İnsan hakları ihlalleriyle dünyanın dört bir yanında mücadele edilmekte. Türkiye'deki son gelişmeleri ve dünya genelindeki şiddet olaylarını takip edin. Bu kitap, insan hakları savunucularına ve ilgili herkese yol gösterecek.

İnsan hakları tüm dünya vatandaşlarının sahip olduğu temel bir hak olarak kabul edilir. Ancak ne yazık ki, Türkiye ve dünyanın birçok yerinde insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Bu ihlallere karşı mücadele veren sivil toplum örgütleri, hükümetler ve uluslararası örgütler sayesinde insan hakları savunucuları ve mağdurlarının sesleri daha fazla duyulmaktadır.

Türkiye'de insan hakları ihlalleri yıllardır devam etmektedir, ancak son zamanlarda artan sayıda tutuklama, sansür, gözaltı ve şiddet olayları, bu ihlallerin boyutlarını daha da derinleştirmiştir. Bu süreçte insan hakları savunucuları, gazeteciler ve aktivistler sistemli bir şekilde gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Ancak bu sadece Türkiye ile sınırlı değil aynı zamanda dünya genelinde yaşanan bir sorun olup, özellikle Asya ve Afrika kıtasında önemli insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır.

Dünya çapında insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için çaba sarfeden sivil toplum örgütleri, büyük bir önem taşımaktadır. Özellikle Amnesty International ve Human Rights Watch gibi önde gelen insan hakları savunucuları yaptıkları çalışmalarla, dünya genelinde insan hakları ihlallerinin anında duyulmasını sağlamaktadır. Ayrıca, BM İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslararası örgütler insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için kararlar almaktadır.

Türkiye de son yıllarda, bazı adımlar atarak insan hakları ihlalleriyle mücadele etmeye çalışmaktadır. Ancak, bu adımların yeterli olup olmadığı tartışmalıdır. Bu makale, Türkiye ve dünyada yaşanan insan hakları ihlalleri hakkında güncel bilgileri sunmayı ve insan hakları savunucularına, aktivistlere ve vatandaşlara yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Türkiye'de İnsan Hakları İhlalleri

Türkiye'de, insan hakları ihlalleri yıllardır tartışma konusu olmaktadır. Son yıllarda, özellikle terörle mücadele kapsamında alınan önlemler nedeniyle bazı haklar kısıtlanmıştır. Özellikle basın özgürlüğü konusunda uluslararası kuruluşların eleştirileri sıkça duyulmaktadır.

2016 yılında gerçekleşen darbe girişiminin ardından, hükümet idam cezasının tekrar getirilmesini gündeme getirmiştir. Ancak, uluslararası toplumun bu konuda sert tepkisi nedeniyle bu plan geri çekilmiştir.

Türkiye'de insan hakları ihlallerine karşı mücadele eden sivil toplum örgütleri aktif bir şekilde çalışmaktadır. Özellikle, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) gibi örgütler insan haklarının korunması ve ihlallerin önlenmesi için önemli çalışmalar yürütmektedir.

Son dönemlerde, Covid-19 pandemisi nedeniyle evde kalma önlemleri uygulanırken, bazı hak ihlalleri yaşanmıştır. Özellikle, evde şiddet vakalarının artması nedeniyle kadın hakları örgütleri hareketlenmiştir ve hükümete çağrıda bulunmuştur.

Türkiye, insan haklarının korunması için uluslararası işbirliği çerçevesinde de çalışmalar yürütmektedir. Özellikle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi küresel anlaşmaların uygulanması için çaba göstermektedir.

Dünya Genelinde İnsan Hakları İhlalleri

Dünya genelinde maalesef insan hakları ihlalleri sık sık yaşanmaktadır. Ülkeler arasında farklı sebeplerden kaynaklanan hak ihlalleri, uluslararası toplum tarafından takip edilmekte ve mücadele edilmeye çalışılmaktadır.

Birçok ülkede işkence, keyfi tutuklamalar, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, etnik ve dini ayrımcılık, kadın ve çocuk hakları ihlalleri gibi insan hakları sorunları yaşanmaktadır. Bazı bölgeler ise, özellikle savaş ve çatışmaların yoğun olduğu bölgelerde, daha yoğun ve ciddi insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kalmaktadır.

İnsan hakları ihlallerine karşı mücadele uluslararası platformda da yürütülmektedir. İnsan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri ve uluslararası kuruluşlar, bu sorunların çözümü için önemli bir rol üstlenmektedir. Ancak, bu mücadele sadece bu aktörlerin görevi olarak yeterli olmamakta, herkesin ortak bir sorumluluk olarak görmesi gerekmektedir.

Uluslararası toplum, insan hakları ihlallerine karşı tutumunu net bir şekilde ortaya koymalı ve bu sorunu çözmek için somut adımlar atmaya devam etmelidir. İnsan hakları sorunlarıyla mücadele etmek, insanlığın ortak değerlerine saygı göstermek açısından son derece önemli bir konudur. Bu nedenle, dünya genelindeki insan hakları ihlallerine karşı mücadelede sadece sivil toplum örgütleri ve uluslararası kuruluşların değil, herkesin her alanda sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir.

Asya'da İnsan Hakları İhlalleri

Asya kıtasında pek çok ülkede insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Çin'deki Uygur azınlığı sorunu, Myanmar'daki Rohingya krizi, Kuzey Kore'deki insan hakları ihlalleri ve Suriye'deki iç savaş bunlardan sadece birkaçıdır. Bu ülkelerde insan hakları ihlallerine karşı mücadele veren örgütler ve aktivistler de bulunmaktadır.

Çin Uygur sorunu, özellikle son yıllarda dünyanın gündemine oturdu. Çin, Uygurların dini ve kültürel haklarını kısıtlama, toplama kamplarında tutma ve işkence gibi uygulamalar nedeniyle eleştirilmektedir. Bu konuda birçok insan hakları örgütü çalışmalar yürütmekte ve uluslararası alanda Çin'i eleştirmektedir.

Myanmar'daki Rohingya krizi de benzer şekilde uluslararası kamuoyunun gündeminde yer almaktadır. Rohingya Müslümanları, Myanmar hükümeti tarafından insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmakta, toplama kamplarına gönderilmekte veya ülkelerini terk etmek zorunda kalmaktadır. Bu durum, insan hakları örgütlerinin sık sık gündeme getirdiği bir konu olmuştur.

Bu ülkelerde insan hakları ihlallerine karşı mücadele veren örgütler arasında Amnesty International ve Human Rights Watch gibi önde gelen insan hakları savunucuları bulunmaktadır. Ayrıca, ülkelerinde insan hakları ihlallerine karşı mücadele veren aktivistler de bulunmaktadır. Örneğin, Myanmar'da pek çok aktivist bu konuda çalışmalar yürütmekte ve uluslararası alanda seslerini duyurmaya çalışmaktadır.

Myanmar'daki Rohingya Krizi

Myanmar'da yaşanan Rohingya krizi, son yılların en büyük insan hakları ihlallerinden biridir. Myanmar yönetimi, Myanmar'da yaşayan Rohingya Müslümanlarına karşı sistematik bir şekilde şiddet uygulamaktadır. Arakan eyaletinde yaşayan yaklaşık 1 milyon Rohingya Müslümanı, Myanmar hükümeti tarafından vatandaşlık haklarının ellerinden alınması, siyasi temsil ve özgürlüklerden yoksun bırakılması, zorla yerinden edilmesi, şiddet ve işkenceye maruz kalmasıyla mücadele etmektedir.

Bu krize karşı uluslararası toplumun tepkisi oldukça sert olmuştur. Birleşmiş Milletler, Myanmar yönetimini kınama kararları almış ve Myanmar lideri Aung San Suu Kyi'nin Nobel Barış Ödülü'nü geri alması için uluslararası kampanyalar başlatılmıştır. Ayrıca, uluslararası insan hakları örgütleri, Rohingya kriziyle ilgili raporlar yayınlamış, bölgeye yardım sevkiyatları yapmış ve Myanmar'a yaptırım uygulamak için girişimlerde bulunmuşlardır.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, Rohingya krizi nedeniyle yaklaşık 740 bin kişi Myanmar'dan kaçarak Bangladeş'e sığınmıştır. Bangladeş hükümeti, bu sığınmacılara yardım etmek için uluslararası yardım kuruluşlarıyla işbirliği yapmaktadır. Ancak Bangladeş'in de Rohingya sığınmacılarına karşı tutumu eleştirilmektedir.

Myanmar'daki Rohingya krizi, sadece Myanmar ve Bangladeş için değil, uluslararası toplum için de büyük bir insan hakları sorunudur. Bu krizin sona erdirilmesi ve Rohingya Müslümanlarının haklarının korunması için, herkesin birlikte çalışması gerekmektedir.

Çin'deki Uygur Azınlığı Sorunu

Çin'de Uygur azınlığı, Başkan Xi Jinping'in ulusal güvenlik politikalarının bir parçası olarak yoğun güvenlik önlemlerine tabi tutulmaktadır. Uygurların dini inançları, kültürleri ve dil kullanımları baskı altına alınmıştır. Ayrıca, Uygurların yoğun tutuklanma ve keyfi gözaltıları da devam etmektedir.

Uluslararası toplum, Çin hükümetinin Uygur azınlığına yönelik insan hakları ihlalleri konusunda endişelerini dile getirmiştir. Ancak, Çin hükümeti bu eleştirileri reddetmekte ve insan hakları örgütlerini Uygur sorununun çözümüne müdahale etmekle suçlamaktadır. Ayrıca, bazı ülkeler de Çin'in Uygur politikalarına karşı tepki göstermekte ve ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır.

Uygur sorunu, Çin'in insan hakları kayıtlarındaki en vahşi örneklerden biridir ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam edecektir. İnsan hakları savunucuları, uluslararası toplumun bu soruna daha fazla dikkat göstermesi ve Uygur azınlığının farkındalığını artırmak için daha fazla çaba harcaması gerektiğini vurgulamaktadırlar.

Afrika'da İnsan Hakları İhlalleri

Afrika kıtası, insan hakları ihlalleri konusunda birçok zorluğa sahiptir. Ülkelerin çoğunda, ifade özgürlüğü kısıtlanmakta ve hükümetler muhaliflere baskı yapmaktadır. Ayrıca, kadınlar ve etnik azınlıklar gibi belirli gruplar, sık sık ayrımcılığa ve şiddete maruz kalmaktadır.

Bununla birlikte, Afrika kıtasında insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için çeşitli girişimler de bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, insan hakları ihlalleriyle mücadele eden birçok Afrika ülkesine yardımcı olmak için çabalamaktadır. Afrika İnsan Hakları Komisyonu, insan hakları ihlallerini araştırmak ve raporlamak için bir organizasyondur. Ayrıca, sivil toplum örgütleri de insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için çalışmaktadır.

Güney Afrika, insan hakları ihlalleri konusunda uzun bir geçmişe sahiptir. Apartheid dönemi yetmişli yıllar ve öncesine uzanır. Bu süreçte beyazlar ve siyahlar arasında ayrım yapılmış, siyahların hakları kısıtlanmıştır. Ancak, bu adelet döneminin ardından Güney Afrika, insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için daha olumlu adımlar atmıştır. Ayrıca, Güney Afrika'nın ulusal insan hakları kurulu, insan hakları ihlallerini araştırmak ve bunlarla mücadele etmek için faaliyet göstermektedir.

• Nijerya, insan hakları ihlalleriyle mücadele açısından zorlu bir dönemden geçmektedir. Ülkede özgürlük ve eşitlik için çaba gösteren öğrenciler, polis şiddetine maruz kalmıştır.
• Kamerun, güçlü bir hükümete sahip olmasına rağmen, çatışmalardan dolayı insan hakları ihlalleri konusunda eleştirilmektedir.

İnsan Hakları İhlalleriyle Mücadelede Sivil Toplum Örgütleri

İnsan hakları ihlallerine karşı mücadelede sivil toplum örgütlerinin rolü oldukça önemlidir. Sivil toplum örgütleri, insan hakları ihlallerini tespit eder ve bu ihlallerin önüne geçmek için çözümler üretirler. Dünya genelinde faaliyet gösteren birçok sivil toplum örgütü, insan haklarına saygı duyulması ve korunması için çalışmaktadır.

Amnesty International ve Human Rights Watch gibi önde gelen sivil toplum örgütleri, insan hakları ihlallerine karşı mücadelede etkin bir görev üstlenirler. Bu örgütler, insan hakları ihlalleri konusunda raporlar yayınlar ve kamuoyunu bilinçlendirirler. Ayrıca hükümetlere, uluslararası örgütlere ve insan hakları ihlallerine karışan kurumlara baskı yaparlar. Tüm bu çalışmaları ile insan haklarına saygı gösteren bir dünya için mücadele ederler.

Türkiye'deki insan hakları ihlallerine karşı mücadele eden pek çok sivil toplum örgütü de bulunmaktadır. İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der, TİHV, İHD, ÇHD gibi örgütler, insan hakları ihlalleri konusunda çalışmalar yürütür ve bu ihlallerin önlenmesi için çözümler üretirler. Bu örgütler, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde insan hakları ihlalleriyle mücadelede önemli işler başarmışlardır.

• İnsan hakları ihlallerine karşı mücadelede sivil toplum örgütleri, insan haklarının korunması için önemli bir görev üstlenirler.
• Amnesty International, Human Rights Watch, İHD, TİHV gibi örgütler, insan hakları ihlalleri konusunda çalışmalar yürütmekte ve bu ihlallerin önüne geçmek için mücadele etmektedirler.
• Türkiye'deki insan hakları ihlallerine karşı mücadele eden sivil toplum örgütleri de vardır ve bu örgütler, insan hakları ihlallerine karşı mücadelenin önemli bir parçasını oluştururlar.

Amnesty International ve Human Rights Watch

Amnesty International ve Human Rights Watch dünya genelinde insan hakları savunuculuğu yapan örgütler arasında önde gelenlerdir. İki kuruluş da aktivistlere, hükümetlere ve uluslararası topluma insan hakları konusunda farkındalık yaratmak ve harekete geçmek için çağrılarda bulunmaktadır.

Amnesty International, 1961 yılında kurulmuş bir İngiliz insan hakları örgütüdür. Kuruluş amacı dünya genelinde insan haklarını savunmak ve tehlike altında olan insanları korumaktır. Örgüt, baskı altındaki aktivistleri serbest bırakmak, işkenceye son vermek ve adaleti sağlamak gibi konularda çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca her yıl insan hakları ihlalleri konusunda raporlar yayınlamaktadır.

Human Rights Watch, 1978 yılında kurulmuş bir Amerikan insan hakları örgütüdür. Kuruluş amacı insan hakları ihlallerini tespit etmek, bu ihlalleri dünya gündemine taşımak ve hükümetleri insan hakları konusunda daha duyarlı olmaya çağırmaktır. Örgüt, işkence, cinsel taciz, baskı ve zulüm gibi konulara odaklanan araştırmalar yapmaktadır. Aynı zamanda BM'nin insan haklarına ilişkin çalışmalarına da destek vermektedir.

Amnesty International ve Human Rights Watch, dünya genelindeki insan hakları ihlallerine karşı mücadelelerinde birçok başarıya imza atmışlardır. Örgütler, insan hakları ihlallerine dikkat çekmek ve dünya gündemine taşımak için etkili kampanyalar yürütmektedirler. Her iki örgüt de yıllık raporlar yayınlamakta ve ülkelerin insan hakları ihlallerine karşı durumlarını sürekli takip etmektedirler.

Türkiye'deki Sivil Toplum Örgütleri

Türkiye, tarihinde birçok insan hakları ihlali olayı yaşamış bir ülkedir. Bu nedenle, sivil toplum örgütleri insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması için mücadele vermektedir.

Bu sivil toplum örgütleri arasında İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Helsinki Yurttaşlar Derneği gibi örgütler yer almaktadır. Bu örgütler, insan hakları ihlallerine karşı mücadele etmelerinin yanı sıra, insan hakları eğitimleri düzenlemekte ve insan hakları konusunda farkındalık yaratmaya çalışmaktadırlar.

Ayrıca, Türkiye'de faaliyet gösteren Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Şiddetsizlik Derneği ve Türkiye LGBTİ+ Birliği gibi örgütler de insan hakları ihlalleriyle mücadele etmektedir. Bu örgütler, kadın hakları, çocuk hakları, LGBT+ hakları gibi özel konularda da çalışmalar yürütmektedir.

Tüm bu sivil toplum örgütleri, insan haklarına saygı duyulması ve hak ihlallerinin sona erdirilmesi için büyük bir çaba sarf etmektedir. Bu örgütlerin faaliyetleri, insan hakları konusunda toplumda bilinci arttırmakta, devletin ve kamuoyunun insan hakları ihlallerine karşı daha hassas olmasını sağlamaktadır.

İnsan Hakları İhlalleriyle Mücadelede Hükümetler ve Uluslararası Örgütler

İnsan hakları ihlalleriyle mücadelede hükümetlerin ve uluslararası örgütlerin rolü çok büyük önem taşımaktadır. Hükümetler, vatandaşlarının temel haklarını korumak ve ihlallerin önüne geçmek için çeşitli yasal düzenlemeler gerçekleştirmektedir. Bunun yanı sıra, uluslararası örgütler de insan hakları ihlallerine karşı önemli bir rol üstlenmektedir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, insan hakları ihlalleriyle mücadelede en önde gelen uluslararası örgütlerden biridir. Konsey, insan hakları ihlallerine karşı mücadele etmek için dünya genelinde çeşitli incelemeler ve araştırmalar yürütmekte, bu konuda hükümetlere baskı uygulamakta ve ilgili ülkelerde incelemeler gerçekleştirmektedir. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi de insan hakları ihlalleri gibi uluslararası suçlarla mücadelede önemli bir role sahiptir. Mahkeme, insan hakları ihlalleri ile ilgili olarak savaş suçları ve soykırım gibi suçları yargılamaktadır.

Türkiye de, insan hakları ihlalleriyle mücadele alanında önemli adımlar atmakta ve uluslararası örgütlerle iş birliği yapmaktadır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmelere imza atmıştır ve bu sözleşmelerde belirtilen insan haklarının korunması için çalışmaktadır. Ayrıca ülke içinde de, insan hakları ihlallerinin önüne geçebilecek yasal düzenlemeler ve reformlar gerçekleştirilmektedir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için küresel bir çaba yürütmektedir. Bu konsey, insan haklarının korunması ve teşvik edilmesi amacıyla çalışmaktadır. Konsey, dünya genelindeki insan hakları ihlallerini ele almak için üye ülkeler arasında işbirliği yapmakta ve kararlar alarak çözümler üretmektedir.

Konsey, üye ülkelerin insan hakları alanındaki politikalarını gözlemlemekte ve eleştiri konusu olduğunda uygun adımlar atmak için raporlar hazırlamaktadır. Ayrıca, üye ülkelerin insan hakları alanındaki yeniliklerini ve gelişmelerini de takip etmektedir. Konseyin kararları, insan haklarının korunmasına ve ihlallerin sonlandırılmasına katkı sağlamaktadır.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, dünya genelindeki insan hakları ihlallerini ele almakta ve insan haklarının korunması için önemli bir rol oynamaktadır. Konseyin kararları, üye ülkelerin insan haklarına uygun davranmaları için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Böylece, insan haklarının korunması ve teşvik edilmesine yönelik küresel bir hareket oluşturulmaktadır.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, dünya genelindeki insan hakları ihlallerine karşı mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Konsey, insan haklarının korunması için harekete geçmekte ve üye ülkelerin insan haklarına uygun davranmalarını sağlamak için kararlar almaktadır. Bu nedenle, konsey, insan haklarının korunması ve ihlallerin sonlandırılması için küresel bir çaba yürüten önemli bir örgüttür.

Uluslararası Ceza Mahkemesi

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımla mücadele etmek için kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. İnsan hakları ihlallerinde bulunan kişilerin ülkelerinde yargılanamaması durumlarında UCM tarafından yargılanmaları mümkündür. Ayrıca UCM, insan hakları ihlallerinde suçlu bulunanları cezalandırmakla birlikte, suçların önlenmesine de önemli bir katkı sağlamaktadır.

UCM, tüm ülkeler tarafından ratifiye edilmiş Roma Statüsü ile kurulmuştur. Mahkeme, uluslararası hukuk üzerinde yetkisi olan ve insan hakları ihlallerinin yargılanması konusunda söz sahibi olan bağımsız bir kurumdur. UCM, insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için yaptığı çalışmalarla önemli bir rol oynamaktadır.

UCM tarafından yürütülen bazı önemli davalar arasında, Sudan'daki Darfur bölgesindeki soykırım, Uganda'daki savaş suçları ve Kongo'daki insanlığa karşı suçlar yer almaktadır. Ayrıca Sırbistan'daki Srebrenica katliamı ve Afganistan'daki savaş suçları ile ilgili de davalar açılmıştır.

UCM'nin yaptığı çalışmaların sonucunda birçok kişi insan hakları ihlalleri nedeniyle yargılanmış ve cezalandırılmıştır. UCM'nin yargıladığı kişiler arasında eski Liberya lideri Charles Taylor, Bosna Savaşı sırasında Srebrenica katliamına karışan Ratko Mladic ve Uganda'daki Lord'un Direnişi Ordusu lideri Joseph Kony gibi önemli isimler bulunmaktadır.

UCM, uluslararası kamuoyunun insan hakları ihlallerine karşı duyarlı hale geldiği ve bu suçlara karşı mücadele etmek için adımlar atan hükümetlerin de desteğini aldığı bir kurumdur. UCM, insan hakları ihlallerine karşı dünya genelinde daha sık kullanılmaya başlanıldığından, önemli bir uluslararası kuruluş olarak fonksiyon görmektedir.

Türkiye'nin İnsan Hakları İhlalleriyle Mücadelesi

Türkiye, insan hakları ihlalleriyle mücadele konusunda son yıllarda önemli adımlar atmıştır. Özellikle son zamanlarda yapılan yasal düzenlemeler ve alınan tedbirlerle insan haklarının korunması için önemli çalışmalar yapılmaktadır.

Türkiye, insan hakları ihlallerinin önlenmesi için sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapmaktadır. İnsan hakları konusunda hassasiyet gösteren sivil toplum örgütleri, yetkililere gerekli önerileri sunmakta ve hak ihlallerinin önlenmesi için çalışmalar yapmaktadır.

Ayrıca Türkiye, uluslararası toplumla iş birliği yaparak insan haklarına saygı gösterilmesi için çalışmalar yapmaktadır. İnsan hakları ihlalleri konusunda BM gibi uluslararası örgütlerle iş birliği yaparak sorunların çözümüne katkıda bulunmaktadır. Türkiye, insan hakları ihlalleri konusunda mücadele etmek için son yıllarda önemli adımlar atmış olsa da, hala çözülmesi gereken sorunlar vardır.

• 2018 yılında çıkarılan ‘’Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi’’ hakkındaki kanun çalışmalarıyla kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yeni önemli adımlar atılmıştır.
• İnsan hakları konusunda yapılan çalışmalar ve alınan tedbirler kapsamında, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur.
• Ayrıca, insan hakları konusunda yapılan uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve denetlenmesi için ilgili kurumlar oluşturulmuştur. İnsan hakları ihlalleriyle mücadele için özel olarak oluşturulan bu kurumlar, insan haklarına saygı gösterilmesi ve hak ihlallerinin önlenmesi için önemli rol oynamaktadır.

Türkiye, insan hakları konusunda yapılması gereken çalışmaların farkında olup, bu yönde önemli adımlar atmaktadır. Ancak, insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve hakların korunması için yapılan çalışmaların devam ettirilmesi gerekmektedir.