LGBT+ ve din arasındaki ilişki merak edilen bir konudur. Bu yazıda farklı dinlerin LGBT+ bireylere yaklaşımını ele alıyoruz. İslam, Hristiyanlık, Budizm, Hinduizm gibi dinlerin yaklaşımlarını öğrenmek için yazımızı okuyabilirsiniz.

Bu makalede, farklı dinlerin LGBT+ bireylere yaklaşımları ele alınarak, tartışmaları ve tutumları hakkında bilgi verilecektir. LGBT+ bireylerin dinler arası bir araştırması, her dinin LGBT+ insanlarlo ilişkilerini ve bakış açılarını ortaya koymuştur.

İslam dininde LGBT+ bireyler, cinsel yönelimleri nedeniyle toplumda dışlanma ve suçlamalarla karşı karşıya kalabiliyorlar. İslam inancına göre, cinsel yönelimler dışında yapılan davranışlar günahlardandır. Ancak, bazı İslami ülkelerde yaygın olan idam cezası gibi radikal cezalar, LGBT+ bireylerin hayatını tehlikeye atıyor.

Hristiyanlıkta, LGBT+ bireylerin din içindeki yeri hala tartışmalıdır ve kiliselerin tutumları büyük ölçüde farklıdır. Katolik Kilisesi, LGBT+ bireylerin evliliklerine karşı çıkmakta ve bu durum, bazı ülkelerde evlilik eşitliği savunucularının bir tepkisini çekmektedir. Protestan kiliseler ise geniş bir yelpazede farklı yaklaşım sergilerken, bazıları LGBT+ bireylerle dayanışma göstererek, kaygılarını dile getiriyor.

Yahudilikte, ortodoks olmayan Yahudi cemaatleri genellikle LGBT+ bireyleri kabul eden bir tutum sergilemektedir. Ancak, Ortodoks Yahudilik LGBT+ bireyleri tanımıyor ve bazı cemaatler bu konuda geleneksel tutumlarını koruyorlar. Reform Yahudilik ise, LGBT+ bireyleri kabul eden ve destekleyen bir tutum sergiliyor.

Budizm'in LGBT+ bireylere yaklaşımı da diğer dinler gibi farklılık gösteriyor. Theravada Budizmi, LGBT+ bireyleri kabul eden bir yaklaşım sergilerken, Mahayana Budizmi, bazı ülkelerde LGBT+ bireylerin hayatında bir engel olarak görülebiliyor.

Hinduizm'in LGBT+ bireylere yaklaşımı da çeşitli görüşler içeriyor. Vedik Hinduizmi, cinsellik konusunda liberal bir tutum sergilerken, Tantrik Hinduizm, LGBT+ bireyleri kabul eden bir tutum sergiliyor.

Sonuç olarak, LGBT+ bireylerin dinler arasındaki durumları, her dinin farklı bakış açılarına bağlı olarak değişmektedir. Ancak, her dinin tutumları içinde bile, daha fazla kabul ve dayanışma için mücadele edilmelidir.

İslam

İslam dininde LGBT+ bireylere yaklaşımı oldukça tartışmalıdır. Bazı Müslümanlar, LGBT+ bireylerin yaşam tarzlarını kabul etmezken diğerleri ise bireylerin özgür iradelerine bağlı olarak bu yönelimleri sergileyebileceklerini savunur. Kur'an-ı Kerim'de, LGBT+ bireylerin varlığından bahsedilmez, ancak bazı yorumcular ise Hz. Lut Kavmi'nin hikayesinde yer alan cinsel yönelimlere dikkat çekerek LGBT+ bireylerin yanlış bir yaşam tarzı benimsediklerini savunur.

Çoğu İslam ülkesinde LGBT+ bireylere yönelik ayrımcılık ve şiddet söz konusudur. Buna karşın bazı Batılı ülkelerdeki Müslümanlar, LGBT+ haklarına saygı duyduklarını belirtirler ve hatta kendi cemaatlerinde LGBT+ bireyleri kabul ederler.

İslam dünyasında, LGBT+ haklarına yönelik tartışmalar da sık sık gündemdedir. Bazı İslam alimleri, LGBT+ bireylerin varlıklarını reddederken diğerleri ise bu kişilerin insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini savunur. Ancak ülkeden ülkeye ve hatta kişiden kişiye değişen bu görüşlerin genel olarak LGBT+ bireylere karşı ayrımcı ve hoşgörüsüz olduğu da bir gerçektir.

Hristiyanlık

Hristiyanlıkta LGBT+ bireylere yaklaşım ve kiliselerin tutumu konusu oldukça tartışmalı bir konudur. Özellikle Katolik Kilisesi ve bazı Protestan kiliseler LGBT+ bireylerin evliliğine karşı çıkarken, diğer kiliselerde farklı bir yaklaşım sergilenmektedir.

Katolik Kilisesi, LGBT+ bireylerin evliliğine karşı olup, LGBT+ bireylerin cinsel yönelimlerinin kabul edilemeyeceğini savunmaktadır. Kilise, LGBT+ bireylerin evliliği ve cinselliği ile ilgili açık bir tutum sergileyerek, bu durumun doğal olmadığını belirtmektedir. Bununla birlikte, kilise LGBT+ bireyleri dışlamadan ve onlara hoşgörü ile yaklaşmayı önermektedir.

Diğer taraftan, bazı Protestan kiliseler LGBT+ bireylerin haklarını savunmakta ve evlilik eşitliğine destek vermektedir. Bu kiliseler, LGBT+ bireylerin Tanrı tarafından kabul edildiğini ve onlara sevgiyle yaklaşılması gerektiğini savunmaktadır. LGBT+ bireylerin evliliğine destek çıkılması gerektiğini ve Hristiyanlığın aşk ve sevgi dinine yakışan bir hareket olacağı ifade edilmektedir.

Sonuç olarak, Hristiyanlıkta LGBT+ bireylere karşı tutum ve yaklaşım kiliseden kiliseye değişiklik göstermektedir. Her ne kadar bazı kiliseler LGBT+ bireyleri kabul etmekte olsa da, bazıları ise evliliklerine karşı çıkmaktadır. Yakın zamanda bu konuda gelişmeler olabilirken, önemli olan herkesin insan olduğunu kabul ederek, birbirine sevgi ve hoşgörü ile yaklaşmasıdır.

Katolik Kilisesi

Katolik Kilisesi, LGBT+ bireyleri kabul etmeyen ve bu konuda sık sık tartışmaların yaşandığı bir din kurumu olarak bilinmektedir. Kilise, LGBT+ bireylerin cinsel eğilimlerini doğal bulmadıklarını ve bu eğilimlerin tedavi edilmesi gerektiğine inandıklarını açıklamaktadır.

Kilise'nin bu tutumu, hem LGBT+ topluluğunda hem de diğer dinlerde olumsuz tepkilere neden olurken, bazı din adamları da bu tutuma karşı çıkarak kilisenin tavrını değiştirmek için çalışmalar yürütmektedirler.

Bu tartışmaların arasında 2018 yılında Papa Francis, LGBT+ bireylerin din içinde yer alması gerektiğini söyleyerek kilisenin tutumunda bir değişiklik talep etmiştir. Ancak, bu açıklama kilise içinde bazı tartışmalara neden olmuştur ve henüz geniş bir kabul görmemiştir.

Bununla birlikte, bazı Katolik rahipler ve din adamları LGBT+ bireyleri kabul eden bir tutum sergileyerek, onların din içindeki yerlerine vurgu yapmaktadırlar. Benzer şekilde, bazı Katolik kiliseleri de LGBT+ toplumunu destekleyen açıklamalar yaparak, kilisenin tutumunda bir değişiklik olabileceğine dair umutlar ışığı vermeye çalışmaktadırlar.

Protestan Kiliseler

Protestan kiliseler LGBT+ bireylere yaklaşımları konusunda farklı düşünceler ve tartışmalar içerisindedir. Bazı kiliseler LGBT+ bireylerin evlilik haklarına destek verirken, bazıları da bunu reddetmektedir. Özellikle ABD'de, bazı Protestan kiliseler LGBT+ bireylere açık bir şekilde destek vermektedir.

Ancak, bu destek bazı Protestan cemaatler tarafından da eleştirilmektedir. Bazı cemaatler homofobi ve LGBT+ karşıtlığı gibi tutumlar sergilemektedir ve bunu dini bir doğruluk algısıyla açıklamaktadır. Bu durum, Protestan kiliselerin bu konudaki tutumlarındaki ayrılıkları daha da artırmaktadır.

Bazı Protestan kiliseler ise, LGBT+ bireylerin varlığını ve haklarını kabul etmelerine rağmen, evlilik gibi konularda hala geleneksel tutumlarını sürdürmektedir. Bu kiliseler, LGBT+ bireylere açık bir şekilde karşı çıkmamakla beraber, henüz bu durumu tamamen kabul etmemektedir.

Sonuç olarak, Protestan kiliseler arasında LGBT+ bireylere yaklaşımları konusunda farklılıklar gözlemlenmektedir. Bu konu hakkında tartışmaların devam edeceği ve yeni tutumların ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir.

Yahudilik

Yahudilik, LGBT+ bireylere yaklaşım açısından diğer dinler gibi çeşitlilik göstermektedir. Yahudi dininde cinsel yönelim konusu tartışmalıdır ve farklı görüşler mevcuttur. Bazı Yahudiler, LGBT+ bireylerin topluma entegre edilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri ise LGBT+ bireyleri reddetmektedir.

Ortodoks Yahudilik, LGBT+ bireylere sert bir şekilde karşı çıkarken, Reform Yahudilik LGBT+ bireylerin haklarını savunmaktadır. Ortodoks Yahudilik, eşcinselliği yasaklayan dinî inançlarının bir parçası olarak ele alır. LGBT+ bireyleri cinsel sapkınlık olarak görür ve kabul etmez.

Bununla birlikte, Reform Yahudilik LGBT+ bireylerin evlilik haklarını destekler. Ayrıca, LGBT+ bireylerin topluma entegre edilmesiyle ilgili konularda da daha esnek bir tutum sergilerler. Reform Yahudilik, LGBT+ bireylerin dini kominitede de yer almasını destekleyerek, hoşgörü ve eşitliği benimsemektedir.

Öte yandan, Yahudi Toplumu gibi bazı uluslararası Yahudi kuruluşları, LGBT+ haklarına da destek vermektedir. Yahudi Toplumu, LGBT+ bireylerin kazanımlarına ve haklarına destek vermektedir. Benzer şekilde, Limmud ve KeshetLGBTQ+ like-minded organizasyonları, LGBT+ bireyleri topluma dahil etmek ve desteklemek için çalışmaktadır.

Sonuç olarak, Yahudilik gibi diğer dinler de LGBT+ bireylere yaklaşımında farklılıklar göstermektedir. Günümüzde, LGBT+ bireylerin doğal haklarına destek vermek için birçok Yahudi kuruluşu ve cemaati söz konusudur. Ancak, bazı Yahudi grupları hala LGBT+ bireylerin haklarını ve varlıklarını reddetmektedirler.

Ortodoks Yahudilik

Ortodoks Yahudiliği, LGBT+ bireylere karşı oldukça tutucu bir tutum takınıyor. Ortodoks Yahudiliği'ne göre, eşcinsellik Tanrı'nın istediği bir şey değildir ve cinsel yönelimlerini açıklayan LGBT+ bireyler toplum tarafından dışlanmalıdır. Ortodoks Yahudiliği, eşcinselliği bir hastalık ya da bozukluk olarak görür ve bu nedenle, tedavisi olan bir rahatsızlık gibi ele alınır.

LGBT+ haklarını savunan Yahudi gruplarının yanı sıra, Ortodoks Yahudi gruplarının da desteğini almak için birçok tartışma yapılmıştır. Ancak, LGBT+ bireyleri savunan grupların çoğu Ortodoks Yahudi gruplarının tutucu yaklaşımlarından dolayı baskı altındadır.

Ortodoks Yahudiliği'nin LGBT+ bireylere olan tutumunun en çarpıcı örneklerinden biri, Tel Aviv'deki LGBT+ Onur Yürüyüşleri sırasında yapılan protestolar. Ortodoks Yahudi grupları, eşcinselliğin Tanrı'nın isteğine aykırı olduğuna inandıkları için, bu etkinliklere şiddetle karşı çıkmaktadır.

Bununla birlikte, son yıllarda Ortodokslar arasında LGBT+ haklarına destek veren grupların sayısı artmaya başlamıştır. Ortodoks Yahudiliği'nde LGBT+ hakları konusunda yapılacak değişiklikler yavaş olsa da, bu grupların varlığı, toplumda farkındalık yaratarak daha iyi bir gelecek için umut vermektedir.

Reform Yahudilik

Reform Yahudilik, diğer Yahudi mezheplerine göre LGBT+ bireylere daha hoşgörülü bir yaklaşım sergilemektedir. Reform Yahudi cemaatlerinde, eşcinsel evlilikler ve LGBT+ bireylerin kilisedeki liderlik pozisyonlarında yer alması kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bu yaklaşım Yahudilik'in daha geleneksel ve muhafazakar mezheplerinde sert tartışmalara neden olmuştur.

Reform Yahudilik, son yıllarda LGBT+ haklarına destek veren birçok kararname yayınlamıştır. Bu kararnamelerde, diğer insanlarla eşit haklara sahip olmak için LGBT+ bireylerin toplumda kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Fakat, bu konu hala büyük tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Bazı Reform Yahudi cemaatleri, LGBT+ bireylerin kilisede lider pozisyonlarında yer almalarına izin verirken, diğerleri bunu kabul etmemekte ve cemaatlerinde bu konuda tutucu bir politika izlemektedir.

Bu tartışmaların yanı sıra, Reform Yahudiliğin LGBT+ hakları konusundaki yaklaşımı hakkında farklı görüşler de mevcuttur. Bazı Yahudi liderler, LGBT+ bireylerin mahremiyetlerinin ve kendilerinden farklı olmayı seçmenin karşılıklı olarak saygı duyulması gerektiğini savunurken, diğerleri ise bu durumu bir "ahlaki çöküş" olarak görüyorlar.

Sonuç olarak, Reform Yahudilik, LGBT+ hakları konusunda diğer dini mezheplerden daha ilerici bir yaklaşım sergilemektedir. Ancak, bu konuda farklı görüşlerin bulunması ve mezhep içindeki farklı cemaatlerin tutumları nedeniyle bu konuda hala tartışmalar devam etmektedir.

Budizm

Budizm, diğer dinlerden farklı olarak LGBT+ bireylere negatif bir yaklaşım sergilemez. Budizm'in merkezi prensibi olan şefkat ve hoşgörü, LGBT+ bireylere de saygı ve sevgiyle yaklaşılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bununla birlikte, Budist toplumlar da LGBT+ bireylerin varlığına daha açık fikirli yaklaşmaktadır.

Ancak, Budizm içinde de tartışmalar mevcuttur. Theravada Budizmi, LGBT+ bireylerin cinsiyet kimliklerinin bir karmik sorun olduğuna inanır ve bu durumun yeniden doğuş sırasında cezalandırılacağına inanır. Mahayana Budizmi ise, her insanın cinsiyet kimliğinin karmik bir sorun olmadığını ve LGBT+ bireylerin eşit haklara sahip olduğunu savunur.

Budizm, LGBT+ evlilikleri konusunda da açık fikirlidir. Mahayana Budizmi, LGBT+ bireylerin eşit haklarına saygı duyulması gerektiğini vurgularken, Theravada Budizmi evliliğin geleneksel olarak bir kadın ve bir erkek arasında olması gerektiğini savunur.

Özetle, Budizm, LGBT+ bireylerin varlığına sevgi, saygı ve hoşgörüyle yaklaşırken, cinsiyet kimliği ve evlilik konularında içinde farklı düşüncelerin olduğu bir topluluktur. Ancak, genel olarak, Budizm, LGBT+ bireylerin varlığını kabul eden ve onlarla birlikte yaşamayı öğütleyen bir din olarak görülür.

Theravada Budizmi

Theravada Budizmi, Budist dini içerisinde yer alan bir mezheptir. Doğu Asya, Güneydoğu Asya ve Sri Lanka gibi ülkelerde yoğun bir şekilde yaygındır. LGBT+ bireylerinin hakları, Budizm ve Theravada Budizmi içerisinde oldukça tartışmalı bir konudur.

Theravada Budizmi'nin LGBT+ bireylere yaklaşımı, genellikle kabul edilebilir değildir. Theravada Budizm öğretileri, heteroseksüel evliliği destekler, ancak diğer cinsel yönelimlerin ve toplumsal cinsiyet kimliğinin meşru görmeyebilir. Bu nedenle, Theravada Budist rahipler arasında LGBT+ bireylerin evliliklerine karşı çıkıldığı ve cinsel yönelimlerinin utanç verici olduğu düşüncesi yaygındır.

Ancak, Theravada Budizmi'nin LGBT+ bireylere yaklaşımı hakkında tartışmalar da devam etmektedir. Bazı Theravada Budist rahipler ve toplulukları, LGBT+ bireylerin toplumsal hayatta yer almalarına ve din adamlığına kabul edilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri LGBT+ bireylerin din adamlığı yapmalarına karşı çıkmaktadır.

Theravada Budizmi aynı zamanda, insanların karması ile ilgili bir öğretiye sahiptir. Bu öğrete göre, iyi niyetli eylemler pozitif karmaya sebep olurken, kötü niyetli eylemler negatif karmaya sebep olur. LGBT+ bireylerinin cinsel yönelimleri konusunda Theravada Budizmi’nin tutumu çelişkili haldedir. Çünkü insanların cinsel yönelimlerini tercih etme hakkı olduğuna inanırken, kötü niyetli cinsel ilişkilerin negatif karmaya sebep olabileceğine inanmaktadırlar.

Sonuç olarak, Theravada Budizmi'nin LGBT+ bireylere yaklaşımı tartışmalıdır ve toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte tartışmaların da devam edeceği düşünülmektedir. Dinlerin ve mezheplerin LGBT+ bireylere yaklaşımının farklı olduğu gerçeği göz önüne alındığında, herkesin eşit haklara sahip olması ve hoşgörülü bir toplum oluşturulması için toplumun farkındalığı önemlidir.

Mahayana Budizmi

Mahayana Budizmi, diğer dinler gibi, LGBT+ bireylere yaklaşım konusunda farklı düşünceleri barındırır. Budizm, cinsellikle ilgili konulara karşı genellikle açık fikirlidir. Ancak, bazı Budist öğretilerinde LGBT+ ilişkileri uygun görülmeyebilir.

Mahayana Budizmi, herkesin eşit olduğuna inanır ve homofobiye karşıdır. Bu nedenle, LGBT+ bireylerin varlığına saygı duyarlar. Mahayana Budizmi, herkesin insan haklarına saygı duyması gerektiğini ve herkesin mutlu olabileceği bir yaşam sürdürmelerine izin verilmesi gerektiğini savunur.

Mahayana Budist öğretileri, özellikle cinsel yönelim konusunda net bir görüş ifade etmezler. Ancak, bazı Budist rahipler eşcinsel ilişkileri kabul etmezler ve bazıları da kabul eder. Genel olarak, Mahayana Budizmi'nde cinsel tercihlerin özgürlüğü vurgulanır ve LGBT+ bireylerin varlığına saygı duyulur.

Sonuç olarak, Mahayana Budizmi, LGBT+ bireylerin varlığına saygı duyan ve insan haklarına saygı duyan bir din olarak kabul edilir. Budist öğretileri, herkesin kendini özgürce ifade edebilmesine izin verir ve LGBT+ bireylerin de bu hakka sahip olduğuna inanırlar. Ancak, bazı Budist öğretileri LGBT+ ilişkilerini uygun görmez ve bu konuda farklı düşünceleri vardır.

Hinduizm

Hinduizm, diğer dinlerin aksine LGBT+ bireylerin toplumsal yaşamı ve dinleriyle bağlantısı konusunda belirgin bir yaklaşım sergilemez. Hinduizm, cinsiyet, cinsellik ve cinsiyet kimliği üzerindeki ‘’bir ikinci doğa’’ya inanır. Bu, insanların tek bir cinsiyete veya cinsiyet kimliğine sahip olduğunu kabul etmeyen bir anlayıştır.

Hinduizm'de homoseksüellik hala tartışmalı, ancak Hindu toplumları, Hindistan’daki LGBT+ topluluğunun maruz kaldığı ayrımcılığı azaltmak için çalışmalar yürütüyorlar. Hindistan'da Kalashetra Venu ve TM Krishna gibi ünlü sanatçılar, LGBT+ hakları savunucuları olarak öne çıkıyorlar.

Diğer yandan, Hinduizm’de birçok trans bireyleri maddi durumu iyi olmayan insanlar arasında görüyor ve kendilerine yer ve saygı verilmesi gerektiğine inanıyorlar. Hinduizm'deki tanrılardan biri, cinsiyet kimliği ve cinsiyetçilik konusunda toplumda talepleri olanlara mahsus, hem erkek hem de kadın özdeşliğine sahiptir. Bu tanrının yanı sıra, Hindu mitolojisi transseksüel tanrı ve tanrıçalarla doludur.

Sonuç olarak, Hinduizm, LGBT+ topluluğuna belirli bir yaklaşım sergilemez, ancak Hindu toplumu LGBT+ bireylerin ayrımcılığa uğramasını azaltmak için çalışmaktadır. Hinduizm’in anlayışı, cinsiyet kimliği ve cinsellik konularında belirgin bir bakış açısı olmamasıyla birlikte, trans bireylerine saygı gösterildiği ve Hindu mitolojisinin bu topluluğa saygı gösteren örnekleri olduğu açıktır.

Vedik Hinduizmi

Vedik Hinduizmi, LGBT+ bireylere yaklaşımı konusunda daha tolere ve kabul edici bir din olarak görülmektedir. Vedik Hinduizm'in temel öğretilerinde hiçbir kişinin dışlanmadığı ve herkesin kendine özgü öğretileri olduğu önemle vurgulanır. Bu nedenle, LGBT+ bireylerin de dinine, inancına ve toplumuna saygılı davranıldığına inanılır.

Ancak, Vedik Hinduizm'in LGBT+ bireylere yönelik tutumu da bazı tartışmalara neden olmuştur. Bazı Vedik Hinduizm öğretileri, evlilik ve cinsellikle ilgili sıkı kurallar içerir. Ancak, bu kuralların kesin olarak LGBT+ bireylerini dışlamadığına inanılır.

Vedik Hinduizm'de cinsiyet kimliğinin tanınması ve kabul edilmesi ile öne çıkmaktadır. İki cinsiyetin yanı sıra, üçüncü bir cinsiyet olarak kabul edilen "hijra"nın da varlığı farklılık ve çeşitliliği önemser. Bununla birlikte, bu toplulukların toplumsal hayattaki konumları hakkında bazı tartışmaların olduğu da bilinmektedir.

Özetlemek gerekirse, Vedik Hinduizm'in LGBT+ bireylere yönelik tutumu diğer dinler kadar sert değil, ancak bazı tartışmalara neden olmaktadır. Vedik Hinduizm'in temel öğretileri arasında farklılıklara saygı duymak, insanlar arasında ayrım yapmamak ve sevgi, hoşgörü ve şefkat prensipleri bulunmaktadır. Bu nedenle, LGBT+ bireylerinin de saygı ve eşit muamele görmesi gerektiği inancı ortaya çıkmaktadır.

Tantrik Hinduizm

Tantrik Hinduizm, diğer Hinduizm akımlarından ayrılan bir yaklaşıma sahiptir. Bu ekolde, cinsellik bir ibadet yöntemi veya ruhsal yükseliş aracı olarak kabul edilir. Bu nedenle, LGBT+ bireylerin cinsel yönelimleri Tantrik Hinduizm'de sorun teşkil etmez.

Ancak, bu konu hakkında Hinduizm içerisinde de bazı tartışmalar mevcuttur. Bazılarına göre, Tantrik Hinduizm'in bu yaklaşımı cinsel sapkınlığı teşvik eder ve Hindu toplumunda ahlaki bozulmaya neden olur. Bu nedenle, Hinduizm içinde LGBT+ bireylere yaklaşım konusunda farklı düşünceler mevcuttur.

Tantrik Hinduizm, cinselliği bir ibadet yöntemi olarak gördüğü için, LGBT+ bireylerin cinsel yönelimleri de hukuken kabul edilir. Bu nedenle, LGBT+ bireylerin Tantrik Hinduizm topluluklarına katılması sorun teşkil etmez. Ancak, Hinduizm içinde LGBT+ bireylere çok sınırlı haklar tanınmaktadır ve bu konuda bazı tartışmalar devam etmektedir.