Anadolu Selçuklu şehirlerinde kullanılan savunma stratejileri, tarihimizin önemli bir parçasıdır. Bu stratejiler, şehirleri korumak için kullanılan muazzam yapılarla birlikte, halkın yaşamını düzenleme konusunda da önemli bir rol oynamaktaydı. Bu yazıda, Anadolu Selçuklu şehirlerinde kullanılan savunma stratejilerini ve bu stratejilerin şehir yaşamına etkisini ele alacağız.

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirleri, Orta Asya bozkırlarından gelerek Anadolu'da yerleşen bir Türkmen beyliğinden imparatorluğa kadar dönüştü. İmparatorluk döneminde, Anadolu'nun farklı bölgelerinde savunma stratejileri kullanıldı. Bu stratejiler genellikle surların, kalelerin, ordu ve askerlerin, savaş teknolojilerinin, halkın rolünün, ilk müdahale planlarının ve hatta kurmaca şehirlerin kullanımını içeriyordu.

Anadolu Selçuklu şehirlerindeki surlar ve kaleler, saldırılara karşı etkili bir savunma sağlamak için özenle tasarlandı ve inşa edildi. Surların yüksekliği, kalınlığı ve genişliği, düşman saldırılarına karşı ne kadar güçlü ve dayanıklı olduklarını belirledi. Kaleler ise şehrin ana bölgesini korumak için kullanıldı ve surların dışına inşa edildi.

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun güçlü ve disiplinli ordusu, yetenekli askerleri ile önemli bir savunma gücü sağladı. Ordu, hem şehirleri korumak hem de düşman saldırılarına karşı saldırılar düzenlemek için kullanıldı. Askerler, yay, kılıç, kalkan ve zırh gibi savaş ekipmanlarıyla donatıldı ve teknik becerileri ile dikkat çekti.

Surlar ve Kaleler

Anadolu Selçuklu şehirleri, düşman saldırılarından korunmak amacıyla yüksek duvarlarla çevriliydi. Bu surların yüksekliği ve kalınlığı, düşmanın saldırılarına karşı ne kadar güçlü olduğunu belirliyordu. Surların üstünde yer alan kuleler ve burçlar, askerlere düşmanın saldırısına karşı daha fazla görüş açısı sağlıyordu.

Ancak surların güçlü olması yeterli değildi, kaleler de şehirleri savunmak için önemliydi. Kaleler, surlardan daha yüksek ve daha güçlüydü. Yetenekli askerler, kalelerde düşmanın saldırılarına karşı savunma yaparken, surlarda yer alan askerlerin asıl görevi, doğru zamanda ve doğru şekilde saldırıya geçmekti.

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirlerindeki surlar ve kaleler, düşmanların saldırılarını püskürtmek için etkili bir savunma stratejisiydi. Bu stratejiler sayesinde birçok şehir, düşman saldırıları karşısında başarıyla savunulmuştur.

Ordu ve Askerler

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu, güçlü ordusu ve yetenekli askerleri ile bilinir. Ordunun en önemli kısmı Türkmenlerden oluşuyordu ve her biri savaş sanatında uzmandı. Ayrıca, İmparatorluğun birçok bölgesinde farklı etnik kökenden gelen askerler de bulunuyordu. Ordu, şehirlerin savunmasında önemli bir rol oynuyordu.

Ordunun bir parçası olan bölge halkı, tehlike anında savaşa katılmak için hazırdı. Türkmenler, düşman yaklaştığında düşmanı yavaşlatmak için baskınlar düzenlerken, diğer askerler savaşa hazırlanmışlardı. Askerler, surları korumak, şehrin dört bir yanında nöbet tutmak ve diğer savunma görevlerini yerine getirmek için görevlendirildi.

Ordunun diğer bir görevi de, şehirlerin dışındaki düşmanlarla savaşmaktı. Selçuklu ordusu, İslam dünyasındaki diğer ordularla da savaşmıştır. Örneğin, Haçlı Seferleri sırasında Selçuklu ordusu, İslam dünyasını korumak için Haçlılara karşı savaşmak üzere toplanmıştır.

Ordunun bu kadar elverişli bir konumda olması, İmparatorluğu yerel ve bölgesel düzeyde savunabilme imkanı sağlamıştır. Ordu, düşman saldırılarına karşı güçlü bir savunma mekanizması oluşturabiliyordu. Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirlerinin savunmasında, askerlerin yanı sıra surlar ve kaleler de önemli bir rol oynuyordu.

Savaş Teknolojileri

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu, güçlü bir savunma stratejisi geliştirerek düşman saldırılarına karşı hazırlıklıydı. Bu stratejiler arasında savaş teknolojileri de önemli bir yer tutmaktaydı.

Zırh ve silah teknolojileri yanı sıra, savaşta kullanılan diğer teknolojiler de şehirlerin savunmasında etkiliydi. Özellikle mangonel gibi savaş araçları ve gelişmiş at arabaları, düşman saldırılarını engellemede büyük bir rol oynuyordu.

Ayrıca, kale kapıları da savunma stratejilerinin önemli bir parçasıydı. Kale kapıları, düşmanın şehre girmesini engellemek için tasarlanmıştı ve oldukça güçlüydü. Bu kapılar, savunma stratejilerinin etkinliğini arttırmak için stratejik olarak yerleştirilmişti.

• Savaş teknolojilerinin yanı sıra, halkın da savunma stratejilerinde önemli bir rolü vardı.
• Bir şehrin saldırıya uğraması durumunda, ilk müdahale planı da oldukça önemliydi.
• Kurmaca şehirlerin tasarlanması ve kullanımı da savunma stratejilerinin bir parçasıydı.

Genel olarak, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun savunma stratejileri, güçlü ve etkili bir şekilde düşman saldırılarını engellemek için tasarlanmıştı. Savaş teknolojileri ve diğer savunma teknikleri, şehirlerin güvenliği ve sakinlerinin hayatlarının korunması için büyük önem taşımaktaydı.

Mangonel

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirlerinin savunmasında kullanılan en önemli savaş araçlarından biri, mangonel olarak bilinir. Mangonel, özellikle düşman ordusunun surlara yaklaştığı zamanlarda, taş fırlatmak için kullanılan bir tür trebuşet'tir. Büyük ve at arabasıyla taşınabilen bu savaş aracı, düşman ordusuna büyük zarar verebilecek niteliktedir.

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun askeri stratejilerinin bir parçası olarak, mangonel ve benzer savaş araçları çoğunlukla kalelerde ve savunma amaçlı şehirlerde kullanılırdı. Bununla birlikte, mangonel ve diğer savaş araçları sadece savunma amaçlı değil, aynı zamanda düşman kaleleri ve şehirlerine saldırmak için de kullanılırdı.

Mangonel'in yanı sıra, askerler at arabalarını da savaş aracı olarak kullanırlardı. Bu at arabaları, kum torbaları veya taşlarla dolu olurdu ve düşman ordularına doğru yuvarlanırdı. At arabalarının, savaşın en kanlı anlarında bile kullanıldığına dair belgeler vardır.

Sonuç olarak, mangonel ve gelişmiş at arabaları, Anadolu Selçuklu şehirlerinin savunma stratejilerinde önemli bir rol oynuyordu. Bu savaş araçları, düşman ordularına karşı etkili bir savunma sağlamanın yanı sıra, düşman kalelerine saldırmak için de kullanılırdı.

Kale Kapıları

Kale kapıları, Anadolu Selçuklu şehirlerindeki savunma stratejilerinin önemli bir parçasıydı. Bu kapılar, düşmanın kolayca şehre girmesini engelleyerek, şehri korumak için kullanılan önemli bir araçtı.

Kale kapıları, genellikle büyük ve sağlam yapılar olarak tasarlanırdı. Ahşap ve demir gibi dayanıklı malzemelerin kullanımı, kapılardaki dayanıklılığı artırmak için önemliydi. Kapıların tasarımı, sadece dayanıklılıktan daha fazlasını sağladı. Kapının yapısı, saldırının yoğunluğuna veya düşmanların saldırgan taktiklerine göre değiştirilebilirdi. Bazı kale kapıları, sıklıkla düşmanın kullandığı teknikleri etkisiz hale getiren özel mekanizmalarla donatılmıştı.

Kale kapılarının kullanılması da oldukça önemliydi. Herhangi bir şüpheli faaliyet algılandığında, kapılar hızla kapatılabilir ve düşmanın şehre girmesi engellenebilirdi. Bu yöntem sayesinde şehir sakinleri güvende kalmayı başardılar ve düşmanın şehri ele geçirmesine engel oldular. Bazı kale kapıları, sadece otomatik değil aynı zamanda manuel olarak da çalışabilirdi, böylece kapıların açılıp kapanması için personel gerekmeksizin hızlı ve etkili bir savunma yapılabilirdi.

Bütün bu stratejiler, kale kapılarının sadece bir yüzünü teslim ediyor. Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirlerinin savunması için kullanılan birçok farklı yöntem vardı ve bunların hepsi düşük teknolojik düzeyde olsa bile oldukça etkiliydi. Kale kapıları bir kez daha göstermiştir ki, hızlı ve akıllıca tasarlanmış savunma stratejileri, düşmanın şehre girmesine engel olmak için en önemli unsurlardan biri olabilir.

Halkın Rolü

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehir savunma stratejilerinde, sadece ordu ve askerler değil, halkın da önemli bir rolü vardı. Halk, düzenli olarak savaş eğitimi verilerek, düşman saldırılarına karşı nasıl tepki vereceği öğretilirdi. Ayrıca, düşmanın saldırıları sırasında, halkın şehrin savunmasına yardımcı olmak için önceden belirlenmiş bir rolü vardı.

Bir diğer önemli rol ise halkın istihbarat toplamasıydı. Düşmanların hareketlerini izlemek için gözcüler görevlendirilirdi ve halk da toplumun farklı kesimlerinde düşmanların gizli faaliyetlerini takip ederdi. Ayrıca, halk arasındaki işbirliği de şehrin savunması için önemli bir faktördü.

İmparatorluk, bir şehrin ya da bölgenin düşman tarafından ele geçirilmesi durumunda, halkın zarar görmemesi amacıyla, halkın güvenliği için gizli saklanma yerleri inşa ederdi. Bu saklanma yerleri, düşmanların saldırılarından korunmak için tasarlanmıştı ve halkın geçici olarak barınması için kullanılırdı.

Bunun yanında, halkın şehrin savunması sırasında, düşmanın moralini bozmak ve yıldırmak amacıyla, çeşitli stratejiler kullanılırdı. Önceden hazırlanmış sahte askerler ve atlar, savaş sırasında düşmanın dikkatini dağıtmak ve onların aklını karıştırmak için kullanılırdı. Ayrıca, halk tarafından hazırlanan fenerler ve ateşler gibi ışık kaynakları da düşmanın şehre girme girişimlerini zorlaştırırdı.

Halkın katkısı, Anadolu Selçuklu şehirlerinin savunma stratejilerinde önemli bir rol oynadı. İmparatorluğun, savaşın tüm boyutlarına yer veren savunma stratejileri, güçlü ordusu, yetenekli askerleri ve halkın yardımıyla, düşmanlara karşı başarılı bir şekilde savunuldu.

İlk Müdahale Planı

Anadolu Selçuklu şehirlerinin savunma stratejilerinde ilk müdahale planı oldukça önemli bir rol oynar. Bir şehir saldırıya uğradığında, ilk iş olarak gözcüler düşmanın hareketlerini izlemeye ve şehir içinde insanları uyarmaya başlar.

Ardından askerler önceden hazırlanan savunma planına göre pozisyon alır. Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'ndaki ordular, dış saldırılara karşı oldukça güçlü ve savunma konusunda uzun yıllardan beri eğitilmiştir.

Şehirlerdeki savunma duvarları, surlar ve kaleler de saldırıya karşı ilk savunma hattı olarak tasarlanmıştı. Bunlar sayesinde düşman ordusunun ilerlemesi engellenir ve zaman kazanılırdı.

İlk müdahale planı aynı zamanda halkın da güvenliklerini sağlamak için önemli bir yere sahipti. Halkın güvenliği için belirli noktalara sığınaklar inşa edilirdi ve halk bu sığınaklara hızlıca yerleştirilirdi.

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nda savunma planı işbirliğine dayalıydı. Askerler, gözcüler, halk ve askeri liderler birlikte çalışarak düşmanın saldırısını püskürtmeye çalışırdı.

İlk müdahale planının başarısı, şehrin sahip olduğu savunma teknolojileri ve askeri gücü kadar halkın da katılımıyla mümkündü.

Gözcüler

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu, şehirlerini düşman saldırılarından korumak için birçok farklı savunma stratejisi geliştirmiştir. Bu savunma stratejilerinden biri de gözcülerin kullanımıdır. Gözcü Türkmenler, sınır bölgelerinde ve şehirlerin etrafında yerleştirilerek düşmanın yaklaşımını izlemek ve erken uyarı sağlamak için kullanılmıştır.

Gözcüler, görevlerini yerine getirmek için yüksek yerlerde, kulelerde veya ağaçlarda nöbet tutarlardı. Düşmanın yaklaşması durumunda, hızlı ve etkili bir şekilde haberleşmek için düdük veya çanlar gibi sinyal cihazları kullanırlardı. Bu sayede şehrin savunması, düşmanın yaklaşımından önce hazırlanabilirdi.

Gözcülerin kullanımı, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nda sadece şehir savunması için değil, aynı zamanda sınırların korunması için de önemliydi. Sınırlarda gözcü kuleleri inşa edilerek, düşmanın sınırı aşmadan önce erken uyarı sağlanabilirdi. Bu da, düşmanın saldırı planlarının boşa çıkmasına ve Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun topraklarının korunmasına yardımcı olurdu.

Tabii ki, gözcülerin kullanımı bazen başarısız olabilirdi. Düşmanın kestirme yollar bulması veya gözcülerin uyumaması gibi nedenlerle düşmanın yaklaşması engellenemeyebilirdi. Ancak, genel olarak gözcülerin sayesinde Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirleri ve toprakları hızlı bir şekilde korunabilirdi.

Gözcüler, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehir savunması stratejilerinden sadece biridir. Ancak, erken uyarı sistemleri açısından oldukça önemli bir rol oynamışlardır. Düşmanın yaklaşımından önce haber almak ve buna göre hazırlık yapmak, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirlerinin başarılı bir şekilde savunulmasına yardımcı olmuştur.

Gece Saldırılarına Karşı Savunma

Ortaçağ döneminde, gece saldırıları oldukça yaygındı ve şehirlerin savunma stratejilerinde buna karşı önlemler almak zorunluydu. Anadolu Selçuklu şehirlerinde de gece saldırılarına karşı alınan tedbirler bulunuyordu.

Bunlar arasında, çan çalmak gibi sinyallerle halkın uyarılması ve surların üstünde nöbet tutan askerlerin sayısının artırılması yer alıyordu. Ayrıca, yakınlardaki tepelerde konuşlanmış askerler de gece boyunca şehir etrafında devriye geziyor ve düşmanın gelmesi durumunda erken uyarı sağlıyorlardı.

Gece saldırılarına karşı bir diğer önlem ise, şehir surları önündeki hendeklerdi. Bu hendekler, düşmanın surlara yaklaşmasını engelliyor ve savaşçılar için risk oluşturuyordu. Ayrıca, surların yakınlarında yanan ateşler de düşmanın görüşünü engelliyor ve saldırıyı zorlaştırıyordu.

Anadolu Selçuklu şehirleri, gece saldırılarına karşı alınan bu tedbirler sayesinde başarılı bir savunma stratejisi izliyor ve düşmanları püskürtüyordu. Ancak, zaman zaman bazı şehirler başarısız oluyor ve düşmanın eline geçiyordu.

Kurmaca Şehirler

Kurmaca şehirler, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehir savunma stratejilerinde önemli bir rol oynuyordu. Bu taktik, stratejik olarak önemli yerlerin tıpkı klonlama yöntemi ile taklit edilerek düşmanın şaşırtılmasına ve etkisiz hale getirilmesine dayanıyordu. Gerçek şehirlerin yanı sıra kurmaca şehirlerin de yerleştirildiği bir savaş meydanında, düşmanı şaşırtmak ve kaynaklarını tükettirmek için stratejik olarak konumlandırılmışlardı.

Kurmaca şehirler, düşmanın surlarını yıkma stratejisinin yanıltmasına da yardımcı oldu. Düşman, sahte surları yıkma konusunda yoğun bir saldırı başlattığında gerçek surlar korunmuş oluyordu. Bunun yanı sıra, kurmaca şehirler düşmanın şehrin asıl surlarına yaklaşmasını da engelleyerek müdahaleyi önlemiş oluyordu. Bu sayede, gerçek şehir surları ve savunma mekanizmaları korunarak şehir düşman saldırılarından korunmuş oluyordu.

Kurmaca şehirlerin sadece stratejik konumlandırılması değil, aynı zamanda inşa edildikleri materyalin de özenle seçilmesi gerekiyordu. Alt yapısı güçlü, benzer özelliklere ve yapılara sahip tahtadan yapılar, gerçek şehirleri taklit etmek için kullanılıyordu. Ayrıca, sahte surların da aynı detaylara ve özelliklere sahip olması gerekiyordu. Böylece düşman, gerçek surların yerine sahte surların yıkımına odaklanarak kaynakları tüketiyor ve sonuçta gerçek şehri ele geçiremiyordu.

Kurmaca şehirler, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehir savunma stratejisinin sadece bir parçası olmasına rağmen, çok önemli bir rol oynuyordu. Bu taktik, sadece stratejik olarak konumlandırılmış taklit şehirlerden ibaret değildi. Askersiz şehirler, çiftlikler ve güvenli bölgeler gibi düşmanın elde etmesini beklediği alanlar da bu taktikle korunmuştur. Kurmaca şehirler, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun savaş stratejisinin, ne kadar sıradışı ve detaylı olduğunu bir kez daha gösteriyordu.

kurmaca şehirler'in

Kurmaca Şehirlerin Önemi

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu zamanında, kurmaca şehirler, şehir savunma stratejilerinde önemli bir role sahipti. Stratejik olarak konumlandırılmış sahte şehirler, düşmanı yanıltmak ve şehirleri korumak için kullanıldı. Kurmaca şehirler, tahta bir şehir duvarı, açık bir çarşı ve boş bir kale gibi yapay yapılardan oluşuyordu.

Kurmaca şehirlerin bir amacı, düşmanı yanıltmaktı. Düşman, sahte şehirleri gerçek şehirler olarak algılayarak saldırıyı şaşırtıcı bir şekilde sahte surlara yönlendirecekti. Bu, gerçek surlarda daha az zayiatla karşılaşılmasını sağladı. Kurmaca şehirler ayrıca düşmanın gerçek surlara yaklaşmasını da engelledi.

Kurmaca şehirlerin yapımında kullanılan malzemeler, gerçek şehirlerle hemen hemen aynıydı. Ancak, sahte kale duvarları ve kapıları daha az dayanıklıydı. Bu nedenle, düşmanın saldırısına karşı direnç gösterirken dikkatli olunması gerekiyordu.

Kurmaca şehirler, zamanla teknolojik olarak gelişmiştir. At arabaları gibi savaş araçları, sahte şehirlerin savunma stratejisi için kullanıldı. Ayrıca, sahte şehirlerin savunması için hazırlanan paralı askerler de kullanılmıştır. Her ne kadar kurmaca şehirlerin yapımı masraflı olsa da, düşmanın saldırısını önlemek için yapılmış bir yatırım olarak görülmüştü.

Sonuç olarak, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun kurmaca şehirleri, sadece gerçek şehirleri korumakla kalmaz, aynı zamanda düşmanı yanıltmak için de önemli bir rol oynar. Bu yapay yapılar, düşmanın saldırıya geçtiği durumlarda gerçek şehir surlarının daha etkili bir şekilde korunmasını sağlar.

tasarlanması ve nasıl kullanıldığı ele alındı.

Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun şehirleri arasında, özellikle de stratejik olarak önemli olanlarda, tasarlanmış kurmaca şehirler bulunmaktadır. Bu şehirler, düşmanın saldırılarına karşı ek bir savunma stratejisi olarak kullanılmıştır.

Kurmaca şehirler, asıl şehrin tıpkı klonları olarak tasarlanmış ve önemli noktalara yerleştirilmiştir. Bu şehirler, ana şehirlere benzer şekilde surlar ve kaleler ile donatılmıştır. Ancak, gerçek şehirlerden farklı olarak, kurmaca şehirlerde insan yerleşimi yoktur.

Bu stratejinin amacı, düşmanın saldırısını başka bir hedefe yönlendirmekti. Düşman, sahte şehirleri gerçek şehirler olarak algılayacak ve onları savunma amaçlı saldırmayı hedefleyecekti. Bu, gerçek şehrin asıl surlarına yönelik saldırıları azaltacaktı.

Ayrıca, kurmaca şehirler düşmanın hareketlerini takip etmek ve onlara karşı savunma planlarını güncellemek için kullanılmıştır. Düşmanın sahte şehirleri ele geçirme girişimlerine karşı hızlıca tepki vermek, gerçek şehrin savunmasını güçlendirecektir.

Düşmanı Yanıltma

Kurmaca şehirler, savaşta savunma stratejilerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu şehirlerin amaçlarından biri, düşmanı yanıltmak ve gerçek surlara yapacağı saldırıları önlemektir. Bu nedenle, düşmanın şehrin ana surları yerine sahte surların yıkımına odaklandığı gözlemlenmiştir.

Bunun yanı sıra, kurmaca şehirler, düşmanın tuzaklara düşmesine neden olacak yapay patlamalar da içerebilir. Bu tuzaklardan biri, düşmanı şehrin içine çekmek için bırakılan yiyeceklerdir. Düşman bu yiyecekleri aldığında, zehirleme veya hastalıkla karşı karşıya kalabilir.

Ayrıca, kurmaca şehirlerin inşası için kullanılan malzemeler de yanıltıcı olabilir. Örneğin, düşmanın gerçek surları zannederek yaklaştığı ahşap surlar, gerçek surlardan daha kolay tahrip edilebilir olabilir.

Kurmaca şehirlerin oluşturduğu psikolojik etki de göz ardı edilemez. Düşman, sahte surların gerçek olduğunu düşündüğünde, korku ve endişe hisseder. Bu da onların saldırılarını durdurmalarına, geri çekilmelerine veya daha hafif saldırılara yönelmelerine neden olabilir.

Müdahaleyi Önlemek

Kurmaca şehirler, Anadolu Selçuklu şehirleri için önemli bir savunma stratejisiydi. Düşmanın saldırısını engellemenin bir yolu olarak tasarlanmıştı. Bu şehirler, gerçek şehirlere benzer şekilde inşa edilir ve düşmanı şaşırtacak detaylarla donatılırdı.

Müdahaleyi önlemek için, kurmaca şehirler genellikle gerçek şehirlerin çevresinde yer alır ve düşmanın asıl hedefine ulaşmadan önce onları durdurabilecekleri bir noktada konumlandırılırdı. Ayrıca, sahte surların yıkımına odaklanacaklarından emin olmak için düşmanların dikkatini çekecek özellikler taşıyan sahte binalar ve diğer yapılar inşa edilirdi.

Kurmaca şehirler ayrıca gerçek şehrin surlarını korumak için de kullanılırdı. Düşmanların gerçek şehrin surlarına yaklaşırken, kurmaca şehirler düşmanın atını yorgun düşürerek, düşman kuvvetlerin savunmada zayıflamasını sağlar ve gerçek şehrin surlarına yaklaşmasını engeller.

Her ne kadar kurmaca şehirler yerleşik olan şehirlerle karşılaştırıldığında daha az siyasi ve sosyal öneme sahip olsa da, savunmada büyük bir avantaj sağladıkları unutulmamalıdır.