Transfer sezonu açılmadan önce hangi takımların hangi ülkelerden oyunculara yönelmeyi tercih ettiğini merak ediyor musunuz? Transfer gelenekleri hakkında detaylı bilgi alın ve hangi takımın hangi ülkeden oyuncu aldığını öğrenin

Futbol kulüpleri, beklentileri doğrultusunda gerekli transferleri yaparak başarıya ulaşmaya çalışır. Bu kapsamda birçok takım, farklı ülkelerden oyuncu transferine yönelir. Bu tercihler genellikle belirli bir ülke ya da bölgedeki futbolcularla olan bağlar ve o bölgenin futbol kültürü ile ilişkilidir. Bu nedenle, bir takımın transfer stratejisi hakkında birçok şeyi anlayabiliriz.

İtalyan kulüpleri, genellikle Brezilya'dan oyuncu transfer etme eğilimindedir. Brezilyalı futbolcuların teknik becerileriyle tanınması nedeniyle, takımlar bu ülkeye yönelir ve yüksek kaliteli futbolcuları transfer ederler. İspanyol kulüpleri ise genellikle Arjantin'den oyuncu transfer etme konusunda başarılıdır. Arjantinli oyuncular, teknik becerileri ve yetenekleri nedeniyle İspanya La Liga'da önemli bir varlık haline gelmiştir.

Bu yönüyle Barcelona, Lionel Messi gibi efsanevi bir futbolcuyu Arjantin'den transfer etmiştir. Aynı şekilde, Atletico Madrid de Uruguaylı futbolculara olan yakınlığı nedeniyle bu ülkeden pek çok oyuncu transfer etmiştir. İngiliz kulüpleri ise genellikle Fransız futbolculardan yana tercih yapmaktadır. Fransız oyuncuları, İngiltere Premier Lig'de şimdiye kadar başarıyla görev yapmıştır.

Takımlar, önemli oyuncuları transfer ederek lige hükmetmek isteyebilir. Bu nedenle transfer stratejisinde belirli bir ülkeye yönelme kararı alınıyor. Öyle ki örneğin, Real Madrid, Arjantinli oyuncu Sergio Agüero'yu transfer etmek için girişimlerde bulundu fakat transfer gerçekleşmedi. İngiliz kulüpleri, Fransız futbolcuları Arsene Wenger, Nicolas Pepe ve N'Golo Kante gibi ünlü oyuncuların takiminda gerekli değişiklikleri yaparak başarılı sonuçlar elde etmiştir. Borussia Dortmund ve Bayern Munich ise İngiliz oyuncuları transfer ederek başarıya ulaşmıştır.

Futbol kulüpleri transfer stratejilerini farklı şekillerde uygularlar, ancak başarıyı isteyen herkes ülkeden ülkeye farklı oyuncuları transfer eder. Takımlar, kendi ülkeleri dışındaki diğer ülkelerdeki oyuncuların yetenek, beceri ve zorluğunu değerlendirerek, istenen seviyede başarı elde edebilir. Transfer stratejilerine bağlı olarak kulüplerin başarısı da değişkenlik gösterir.

İtalyan Kulüpleri ve Brezilyalı Oyuncular

İtalyan kulüpleri futbol dünyasında önemli bir yere sahiptir ve dünya klasmanında rekabetçi takımlar arasında yer alırlar. Bu nedenle İtalyan takımları, kaliteli ve yetenekli oyuncuları kadrolarına katmak için dünyanın her yerinde araştırmalar yaparlar. Ancak, İtalyan takımlarının genellikle tercih ettiği yerlerin başında Güney Amerika gelmektedir. Özellikle Brezilya'dan oyuncu transferi yapmak, İtalyan kulüplerinin bir numaralı seçeneğidir.

Bu tercihin arkasındaki nedenlerin başında Brezilya futbolunun kalitesi gelir. Brezilya'da futbol, her yaştan insan tarafından oynanır, takip edilir ve her yıl binlerce oyuncu sıradışı yetenekleriyle dikkat çeker. Ayrıca, İtalyan takımlarının Brezilya'dan oyuncu transfer etmeyi tercih etmelerinin bir diğer nedeni, Brezilya futbolunun teknik becerileri ve yetenekleri yönünden öne çıkmasıdır. İtalyan futbolu, genellikle taktiksel bir disiplin olarak algılanırken, Brezilya futbolu daha yaratıcı, hücum odaklı ve etkileyici bir oyundur. Bu nedenle, Brezilyalı oyuncular İtalyan takımlarının hücum hattında önemli rol oynarlar ve takımlarına büyük katkı sağlarlar.

Kulüp	Brezilyalı Oyuncular
AC Milan	Leonardo, Kaka, Ronaldo, Thiago Silva
AS Roma	Cafu, Rodrigo Taddei, Juan
Juventus	Zico, Cafu, Douglas Costa

Brezilya'nın diğer bir özelliği de, ülkede futbolun kültür haline gelmesi ve Brezilyalı oyuncuların futbolu kendilerine has bir tarzda oynamalarıdır. Bu nedenle, İtalyan takımları, kadrolarına bu oyuncuları katmak istediklerinde, Brezilyalıların oynama stilini inceleyip buna uygun bir takım oluşturabilirler. Brezilyalı oyuncular, farklı bir bakış açısı ile oynarken, İtalyan takımları da bu farklı tarzı takım oyunlarına entegre ederek daha başarılı sonuçlar elde edebilirler.

• İtalyan kulüplerinin Brezilya anlaşmaları, kulüplerin yıllık maddi bütçelerinde önemli bir yer tutuyor.
• Brezilyalı oyuncular, İtalyan takımlarının taraftarları tarafından seviliyor ve takımın başarısı için önemli bir unsur olarak görülüyorlar.
• Brezilyalı oyuncular, genellikle maliyetleri uygun olduğundan, takımların yıllık bütçeleri göz önünde bulundurulduğunda avantajlı bir tercih olarak karşımıza çıkıyorlar.

İspanyol Kulüpleri ve Arjantinli Oyuncular

İspanyol kulüpleri, özellikle de La Liga'da mücadele eden takımlar, Arjantinli futbolcuları transfer etme konusunda son derece başarılıdır. Bu başarının arkasındaki sebepler, birkaç farklı etmenle açıklanabilir.

Öncelikle, İspanyol kulüpleri Arjantin'den oyuncu transferi yapmak konusunda oldukça deneyimli ve bilgi sahibidirler. Çünkü Arjantin, tarihi boyunca birçok dünya çapında futbolcu yetiştirmiş bir ülkedir. Bu nedenle, İspanyol kulüpleri Arjantinli oyuncuları daha genç yaşlardayken keşfederek transfer edebiliyorlar.

Kulüp	Sayı
Barcelona	13
Real Madrid	12
Valencia	5

Bunun yanı sıra, İspanyol kulüpleri Arjantin'den oyuncu transfer ederken yetenekli olmanın yanı sıra takım için ne kadar uygun olduklarını da değerlendirirler. Arjantinli futbolcular sıklıkla İspanyol kulüplerinin oyun tarzına uygun oldukları için bu takımların gözdesi olurlar.

Özellikle Barcelona'nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi'nin başarısı, İspanyol kulüplerinin Arjantin'den oyuncu transferini artıran bir etmen oldu. Barcelona, geçmişte de birçok başarılı Arjantinli futbolcu transfer etti ve bu stratejisi sayesinde birçok kupa kazandı. Benzer şekilde Atletico Madrid de Uruguaylı futbolcular konusunda aynı stratejiyi uygulayarak büyük başarılar elde etti.

Barcelona ve Lionel Messi

Lionel Messi, futbol tarihinin en iyi oyuncularından biridir ve Barcelona kulübü için yıllarca oynamıştır. Peki Barcelona, dünya çapında ün kazanmış bu efsaneyi nasıl transfer etmiştir?

Barcelona, Arjantin'den gelecek potansiyel bir yıldızı erken keşfetmek için çok sayıda yetenek avcısı kullanır. Messi, tam da bu şekilde keşfedildi. Oyuncu henüz 13 yaşındayken Barcelona yetenek avcılarına yakalandı ve oyuncunun yetenekleri hakkında güçlü bir inanç kazandı. Barcelona, Arjantinli efsaneyi transfer etmek için çalışmalarını başlatarak oyuncunun Barcelona A Takımı için oynamasını sağladı.

Messi'nin yetenekleri muhteşemdi ve kısa sürede Barcelona'nın as takımında yer aldı. Burada, aralarında Ronaldinho ve Xavi'nin de yer aldığı diğer ünlü oyuncularla birlikte oynamaya başladı. Messi, kısa sürede dünya futbolunun en önemli oyuncularından biri haline geldi. Bu durum, Barcelona kulübüne dünya çapında büyük bir üne kavuşmasına yardımcı oldu.

Barcelona'nın Arjantinli Futbolcuları

Barcelona Futbol Kulübü tarihi boyunca birçok Arjantinli oyuncuyu transfer etti. Bu oyuncular Arjantinli futbolcular arasında en başarılı olanlarından bazılarıydı. Barcelona'nın Arjantinli oyunculara yönelik transfer stratejisi, Arjantinli oyuncuların masrafsız olarak İspanya'ya getirilmesi üzerine kurulmuştur.

Lionel Messi gibi futbolun efsanelerinden olan oyuncunun yanı sıra, Gabriel Batistuta, Javier Mascherano ve Diego Maradona'nın da aralarında bulunduğu birçok önemli Arjantinli oyuncu Barcelona forması giydiler. Bu oyuncuların transferleri, Barcelona için büyük bir başarı kaynağı oldu.

Bunların yanı sıra, Arjantinli oyuncuların Barcelona'da az sayıda kişi olmaları da bir strateji olarak görülebilir. Bu strateji sayesinde Arjantinli oyuncuların mutlu oldukları ve takımın daha iyi bir uyum içinde olduğu bilinmektedir.

Barcelona'nın geçmişte transfer ettiği Arjantinli yıldızlar genellikle forvet oyuncularıydı. Lionel Messi, Gabriel Batistuta, Javier Saviola ve Juan Roman Riquelme, Barcelona'da oynayan önde gelen Arjantinli forvetlerdir. Bu oyuncular, Barcelona'nın uluslararası arenada çok sayıda başarıya imza atmasına yardımcı oldular.

Sonuç olarak, Barcelona'nın Arjantinli oyunculara yönelik transfer stratejisi takımın başarısını artırarak, müthiş bir uyum sağlama ve çok sayıda başarıya imza atmada yardımcı oldu. Barcelona'nın Arjantinli futbolculara olan bu sevgisi ve ilgisi, kulübün gelecekte de Arjantinli futbolculara yönelik transfer yapmayı sürdürmesine neden olabilir.

Real Madrid ve Sergio Agüero

Real Madrid, tarihi boyunca birçok yıldız futbolcuyu bünyesinde barındırmış ve özellikle Arjantinli oyunculara karşı büyük bir ilgi duymuştur. Ancak, Real Madrid'in Arjantinli oyunculara yönelik transfer stratejisi her zaman başarıya ulaşmamıştır. Bu stratejinin en bariz örneklerinden biri, Arjantinli futbolcu Sergio Agüero'nun transfer girişimiydi.

Real Madrid, 2011 yılında Sergio Agüero'yu transfer etmek için büyük bir çaba sarf etti. Ancak, bu transfer girişimi başarısız oldu ve Agüero, Manchester City'ye transfer oldu. Bu transfer girişiminin başarısızlığı, Real Madrid'in o dönemdeki transfer stratejisi hakkında ciddi soru işaretleri yarattı.

Real Madrid'in Arjantinli oyunculara karşı daha önceki tecrübeleri de bir hayli karışıktır. Örneğin, 2006 yılında Real Madrid, Arjantinli oyuncu Gabriel Heinze'yi transfer etti ancak Heinze, takımın beklentilerini karşılayamadı ve kariyeri boyunca Real Madrid'de istenilenin altında bir performans sergiledi.

Tüm bu başarısızlık örneklerine rağmen, Real Madrid hala Arjantinli oyuncularla işbirliği yapmaktan çekinmiyor. Son yıllarda, takımın kadrosunda Arjantinli futbolcuların sayısı artmış durumda. Bu oyuncuların en önemlileri arasında Federico Valverde, Rodrigo De Paul ve Ezequiel Garay gibi isimler yer alıyor.

Sonuç olarak, Real Madrid'in Arjantinli oyunculara yönelik transfer stratejisi bazı başarısızlıklar yaşasa da, takım hala Arjantinli futbolcuları bünyesine katmak istemektedir. Bu oyuncuların Real Madrid'e ne kadar faydalı olacağı ise zamanla ortaya çıkacaktır.

Atletico Madrid ve Uruguaylı Oyuncular

Atletico Madrid, yıllardır Uruguaylı futbolculara yönelik bir transfer stratejisi izliyor. Bu stratejinin başarısı ise tartışılmaz. Özellikle Diego Simeone döneminde, Atletico Madrid'de forma giyen birçok Uruguaylı oyuncu oldukça başarılı performans sergiledi.

Atletico Madrid'in Uruguaylı oyunculara yönelik transfer stratejisi, kulübün savunma yapısına uygun oyuncular arama gereksiniminden kaynaklanıyor. Uruguay Milli Takımı futbolcuları, özellikle savunma hattında kaliteleriyle bilinirler. Bu nedenle, Diego Godin, Jose Gimenez ve Diego Forlan gibi Uruguaylı oyuncuların performansları Atletico Madrid için oldukça önemlidir.

Ayrıca, Atletico Madrid'in Uruguaylı oyunculara yönelik stratejisi, kulübün düşük bütçesiyle üst düzey performans almak istemesine de uyuyor. Uruguaylı oyuncular, Avrupa'daki diğer futbolculara göre daha düşük fiyatlara transfer edilebiliyorlar. Bu nedenle Atletico Madrid'in Uruguaylı oyunculara yönelik transfer politikası, kulübün bütçesine uygun bir seçenek olarak görülebilir.

Sonuç olarak, Atletico Madrid'in Uruguaylı oyunculara yönelik transfer stratejisi oldukça başarılı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Diego Simeone'nin takımında, Diego Godin, Jose Gimenez, Diego Forlan ve Luis Suarez gibi Uruguaylı oyuncular, önemli bir yere sahiptir. Atletico Madrid'in savunma yapısına uygun oyuncular arama stratejisi, kulübün düşük bütçesiyle üst düzey performans almak istemesiyle de uyumlu bir seçenek.

İngiliz Kulüpleri ve Fransız Oyuncular

İngiliz futbol kulüpleri, uzun yıllardır Fransız futbolculara büyük bir ilgi göstermiştir. Bu durumun birkaç sebebi bulunmaktadır. İlk olarak, Fransa, kaliteli genç yeteneklerin yetiştiği bir ülke olarak bilinmektedir. Fransızlar, genellikle teknik becerileri yüksek ve hızlı oyuncuları ile bilinirler. Bu nedenle, birçok İngiliz kulübü, Fransız oyuncuları takımlarına kazandırmayı tercih etmektedir.

İkinci sebep, Fransız futbolcularının İngiltere Premier Lig'i gibi rekabetçi bir ligde oynamak için özellikle motive olmasıdır. Premier Lig, dünyanın en iyi futbol ligleri arasında yer almaktadır ve birçok oyuncu için hayallerini gerçekleştirmek için ideal bir platform olabilir. İngiliz kulüpleri, Fransız oyuncuların bu motivasyonunu kullanarak uygun fiyatlarla genç yetenekleri bünyelerinde barındırmayı başarabiliyorlar.

Arsenal, Manchester United ve Chelsea gibi kulüpler, Fransız futbolcuları takımlarına kazandırmalarıyla ünlüdürler. Örneğin, Arsenal, Fransız oyuncu Nicolas Pepe'yi 2019 yılında Lille'den transfer ederek Premier Lig'de en pahalı Fransız futbolcu transferi olarak tarihe geçti. Chelsea, 2016 yılında Leicester City'den N'Golo Kante'yi transfer ederek hem Premier Lig hem de Avrupa Ligi'nde şampiyonluk yaşamıştı.

Bunun yanı sıra, İngiliz kulüpleri, Fransız futbolcuların çok yönlü olmalarından da faydalanmaktadır. Özellikle orta saha mevkii için geliştirilmiş yetenekli futbolcuların sayısı oldukça yüksektir. Çoğu Fransız oyuncu, hem hücum hem de savunma becerilerine sahip olmasıyla bilinir. Bu özellikleri sayesinde, İngiliz kulüpleri Fransız oyuncuları, birçok pozisyonda kullanabilmekte ve kadrolarını zenginleştirebilmektedir.

Arsenal ve Nicolas Pepe

Arsenal, Fransa'dan oyuncu transfer etmek konusunda uzun bir geçmişe sahip. Bununla birlikte, 2019 yazında Lille takımından Nicolas Pepe'yi transfer etmeleri, son dönemdeki en başarılı transfer hamleleri arasında yer alıyor.

Arsenal, Pepe'yi transfer etmek için 80 milyon sterlin ödemeyi kabul etti ve bu, onu kulüp tarihinin en pahalı transferi haline getirdi. Pepe, Ligue 1'de o sezon 22 gol atarak dikkat çekmişti ve Arsenal taraftarları tarafından merakla bekleniyordu.

Pepe, ilk sezonunda takımda tutuşmakta zorluk çekti ve performansından memnun kalmayan eleştiriler aldı. Ancak, sonraki sezonlarda gösterdiği performansla Arsenal'in vazgeçilmez isimlerinden biri oldu. Özellikle 2021 FA Cup finalinde attığı şık gol, takımının kupayı kazanmasını sağladı.

Arsenal'ın Pepe'yi transfer etme stratejisi, kulübün hücum hattını güçlendirmek ve Fransız liginden yıldız oyuncuları transfer etmek konusundaki kararlılığını göstermek amacını taşıyordu. Bu transfer hamlesi, kulübün taraftarları tarafından büyük bir heyecanla karşılandı ve Arsenal'in gelecek vaat eden bir takım olma yolunda ilerlediğini kanıtladı.

Chelsea ve N'Golo Kante

Chelsea, Premier Lig'de İngiliz futbolunun en başarılı kulüplerinden biridir. Kulüp, transfer sezonlarında agresif bir yaklaşım benimsiyor ve daima genç, yetenekli oyuncuları kadrosuna dahil etmeye çalışıyor. Bu yaklaşımında Fransız futbolcu N'Golo Kante'nin kadroya katılması da etkili oldu.

Kante, Leicester City'de oynadığı dönemde takımının Premier Lig şampiyonluğu kazanmasında önemli bir rol oynamıştı. Chelsea, Kante'nin bu başarısı ve oyuncunun sahip olduğu tekniği ve enerjisi nedeniyle onu kadrosuna katmayı hedefledi.

Kante, Chelsea'ye transfer olduktan sonra takıma farklı bir dinamizm getirdi. Ortasaha bölgesinde topa hakimiyeti, hınzırlığı ve top çalma özellikleriyle dikkat çeken Kante, takımın hücumda ve savunmada daha dengeli bir oyun sergilemesine yardımcı oldu.

Chelsea'nin Kante'yi transfer etme stratejisi, kulübün geleceği için de büyük bir önem taşıyordu. Zira kulüp, özellikle orta saha bölgesinde genç ve yetenekli oyunculara yatırım yaparak uzun vadede başarılı olmayı hedefliyordu. Kante, bu hedef doğrultusunda yapılan bir transferdi ve başarılarıyla bu hedefin gerçekleşmesine yardımcı oldu.

Kısacası, Chelsea'nin Kante'yi transfer etme stratejisi, dünya futbol tarihine geçebilecek önemli bir hamleydi. Fransız oyuncunun kulübe getirdiği enerji ve beceriler, takımın başarısına ve geleceğine büyük katkılar sağladı.

Alman Kulüpleri ve İngiliz Oyuncular

Alman kulüplerinin transfer stratejileri genellikle yerel ligden veya yakın coğrafyalardan oyunculara yöneliktir. Ancak son yıllarda, Bundesliga kulüpleri İngiltere'den oyuncu transfer etmeyi tercih etmeye başladı.

Birçok neden bu değişimde rol oynadı. İlk olarak, İngiltere'deki Premier Lig, Avrupa'nın en başarılı liglerinden biridir ve bu ligde oynamak isteyen birçok oyuncu bulunmaktadır. Bu durum, Alman kulüplerinin İngiltere'den oyuncu transfer etme fırsatlarını artırdı.

İkincisi, İngiltere'deki futbol kültürü, genellikle hızlı ve fiziksel oyun tarzına odaklanır. Bu tarz, Bundesliga içinde de benzer şekilde uygulanmaktadır, bu nedenle İngiliz oyuncuların Bundesliga'da başarılı olma olasılıkları daha yüksektir.

Bununla birlikte, İngiltere'de sık sık oynanan fiziksel futbol, aynı zamanda bir dezavantaj da teşkil edebilir. Alman futbolu, kontrolü elinde tutan, daha teknik ve taktiksel bir yaklaşıma sahip bir lige odaklandığı için, İngiliz stilinin uyumsuzluğuna karşı mücadele etmek zorunda kalabilirler.

Alman kulüplerinin, İngiltere'ye yönelik ilgileri, son yıllarda bazı önemli transferlerle somutlaşmıştır. Özellikle Borussia Dortmund, Jadon Sancho transferiyle büyük bir başarı elde etti. İngiltere'de doğan Sancho, Bundesliga'da oynadığı sezonlarda oldukça etkili bir performans sergiledi. Ayrıca Bayern Munich, Leroy Sane transferiyle gerçekleştirdiği atılımı kanıtladı. İngiltere'deki Manchester City'den transfer edilen Sane, Bayern Munich için oynadığı ilk maçlarda büyük başarılar elde etti.

Borussia Dortmund ve Jadon Sancho

Borussia Dortmund son yıllarda yaptığı transferlerle Avrupa'nın en başarılı takımlarından biri haline geldi. Bu başarılarda İngiliz oyuncu Jadon Sancho'nun katkısı oldukça büyük. Dortmund, Sancho'yu 2017 yılında transfer ederek büyük bir sürprize imza attı. Sancho, o dönemde henüz 17 yaşındaydı ve İngiliz futbolunun en parlak yetenekleri arasında sayılıyordu.

Dortmund, Sancho'nun geleceğinin parlak olduğunu fark etti ve genç yıldızı takımda tutmak için her şeyi yaptı. Sancho, Borussia Dortmund formasıyla çıktığı maçlarda gösterdiği üstün performanslarla İngiliz devi Manchester United gibi takımların transfer listesine girdi. Ancak Borussia Dortmund, Sancho için talep ettiği yüksek transfer ücreti sayesinde İngiliz oyuncusunu takımda tutmayı başardı.

Borussia Dortmund, Sancho'nun başarısı sayesinde son yıllarda Almanya Bundesliga'da iyi bir performans sergiledi. Sancho, Dortmund formasıyla ligde 46 maçta 17 gol ve 27 asistlik üstün bir performans sergiledi. Bu performansıyla Dortmund, Sancho'yu takımda tutarak büyük bir sürprize imza attı.

Bayern Munich ve Leroy Sane

Bundesliga'nın büyük kulüplerinden Bayern Munich'in transfer stratejisi, genellikle yetenekli İngiliz oyunculara odaklanmak üzerine kurulu olmuştur. Son yıllarda, İngiltere Premier Lig'de oynamış birçok yetenekli oyuncu, Bayern Munich takımına transfer edilmiştir. Bu oyunculardan biri de Leroy Sane'dir.

Bununla birlikte, Bayern Munich'in Leroy Sane'yi transfer etme stratejisi oldukça farklıydı. Oyuncunun transferi, kulüp tarihinin en yüksek transfer ücretlerinden biriyle gerçekleşti ve Alman kulübü, bu hamlesiyle hem taraftarlarına hem de rakiplerine muazzam bir sürpriz yapmış oldu.

Leroy Sane, performansı ve genç yaşına rağmen, Manchester City'de çoğu maçta yedek kulübesinde oturmak zorunda kalmıştı. Bu durum, Bayern Munich'in bir fırsat olarak gördüğü bir konu oldu ve kulüp, Sane'nin yeteneklerine sahip olmak için her türlü adımı attı.

Bu transfer, Bayern Munich'in başarılı transfer politikasının bir örneğidir. Kulüp, genç yetenekleri takıma katıp, onları alanlarında uzmanlaşmış bir teknik direktör ve ekip tarafından geliştirerek, başarılı sonuçlar almayı hedefliyor.

Bunun yanı sıra, Bayern Munich'in transfer stratejisi sadece oyuncu transferiyle sınırlı değildir. Kulüp aynı zamanda yetenekli genç futbolcuları keşfetmek ve yetiştirmek için faaliyet gösteren birçok altyapı programına da sahiptir. Bu programlar, kulübün gelecekteki başarısının temelini oluşturuyor ve İngiltere gibi birçok farklı ülkeden genç futbolcuları yetenek ağlarına katmalarına olanak tanıyor.