Mikroservisler ve çevik geliştirme birleştikçe, yazılım geliştirme süreçleri daha esnek, ölçeklenebilir ve hızlı hale gelir Mikroservisler, uygulamanın küçük, bağımsız birimlere bölünmesine olanak sağlayarak, projelerin daha kolay yönetilmesini ve değişikliklerin hızlı bir şekilde uygulanmasını mümkün kılar Çevik geliştirme Yaklaşımı ile birlikte, müşteri ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verilir, hatalar erken tespit edilir ve projenin esnekliği artar Bu makalede, Mikroservislerin çevik geliştirmeye nasıl katkı sağladığı ve dünya çapında bir uygulama olan Netflix'in bu yaklaşımları nasıl kullandığı da ele alınmıştır

Mikroservisler ve çevik geliştirme günümüzde yazılım geliştirme süreçlerinde oldukça popüler olan kavramlardır. Mikroservisler, bir uygulamayı küçük, özerk servisler halinde ayırarak geliştirmeyi mümkün kılar. Bu sayede daha esnek ve ölçeklenebilir bir yapı elde edilir. Çevik geliştirme ise, sürekli değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt vermek için farklı bir yazılım geliştirme felsefesidir. Bu metodoloji, müşteri odaklılık, sürekli deneme yanılma ve iterasyonlarla hızlı sonuçlar elde etmek üzerine kuruludur.

Mikroservisler ve çevik geliştirme, yazılım geliştirme süreçlerinde birçok fayda sağlayabilir. Bu makalede, mikroservislerin çevik geliştirme felsefesiyle nasıl bir araya getirildiğine ve bu ikilinin birbirine nasıl fayda sağladığına değineceğiz. Ayrıca dünya çapında kullanılan popüler bir uygulama olan Netflix'in, mikroservis kullanımı ve çevik geliştirme yaklaşımları hakkında da örnekler vereceğiz.

Mikroservisler Nedir?

Mikroservisler, bir uygulamanın farklı bölümlerinin bağımsız olarak geliştirilmesi ve dağıtılması için kullanılan mimaridir. Bu mimaride her servis, tek bir işlevi yerine getirir ve uygulama işlevleri, birbirinden bağımsız olan küçük bileşenlere ayrılır. Bu sayede, bir servisin güncellenmesi veya tamamen değiştirilmesi diğerlerinden bağımsız olarak gerçekleştirilebilir.

Mikroservislerin en büyük faydalarından biri, yeniden kullanılabilirliktir. Bir servis, farklı uygulamalarda veya farklı bileşenlerde tekrar kullanılabilir. Ayrıca, mikroservislerin bağımsız dağıtımı ve ölçeklenebilirliği sayesinde, servislerin yüksek trafikli uygulamalarda kullanılması daha da kolaylaşır.

Faydaları	Açıklaması
Bağımsız Geliştirme ve Dağıtım	Her servis, bağımsız olarak geliştirilebilir ve dağıtılabilir.
Yeniden Kullanılabilirlik	Bir servis farklı sistemlerde veya uygulamalarda tekrar kullanılabilir.
Skalabilite	Mikroservisler, ölçeklenebilir ve yüksek trafiği kaldırabilecek şekilde tasarlanabilir.

Çevik Geliştirme Nedir?

Çevik geliştirme yaklaşımı, bir projeye başlamadan önce projenin tamamını planlamak yerine, küçük aşamalar halinde ilerlemeyi sağlayan bir felsefedir. Bu sayede hatalar erken tespit edilerek, zaman ve maliyet kayıpları minimize edilir. Çevik geliştirme ile birlikte, müşterilerin taleplerinin karşılanması daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilir.

Çevik geliştirme yaklaşımının temelinde, ekip çalışması, değişime adapte olma ve müşteri memnuniyeti yer almaktadır. Takım üyeleri arasında sıkı bir iletişim ve işbirliği sağlanarak, projenin ihtiyaç duyduğu değişikliklere hızlı bir şekilde adapte olunur. Müşterilerin istekleri ve beklentileri de göz önünde bulundurularak, projeye esneklik ve özgürlük katılır.

Bu yaklaşımda her aşama, bir çalışma üretmek için bir fırsat olarak görülür. Prosesin duraklamasından ziyade, sürekli gelişme hedeflenir. Bu sayede, projenin bitiş tarihi ve hedefleri doğru bir şekilde yerine getirilir.

Çevik geliştirme felsefesi, birçok sektörde kullanılmaktadır. Özellikle yazılım geliştirme alanında, projelerin etkili bir şekilde yönetilmesinde ve istenilen sonuçlara ulaşılmasında sıkça kullanılmaktadır. Agile Development yaklaşımı, özellikle orta ve büyük ölçekli projelerde tercih edilen bir yöntemdir.

Mikroservislerin Çevik Geliştirmeye Katkısı

Mikroservisler, yazılımların küçük ve bağımsız modüller halinde geliştirilmesine olanak sağlayan bir yapıdır. Çevik geliştirmenin temel prensiplerinden biri olan esnekliği sağlamak için bu yapı oldukça önemlidir.

Bu yapı sayesinde, projeler daha kolay şekilde yönetilir ve değişiklikler hızlı bir şekilde uygulanabilir. Mikroservislerin çevik geliştirmeye katkısı şu şekilde sıralanabilir:

• Bölünmüş Görevler ve İşbirliği: Mikroservisler, yazılım projelerini küçük ve bağımsız birimlere ayırarak görevleri bölüştürür. Bu da daha hızlı bir geliştirme süreci sağlar. Birbirleriyle uyumlu çalışan servisler sayesinde, projelerdeki işbirliği de artar.
• Yeniden Kullanılabilirlik ve Skalabilite: Mikroservisler, yazılımın küçük birimler halinde geliştirilmesine olanak sağlar. Bu sayede, parçalar birbirinden bağımsızdır ve yeniden kullanılabilir. Ayrıca, her bir servis ayrı bir şekilde ölçeklenebilir ve performans artırılabilir.

Bölünmüş Görevler ve İşbirliği

Mikroservislerin en önemli özelliklerinden biri, karmaşık sistemleri daha küçük parçalara bölmeleridir. Mikroservis mimarisi, her servis için ayrı bir işlevsellik sunarken genel sistem içinde işbirliği yapmalarını sağlar.

Mikroservislerin görevleri bölme özelliği, ölçeklenebilirliğin yanı sıra uygulama geliştirme sürecinde de önemli faydalar sağlar. Ekip üyeleri, karmaşık bir uygulamayı farklı parçalar halinde ele alarak daha hızlı bir şekilde geliştirebilirler. Her parça, farklı özellikler için sorumludur ve birbiriyle uyumlu olarak çalışır. Bu sayede, proje yönetimi daha kolay hale gelir ve ekipler birbirlerine bağımlı kalmadan daha hızlı bir şekilde çalışabilirler.

Ayrıca, mikroservisler işbirliği için de optimize edilmiştir. Farklı ekipler, farklı mikroservisler üzerinde çalışabilir ve bu servisler arasında veri paylaşımı yapabilirler. Bu da iş geliştirmenin daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesini ve yenilikçi çözümlerin daha kolay üretilmesini sağlar.

Örneğin, bir e-ticaret sitesi için, müşteri ilişkileri yönetimi, sipariş yönetimi, ödeme süreci gibi farklı özellikler, farklı mikroservislerin sorumluluğundadır. Ekip üyeleri bu servisleri ayrı ayrı geliştirebilir ve birbirleriyle uyumlu çalışmasını sağlayabilirler. Bu sayede, uygulamanın geliştirilmesi ve ölçeklendirilmesi daha kolay hale gelir.

Özetle, mikroservislerin bölünmüş görevleri ve işbirliği yapma özelliği, uygulama geliştirme sürecinde önemli bir fayda sağlar. Çevik geliştirme sürecinde, ekipler daha hızlı ve daha esnek bir şekilde çalışabilirler ve mikroservis mimarisi bu süreçte büyük bir rol oynar.

Yeniden Kullanılabilirlik ve Skalabilite

Mikroservisler, yeniden kullanılabilirliği artırır. Mikroservisler tek bir işlevi yerine getirir ve birbirleriyle tümleştirilir. Bu tasarım, kodun yeniden kullanılabilirliğini artırır ve aynı zamanda değişikliklerin başka yerleri etkilememesi için mantıksal olarak bölünmüş görevler sağlar.

Ayrıca, mikroservisler ölçeklenebilirlik konusunda da faydalıdır. Servislerin her biri bağımsız olarak ölçeklendirilebilir. Yani, yük arttığında, yalnızca ilgili servisler ölçeklendirilir. Bu da daha düşük maliyetler, daha hızlı yanıt süreleri ve daha başarılı hizmetler anlamına gelir.

Ayrıca, mikroservisleri kullanarak, yeniden kullanılabilirlik ve ölçeklenebilirliği de önemli ölçüde artıracak şekilde tasarım desenlerini uygulayabilirsiniz. Bu tasarım desenleri, daha az hataya ve daha az sorgulara neden olur, bu da daha hızlı hizmetler anlamına gelir.

Özetle, mikroservisler, yeniden kullanılabilirliği artırmak için tek işlevli modüller sağlar ve ölçeklendirilebilirlik için her birini bağımsız olarak ölçeklendirmeye izin verir. Bu, daha başarılı ve hızlı hizmetler anlamına gelir ve aynı zamanda maliyetleri düşürür.

Çevik Metodolojinin Mikroservislerle Uygulanması

Çevik metodoloji ve mikroservisler, işletmelerin uygulama geliştirmelerinde daha esnek ve hızlı bir yaklaşım benimsemelerine yardımcı olur. Bu nedenle, iki yaklaşım birbirleriyle uyumlu ve verimli bir şekilde birleştirilebilir.

Çevik metodoloji mikro servislerle birleştirmek, birçok farklı şekilde mümkündür. Bir yol, servislerin küçük, özerk birimlere ayrılmasıdır. Bu, geliştiricilerin uygulamanın farklı bölümlerinde aynı anda çalışmasını sağlar ve dolayısıyla bu bölümlerin daha hızlı bir şekilde geliştirilmesine olanak tanır. Bu, uygulamanın daha az hata ile çıkmasına ve ekip üyelerinin birbirleriyle daha iyi işbirliği yapmasına yardımcı olur.

Çevik metodoloji aynı zamanda uygulamanın sürekli olarak test edilmesine ve geri bildirim alınarak gelişim yapılmasına dayalıdır. Bu da, mikroservislerin çevik geliştimeyle birleştirildiği zaman daha hızlı bir test, geri bildirim ve iyileştirme döngüsü sağlar.

Sonuç olarak, çevik metodoloji ve mikroservisler işletmelerin uygulama geliştirme süreçlerinde daha hızlı, daha esnek ve daha verimli bir yaklaşım benimsemelerine yardımcı olur. Bu nedenle, birçok işletme bu yaklaşımları birbirleriyle uyumlu hale getirerek, uygun bir şekilde optimize edilmiş bir uygulama geliştirme süreci sağlamıştır.

Uygulama: Netflix

Netflix, mikroservis mimarisi ve çevik geliştirme felsefesi kullanarak kendisini dünya çapında bir medya işletmesi haline getirdi. Firma, 100 milyondan fazla abonesi olan bir platform olarak günümüzde erişilebilir.

Netflix, her bir mikroservis için belirli bir işlev sağlar. Örneğin, bir mikroservis filmlerinizi kaydeder ve bir başka mikroservis onları oynatır. Bu yapısal ayrım, bir sistemde her biri için ayrı ayrı kodlanacak olan katmanlara sahip olmalarından dolayı daha esnek ve sorunsuz bir fiziksel ayrım sağlar.

Yararları	Netflix Tarafından Sağlanan Mikroservis Özellikleri
Bakım	Uygulama programlama arayüzleri (API'ler) üzerinden iletişim sağlar
Sorun Giderme	Hizmet kesintileri durumunda hızlı bir şekilde bekleme yapmadan sorun giderme yeteneği sağlar
Esneklik	Netflix, mikroservis mimarisi sayesinde, yenilikleri daha hızlı bir şekilde piyasaya sürebilmektedir.

Netflix, birçok farklı eş zamanlı kullanıcıyı barındıran geniş bir ağa sahiptir. Mikroservisler sayesinde her bir farklı platformdaki kullanıcılara farklı bir deneyim sunulabilir. Ayrıca güncellemeler yapmak istediğinde, yalnızca ilgili mikroservislerin güncellenmesi ile işlemi daha az etkileyici bir şekilde gerçekleştirebilirler.

Netflix, aynı zamanda çevik geliştirme felsefesinin temel kavramlarına uygun bir şekilde çalışmaktadır. Ekipler, sık sık iletişim kurmakta, müşteri geri bildirimlerine göre sürekli olarak ürünlerini iyileştirmekte ve hızlı bir şekilde işlem yapma yeteneğini sürdürmektedirler.

• Mikroservislerin kullanımı sayesinde:
• Netflix, abonelerine daha hızlı bir hizmet sunabilir.
• Bakım olduklarında, sorunlar çok daha hızlı biçimde çözülebilir.
• Her bir mikroservis özel bir fonksiyon gerçekleştirdiği için, bir servis etkilendiğinde diğer servisler etkilenmez.

Netflix'in çevik geliştirme ve mikroservis mimarisi sayesinde müşterilerine daha efektif hizmet sağladığı açıkça ortadadır. Hem hızlı, hem de kaliteli bir hizmet, firma için değerli bir rekabet avantajıdır.

Nasıl Çalışıyor?

Netflix, mikroservislerin kullanıldığı bir sistem üzerinde çalışmaktadır. Bu sistem, her biri belirli bir işlevi yerine getiren mikro hizmetlerden oluşmaktadır. Her hizmet, kendi kendine ölçeklenebilen bir uygulama sunucusu üzerinde çalışır. Bu, hizmetlerin farklı zamanlarda farklı düzeylerde talepleri karşılayacak şekilde ölçeklendirilebildiği anlamına gelir.

Örneğin, bir kullanıcının film izleme talebi geldiğinde, belirli bir hizmet bu talebi karşılar ve ilgili filmi sunar. Bu, milyonlarca farklı kullanıcının aynı anda birçok farklı film izlemesi durumunda bile sistemin yüksek performansla çalışabilmesini sağlar.

Bu yapıdaki bir diğer önemli özellik, hizmetlerin birbiriyle bağlantılı olması ve birbirleriyle iletişim kurmasıdır. Netflix, bu amaçla RESTful API teknolojisini kullanmaktadır. Bu sayede farklı hizmetler arasında veri paylaşımı yapılabilir ve kullanıcı talepleri, birden fazla hizmet tarafından işlenebilir.

Netflix'in mikroservis alt yapısı, her bir hizmetin farklı bir programlama dilinde yazılabilmesine de olanak sağlar. Bu, teknolojik olarak çeşitli bir ekiple çalışabilme fırsatını doğurur. Ancak, farklı ekiplerin birbiriyle uyumlu çalışabilmesi için belli bir standartın belirlenmesi gerekmektedir. Netflix, bu amaçla çeşitli ortak kütüphaneler ve araçlar oluşturmuştur.

Sonuç olarak, Netflix'in mikroservis alt yapısı, kendi kendine ölçeklenebilir, esnek, performanslı ve birbirine bağlantılı bir yapıya sahiptir. Bu, Netflix'in dünya genelinde milyonlarca kullanıcının aynı anda farklı içerikleri izlemesine imkan tanıyan, sıra dışı bir sistemdir.

Faydaları Nelerdir?

Netflix, mikroservislerin kullanımı sayesinde pek çok fayda elde edebildi. Bunların en önemlilerinden biri, servislerin bağımsız çalışabilmesi sayesinde uygulamada herhangi bir hatanın diğer servislere de yayılmayacak olmasıdır. Bu sayede hatalar daha kolay tespit edilip çözülebiliyor.

Netflix'in mikroservisleri ayrıca sahip oldukları ölçeklenebilirlik ve yeniden kullanılabilirlik özellikleri sayesinde büyük bir performans artışı da sağlıyorlar. Her bir servis ayrı olarak ölçeklendirilebildiği için, uygulamanın bütününün ölçeklenmesi gerekmiyor. Bu da uygulamanın daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlıyor. Ayrıca, mikroservislerin yeniden kullanılabilirlik özelliği sayesinde, her bir servis farklı uygulamalarda da kullanılabiliyor. Bu da yeni uygulamaların daha hızlı geliştirilmesini sağlıyor.

Netflix ayrıca, mikroservisler sayesinde daha hızlı bir geliştirme süreci de elde etti. Her servis ayrı olarak geliştirildiği için, servisler arasında yaşanan gecikmeler ve hatalar daha kolay tespit edilebiliyor. Ayrıca, mikroservislerin bağımsız olması sayesinde, geliştirme ekibi her bir servisi farklı bir hızda geliştirebiliyor. Bu da daha hızlı bir geliştirme süreci anlamına geliyor.

Netflix'in mikroservisleri, örneğin kullanıcı bilgileri, puanlama ve öneriler gibi farklı özellikleri farklı servislere ayırarak, uygulamanın daha iyi bir performans sergilemesini de sağlıyor. Bu sayede örneğin kullanıcı arayüzünde yaşanan bir hatanın, backend işlemlerini etkilememesi sağlanıyor.

Gelecek Trend

Mikroservisler ve çevik geliştirme, günümüzün en trend konularından biri haline gelmiştir ve gelecekte de bu trendin hız kesmeden devam etmesi beklenmektedir. Özellikle büyük ölçekli şirketlerin ve yazılım geliştirme ekiplerinin, mikroservis mimarisi ve çevik geliştirme prensiplerine uygun olarak çalışması gerekmektedir.

Bunun nedeni, mikroservislerin bölünmüş yapıları sayesinde daha hızlı ve esnek bir şekilde uygulanabilir olmasıdır. Ayrıca, çevik geliştirme prensipleri de sürekli bir şekilde geliştirilmekte ve yeniliklerle desteklenmektedir. Bu yaklaşım sayesinde, projelerin hızlı bir şekilde geliştirilmesi ve kullanıcıların ihtiyaçlarına göre özelleştirilmesi mümkün olmaktadır.

Bunun yanı sıra, mikroservislerin DevOps yaklaşımı ile birlikte kullanımı da gelecekte daha da yaygınlaşacaktır. DevOps, yazılım geliştirme ve işletim ekiplerinin birlikte çalışmasıyla oluşan bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım sayesinde, yazılım geliştirme süreci daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Bununla birlikte, blok halinde kodlama yaklaşımının kullanımının da artacağı tahmin edilmektedir. Bu yaklaşım sayesinde, kodlama işlemleri daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilmekte ve mikroservislerin daha verimli bir şekilde kullanımı sağlanabilmektedir.

Özetle, mikroservisler ve çevik geliştirme trendi önümüzdeki yıllarda da yüksek bir popülerliğe sahip olacaktır ve uygun şekilde kullanıldığı takdirde, şirketlere önemli avantajlar sağlayacaktır. Bu nedenle, bu konularda uzmanlaşmak ve bu yaklaşımları şirket içinde uygulamak, rekabet avantajı sağlamak için oldukça önemlidir.

DevOps ile Birlikte Kullanımı

Mikroservisler, DevOps yaklaşımı ile birleştirildiğinde, yazılım geliştirme sürecinde hız ve verimlilik sağlayan güçlü bir kombinasyon oluşturuyor. DevOps, hızlı geliştirme, sık sık yazılım teslimatı ve sürekli entegrasyon/deploy işlemlerini içeren bir yazılım geliştirme uygulamasıdır. Bunlar, Mikroservislerin güçlü yanlarıyla birleştiğinde, yenilik ve sürdürülebilirlik sağlar.

DevOps ve Mikroservisler birlikte kullanıldığında, yazılım süreci end-to-end otomasyon ile güçlendirilir. Geliştiriciler daha hızlı geliştirme ve hata ayıklama süreçleri, sürekli entegrasyon/deployme süreçlerini arttırarak, hızlı bir şekilde yazılım teslim edebilirler.

Ayrıca, Mikroservislerin modüler yapısı ve kısımlara ayırma özellikleri, DevOps ekibine, esnek şekilde geliştirme ve uygulama sunar. Bu da, her bir ekip üyesinin, istediği hizmeti geliştirmesine ve dağıtmasına olanak sağlar. Ayrıca, Mikroservislerin ölçeklenebilir yapıları, DevOps ekibinin, geliştirilen yazılımların ölçeklendirilmesi ile ilgili problemleri çözmelerine yardımcı olur.

Özetlemek gerekirse, DevOps yaklaşımı ve Mikroservisler, yazılım geliştirme sürecinde daha hızlı ve daha etkili bir şekilde teslimat sağlamak amacıyla bir araya getirilirler. Bu birliktelik, yazılım endüstrisindeki trendleri belirleyecek önemli bir faktördür.

Bloklar Halinde Kodlama

Bloklar halinde kodlama yaklaşımı, mikroservislerin ve çevik geliştirme yaklaşımının kullanımıyla sürekli olarak popülerlik kazanıyor. Bu yaklaşım, büyük monolitik uygulamalar yerine küçük, kendine yeten ve ölçeklenebilir servislerin kullanılmasını önerir.

Bloklar halinde kodlama şeklinde uygulamalar, küçük grupların sık sık kodlama yapması ve bu değişiklikleri hızlı bir şekilde sunması için tasarlanmıştır. Bu, her bir mikroservisin ayrı bir geliştirme sürecine ve kod yönetimine sahip olduğu anlamına gelir. Bunun sonucunda, izole edilmiş bir hata oluştuğunda, sorun yalnızca bu mikroserviste bulunur ve hızlı bir şekilde çözülebilir.

Bloklar halinde kodlama, ayrıca mikroservislerin özerkliğini sağlamak için önemlidir. Her bir mikroservis kendi çalışma zamanında çalışır ve kendi verilerini kontrol eder. Bu, uygulama ölçeklenebilirliğine katkıda bulunur ve ölçeklendirme için ihtiyaç duyulan kaynakları en iyi şekilde kullanır.

Son olarak, bloklar halinde kodlama, uygulama yönetimini kolaylaştırır. Her bir servis, birbiriyle bağımsız olarak çalışabilir ve her birinin durumunu izlemek için farklı bir araç kullanmak gerekmez. Bu, servislerin daha hızlı bir şekilde geliştirilmesine ve işlevselliğe odaklanmaya yardımcı olur.