Yatırımcıların finans dünyasındaki başarılarını arttırmaları için bilmesi gereken mali terimler ve tanımları hakkında detaylı bilgi edinin! Yatırımın temel terimleri için sayfamızı ziyaret edin

Mali terimler bilgisi olmayan yatırımcılar genellikle finansal tablolardaki kelimelerin, rakamların ve kısaltmaların anlamını anlamakta zorlanır. Bu nedenle şirket bilançolarında ve gelir tablolarında yer alan önemli terimlere hakim olmak, yatırım kararı verirken doğru bir şekilde analiz yapmak için kritik öneme sahiptir.

Bir yatırımcının, bir şirketin bilançosunu ve gelir tablosunu doğru bir şekilde analiz etmeleri için mali terimleri anlamaları gerekmektedir. Kısa vadeli yükümlülükler, uzun vadeli yükümlülükler, brüt kar, faaliyet karı, net kar gibi konular yatırımcılar için kritik öneme sahiptir.

Mali Analiz:	Finansal durumu anlamak için yapılan faaliyetlerin tümü.
Bilanço:	Bir şirketin varlıklarının, borçlarının ve öz kaynaklarının fotoğrafı olarak tanımlanabilir.
Kısa Vadeli Yükümlülükler:	12 ay veya daha kısa dönemde ödenmesi gereken borçlar. Tedarikçi borcu, personel giderleri
Uzun Vadeli Yükümlülükler:	Bir yıldan daha uzun bir sürede ödenmesi gereken borçlar. Kredi, borçlanma senetleri
Gelir Tablosu:	Bir şirketin belirli bir dönemde elde ettiği gelirin ve bu gelirden elde edilen giderlerin gösterildiği rapor.
Brüt Kar:	Satış gelirinden doğrudan maliyetlerin (malzeme, işgücü vb.) çıkarılmasıyla elde edilen kar.
Faaliyet Karı:	Brüt karın genel giderlerin (karşılama, pazarlama vb.) çıkarılması sonrası elde edilen kar.
Net Kar:	Faaliyet karından tüm vergiler, faizler ve diğer masrafların çıkarılması sonrası elde edilen kar.

Bilançoları ve gelir tablolarını anlama konusunda yatırımcılar için birkaç temel kavram önemlidir. Yatırımcıların bu kavramlara hakim olmaları, mali tabloları doğru bir şekilde yorumlamalarına ve yatırım kararlarını daha iyi bir bilgi temelinde almalarına yardımcı olacaktır. Siz de mali terimlerinizi öğrenerek, izlediğiniz şirketlerin finansal durumunu daha iyi anlayabilirsiniz.

Mali Analiz

Mali analiz, bir şirketin finansal durumunu anlamak için yapılan faaliyetlerin tümünü ifade eder. Bu faaliyetler hem şirket içinde hem de dışında gerçekleştirilebilir. Şirket içinde finansal verilerin toplanması ve analizi, dışarıda ise şirketin faaliyetleri hakkında bilgi toplama ve analiz etme işlemlerini kapsar.

Bir şirketin finansal durumunu anlamak için önemli bir araç olan mali analiz, yatırımcıların varlıklarını etkileyebilecek riskleri anlamalarına yardımcı olur. Bu nedenle yatırımcılar, finansal raporları doğru bir şekilde okuyarak yüksek riskli durumlardan kaçınabilirler.

• Bilanço: Bir şirketin varlıklarının, borçlarının ve öz kaynaklarının fotoğrafı olarak tanımlanabilir. Bilanço, bir şirketin güncel finansal durumunu anlamak için önemli bir araçtır.
• Gelir Tablosu: Bir şirketin belirli bir dönemde elde ettiği gelirin ve bu gelirden elde edilen giderlerin gösterildiği rapordur. Bu rapor, bir şirketin gelirlerini ve giderlerini anlamak için kullanılabilir.

Bu finansal raporlar doğru bir şekilde analiz edildiğinde, yatırımcılar şirketin finansal durumunu anlayabilir ve varlıklarını etkileyebilecek riskleri önceden tahmin edebilir. Yatırımcılar, mali analiz konusunda uzman bir ekiple çalışarak, daha iyi yatırım kararları alabilirler.

Bilanço

Bilanço, bir şirketin resmi finansal raporudur ve varlıklarının, borçlarının ve öz kaynaklarının tümünü görüntüler. Bir varlık, bir şirketin kontrol ettiği veya gelecekte maddi fayda sağlayabileceği herhangi bir kaynaktır. Örneğin, nakit, stoklar, gayrimenkuller, makineler ve patentler bir varlıktır.

Borçların yanı sıra, şirketler kendi öz kaynaklarını da finanse ederler. Öz kaynak, bir şirketin sahibinin veya hissedarlarının yatırdığı sermayedir. Öz kaynaklar, örneğin hisse senetleri, tahvil ve kar hisseleri aracılığıyla elde edilir.

Bilançonun amacı, bir şirketin finansal sağlığını bütünsel bir şekilde analiz etmektir. Bilanço, bir şirketin finansal performansı hakkında önemli bilgiler sağlar. Örneğin, bir şirketin ne kadar nakit parası olduğu, borçlarının ne kadar olduğu, hisselerin değeri ve sahip olduğu varlıklar hakkında bilgi edinilebilir.

Bilanço, üç ana bölüme ayrılır: varlıklar, borçlar ve öz kaynaklar. Varlıklar, borçları ödemek veya bir varlıktan gelecekteki fayda sağlamak için kullanılabilir. Borçlar, bir şirketin ödemesi gereken finansal yükümlülüklerdir. Öz kaynak, bir şirketin net mal varlığıdır.

Bilanço, bir şirketin finansal sağlığı hakkında önemli bir analiz sağladığı için, yatırımcılar tarafından sık sık kullanılır. Yatırımcılar, bir şirketin bilançosunu inceleyerek, şirketin finansal durumunu analiz eder ve yatırım yapmaya karar verirler.

Kısa Vadeli Yükümlülükler

Kısa vadeli yükümlülükler, şirketlerin 12 ay veya daha kısa bir süre içinde ödemeleri gereken borçlarını ifade eder. Bu yükümlülükler arasında tedarikçilere olan borçlar, personel giderleri ve kısa vadeli krediler yer alır.

Bu yükümlülükler, şirketlerin nakit akışını yönetmelerini ve işlerini yürütmelerini sağlamak için önemlidir. Özellikle tedarikçilere olan borçlar, şirketlerin mal ve hizmetlerin temininde sorun yaşamaması için düzenli olarak ödenmelidir. Personel giderleri ise şirket içi işleyişin devam etmesi için önemli bir yükümlülük olarak karşımıza çıkar.

Şirketlerin kısa vadeli yükümlülükleri, işletme sermayelerinin bir parçası olarak değerlendirilir. İşletme sermayesi, şirketlerin günlük faaliyetlerini sürdürebilmesi için ihtiyaç duydukları nakit miktarını ifade eder. Bu nedenle, şirketlerin kısa vadeli yükümlülüklerini doğru bir şekilde yönetmeleri, işletme sermayesini korumaları ve nakit akışı sorunlarının yaşanmamasını sağlamaları önemlidir.

• Tedarikçi Borcu: Mal ve hizmetlerin alımında tedarikçilere olan borçlar.
• Personel Giderleri: Çalışanlara ödenen maaş, sigorta vb. harcamalar.

Şirketlerin kısa vadeli yükümlülükleri, finansal sağlıklarını değerlendirmek için dikkate alınan önemli bir kriterdir. Bu nedenle, yatırımcılar da şirketlerin kısa vadeli yükümlülüklerini yakından takip ederek, şirketlerin finansal durumlarını daha iyi anlayabilirler.

Tedarikçi Borcu

Tedarikçi borcu, bir şirketin mal veya hizmetleri temin ederken tedarikçilerine olan borçlarıdır. Bu yükümlülükler, çoğunlukla kısa vadeli yükümlülükler sınıfına girer ve ödemesi 12 ay veya daha kısa bir süre içinde yapılması gereken borçlar arasındadır.

Bu tür borçlar, bir şirketin nakit akışını yönetirken dikkate alması gereken önemli bir faktördür. Tedarikçi borcunun yönetimi, bir şirketin ticari faaliyetlerini devam ettirmesi için hayati önem taşır.

Bir şirketin tedarikçi borcu, muhasebe kayıtlarında kısa vadeli yükümlülükler kategorisinde yer alır ve finansal durum analizinde dikkate alınır. Bir şirketin tedarikçilerine olan borcunun yüksek olması, nakit akışı açısından bir risk oluşturabilir.

Tedarikçi Borcu İşleyişi
Tedarikçi borcu, malların teslim edilip faturalandırılmasından sonra tahsil edileceği tarihe kadar ödeme yapılmaz.
Tedarikçi borcu, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde belirlenen ödeme koşulları doğrultusunda tahsil edilir.
Tedarikçi borcu, mal veya hizmetlerin teslim edildiğine ve fatura edildiğine dair belgelerle doğrulanır.

Bir şirketin tedarikçi borcunun yönetimi, şirketin finansal sağlığı ve sürdürülebilirliği açısından kritiktir. Şirketlerin tedarikçileri ile yapacakları sözleşmelerde ödeme koşullarını net bir şekilde belirlemeleri ve ödemeleri sürekli takip etmeleri, tedarikçi borcunun etkili bir şekilde yönetilmesi açısından önemlidir.

• Bir şirketin tedarikçi borcu, muhasebe kayıtlarında kısa vadeli yükümlülükler kategorisinde yer alır.
• Tedarikçi borcu yönetimi, bir şirketin ticari faaliyetlerini devam ettirmesi için hayati önem taşır.
• Tedarikçi borcu, mal veya hizmetlerin alımı sırasında tedarikçilere yapılan borçlar olarak tanımlanabilir.

Personel Giderleri

Personel Giderleri, bir şirketin en önemli gider kalemlerinden biridir. Bu gider kalemi, şirketin çalışanlarına ödediği maaşlar, sigorta primleri, sosyal haklar ve diğer ödenekleri kapsar. Şirketlerin başarısı, çalışanlarının mutluluğuna bağlı olduğundan, işletmelerin personel giderlerine yeterli önem vermesi gerekir.

Personel giderleri, bir şirketin işgücü maliyetlerinden oluşur. Bu maliyetler, çalışanların maaşlarına ek olarak, işverenlerin ödeyeceği primler ve vergileri de içerir. Çalışanlarının mutlu ve memnun olması, şirketin başarısına doğrudan bir etki yapar. Dolayısıyla, personel giderlerini azaltmak, işletmenin verimliliğini de azaltacaktır.

Birçok şirket, personel giderlerini düşürmek amacıyla, çalışanlarının maaşlarını kısarak veya sosyal haklarını azaltarak tasarruf yapmaya kalkar. Ancak, bu tür bir yaklaşım, çalışanlar arasında memnuniyetsizliğe neden olabilir ve sonuçta işten ayrılmalarla sonuçlanabilir. Bu nedenle, şirketlerin çalışanlarına yeterli maaş ödemeleri ve sosyal haklar sunmaları, çalışan bağlılığını artırır ve işletmelerinin başarısına katkıda bulunur.

• Personel giderlerini yönetirken şirketlerin dikkate alması gereken önemli faktörler şunlardır:
• Çalışanların maaşları, primleri ve sosyal hakları
• Teknik ve mesleki eğitim masrafları
• Personel yönetimi masrafları
• İşveren vergileri ve primleri
• İş kazaları ve hastalıkları için sigorta giderleri

Şirketlerin personel giderlerini azaltırken, çalışanların verimliliğini de artırmaları gerekir. Bu, onlara daha iyi bir çalışma ortamı sağlayarak ve teknolojik gelişmeleri takip ederek mümkün olabilir. Aynı zamanda, işletmelerin personel giderlerini kontrol edebilmek için, düzenli aralıklarla mali analizler yapmaları da önemlidir.

İşletmelerin personel giderlerini etkin bir şekilde yönetmesi, şirketlerinin başarısına doğrudan bir etki yapacaktır. Personel giderleri üzerinde tasarruf yapmak yerine, çalışanlarının memnuniyetini artırarak işletmenin verimliliğini artırmak daha iyi bir yaklaşım olacaktır.

Uzun Vadeli Yükümlülükler

Mali terimler bilgisi olmayan birçok yatırımcı, uzun vadeli yükümlülüklerin ne anlama geldiğini anlamakta zorlanabilir. Kısaca açıklamak gerekirse, uzun vadeli yükümlülükler, bir yıldan daha uzun bir süre içinde ödenmesi gereken borçlardır. Bu borçlar, genellikle finansal kurumlardan alınan krediler veya halka arzla elde edilen borçlanma senetleri gibi çeşitli yollarla oluşabilir.

Uzun vadeli yükümlülükler, bir şirketin dış kaynaklardan aldığı borçları gösterir ve şirketin finansal durumunun sağlıklı bir göstergesidir. Bu nedenle yatırımcılar, bir şirketin uzun vadeli yükümlülüklerine ve bu borçların nasıl yönetildiğine dikkat etmelidirler.

Ayrıca, uzun vadeli yükümlülüklerin bazı alt kategorileri de vardır. Bunlar arasında en yaygın olanı kredi olarak adlandırılan bankalardan veya diğer finansal kurumlardan alınan borçlanmalardır. Diğer bir alt kategori ise halka arz, tahvil veya bono gibi araçlarla elde edilen borçlanma senetleridir.

Uzun vadeli yükümlülüklerin yönetimi, bir şirketin finansal performansı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Yatırımcılar, bir şirketin borçlarını yönetme stratejilerini inceleyerek, şirketin finansal durumunu daha iyi anlayabilirler.

Kredi

Kredi, bir şirketin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için banka veya finansal kurumlardan aldığı borçlardır. Bu borçlar, belirli bir vadeye ve faiz oranına sahiptir. Şirketler, işlerini büyütmek veya yeni projeler için finanse etmek için kredi alabilirler.

Kredi türleri farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin, işletmeler ticari kredi alabilirler, bu da işletmelerin nakit akışını kontrol etmelerine yardımcı olabilir. Mortgage kredisi ise bir ev veya iş yeri gibi bir mülkün satın alınmasında kullanılabilir.

• Bankalar ve finansal kurumlar kredi verirken, borçlanmayı sağlayacak şartları belirlerler. Kredi talebinde bulunan şirketin finansal durumu, geri ödeme kapasitesi ve kredi geçmişi bu şartların belirlenmesinde önemli rol oynar.
• Kredi faiz oranı, borçlanmayı sağlayan finansal kurum tarafından belirlenir. Faiz oranları, kredi süresine, şirketin finansal durumuna ve kredi geçmişine bağlıdır.
• Kredi geri ödeme planı, aylık taksitler şeklinde ya da belirli sürede ödeme şeklinde olabilir. Şirket, geri ödeme planına uyarak kredi borcunu tamamen geri ödemelidir.

Kredi almak, şirketin finansal gücünü artırmak ve işletmenin büyümesini desteklemek için faydalı olabilir. Ancak, kredi alma kararı, şirketin mali durumunu dikkate almaya ve geri ödeme planının uyumlu olup olmadığını incelemeye bağlıdır.

Borçlanma Senetleri

Borçlanma senetleri, şirketlerin nakit akışlarını artırmak için kullanabilecekleri bir finansman yöntemidir. Bu yöntemle, şirketler belirli bir süre için fon sağlayabilmekte ve yatırımcılara belirli bir faiz ödeyerek borçlarını geri ödemektedir. Borçlanma senetleri, farklı çeşitleri ile başvurulabildiği gibi, en yaygın olanları halka arz, tahvil ve bono olarak sıralanabilir.

Halka arz, şirketlerin hisse senetleri ya da tahvillerinin kamuya açık olarak satışıdır. Bu yöntemle, şirketler büyük rakamlarda fon sağlayabilir ve yatırımcılara karşılığında hisse senedi veya tahvil verir. Tahvil, sabit bir faiz oranı ile ödünç verilen fonlar için kullanılırken, hisse senetleri şirketin sahipliğinde bir payı ifade eder.

Tahvil, özellikle düşük riskli bir yatırım aracı olarak bilinmektedir. Tahvil sahibi, tahvil ödeme tarihlerinde belirtilen faiz oranlarına göre sabit bir getiri elde eder. Buna karşın, hisse senetleri yatırımcılara daha yüksek bir risk- getiri profili sunar. Şirketin karlılığı ve başarısı arttıkça hisse senetleri yükselir.

Bono, sabit bir faiz oranı ile vadesi 1 yıldan kısa olan kısa vadeli bir borçlanma aracıdır. Şirketler, bono çıkarma yoluyla kısa vadeli fon sağlayabilirler. Bonoların özellikle yüksek likiditesi nedeniyle yatırımcılar tarafından tercih edildiği görülmektedir.

Gelir Tablosu

Gelir tablosu bir şirketin belirli bir dönemde elde ettiği gelirin ve bu gelirden elde edilen giderlerin gösterildiği rapor olarak karşımıza çıkar. Bu tablo, genellikle günlük işlemler ve satışlar hakkında bilgi verir. İşletmenin elde ettiği satış gelirinin yanı sıra, çeşitli giderler de tabloda yer alır. Bu giderler arasında işletme giderleri, personel maaşları, kira ve amortismanlar dahil edilebilir.

Gelir tablosunun en üst satırı, işletmenin üretim, satış ve diğer faaliyetlerle elde ettiği gelirleri gösterir. Daha sonra, üretim ve satış için yapılan doğrudan maliyetler (malzeme, işgücü vb.) çıkarılarak brüt kar hesaplanır. Brüt karın ardından faaliyet giderleri ve diğer masraflar (karşılama, pazarlama vb.) düşülerek faaliyet karı ortaya çıkar. Son olarak, faaliyet karından tüm vergiler, faizler ve diğer masraflar çıkarılır ve net kar hesaplanır.

Gelir Tablosu
Satış Geliri	XXX
- Satış Maliyeti	-XXX
Brüt Kar	XXX
- Faaliyet Giderleri	-XXX
Faaliyet Karı	XXX
- Vergi ve Faiz Giderleri	-XXX
Net Kar	XXX

Gelir tablosu, işletme sahipleri ve yatırımcılar için önemli bir araçtır çünkü işletmenin karlılığı hakkında bilgi sağlar. Ayrıca, gelecekteki satışları tahmin ederken ve işletme stratejisini belirlerken de çok önemlidir. Bu nedenle gelir tablosu, finansal raporlama sürecinde vazgeçilmez bir bileşendir.

Brüt Kar

Brüt kar, bir şirketin satış gelirinden doğrudan maliyetlerin (malzeme, işgücü vb.) çıkarılmasıyla elde edilen karı ifade eder. Bu kar, şirketin doğrudan faaliyetleri sonucu elde ettiği kazancı gösterir.

Brüt kar hesaplaması yapmak için, şirketin ürün veya hizmetlerinin satış fiyatı ile doğrudan maliyetleri bilinmelidir. Doğrudan maliyetler, ürün veya hizmetlerin üretiminde kullanılan kaynakların maliyetini ifade eder. Bu maliyetler arasında malzeme, işgücü, enerji, ve üretim hattındaki diğer harcamalar yer alabilir.

Bir şirketin brüt karı, hızlı bir şekilde büyümesini sürdürmesini sağlar, ancak yine de şirketin mali durumunu tam olarak yansıtmaz. Başka bir deyişle, brüt kar, şirketin ne kadarlık bir satış hacmine sahip olduğuna dair bir fikir verir ancak operasyon maliyetlerini hesaba katmadığından şirketin karlılığı hakkında net bir bilgi vermez.

Satış Gelirleri	300.000 TL
Maliyetler	150.000 TL
Brüt Kar	150.000 TL

Yukarıdaki tablo, bir şirketin brüt kar hesaplamasına örnek olarak verilebilir. Şirketin 300.000 TL'lik satış geliri ve 150.000 TL'lik doğrudan maliyetleri olduğu varsayılırsa, brüt karı 150.000 TL olacaktır.

Bir şirketin Brüt Kar Marjı, brüt karının satışlara oranını ifade eder ve şirketin mali performansı hakkında daha net bir fikir verir. Yüksek bir brüt kar marjı, şirketin maliyetlerini düşürerek daha fazla kazanç elde ettiğini gösterirken, düşük bir brüt kar marjı, şirketin maliyetlerinin satışları karşılamadığını gösterir. Bu nedenle, bir şirketin brüt kar marjının yüksek olması önemlidir.

• Brüt Kar = Satış Gelirleri - Doğrudan Maliyetler
• Brüt Kar Marjı = (Brüt Kar / Satış Gelirleri) x 100

Yukarıdaki formül ve örneklerle birlikte brüt kar konusu, şirketlerin yalnızca satışları değil, maliyetleri de hesaba katmaları gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle brüt kar hesabı, şirketin finansal planlamasına ve karar verme süreçlerine yardımcı olacak önemli bir araçtır.

Faaliyet Karı

Faaliyet karı, bir şirketin brüt karından genel giderlerin (karşılama, pazarlama vb.) çıkarılması sonucu elde edilen kar miktarıdır. Bu kar hesaplaması, şirketin faaliyetlerinin ne kadar verimli olduğunu gösterir.

Faaliyet karı, genellikle şirketin belirli bir dönemde elde ettiği gelirlerden, doğrudan maliyetlerin çıkarılmasından sonra elde edilen brüt kardan sonra hesaplanır. Ardından, şirketin genel giderleri (karşılama, pazarlama, araştırma ve geliştirme vb.) faaliyet karından çıkarılarak, net faaliyet karı elde edilir.

Bu kar hesaplamasının amacı, şirketin faaliyetlerinin ne kadar başarılı olduğunu belirlemek ve gelecekteki faaliyetleri planlamaktır. Örneğin, şirketin genel giderleri çok yüksekse ve faaliyet karı düşükse, şirketin mali durumu zarar görebilir. Ayrıca, şirketin faaliyet karının artması, hissedarlar için daha yüksek hisse değerlerine yol açabilir.

Özetle, faaliyet karı, bir şirketin brüt karından genel giderlerinin çıkarılması sonucu elde edilen karı ifade eder. Bu kar hesaplaması, şirketin faaliyetlerinin ne kadar başarılı olduğunu belirlemek için önemlidir ve gelecekteki faaliyetleri planlamak için kullanılabilir.

Net Kar

Net kar, bir şirketin faaliyet karından tüm vergiler, faizler ve diğer masrafların çıkarılması sonrası elde ettiği kardır. Bu, bir yıl içinde işletmenin faaliyetlerinin maliyetini ve performansını ölçmek için kullanılır.

Bir şirketin net karı, şirketin sahip olduğu hisse senetlerinin değeri üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Yüksek net karlar, hisse senetlerinin değerini artırabilirken, düşük net karlar hisse senetlerinin değerini düşürebilir. Bu nedenle, net kar raporları yatırımcılar için önemlidir.

Tablo, grafikler ve diğer finansal veriler, şirketin net karının nasıl hesaplandığını göstermek için kullanılabilir. Bir yatırımcı olarak, bir şirketin net karındaki herhangi bir trendi takip etmek ve performanslarını değerlendirmek için net kar raporlarını dikkatle okumalısınız.