İşverenler için İş Kanunu tarafından tanınan özel istisnalar nelerdir? Kendi şirketinizi kurduğunuzda hangi avantajlardan yararlanabilirsiniz? İş Kanunu'nda belirtilen detayları öğrenip, işinizi yükseltin Kapsamlı bilgi için tıklayın
İş Kanunu, işverenlerin çalışanlarına sunması gereken birçok hizmeti ve hakları listeleyen bir yasa metni olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, yasa metninde belirtilen kuralların tamamının, işverenlerin işlerini yürütürken pratikte uygulamada yanıltıcı olabileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle, İş Kanunu işverenler için belirli özel istisnalar tanımlamıştır.
Bu özel istisnalar çoğunlukla kadın ve engelli çalışanlar için özlük hakları, gençlerin istihdamı ve çalışma saatleri gibi konularda işverenlere bazı kolaylıklar ve esneklikler sağlamaktadır. İşverenler bu istisnaları doğru bir şekilde uyguladıkları takdirde, çalışanlarının daha mutlu ve verimli olmaları da mümkün olacaktır.
Bu makalede, İş Kanunu'nun işverenler için tanıdığı özel istisnalar hakkında bilgi vereceğiz. Kadın çalışanların korunması, engelli çalışanların istihdamı, gençlerin istihdamı ve çalışma saatleri gibi konular hakkında detaylı bilgilere ulaşabileceksiniz.
- Kadın çalışanların özellikle hamilelik döneminde çalışma saatleri ve dinlenme hakları gibi özel düzenlemeler
- Engelli çalışanların özlük haklarına dair istisnalar ve işverenlerin engelli çalışanların işe alımı, çalışma süreleri, iş güvencesi ve özlük hakları gibi konulara dair bilinmesi gerekenler
- Gençlerin istihdamına dair düzenlemeler ve özellikle öğrenci işçilerin çalışma koşulları ve stajyer öğrencilerin çalışma şartları hakkında bilgi
- İşverenlerin çalışma saatleri üzerinde yapabileceği değişiklikler, esnek çalışma saatlerinin oluşturulması ve uzaktan çalışma gibi konulara dair istisnalar
İşverenler, İş Kanunu tarafından tanınan bu özel istisnalardan tam olarak faydalanarak, çalışanlarına daha iyi koşullar sunabilirler. Ayrıca, bu sayede işverenlerin işletmeleri de daha verimli bir şekilde faaliyet gösterecektir. İş Kanunu'nun işverenlere tanıdığı bu özel istisnalara dair daha detaylı bilgileri öğrenebilmek için makalemizin diğer başlıklarını inceleyebilirsiniz.
Kadın Çalışanların Korunması
İş Kanunu, kadın çalışanların korunması konusunda özellikle hassasdır. İşverenler, kadın çalışanların hamilelik, doğum ve emzirme dönemlerinde özel düzenlemeler yapmak zorundadır. Hamile olan kadın çalışanlar, gebeliğin 16. haftasından itibaren doktor raporu ile belirlenen süre zarfında izin kullanabilirler. Bu süre, 8 hafta doğumdan önce, 8 hafta da doğum sonrası kullanılabilir. Ancak, hamileliğin seyrine göre doktor raporu ile bu süre uzatılabilir.
Bunun yanı sıra, doğum yapan kadın çalışanlar için de özel düzenlemeler vardır. Doğumdan sonraki ilk 8 hafta, kadın çalışana izin olarak tanınmıştır ve bu süre içinde işveren tarafından ücret ödenir. Ayrıca emzirme döneminde olan çalışanlar, günlük 1 saat süt izni kullanabilirler ve bu süre çalışma saatine dahil edilebilir.
- Kadın çalışanlara hamilelik öncesinde ve sonrasında uygun bir iş sağlamak
- Gebeliğin seyrine göre doktor raporu ile izin süresini uzatmak
- Doğum sonrası 8 haftalık izin vermek
- Emzirme döneminde günlük 1 saat süt izni vermek
Bu önemli istisnalar ile kadın çalışanlar iş hayatında daha güvende hissedebilirler. İşverenler de bu koşulları sağlayarak, çalışanlarına destek olup, iyi bir işveren imajı yaratabilirler.
Engelli Çalışanların İstihdamı
Engelli bireylerin istihdamına yönelik düzenlemeler, İş Kanunu tarafından özel olarak tanınmaktadır. İşverenlerin, engelli bireyleri işe alırken karşı karşıya kaldıkları bazı sorunlar, İş Kanunu'nun tanıdığı imkanlar sayesinde azaltılabilir.
Bu kapsamda, işverenlerin engelli bireyleri işe alırken dikkat etmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Örneğin, İş Kanunu engelli bireylere öncelik tanınmasını ve işe alınmalarının kolaylaştırılmasını öngörmektedir. Bunun yanı sıra, engelli bireylerin işe alınması sırasında özel bir rapor belgesi istenebilir veya engellilik durumuna uygun iş düzenlemeleri yapılabilir.
İş Kanunu'na göre, engelli bireylerin işyerlerinde çalışırken karşılaşabilecekleri bazı zorluklar da özel olarak ele alınır. Engelli çalışanların işyerlerinde rahat çalışabilmeleri için özel düzenlemeler yapılabilir, işyeri koşulları engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun hale getirilebilir.
Ayrıca, İş Kanunu engelli çalışanlara özel olarak tanınan bazı özlük hakları da içermektedir. Engelli çalışanların çalışma saatleri, maaşları ve izin hakları konusunda düzenlemeler yapılmaktadır. Bu haklardan yararlanmak için işverenlerin belirli şartları yerine getirmeleri gerekmektedir.
Engelli bireylerin istihdamının teşvik edilmesi amacıyla, İş Kanunu özel teşvikler de tanımaktadır. Bu teşvikler arasında, engelli bireylerin işe alınması veya işyerinde çalıştırılması nedeniyle işverenlere verilen vergi indirimleri ve diğer teşvikler bulunmaktadır.
Sonuç olarak, İş Kanunu tarafından engelli çalışanlar için tanınan özel imkanlar, işverenlerin engelli bireyleri işe alırken karşılaşabilecekleri sorunları azaltarak istihdamın artmasına katkı sağlamaktadır. İşverenlerin bu imkanları kullanması, hem işletme hem de toplum açısından önemli bir katkı sağlayacaktır.
Engelli Çalışanların Özlük Hakları
Engelli bireylerin çalışma hayatında yer almaları, işverenlerin de dikkat ettiği önemli bir konudur. İş Kanunu bu konuda engelli çalışanların özlük haklarını korumaya yönelik farklı istisnalar sunmaktadır.
Engelli bir çalışanın iş başvurusu esnasında engelliliği ile ilgili bilgi vermesi halinde işverenin bu duruma uygun bir çalışma ortamı sağlamak zorunluluğu bulunmaktadır. İşveren, ihtiyaç halinde engelli çalışana özel bir araç veya gereç sağlamakla yükümlüdür.
Engelli çalışanların iş sözleşmesi ve çıkışları hakkında da özel düzenlemeler vardır. İş Kanunu, engelli çalışanların sözleşme feshi ya da işten çıkarma konusunda ayrımcılığa uğramalarını engellemek amacıyla, bu konuda işverenlerin belirli kriterleri yerine getirmelerini zorunlu kılmaktadır.
Özel istisna olarak, engelli çalışanların haftalık çalışma süresi daha az olabilir. Bununla birlikte, bu durumda engelli çalışanların aylık brüt ücretleri belirli oranlarda düşürülmelidir.
Ayrıca, engelli çalışanlar da genel sağlık sigortası ve iş kazası sigortası gibi haklara sahiptirler. Bu sigortalar işveren tarafından düzenli olarak ödenmeli, engelli çalışanların sağlık sigortalarını yaptırmaları için de kolaylık sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, işverenlerin engelli çalışanların haklarına saygı göstermeleri ve bu hakları korumaları önemlidir. İş Kanunu, bu konuda engelli çalışanların özlük haklarını korumaya yönelik farklı istisnalar sunmaktadır ve işverenlerin bu haklara uygun olarak davranmaları gerekmektedir.
Engelli Çalışanların İşe Alınması
İş Kanunu, engelli bireylerin iş hayatına katılımını teşvik etmektedir. Bu nedenle, işverenlerin engelli çalışanlar için özel başvuru süreçleri ve işe alım prosedürleri vardır. Ancak, işverenlerin işe alım sürecinde adil olması gerekmektedir.
İşverenler, herhangi bir engelin mesleki performansı etkileyeceği konusunda ön yargılı değilse, engellilik durumunu belirtmeleri istenmez. Ancak, işveren engelliliği fark ederse, işveren, iş başvurusu yapan bireyin kendisine neden engellilik durumunu belirtmediğini sormalıdır.
Engelli bireylerin işe alınması için İş Kanunu kapsamında özel bir prosedür vardır. İşverenler, engelli bir bireyin işe uygunluğunu değerlendirmek için merkezi bir sağlık kuruluşundan rapor almalıdır. Bu raporda, bireyin engelli olduğu, hangi tür engelliliği olduğu, bu durumun mesleki performansına etkisi hakkında bilgi verilir. İşveren, bu rapor doğrultusunda, engelli bireyle çalışma koşullarını belirlemelidir.
Ayrıca işverenler, engelliler için uygun iş koşulları sağlamakla yükümlüdür. İşverenlerin, işe alım sürecinde engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun olarak iş yerini düzenlemeleri ve çevrelerini engelli bireylerin hareket edebileceği şekilde tasarlamaları gerekmektedir. Bu sayede, engelli bireylerin işe uygunluğunu değerlendirebilirler.
Eğer işveren, engellilik durumuna rağmen engelli bireyi işe almazsa, İş Kanunu uyarınca işverenin açıklaması gerekmektedir. İlgili engellilik raporunu aldıktan sonra, işveren, engelli bir bireyi işe aldıysa, herhangi bir engelin mesleki performansı etkileyeceğine yönelik ön yargılı davranamaz. İşverenin, engelli bireyin potansiyelini değerlendirmesi gerekir.
İşverenler, İş Kanunu'nun engelli bireyleri işe alım konusundaki düzenlemelerine uygun davranarak, toplumda engellilere fırsat eşitliği sağlamış olurlar.
Engelli Çalışanların Çalışma Süreleri
İş Kanunu'nda yer alan özel istisnalar, engelli bireylerin çalışma sürelerini de kapsamaktadır. Bu istisnalar, çalışma süresinin saat, hafta veya aya göre farklı şekillerde düzenlenmesini mümkün kılar.
Engelli bireylerin fiziksel ya da zihinsel engelleri, çalışma saatlerinin esnek bir şekilde planlanmasının gerekliliğini ortaya çıkarır. Bu nedenle, işverenler bu bireylerin çalışma saatlerinde esneklik sağlayabilirler. Örneğin, engelli çalışanların haftalık 45 saat çalışma zorunluluğu bulunmaz. Bunun yerine, duruma göre çalışma süreleri farklılık gösterebilir.
Ayrıca, engelli çalışanların çalışma saatleri üzerindeki düzenlemeler, sosyal hayatlarına da uyum sağlamalarını kolaylaştırır. Örneğin, engelli bireylerin doktor muayeneleri veya iş görüşmeleri gibi özel durumları nedeniyle çalışma saatlerinde esneklik sağlamak, işverenlerin bu bireyleri destekleyici bir tutum sergilemelerini sağlar.
Engelli bireylerin çalışma hakları, İş Kanunu tarafından korunmuş ve istisnai durumlar kapsamında düzenlenmiştir. İşverenlerin de bu haklara saygı duymaları ve engelli bireylerin istihdamına öncelik vererek toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri önemlidir.
Engelli Çalışanların İş Güvencesi
İş Kanunu, engelli çalışanların iş güvencesini koruma altına alan özel maddeler içermektedir. Bu kanuna göre, işverenler engelli çalışanları işten çıkarmadan önce önceden yazılı bir uyarıda bulunmak zorundadır. İşverenlerin engelli çalışanları işten çıkarırken, engelli bireylerin işe yerleştirilmesinde öncelikli olarak ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.
İş Kanunu aynı zamanda, engelli çalışanların iş gücünün korunmasını sağlamak için işverenlere zorunlu eğitimler verme yükümlülüğü getirmektedir. Bu eğitimler, işverenlerin engelli çalışanların ihtiyaçlarını anlamaları ve en uygun çalışma koşullarını sağlamaları için gereklidir.
Bununla birlikte, engelli çalışanların iş güvencesinin korunması sadece işten çıkarmadan ibaret değildir. İşverenlerin engelli çalışanların haklarını korumakla yükümlü olduğu birçok farklı durum da vardır. Örneğin, İş Kanunu, engelli çalışanların iş özelliklerine uyarlanmış çalışma koşullarının sağlanmasını da zorunlu kılmaktadır.
Bu nedenle, işverenlerin, engelli çalışanların ihtiyaçlarını anlamaları ve onların işlerine uygun koşulları sağlamaları son derece önemlidir. Böylece engelli bireyler, iş hayatında daha rahat bir şekilde çalışabilirler ve kendilerini daha iyi ifade edebilirler.
Gençlerin İstihdamı
İş Kanunu'nun genç çalışanlar için sağladığı istihdam imkanları oldukça geniştir. Kanun, 18 yaşını doldurmuş ve 25 yaşından küçük olan kişileri genç çalışanlar kapsamında değerlendirmektedir.
Bu kapsamda, genç çalışanlar işe alınırken belirli yükümlülükler de işverenlere düşer. İşverenler, genç çalışanların eğitim durumlarına uygun işlerde çalıştırılmasına özen göstermek zorundadır. Ayrıca, işverenler bu kişilere yönelik olarak mesleki eğitim programları düzenleyebilir.
Gençlerin istihdamı için İş Kanunu'nun öngördüğü diğer bir önemli düzenleme ise, işe alım koşulları ile ilgilidir. Kanun, genç çalışanların işe alım sürecinde işverenlere belirli kriterler getirmektedir. İşverenlerin, genç çalışanların işe alınmalarında eşit davranmaları ve önyargılı davranmamaları gerekmektedir.
- Adayların eğitim, beceri ve deneyimlerine uygun bir iş tanımı sağlamak
- Adayların performanslarını ölçmek için deneme süreci uygulamak
- Adaylar arasındaki seçim sürecinde tarafsız davranmak
- Adayların yaş, cinsiyet, din, dil, ırk gibi kişisel özellikleri nedeniyle ayrımcılığa uğramamasını sağlamak
Gençlerin çalışma koşulları da İş Kanunu tarafından koruma altına alınmıştır. İşverenlerin, genç çalışanlara daha az ücret ödeme, daha uzun çalışma süreleri gibi ayrımcılık yapmaları yasaktır. Ayrıca, genç çalışanların çalışma saatleri ve tatil günleri konusunda da belirli yasal düzenlemeler mevcuttur.
İşverenlerin, genç çalışanlara yönelik yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve İş Kanunu tarafından sağlanan imkanları kullanmaları gerekmektedir. Bu sayede, hem işverenlerin hem de genç çalışanların fayda sağladığı bir çalışma ortamı oluşturulabilir.
Öğrenci İşçilerin Çalışma Koşulları
İş Kanunu, öğrencilerin çalışma koşullarına dair özel düzenlemeler içermektedir. Özellikle üniversite öğrencilerinin çalışma hayatına atılmadan önce deneyim kazanması ve maddi açıdan desteklenmesi amaçlanmaktadır.
İş Kanunu'na göre, öğrenciler haftada en fazla 30 saat çalışabilirler. Bu süre, dönem içi ve dönem arası fark etmeksizin geçerlidir. Ayrıca, öğrencilerin öğrenim hayatının aksatılmaması için çalışma saatleri üniversitenin ders saatlerine göre belirlenir.
Bazı iş kollarında ise öğrenciler haftada 45 saate kadar çalışabilirler. Bunlar; tarım, hayvancılık, ormancılık, turizm, eğitim ve sağlık sektörleridir. Ancak 45 saati geçen çalışmalar için öğrencilerin veli veya vasilerinden noter onaylı izin belgesi ibraz etmeleri gerekmektedir.
Ayrıca, öğrencilerin çalışma süresi belirli bir süreyle sınırlandırılmıştır. Şöyle ki, öğrencilerin çalışma süresi staj dahil, öğretim yılı içerisinde iki buçuk ayı, yaz tatilinde ise üç ayı geçemez.
Öğrencilerin çalışma koşullarına dair bu düzenlemeler, yalnızca işverenlerin öğrencileri koruması amacıyla değil, aynı zamanda üniversite öğrencilerinin derslerine vakit ayırarak öğrenimlerine devam edebilmeleri ve bütçelerine destek sağlayarak daha rahat bir öğrenim hayatı sürdürebilmeleri adına da oldukça önemlidir.
Stajyer Öğrencilerin Çalışma Şartları
İş Kanunu'nun stajyer öğrencilerin çalışma şartlarına yönelik düzenlemeleri oldukça detaylıdır. Stajyer öğrenci olarak çalışan bireylerin haftalık çalışma süreleri maksimum 45 saat olarak belirlenmiştir. Bu sürenin altında çalışmalar yapılması mümkündür ancak bu durumda da haftalık ücret miktarı, çalışılan saat sayısıyla orantılı olarak ayarlanmış olmalıdır.
Ayrıca stajyer öğrencilerin çalışma süresi, işveren tarafından belirlenir. Ancak bu süre, günlük 7.5 saati aşamaz. Ayrıca staj dönemi boyunca öğrencinin iş sağlığına ve güvenliğine de dikkat edilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu doğrultuda işveren, stajyer öğrenciye, işyerinde uygulanan iş sağlığı ve güvenliği politikaları hakkında detaylı bilgi vermelidir.
Stajyer öğrencilerin iş sözleşmelerinde de özellikle dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Sözleşmede işe başlama tarihi, süresi, çalışma saatleri, ücreti, izin kullanımı gibi konular açıkça belirtilmeli ve esneklik sağlayacak maddeler kullanılmamalıdır.
Bunun yanı sıra, iş Kanunu, stajyer öğrencilere işyerinde mobbing, cinsel taciz, ayrımcılık gibi davranışların yapılamayacağını açık bir şekilde belirtmektedir. İşverenler, bu konular hakkında stajyer öğrencileri bilgilendirmeli ve böyle bir davranışın tespiti halinde gerekli disiplin işlemlerini uygulamalıdır.
Özetle, stajyer öğrencilerin çalışma şartlarına yönelik düzenlemeler iş Kanunu'nda oldukça detaylı olarak belirtilmektedir. İşverenlerin, bu sürece dair tüm yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi ve stajyer öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliği konularında dikkatli olması gerekmektedir.
İşverenlerin Çalışma Saatleri Üzerinde Yapabileceği Değişiklikler
İşverenlerin çalışma saatleri üzerinde yapabileceği değişiklikler İş Kanunu'nda belirtilen özel düzenlemeler ile gerçekleştirilebilir. Kanun kapsamında, işverenlerin, haftalık çalışma süresinin yarısından fazlasının çalışanlar tarafından belirtilen günlük çalışma saatleri içinde kullanılması, çalışanın rızası ile fazla çalışma yapması ve gece çalışmasının yasak olduğu durumlar hariç, çalışanların aylık çalışma saatlerinden daha fazla süre çalıştırılması mümkündür.
İşverenler aynı zamanda esnek çalışma saatleri oluşturabilirler. Bu imkan, işyerinde sürekli iş yükünün olmaması durumunda kullanılabilir. Esnek çalışma saatlerinde, işveren ve çalışan arasında belirli bir esnekliğin olduğu dönemler oluşturulur ve çalışanlar bu dönemler içinde kendi çalışma saatlerini belirleyebilirler. Bu şekilde işverenlerin iş yükü dengeli bir şekilde planlanabilir ve çalışanların iş-yaşam dengesi korunarak çalışma verimleri artırılabilir.
Bunun yanı sıra, İş Kanunu'nda yer alan bir diğer istisna ise uzaktan çalışmadır. İşverenler, belirli işlerin evden veya başka bir yerden yapılması için izin verebilirler. Uzaktan çalışma imkanı, özellikle pandemi dönemi gibi olağanüstü durumlarda öne çıkmıştır ve işverenlerin çalışan güvenliğini sağlamaları açısından önemlidir.
İşverenlerin çalışma saatleri üzerinde yapabileceği değişikliklere dair detaylar İş Kanunu'nda belirtilmektedir. Bu istisnalardan yararlanan işverenler, çalışanlarını daha esnek bir şekilde yönetebilirler. Ancak, işverenlerin bu değişiklikleri yaparken çalışanların haklarını da göz önünde bulundurmaları önemlidir.
Esnek Çalışma Saatleri Oluşturma
İşverenlerin çalışanları için daha esnek çalışma saatleri oluşturabilmesine yönelik istisnalar İş Kanunu kapsamında bulunmaktadır. Bu istisnalar sayesinde çalışanların iş-yaşam dengesi daha iyi sağlanarak hem işveren hem de çalışanlar arasında bir kazan-kazan durumu oluşmaktadır.
Esnek çalışma saatleri uygulamasında ana amaç, çalışanların işlerini zamanında ve verimli bir şekilde yapmalarını, iş yerindeki enerji tüketimini azaltmayı ve iş motivasyonunu artırmayı hedeflemektir. İşverenlerin çalışma saatleri konusunda uygulayabileceği istisnalar arasında haftalık 45 saati geçmeyen çalışma saatleri, mesai harici çalışma saatleri, seyahatlerdeki çalışma süresinin normal çalışma saatine dahil edilmemesi gibi durumlar bulunmaktadır.
Bu istisnaların uygulanabilmesi için öncelikle işverenlerin İş Kanunu hükümlerine uygun bir şekilde düzenleme yapmaları gerekmektedir. Esnek çalışma saatleri karşılığında çalışanların ücretlerinde düzenlemeler yapılabilir, ancak bu düzenlemelerin yasalara uygun olması gerekmektedir. Ayrıca, çalışanların esnek çalışma saatlerine ilişkin taleplerinin işveren tarafından karşılanması, çalışanlar arasında iş motivasyonunu artırmada önemli bir faktördür.
İş Kanunu'nun sağladığı bu istisnaların, hem işverenler hem de çalışanlar için birçok faydası bulunmaktadır. İş verimliliğinin artması, iş motivasyonunun yüksek tutulması, çalışma saatlerinin daha da verimli bir şekilde geçirilmesi, iş-yaşam dengesinin sağlanması bu istisnaların sağladığı faydalardan bazılarıdır. Esnek çalışma saatleri konusu, farklı iş kollarında farklı şekillerde uygulanabilir. Bu nedenle işverenlerin, çalışanları için en uygun esnek çalışma saatleri modelini belirlemeleri ve uygulamaları gerekmektedir.
Uzaktan Çalışma
İş Kanunu, pandemiyle birlikte artan uzaktan çalışma taleplerini karşılamak için düzenlemeler getirdi. Ancak uzaktan çalışma düzenlemesi sadece bu dönemle sınırlı değil. İş Kanunu tarafından tanınan bazı istisnalar sayesinde işverenler, çalışanların uzaktan çalışmasına izin verebiliyorlar.
İş Kanunu, uzaktan çalışma düzenlemesi için işverenlerin dikkate alması gereken bazı noktaları özellikle belirtiyor. İşverenler, uzaktan çalışma düzenlemesi yapmadan önce, çalışma saatlerinin, mesai ücretlerinin ve izinlerin nasıl düzenleneceğine dair planlama yapmalıdırlar. Ayrıca, bütün çalışanlar için uzaktan çalışmanın uygun olup olmadığını belirlemeleri gerekmektedir.
Bazı işler uzaktan yapılamayabilir, bu durumda işverenler alternatif çözümler bulmak zorundadırlar. Ancak işverenler, işin niteliğine ve durumuna bağlı olarak uzaktan çalışmayı uygun gördükleri çalışanlarına bu imkanı sağlayabilirler.
Uzaktan çalışma düzenlemesi yapmak isteyen işverenler, bu konuda kayıtlar tutmalıdırlar. Uzaktan çalışanların ne kadar süreyle çalıştıkları, hangi saatlerde çalıştıkları ve ne kadar verimli oldukları gibi unsurlar kaydedilmelidir. Bu kayıtlar, ileride yaşanabilecek herhangi bir sorun için referans teşkil edecektir.
Uzaktan çalışmanın maliyeti de işverenler için önemli bir etkendir. Bu nedenle, uzaktan çalışmayı tercih eden işverenler çalışanların eve götürülen masraflarını ve diğer maddi kayıplarını da hesaplamalıdırlar. Bu maliyetler, işverenlerin karar verirken göz önünde bulundurması gereken diğer bir etkendir.
Genel olarak, İş Kanunu'nun uzaktan çalışma konusundaki istisnaları sayesinde işverenler, çalışanların kendilerine uygunolduğunda uzaktan çalışmalarını sağlayabilirler. Ancak, işverenlerin bu konuda dikkatli ve planlı bir yaklaşım sergilemeleri gerekmektedir. Uzaktan çalışma, doğru bir şekilde planlanmaz ve uygulanmazsa, çalışanların verimliliği ve işverenlerin mali durumu olumsuz etkilenebilir.