Tarihin en unutulmaz kadın kıyafetleri ve moda trendlerini keşfedin! Modanın hikayesiyle birlikte geçmişin ikonik kadınlarına göz atın. Eşsiz tarzlar ve kıyafetlerle zamanda yolculuk yapın!
Kadınların giyimleri tarihin her döneminde önemli bir rol oynamıştır. Bazı kıyafetler ise öylesine ikonik hale gelmiştir ki, bugün hala birçok insanın aklına öncelikle o kıyafetler gelir. Bu yazımızda, tarihteki en tanınmış ve etkili kadın kıyafetleri ve stillerine bir göz atacağız.
Antik dönemde, antik Yunan ve Roma kadın kıyafetleri oldukça basit ve işlevsel olarak tasarlanmıştı. Yunan kadınları peplos ve chiton gibi geleneksel elbiseler giyerken, Roma kadınları stola ve fibula gibi kıyafetleri tercih ederdi.
| Antik Yunan Kadın Kıyafetleri | Antik Roma Kadın Kıyafetleri |
|---|---|
| Peplos | Stola |
| Chiton | Fibula |
Orta Çağ'da ise kadınlar, büyük etekli elbiseler ve hükümdarlar tarafından giyilen şapka türleri gibi gösterişli kıyafetleri tercih ederdi. Rönesans dönemi ise, kısa kollu elbiseler, korseler ve krinolinler gibi gösterişli kıyafetlerin moda olduğu bir dönemdi.
- Gothic Dönemi - Büyük etekli elbiseler ve hükümdarlar tarafından giyilen şapka türleri
- Rönesans Dönemi - Kısa kollu elbiseler, korseler ve krinolinler gibi kıyafetler
19. yüzyılda ise Victorian Dönemi, balıkçıyımağı elbise, çan etek elbiseleri ve küçük şapkalar gibi birçok ikonik kıyafetin ortaya çıktığı bir dönemdi. Balıkçıyımağı elbise, özellikle Sierra Leone'den gelen bu elbiseler. Victorian Dönemi kadınlarının benimsediği bu elbiseler çok popüler olmuştu. Çan etek elbiseleri ise Fransa'da çok popülerdi ve düşük göğüsleri ve geniş etekleri ile ünlüydüler. Küçük şapkalar ise Victoria Dönemi kadın modasının ayrılmaz bir parçasıydı.
- Balıkçıyımağı Elbise
- Çan Etek Elbiseleri
- Küçük Şapkalar
20. ve 21. yüzyılda ise kadın giyiminde birçok değişiklik yaşandı. 1920'ler, flapper tarzı ile dar elbiseler, kısa saç kesimleri ve tüylü şapkalar popüler hale geldi. 1970'lerde ise BoHo tarzı, geniş paça pantolonlar, platform ayakkabılar ve renkli bluzlarla öne çıktı. 90'larda ise grunge tarzı, yırtık kot pantolonlar, flanel gömlekler ve Doc Martens çizmeleri ile tanındı. Bugün ise en çok giyilen kadın ayakkabıları yüksek topuklu ayakkabılar olarak öne çıkıyor.
- 1920'ler Flapper Tarzı
- 1970'ler BoHo Tarzı
- Nineties Grunge Tarzı
- Yüksek Topuklu Ayakkabılar
Antik Dönem
Antik dönem, kadın giyiminde önemli bir yere sahipti. Antik Yunan ve Roma kadın kıyafetleri ve stilleri, tarihteki en etkili ve ikonik giyim tarzlarından bazılarıdır. Antik Yunan’da kadınlar, genellikle peplos ve chiton adı verilen iki geleneksel kıyafeti giyerlerdi. Peplos, tek parça uzun ve gevşek bir etekti ve omuzlardan iki ucunu birleştirdiği bir tunik giyilirdi. Diğer taraftan, chiton, omuzları kapalı, uzun, dikdörtgen bir yanı giyilirdi ve diğer taraftan omuz bağları ile tutturulurdu.
Antik Roma döneminde kadınlar, stola ve fibula adı verilen kıyafetleri giyiyordu. Stola, yuvarlak bir yaka, uzun kollu ve bir kuşakla belden bağlanan uzun bir tuniktir. Fibula, giysileri sabitlemek için kullanılan, süslemeli bir tutturucu ya da mandalla giyilen bir aksesuardır.
Antik dönem kadın kıyafetleri ve stilleri, bugüne dek süren moda araştırmaları için ilham kaynağı olmuştur. Bu tarzlar, kadın giyiminde kalıcılığı kanıtlamış ikonik bir dönemin parçasıdır.
Antik Yunan
Antik Yunan'da kadın kıyafetleri, diğer eski uygarlıklarla karşılaştırıldığında oldukça basitti. Kadınlar genellikle şal benzeri giysiler olan peplos ve uzun forma sahip chiton giyerlerdi. Peplos, iki kalın kumaş parçasının birleştirilmesiyle oluşurdu ve boyundan bir omuza kadar sarkan geniş bir eteği vardı. Chiton ise bir tür tunikti, eteği dizleri örterken üst beden açıktı ve kol kısımları genellikle açıktı.
Ancak aristokratik kadınlar daha zengin kumaşlar ve stiller kullanarak farklı bir moda yarattılar. Bu kadınlar, uzun elbiseleri, yüksek belli korseleri ve bol kıvrımlı giysileri tercih ederlerdi. Tarih boyunca Antik Yunan kadın modası, genel olarak basit ama elegant bir görünümü korumaya odaklanmıştır.
Antik Roma
Antik Roma kadın kıyafetleri oldukça zarif ve gösterişliydi. Kadınlar genellikle stola adı verilen uzun, ağır bir elbise giyerlerdi. Stolaların altındaki tunikler, kadınlara daha fazla koruma ve sıcaklık sağlardı. Bu kıyafetler genellikle ipek, yün, pamuk ve ketenle yapılırdı. Bölgenin sıcak iklimi nedeniyle ipek en popüler kumaşlardan biriydi.
Kadınların kıyafetleri dekoratif fibula adı verilen bir tür toka ile tutturulurdu. Bu tokalar, taşlar, cam, maden veya diğer süslemelerle süslenebilirdi ve her kadının sahip olduğu birkaç fibulası olabilirdi. Roma kadınları ayrıca, uzun şallar gibi daha ince kumaşlardan yapılmış pelerinler giyerlerdi. Kıyafetleri güzelliklerini ve statülerini yansıtmak için kullanılırdı.
Kadınların ayakkabıları, terliklerden sandaletlere kadar değişiyordu ve süslü bantları veya topukları olabilirlerdi. Kadınlar ayrıca, saçlarını birkaç farklı yolla süslerdi. Bazı kadınlar, saçlarını çıplak bırakırken, diğerleri, başlarına bir şapka veya zarif bir taç takarlardı.
Sonuç olarak, Antik Roma kadın modası, günümüzde moda tasarımcıları için hala bir ilham kaynağıdır. Stolalar ve fibulalar, günümüzde modern versiyonlarıyla halen popülerdir ve Roma kadınlarının zarafeti ve stili modern kadınlara ilham vermeye devam etmektedir.
Orta Çağ
Orta Çağ, kadın kıyafetleri açısından oldukça çeşitli bir dönemdir. Döneme ait kıyafetler genellikle vücudu tamamen örterek bacakların ve kolların görülmesini engellerdi. Ayrıca, tarz açısından da oldukça çeşitliydi. Gothic Dönemi, Rönesans Dönemi ve Rococo Dönemi gibi farklı alt dönemlerde kadınlar için farklı stiller geliştirildi.
| Orta Çağ Kadın Kıyafetleri | Orta Çağ Kadın Stilleri |
|---|---|
| Gömlekler | Gothic tarzı büyük etekli elbiseler |
| Korsetler ve kolsuz elbiseler | Rönesans tarzı kısa kollu elbiseler |
| Diz altı etekler | Rococo tarzı kabarık etekler |
Orta Çağ döneminde kadın kıyafetleri genellikle renksizdi ve sade bir tarzı benimsenirdi. Ancak, zengin ailelerin kadınları daha renkli ve süslü kıyafetler giyerlerdi. Bu kıyafetlerde altın ve gümüş teller işlenir, mücevherler ve danteller kullanılırdı. Kadınlar ayrıca başlarını örtmek için bere, tülbent veya şapka gibi aksesuarlar da kullanırlardı.
Orta Çağ'da giyilen kıyafetlerin temel amacı, kadınların vücut hatlarını gizlemek ve çok fazla gösterişten kaçınmaktı. Bu nedenle, kadınlar kıyafetlerine pek fazla aksesuar eklemezler ve doğal bir görünüm tercih ederlerdi. Ancak, dönem sonlarında kadınların kıyafetleri daha da süslendi ve renkli hale geldi.
Gothic Dönemi
Gothic Dönemi, Orta Çağ Avrupası'nda bir kültürel ve mimari hareketti. Gothic Dönemi kadınları, günlük kıyafetlerinde uzun, büyük etekli elbiseler tercih ederlerdi. Bu elbiseler, tül veya farklı kumaşlardan yapılmışlardı ve ince korselerle tamamlanırlardı. Ayrıca hükümdarlar tarafından giyilen şapka türleri de çok moda idi.
Gothic Dönemi kadın kıyafetleri genellikle siyah veya koyu renklerdeydi. Bunun nedeni, bu renklerin o dönemde yas, matem ve ruhaniyetle ilişkilendirilmesiydi. Bu elbiseler, yaygın olarak gotik tarzda inşa edilmiş kiliselerde ve diğer mekanlarda etrafında dolaşan kadınlar tarafından da giyilirdi.
- Gothic Dönemi kadın elbiseleri uzun, büyük eteklere sahipti.
- Elbiselerin üzerine ince korseler giyilir ve şık detaylar eklenirdi.
- Hükümdarlar tarafından giyilen şapka türleri de moda idi.
Gothic Dönemi kadın elbiseleri, bugünkü gothic stilinin temelini oluşturdu. Hala dünya genelinde birçok kadın tarafından tercih edilirler.
Rönesans Dönemi
Rönesans Dönemi'nin moda stilleri, Avrupa’da hızlı bir şekilde değişim göstermiştir. Bu moda hareketi, 14. yüzyılda İtalya'da başlamıştır ve 16. yüzyılda büyük ölçüde yaygınlaşmıştır. Rönesans Dönemi'nin kadın modasında, kadınlar kısa kollu elbiseleri, korseleri ve krinolinler gibi kıyafetleri sık sık giyerlerdi.
Rönesans modası, özellikle korselerin, kadın vücut hatlarını vurgulamasıyla karakterize edilir. Benzersiz ve özgün korseler, dokuma ve dantel işleme teknikleri ile süslendi. Diğer önemli bir kıyafet türü olan krinolin etekler, dallı budaklı desenler ile süslenmişti. Bu etekler, kadınların siluetlerini belirginleştirmek için kullanıldı.
Ayrıca, kadınlar pilili elbiseleri de sıklıkla giyerdi. Bu elbiseler, dizlerin üzerine kadar inen, büyük kolları ve dar bir bedeni olan üst kısmı, eteğin altında katlanan kaba kumaşa sahip bir eteğe sahipti. Rönesans Dönemi'nde kadınlar, taç şeklindeki şapkaları, kalın kolyeleri ve altın bilezikleri de takmışlardır.
Sonuç olarak, Rönesans Dönemi'nin kadın modası çok renkli ve zarif olmasına rağmen, günümüzde kullanılan kıyafetler ile tam bir karşılaştırma yapılamayacak kadar farklıdır. Ancak, Rönesans moda tarzı modern moda endüstrisinde çok büyük bir etkiye sahiptir.
19. Yüzyıl
19. yüzyıl, kadın modasında büyük bir değişim dönemiydi ve Victorian Dönemi kıyafetleri, bu dönemin en dikkat çeken özelliklerindendi. Bu dönemde kadınlar, erkeklerden daha fazla kıyafet çeşidiyle karşı karşıya kaldılar ve sayıları da arttı. Daha önceki dönemlerde kullanılan korse, etek, gömlek ve şapka gibi parçaların hemen hemen hepsi olmazsa olmazlardandı.
Balıkçıyımağı elbiseler, Sierra Leone'den gelen renkli kumaşlardan yapılmış kısa elbiselerdi. Victoria Dönemi kadın modası, bu yeni stilin çıkmasına ve benimsenmesine yardımcı oldu. Aynı dönemde Çanetek elbiseleri de oldukça popülerdi. Bu gösterişli elbiseler, düşük boyun çizgileri ve geniş etekleriyle biliniyorlardı. Küçük şapkalar, Victoria Dönemi kadın modasının ayrılmaz bir parçasıydı ve kadınlar, elbiseleriyle uyumlu olan şapkaları tercih ederlerdi.
Victorian dönemi kıyafetlerinde, kadınların korse takması ve çok katlı etekler giymesi sıradandı. Bu çekici görünüşün arkasında, kadınların nefes almalarını ve rahat hareket etmelerini engelleyen özellikleri vardı. Bu dönemde kadınlar, erkeklere göre daha düşük sosyal konumlardaydılar ve giydikleri kıyafetler, sosyal sınıflarını yansıtıyordu. Genellikle kumaşlardan yapılmış mütevazı giysiler tercih eden alt tabaka kadınları, yüksek sosyete kadınlarının giydiği şatafatlı kıyafetlerden oldukça uzaktı.
- Victorian Dönemi kadın kıyafetleri:
- Balıkçıyımağı elbiseler
- Çanetek elbiseler
- Küçük şapkalar
Balıkçıyımağı Elbise
Balıkçıyımağı elbise, Sierra Leone adasından gelen ve Victorian Dönemi'nde popüler olan bir kıyafettir. Basit bir tasarımı olan bu elbiseler genellikle pamuklu veya keten kumaştan yapılmıştı. Balıkçıların giydiği gibi, hafif ve rahattılar ve kadınların eşitlik arayışı döneminde bir ifade aracı haline geldiler.
Balıkçıyımağı elbiseleri, üst kısımları geniş olan ve alt kısımları dar olan, genellikle açık renklerde olan bir kumaştan yapılmıştı. Bu elbiseleri giymek, o dönemde giyilen sıkı korseleri bırakmanın bir yolu olarak görüldü ve kadınların rahat görünme isteklerini yansıtıyordu.
Balıkçıyımağı elbiseleri Victorian Dönemi'nde sadece bir moda ifadesi değildi. Bu giyim tarzı, kadınların iş gücüne katılımı gibi kadın hakları hareketinin bir parçası olarak da görülüyordu. Bu nedenle, elbiseler, kadınların gücü ve özgürlüğü sembolize eden bir unsurdur.
Özetlemek gerekirse, balıkçıyımağı elbiseler, sade, rahat tasarımları ve kadın hareketi ile ilişkileri nedeniyle zengin bir tarihe sahiptir. Bu elbiseler, iş gücüne katılımı teşvik etmenin yanı sıra Victoria Dönemi kadın modasında da önemli bir yer tutmaktadır.
Çanetek Elbise
Çanetek elbise, Fransa'da popüler olan bir kadın giyim tarzıydı. Bu elbise, düşük göğüs kısımları ve geniş etekleri ile ünlüydü. Genellikle doğal elyaf malzemelerden yapılan çanetek elbiseler, 19. yüzyılın sonlarında moda oldu.
Bu elbiseler, özellikle Paris'in yaratıcı sokaklarından biri olan Rue de la Paix'deki mağazalar tarafından satıldı. Çanetek elbise, moda dünyasındaki diğer stillerle birlikte heterojen bir dönemi işaret ediyordu. Bu dönemdeki moda, kadınların daha önce makiyaj veya göğüs dikleştiricileri gibi pek tabu olmayan uygulamaların popülerliğini artırdı.
| Avantajları | Dezavantajları |
|---|---|
|
|
Çanetek elbiseler, Fransa'da özellikle varlıklı kadınlar tarafından tercih ediliyordu. Bu tarz, kadınlar için daha geniş bir hareket alanı sağlarken, aynı zamanda bir tarz ifadesi oluşturmaktaydı. Diğer kadın giysi stilleriyle karşılaştırıldığında, bu elbise daha rahat, ancak yine de oldukça şık bir tercih olarak kabul edildi. Yüksek moda dünyası bile bu trendi takip edip, çanetek elbiseleri kendi koleksiyonlarında sunmaya başladı.
Küçük Şapkalar
Victoria Dönemi kadın modasının ayrılmaz bir parçası olan Küçük Şapkalar, bu dönemin kadınları tarafından oldukça popülerdi. Geleneksel olarak, şapkaların boyutu kadının sosyal statüsüne ve yerleşim yerine göre değişirdi, ancak Victoria Dönemi'nde, şapkaların boyutu küçültüldü ve kadınlar bu şapkaları daha çekici ve zarif buldular.
Bu küçük şapkalar genellikle önden büyük bir fiyonk veya süsleme ile süslenirdi ve genellikle saçlara düşük bir şekilde yerleştirilirdi. Bu şapkalar genellikle tül veya farklı türlerde kumaşlardan yapılmıştı. Şapkalar, kadınların kıyafetleriyle uyumlu renklerde ve desenlerde tasarlanırdı. Birçok kadın, bu küçük şapkaları günlük kıyafetlerine de eklerdi.
Bu şapkaların kıyafetlerdeki detayları tamamlama işlevi vardı. Kıyafetlere eklediklerinde, giysileri daha zengin ve dikkat çekici hale getirdiler. Herhangi bir kıyafet için kullanılabilen bu şapkalar, genellikle özel etkinliklerde de tercih edilirdi. Victoria Dönemi boyunca, küçük şapka modası gelişerek ve kadınların takdirini kazanarak günümüze kadar gelmiştir.
20. ve 21. Yüzyıl
20. ve 21. yüzyılda, kadın modası önemli bir değişim geçirdi ve her geçen gün yeni trendler ortaya çıktı. 2000'li yılların başında, geniş paça pantolonlar ve crop top'lar popülerdi. Ancak sonra, skinny jean'ler ve uzun bluzlar gibi daha sıkı giysiler ortaya çıktı. Son yıllarda athleisure trendi, yoga pantolonları ve eşofmanlar gibi rahat giyim tarzı ile moda dünyası için bir devrim yarattı.
Yüksek topuklu ayakkabılar, 20. ve 21. yüzyılda kadın giyiminde en çok tercih edilen ayakkabı türü oldu. İlginç bir şekilde, sapasağlam ayakları olan kadınlar bile yüksek topuklu ayakkabılara sığındılar. Artık birçok kadın, iş kıyafetleri veya gecelik etkinliklerde giymek için yüksek topuklu ayakkabıları tercih ediyorlar.
2000'li yılların başında, çanta stilinde birçok değişiklik oldu. Büyük çantalar, küçük omuz çantalarına, sırt çantalarına ve hatta bel çantalarına evrildi. 21. yüzyılın modası, rahat ve sokak modası tarzıyla da gelişti. Jared Leto ve Rihanna gibi ünlülerin sokak modası trendlerine uygun giyim setleri, zahmetsiz bir tarz oluşturmak için tasarlandı.
20. ve 21. yüzyılda kadın giyiminde önemli bir role sahip olan diğer bir parça da tulumlar. Tulumlar rahat ama şık bir görünüm sağlamak için mükemmel bir seçenektir ve buna uzun veya kısa tulumlar dahil olabilir. Ayrıca, elbiseler ve takılar da önemli bir değişim geçirdi. Artık kadınlar daha sık minimalist takılar ve basit tasarımlı elbiseler tercih ediyorlar.
1920'ler Flapper Tarzı
1920'ler Flapper tarzı, I. Dünya Savaşı sonrasında popüler hale gelen bir moda hareketiydi. Bu tarz, kadınların özgürleşmesini ve kendilerini ifade etmelerini sağlamak için ortaya çıktı. Dar kesimli elbiseler, diz üstü etekler ve tüylü şapkalar ile karakterize edilirler ve kadınların kısa saç kesimleri ile tamamlandı.
Bu tarzın popüler hale gelmesi, tiyatro, sinema ve caz müziği ile birlikte geldi. Flapper kızları, özgür ruhlu kadın karakterleri anlattığı için romantik filmlerde sık sık görülürdü.
Flapper tarzının en belirgin özelliklerinden biri, kadınlar için daha önce kabul edilmeyen bir kıyafet olan pantolonların kabul edilmesiydi. Dar ve üstüne oturan Elbise şekilleri kadınların cesaret ve özgürlük hissini arttırdı.
Bu moda hareketi, kadınların klasikleşmiş giyim tarzlarına meydan okudu ve birçok kadın için giyimde özgürleşmenin bir sembolü haline geldi.
1970'ler BoHo Tarzı
1970'ler BoHo tarzı, özgür ruhlu, sanatsal ve hippie etkisindeki bir moda hareketiydi. Bu tarzda geniş paça pantolonlar, platform ayakkabılar ve renkli bluzlar en çok tercih edilen kıyafetlerdi. Özellikle folk etkisi taşıyan desenler, püsküller ve etnik nakış işlemeleri bu tarzın önemli bir parçasıydı.
BoHo tarzı, kadınların rahatlatıcı stillerinin ön plana çıktığı bir moda anlayışıdır. Ayrıca doğal kumaşlardan yapılan kıyafetler, ünlü tasarımcıların dikkatini çekti ve bu tarzın popülaritesini artırdı. Özellikle İngiliz stil ikonu Sienna Miller, BoHo tarzının en önemli temsilcilerinden biri olarak öne çıktı.
- Geniş paça pantolonlar: BoHo tarzı için geniş paça pantolonlar oldukça önemlidir. Kanvas, denim veya keten tarzı doğal kumaşlardan yapılan bu pantolonlar, genellikle ayak bileğine kadar uzanıyordu.
- Platform ayakkabılar: Bu tarzda en çok tercih edilen ayakkabılar platform ayakkabılardı. Yüksek topuklu, kalın tabanlı bu ayakkabılar, kadınların BoHo stili için vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
- Renkli bluzlar: BoHo stilinde bluzlar oldukça önemli bir rol oynar. Hiçbir kurala uyulmadan renklerin, güneş sarısı, yeşil, turuncu gibi canlı renklerin bir araya gelerek oluşturduğu desenli bluzlar, bu tarzın özünü yansıtır.
Nineties Grunge Tarzı
Nineties Grunge Tarzı, 90'lı yılların ortasında Seattle bölgesinden müzik sahnesinde yükselen bir moda akımıydı. Bu tarzın özelliği, yırtık kot pantolonlar, flanel gömlekler ve Doc Martens çizmeleri gibi asi ve dağınık bir görünümdü.
Bu tarz, alternatif müzik sahnesindeki gruplar ve hayranları arasında popülerlik kazandı. Grunge, Nirvana, Pearl Jam ve Soundgarden gibi grupların görünümlerinin ayrılmaz bir parçası oldu.
Bununla birlikte, Nineties Grunge Tarzı, yalnızca müzik sahnesi için değil, aynı zamanda moda dünyası için de etkisi oldu. Yeni moda akımları için bir ilham kaynağı olan Nineties Grunge Tarzı, günümüzde hala taklit edilmekte ve yeniden yorumlanmaktadır.
- Yırtık kotlar: Bazılarına göre bu tarzın başlangıcına katkıda bulunan ana parça yırtık kotlar. Kalın kumaşlardan yapılan bu kotlar, genellikle diz kapağında veya uylukta yırtık ve deliklerle dolu olurdu.
- Flanel gömlekler: Her ne kadar flanel gömlekler daha önce de giyilse de, grunge tarzının popülerleşmesiyle birlikte yerini sağlamlaştırdı. Çizgili ve desenli flanel gömlekler, birçok grunge hayranı için bir zorunluluk haline geldi.
- Doc Martens çizmeleri: Dayanıklı ve sert görünümleriyle, Doc Martens çizmeleri grunge tarzının tamamlayıcı bir parçası haline geldi. Siyah veya bordo genellikle tercih edilen renklerdi.
Nineties Grunge Tarzı, asi bir görüntüye sahip olmasına rağmen, günümüzde hala yeniden yorumlanıyor ve yeniden moda dünyasında popüler oluyor. Bu tarzın imzası haline gelen parçalar, hala birçok insanın gardırobu için vazgeçilmez parçalar arasında yer almaktadır.
Yüksek Topuklu Ayakkabılar
Yüksek topuklu ayakkabılar, kadınlar tarafından en çok giyilen ayakkabı türüdür ve özellikle son iki yüzyılda popüler hale geldi. Bu ayakkabılar, kabarık etekler ve elbiselerle kullanılarak kadınsı bir görünüm yaratmak için sıklıkla tercih edilir.
Yüksek topuklu ayakkabıların tarihi, 15. yüzyıla kadar uzanır ve ilk olarak Pers İmparatorluğu'nda kullanılmıştır. O zamanlarda, ayakkabılar erkekler ve kadınlar tarafından giyiliyordu ve atlı savaşları sırasında ayak bileklerine daha fazla destek sağlamak için tasarlanmıştı. Ancak, yüksek topuklar moda dünyasında yaygınlaşmadan önce birkaç yüzyıl geçmesi gerekiyordu.
20. yüzyılda, stilettolar ve platform ayakkabılar gibi çeşitli yüksek topuklu ayakkabı türleri popüler hale geldi. Ayakkabılar, kadınların güçlü bir duruş sergilemek için kullandığı bir sembol haline geldi ve özellikle moda dünyasında büyük bir yere sahip oldu.
Yüksek topuklu ayakkabıların sağlık üzerindeki etkisi ise tartışmalıdır. Uzun süreli kullanımı, ayağın konumunu arabesk tarzında değiştirebilir ve ayak bilekleri, dizler ve belde ağrıya neden olabilir. Ancak, ayakkabıların kullanıcısına sağladığı özgüven ve stil, pek çok kadın için bu risklerin göz ardı edilebilir olduğunu düşündürmektedir.