüellik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi konularda her türlü danışmanlık hizmetini vermekte ve hastalıkların önlenmesi için gereken testleri ücretsiz olarak yapmaktadır. LİSTAG, LGBT bireylerine psikolojik destek, hukuki danışmanlık, açıköğretim gibi alanlarda destek sağlamaktadır. KAOS GL, trans bireylerin sağlık hizmetlerine erişimleri ile ilgili çalışmalarda bulunur.

Doğru ve LGBTQ+ dostu hizmetlerin sunulması, LGBTQ+ bireylerin sağlık hizmetlerine erişimlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu hizmetlerin yaygınlaştırılması ise LGBTQ+ topluluğunun sağlık hizmetleri alanında daha da güçlenmesine ve ihtiyaçlarına cevap bulabilmesine yardımcı olacaktır.


LGBTQ+ Dostu Şirketler

LGBTQ+ topluluğu, kabul görme ve eşitlik mücadelesi veren bireylerden oluşmaktadır. İş hayatında da aynı hakları talep etmekte ve ayrımcılığa maruz kalmak istememektedirler. Bu noktada, LGBTQ+ dostu şirketler devreye girmekte ve bu bireylerin iş hayatında eşit koşullarda yer almalarına yardımcı olmaktadır.

LGBTQ+ dostu şirketler, sadece bu topluluğun bireylerinin değil, herhangi bir ayrımcılık yaşayan çalışanın da haklarını koruyan şirketlerdir. Bu şirketler, işe alım süreçlerinde cinsiyet, ırk, cinsel yönelim gibi faktörlerden bağımsızdır. Çalışanlarının farklı cinsiyet kimliklerine, cinsel yönelimlerine, inançlarına saygı duyarak, açık ve hoşgörülü bir iş ortamı sağlarlar.

Bu tür şirketlerin sayısı her geçen gün artmakta ve toplumda da kabul görme oranları yükselmektedir. Bazı şirketler, LGBTQ+ bireylerin iş hayatında karşılaşabilecekleri zorlukların üstesinden gelmeleri için özel programlar ve destek sistemleri sunmaktadır. Bu sayede, bireylerin kendilerini daha güvende hissetmeleri ve iş hayatında başarılı olmaları hedeflenmektedir.

LGBTQ+ dostu şirketler, çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda atılım yapan öncü şirketlerdir. Bu şirketlerin çalışanları, iş hayatında kimliklerini gizlemek zorunda kalmadan, özgürce kendileri olabilirler. Başarılı bir iş hayatı için olmazsa olmaz faktörlerden biri olan çeşitlilik ve kapsayıcılık, bu şirketlerde ön plana çıkmaktadır.