Maya uygarlığı, binlerce yıl önce bugün Meksika, Guatemala ve Belize'deki bölgede yaşayan bir topluluktur. Bu uygarlık, gelişmiş matematik, astronomi ve sanat anlayışlarıyla birçok keşiflere imza atmıştır. Bu yazıda, uzmanlarımız Maya kültürü hakkında merak edileceklerin tamamını sizin için bir araya getirdi. Maya uygarlığı hakkında bilmeniz gerekenler; Maya dilini, kilise, tapınakları, gelenekleri, barışçıl yaşam tarzı, sanatları ve farklı dini ritüeller hakkında detaylı bilgiler içermektedir.
Maya uygarlığı, MÖ 2000 yılına kadar izlenebilen tarihi kökene sahip olan Mesoamerikan bir medeniyettir. Büyük ölçüde Orta Amerika'daki bölgelerde yayılmıştır ve günümüzde Meksika, Belize, Guatemala, El Salvador, Honduras ve Nicaragua toprakları üzerinde yer almıştır. Maya uygarlığı, matematik, astronomi, yazı, sanat ve mimari alanında önemli katkılar yapmıştır.
Maya uygarlığı, İspanyol işgalinden önce dek yapmış oldukları önemli katkılarla günümüze kadar gelmiştir. Ancak, medeniyetin sonunda, MÖ 1000-1200 yılları arasında kendi kendini tahrip ettiği görülmüştür. Bu nedenle, Maya uygarlığı ile ilişkili haberler ve bulgular, onları daha da ilginç hale getirmektedir.
Maya uygarlığı hakkında daha fazla bilgi edinmek için, medeniyetin tarihi, toplumsal yapısı, ekonomisi, yazısı, astrononomisi, matematiksel buluşları ve takvim sistemi gibi farklı yönlerine ayrıntılı bir şekilde bakmak önemlidir. Bu konularda temel bilgilere sahip olmak, Maya uygarlığı ile ilgili önemli bir giriş yapar.
Maya Uygarlığı'nın Tarihi
Maya uygarlığı, Orta Amerika'da, günümüzde Meksika, Guatemala, Belize ve Honduras'ın yer aldığı geniş bir bölgede hüküm sürmüştür. Maya medeniyeti, 2000-3000 yıl önce MÖ 2000'li yıllarda başlamıştır. Maya uygarlığının ana merkezi, günümüzde Meksika'nın güneydoğusunda kalan Yucatan Yarımadası'dır. Yarımada'da bugün halen kalıntıları bulunan tonozlu yapılar, piramitler ve heykeller, Maya mimarisinin en güzel örneklerindendir.
Maya uygarlığı, özellikle MÖ 250-900 yılları arasında refah dönemini yaşamıştır. Bu dönemde şehirler, tapınaklar, kanallar ve tarım alanları inşa edilmiştir. Ayrıca, Maya uygarlığı matematik, astronomi, takvim, ölçüm birimleri, yazı sistemleri ve sanat gibi birçok alanda yeni şeyler keşfetmiştir.
Maya medeniyeti, 16. yüzyılın sonlarına doğru İspanyolların bölgeye gelmesiyle birlikte çökmüştür. En önemli nedeni İspanyolların getirdiği hastalıklardan ölen insanların sayısının çok yüksek olmasıdır. İklimsel değişiklikler ve savaşlar da çöküşün nedenleri arasında yer almaktadır. Maya uygarlığının bakiyeleri, bugün hala Yucatan Yarımadası'nda, Belize'de ve Guatemala'da ziyaret edilebilen tarihi yerler ve kalıntılardır.
| Periyot | Tarih | Özellikler |
|---|---|---|
| Öncesi Dönem | MÖ 2000-1000 | Köylerin kurulması ve tarımın başlaması |
| Pre-Klasik Dönem | MÖ 1000-250 | Metal ve kil işleme, tarım ve ticaretin gelişmesi |
| Klasik Dönem | MÖ 250-900 | En parlak dönemi. Yeni şehirler kurulması, tapınakların inşası, matematik, takvimlerin geliştirilmesi |
| Post-Klasik Dönem | MÖ 900-1539 | Şehirlerin terk edilmesi, savaşlar ve bölünmelerin yaşanması |
Maya Uygarlığı'nın Toplumsal Yapısı
Maya Uygarlığı, toplumsal yapı ve sınıflandırma sistemleri konusunda oldukça gelişmiş bir medeniyetti. Toplum, kralların ve din adamlarının etrafında şekillenmişti. Maya toplumunda geniş bir tabaka sistemi vardı ve insanlar mesleklerine göre sınıflandırılıyordu.
En üstte krallar ve soylular yer alıyordu. Onların altında meslek grupları yer alıyordu, bu gruplar arasında tüccarlar, zanaatkârlar, çiftçiler ve avcılar bulunmaktaydı. En altta ise köleler bulunuyordu. Çiftçiler, değerli yiyecekler yetiştiren ve üretimi arttırmak için savaşçılar tarafından korunan ana grubuydu.
Maya toplumu, aynı zamanda geniş ailelerden oluşuyordu. Birçok aile birleşerek altında kendi lideri olan bir klana dönüşüyordu. Klana bağlı olan aileler arasındaki evlilikler sıkça yapıldığı için bu gruplar arasındaki bağlar daha da sağlamlaşıyordu.
Maya medeniyetinde din de çok önemli bir role sahipti. Din adamları, en yüksek rahipler olarak kabul edilirlerdi. Uzun yıllar boyunca yetiştirilirler ve aynı zamanda bilgi birikimlerini de sadece bir gruba öğretirlerdi.
Maya toplumlarının büyük bir kısmı, tarım, ticaret, avcılık, toplayıcılık ve zanaatlar gibi ana becerilere sahip olması sebebiyle gelişmişti. Bu meslekler, Maya toplumunun hayatta kalması ve kendini korumasının temel dayanaklarıydı.
Sonuç olarak, Maya Uygarlığı'nın toplumsal yapısı birbirine bağlı birçok farklı faktörle şekillendi. Meslekler, aile klanları, liderler ve din adamları, Maya toplumunun büyük bir kısmını oluşturuyordu. Bu düzgün yapı, onlara üstün matematik, yazı ve astronomi seviyelerine ulaşmalarını sağlamış, bugün bile bizim teknolojik gelişmelerimizi etkilemektedir.
Maya Hükümdarları ve Din
Maya hükümdarları hem politik hem de dinsel açıdan çok önemli bir role sahipti. Maya toplumunda, kralın tanrısal bir figür olduğu teolojik bir inanç vardı. Kral, tanrıların bedenlenmiş şekli olarak kabul edildi ve bu nedenle çok saygı duyuldu.
Maya krallarının, halk arasında birçok yetkisi vardı. Bunlar arasında, savaşları yönetmek, yargıç olmak ve ticari faaliyetleri denetlemek gibi görevler bulunurdu. Kral, toplumun koruyucusu rolünü üstlenirdi. Kral, hayvan kurban etme ve dini törenlerin yapılması gibi dinsel görevlerin de sorumluluğunu üstlenirdi.
Maya dini inançları, çok tanrılı bir sisteme dayanıyordu. Her tanrı belirli bir olay, mevsim, hayvan ya da bitki ile ilişkilendirilirdi. Örneğin, Tlaloc (yağmur tanrısı), çiftçilerin yağmur yağması için dua ettiği bir tanaştı.
Maya kralları, dini törenlerin yapılması ve düzenlenmesinde büyük rol oynadı. Kral, tanrılara adanacak kurban hayvanlarını seçerdi. Ayrıca, dinsel ve toplumsal etkinliklerde de lider rolünü üstlenirdi.
Maya krallıklarının yıkımı, dinsel inançlarına da etki etmiş olabilir. İnanışlara göre, tanrılarla yapılan anlaşmanın bozulması, felaketlerin getirilmesine neden olabilir. Bu nedenle, kralların çöküş dönemlerinde güçlerini ve etkilerini kaybettikleri düşünülüyor.
Genel olarak, Maya kralları, toplumun ruhani liderleri olarak görülüyordu ve dini inançların da bir parçasını oluşturuyordu. Hem politik hem de dinsel görevleri beraber yürüttükleri için, toplumun her iki yönünü de kontrol ediyorlardı.
Maya Tanrıları ve Tanrıçaları
Maya mitolojisi, zengin tanrı ve tanrıça panteonuyla öne çıkar. Maya tanrıları ve tanrıçaları, doğanın her bir yönünü ve her bir unsuru temsil ederler. Bazıları doğaüstü güçleri yönetirken, bazıları su, rüzgar, ateş ve hava gibi doğal güçlerin koruyucusudur.
Maya mitolojisinde önemli bir tanrıça olaraka Ixchel vardır. Ixchel, yağmur ve su tanrıçasıdır ve doğurganlık, doğum ve kadınların sağlığı ile ilişkilendirilir. İkiz Tanrılar ise Maya mitolojisinin merkezi tanrılarıdır. Hunahpu ve Xbalanque adındaki kardeşlerin maceralarını anlatan Popol Vuh adlı eser, önemli bir mitolojik kaynaktır.
Maya tanrıları ve tanrıçaları, insanlar ve hükümdarlar için önemli bir rol oynamıştır. Hükümdarlar, Tanrıların elçisi olarak görülürdü ve görevlerinin bir kısmı, onların Tanrılarla iletişim kurmalarını sağlamaktı. Ayrıca, çeşitli tanrı veya tanrıçalara göre inşa edilmiş tapınaklar bulunuyordu ve bu tapınaklar düzenli dini ritüeller için kullanılırdı.
Maya mitolojisi, tarihte birçok farklı medeniyete ilham kaynağı olmuştur. Özellikle Meksika'da, Maya ile benzer tanrılar ve ritüeller ortaya çıkmıştır. Ayrıca, birçok modern topluluk, eski Maya tanrılarına hala tapmaktadır.
Sonuç olarak, Maya tanrıları ve tanrıçaları, Maya medeniyetinin en çarpıcı özelliklerinden biridir ve bu tanrıların önemi hala günümüzde de devam etmektedir.
Maya Ritüelleri ve Duaları
Maya uygarlığı, gerek günlük hayatta gerekse dini ritüellerde birçok farklı ritüel ve dua kullanırdı. Maya dininin, tanrılara yakınlaşmanın ayrıntılı yolları vardı ve bu amaçla farklı ritüeller ve dualar uygulanırdı. Ana hedef, tanrıların desteklerini ve iyileştirici güçlerini çekmeydi.
Maya toplumunun tüm kesimleri için tanrılarına saygı göstermek adına düzenli ayinler düzenlenirdi. Dualar, tapınaklarda ve diğer kamusal yerlerde, ailelerin evlerinde ve özel törenlerde yapılabiliyordu. Dualar genellikle başlangıçta övgü ve minnettarlık ifade etmek için kullanılır, ardından tanrılardan yardım istenirdi.
Maya ritüelleri ise genellikle özel törenler sırasında yapılırdı. Örneğin, birisi tedavi edilmesi gerekiyorsa, tıbba dayalı bir ritüel yapılırdı. Bu ritüelde, tıbbi bitkiler kullanılacak ve bu bitkilerin ilahi güçleriyle tedavi gerçekleştirilecekti. Bazı ritüellerde, insanların dinden ayrıldığı düşünülen saatlerde özel davranılması gerekiyordu. Örneğin, bir ritüelde, insanların uyku sırasında onları rahatsız eden kötü ruhları kovmak amacıyla uykuda insanların etkileşime girdiği bilinirdi.
Maya dünyasında farklı tanrı ve tanrıçalara olan inanç, dualar ve ritüeller de farklılık gösterirdi. Bazı tanrılar ve tanrıçalar tarım, savaş, güneş, ay, deniz vb. tanrılarla ilgiliydi. Bu nedenle, bu konularda yapılan ritüeller ve dualar bu tanrılarla ilişkilendirildi.
Sonuç olarak, Maya uygarlığındaki dini ritüeller ve duaların geniş bir yelpazesine sahip olduğu görülmektedir. Bu ritüeller ve dualar, insanların tanrılara yakınlık kurmak için tanrıların iyiliksever ve destekleyici güçlerini çekmelerine yardımcı oldu. Bu nedenle, Maya uygarlığı dininde ritüeller ve dualar oldukça önemliydi.
Maya Ekonomisi
Maya Uygarlığı'nın ekonomisi, genel olarak tarım temelli bir yapıya sahipti. Mayalar, mısır, fasulye, kabak, kakao ve vanilya gibi ürünleri yetiştiriyorlardı. Bu tarım ürünleri hem kendi ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor hem de ticaret yapmalarına olanak tanıyordu. Ticaret faaliyetleri, özellikle deniz yoluyla gerçekleştiriliyordu.
Mayalar, ürettikleri tarım ürünlerini dış dünya ile değiş tokuş yaparak farklı ticari ilişkiler geliştiriyorlardı. Özellikle Meksika ve Orta Amerika'da ticari ilişkileri olan Maya halkı, sadece tarım ürünleriyle değil, aynı zamanda taşınabilir el işi ürünleri ve tuzla da ticaret yapıyordu. Bu ticaret faaliyetleri, farklı toplumların da birbirleriyle etkileşim halinde olmasını sağlıyordu.
Mayalar, ticari işlemlerinde tespit edilebilecek bir para birimi kullanmıyorlardı. Bunun yerine, mal değiş tokuşu üzerinden işlem yapıyorlardı. Ancak farklı ticari ilişkilere girdikleri toplumlar arasında kullanılan bazı önemli değiş tokuş araçları vardı. Bu araçlar arasında kabuk para, kakao fasulyesi ve giyim eşyaları bulunuyordu.
Bunun yanı sıra, Maya ekonomisi de yerli el sanatlarına dayanıyordu. Maya halkı tarafından üretilen el yapımı eşyalar, bu toplumun ekonomisinin önemli bir parçasıydı. Çömlek, taş işleri, ağaç işleri, tekstil ürünleri ve takılar gibi birçok el sanatı ürünü, ticaret amaçlı da üretiliyordu.
Mayaların ekonomisi, tarım, ticaret ve yerel el sanatları gibi farklı alanların birleşiminden oluşuyordu. Bu ekonomik faaliyetler, hem Maya toplumunun ihtiyaçlarını karşılamalarını hem de farklı toplumlarla ticari ilişkiler kurmalarını sağlıyordu. Bu ekonomik faaliyetler, Maya uygarlığının görkemli tarihini açıklamak için önemli bir anahtar sağlıyor.
Maya Yazısı ve Buluşlar
Maya uygarlığı, matematik ve yazı sistemlerinde de ilerlemeler kaydetmiştir. Maya yazısı, hiyerogliflere benzeyen sembollerden oluşur. İlk başta sadece resimlere dayanan bir sistem olarak kullanılıyordu ancak sonrasında sembollerin fonetik değerleri de oluştu. Bu yazı sistemi, belgelerin yanı sıra heykel, duvar resmi veya büyük taşlar gibi çeşitli nesneler üzerinde de kullanılmıştır.
Mayaların matematikteki başarıları da oldukça dikkat çekiciydi. Maya astronomisi ile ilgili inanılmaz çalışmaları sayesinde, astronomik olayları tahmin etmek için karmaşık matematiksel hesaplamalar yapabildiler. Matematiksel olarak sıfır kavramını kullanarak, ondalık bir sayı sistemi oluşturmuşlardır.
Ayrıca, Maya uygarlığı, astronomik hesaplamalar ve matematiksel buluşlar yapma konusunda oldukça ileri düzeydeydi. Maya takvimi, düzenli olarak güneş, ay, gezegenler ve yıldızların hareketlerini takip etmek için kullanılıyordu. Bu takvim, günümüzde bile doğru olarak kabul edilmektedir. Maya uygarlığı, bu buluşları sayesinde modern dünya için önemli bir matematiksel ve astronomik miras bırakmıştır.
- Maya yazısı, hiyeroglifler benzeri sembollerden oluşur.
- Mayalar matematikte sıfır kavramını kullanarak ondalık bir sayı sistemi oluşturdular.
- Maya takvimi, düzenli olarak güneş, ay, gezegenler ve yıldızların hareketlerini takip etmek için kullanılan bir takvimdir.
Maya uygarlığı, yazı sistemi ve matematiksel buluşları sayesinde modern dünyaya önemli bir miras bırakmıştır. Bu keşifler, astronomi ve matematiğin gelişmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Maya yazısı ve matematiksel buluşlar, bugüne kadar kullanılmaya devam ediyor ve insanlığın tarihine büyük bir etki bırakmaya devam edecektir.
Maya Takvimi
Maya takvimi, eski Maya uygarlığı tarafından kullanılan, astronomik hesaplamalar temel alınarak oluşturulmuş bir takvim sistemidir. Maya takviminde, birbirine bağlı üç farklı takvim bulunur: Tzolkin, Haab ve Long Count.
Tzolkin takvimi, 260 günlük bir döngüye sahiptir ve her güne farklı bir isim verilir. Bu isimler, toplumsal törenler ve dini ritüeller için kullanılan rehberlik amaçlıdır. Haab takvimi ise 365 günlük bir yıla dayanır ve beşer günlük döngü şeklinde düzenlenmiştir. Bu takvim, çiftçilik işleriyle ilgili önemli tarım etkinliklerini belirlemek için kullanılır. Long Count takvimi ise, büyük tarihleri hesaplamak için kullanılan bir tarihlendirme sistemidir.
Maya takvimi, astronomiye dayalı hesaplamalar barındırır ve güneş ve ay döngülerini izler. Takvim sistemi, Maya astronomisinin gelişmesine öncülük etmiş ve astronomik gözlemleri kaydedebilmelerini sağlamıştır.
Maya takvimi, eski uygarlıkların dokunduğu tarih çizelgesinde son derece önemli bir yere sahiptir ve günümüzde de araştırmaların konusu olmaya devam etmektedir. Maya kültürünü keşfetmek isteyenler için, Guatemala, Belize, Meksika ve Honduras gibi yerlerdeki arkeolojik siteler ziyaret edilebilir. Bu sitelerde, Maya takviminin önemi ve işlevleri hakkında daha fazla bilgi edinilebilir.
Maya Astronomisi
Maya uygarlığının en ilginç yönlerinden biri, astronomi ve gözlemevi alanındaki öncülükleri ve geliştirdikleri verimli takvim sistemidir. Maya astronomisinin özellikleri nelerdir ve gözlemevleri nasıl yapılmıştır?
Maya astronomisi, güneş, ay, gezegen hareketleri ve yıldızların konumlarını takip etmek için kullanılmıştır. Gözlemleri yapmak için kullanılan aletler arasında taş yüzeyler, ağaç kabukları ve merdivenler bulunmaktadır. Maya'nın bölgesel konumu, açık gökyüzü nedeniyle astronominin gelişimine katkıda bulunmuştur.
Maya astronomisi kullandıkları takvim sistemi sayesinde çok gelişmiştir. İki farklı takvim sistemleri vardı. İlki günlük takvim, Tzolk'in adı verilen 260 günlük bir döngüden oluşuyordu. İkinci takvim sistemi ise uzun takvimdir. 365 günlük bir yıl sistemine sahip olan bu takvim, 52 yıllık bir döngüden oluşuyordu.
Maya astronomisi gözlemlerini esas alan bir astronomi disipliniydi. Gözlemlerde, özellikle gök cisimlerinin yer değiştirme hızları, konumları ve yörüngeleri büyük önem taşırdı. Gözlemler yapılırken Maya inanışlarına da uygun hareket edilirdi. Gözlemevleri, merdivenlerle yukarı doğru inşa edilen yüksek kulelerdi.
Maya gözlemevleri, dönemlerinin en en gelişmiş ve doğru gözlemevleri olarak kabul edilmektedir. Gözlemevleri, merkezi yapısı ve dik açılı duvarları ile oldukça dikkat çekicidir.
Maya Yıkımı ve Nedenleri
Maya uygarlığı, yüzlerce yıl boyunca zirvede kaldı. Ancak, 9. yüzyılda medeniyetleri beklenmedik bir şekilde çöktü ve kayboldu.
Maya yıkımının sebepleri hala tartışılmaktadır. Bir teoriye göre, aşırı nüfus artışı, çevre kirliliği ve tarım alanlarında aşırı kullanım gibi faktörler, hızlı düşüşlerine neden oldu. Diğer bir teori ise, iklim değişikliği veya aşırı kuraklık nedeniyle yaşanan kıtlığın, Maya uygarlığını çöküşe götürdüğüdür. Bazı araştırmacılar, bu iki hipotezi birleştirerek, iklim değişikliklerinin insan faaliyetleriyle işbirliği yaparak, Maya yıkımında önemli bir rol oynadığını öne sürmektedirler.
Maya çöküşünden sonra, bölgedeki diğer Uygarlıklar, güçlerini arttırmaya başladı. Örneğin, Toltekler, Yucatan Yarımadası'ndaki güçlü bir düşman olmaya başladılar ve Aztekler, yaklaşık 300 yıl sonra, Maya'nın yerini aldılar. Maya medeniyetinin kalıntılarına hala rastlanır ve arkeologlar, açıklamak için çalışmalarını sürdürürler.
- Maya yıkımının nedenleri hala tartışılmaktadır.
- Aşırı nüfus artışı, çevre kirliliği ve tarım alanlarında aşırı kullanımının yanı sıra iklim değişiklikleri gibi faktörlerin rolü olduğu düşünülüyor.
- Maya'nın çöküşü, bölgedeki diğer Uygarlıkların güçlenmesine neden oldu.
Maya Kıtlığı Teorisi
Maya uygarlığı binlerce yıl boyunca Meksika, Guatemala bölgelerinde hüküm sürdü. Ancak yaklaşık M.S 800-900 yılları arasında hızlı bir şekilde çöktü ve büyük şehirleri terk edildi. Maya Kıtlığı Teorisi, bu çöküşün en önemli sebebi olan kıtlığın nedeni hakkındaki tartışmaları konu alır.
Mayalar, iklim değişikliklerine karşı oldukça hassastı. Dönemsel olarak ortaya çıkan yağmursuz dönemler, hastalıkların yayılmasına sebep olan su sıkıntılarına neden oldu. Bu dönemlerde tarım alanları kurudu ve açlık arttı. Maya Kıtlığı Teorisi, nüfus artışı ve tarımın genişlemesi nedeniyle yağmurun azaldığı zamanda yiyecek stoklarının tükenmesine bağlanır.
Bununla birlikte, bu teoriye karşı çıkan araştırmacılar, tarım alanlarının herhangi bir felakete maruz kalmamasına rağmen insanların açlıktan öldüğünü belirttiler. Ayrıca, Mayaların daha ekonomik tarım yöntemlerine geçiş yapmaya başladığını ve yeni besin kaynakları keşfettiklerini de eklediler.
Kıtlığın tek sebep olmadığı, fakat diğer faktörlerin bir araya gelmesiyle birlikte çöküşe sebep olduğu düşünülmektedir. Siyasi istikrarsızlık, yabancı istilalar, kaynakların tükenmesi ve ticaretteki durgunluk da çöküşün nedenleri arasında yer almaktadır. Maya Kıtlığı Teorisi hala tartışmalıdır ve araştırmalar devam etmektedir.
Maya Şehirleri ve Kalıntıları
Maya uygarlığı, kendine özgü mimarisi, sanatı, matematiği, astrolojisi ve yazısı ile dünya genelinde ilgi çeken bir medeniyettir. Maya şehirleri de bu medeniyetin izlerini taşıyan önemli kalıntılardandır. Arkeolojik kazılar, Maya şehirlerinin özelliklerini açığa çıkarmıştır.
Maya şehirleri, genellikle taş bloklar ve kireçtaşı ile yapılmış piramitler, tapınaklar, saraylar ve arenalar içerir. Bunlar, genellikle çevre duvarlarıyla çevrelenmiştir. Kalın duvarlar, şehirleri çevreleyen düşmanlar için bir savunma mekanizması olarak hizmet etmiştir.
Meksika, Belize, Guatemala, Honduras ve El Salvador coğrafyalarında yer alan Maya şehirlerinin bazıları hala ziyaret edilebilir durumdadır. Bunlardan bazıları:
- Chichen Itza: Yucatan Yarımadası'nda yer alan Chichen Itza, Maya uygarlığının en ünlü kalıntıları arasındadır. El Castillo Piramidi, Kukulkan Tapınağı, Kuzey Terası, Büyük Spor Alanı, Tzompantli (Kafa direkleri) ve Şamanlar Mağarası gibi önemli yapılarıyla turistlerin ilgi odağı haline gelmiştir.
- Tikal: Guatemala'da yer alan bu antik Maya şehri, ormanın ortasında bulunuyor ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Yaklaşık 3,000 yapıdan oluşan şehir, 9 kare kilometrelik bir alanı kaplıyor.
- Palenque: Chiapas, Meksika'da yer alan Palenque şehri, "Arazilerin Kraliçesi" olarak anılır. Bölgedeki en önemli yapılar arasında, "The Temple of Inscriptions" ve "The Palace" yer alır. Ayrıca, şehirde, yüzlerce yıllık çınar ağaçları da bulunmaktadır.
- Tulum: Quintana Roo, Meksika'daki Tulum, muhteşem sahilleri ve lagünleriyle ünlüdür. Ancak, sahilde, bir zamanlar Maya inançlarına hizmet eden bir tapınak olan Castillo gibi yapılar da bulunmaktadır. Tulum'un bir diğer önemli özelliği de, "Cenotlar" olarak bilinen yer altı su kaynaklarıdır.
Maya şehirleri, arkeolojik kalıntıları ve turistik özellikleri ile her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği yerlerdir. Tarihe ilgi duyanlar, antik uygarlıkları keşfetmek isteyenler ve macera tutkunları, Maya şehirlerinde unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşayabilirler.