Okul sistemi üzerine öneriler, öğrencilerin başarısı için hayati derecede önemlidir Eğitim teknolojileri etkin kullanılarak öğrenme süreçleri daha ilgi çekici hale getirilebilir, öğretmen eğitimleri geliştirilerek öğretim yöntemleri yenilikçi hale getirilebilir Güncel eğitim yöntemleri öğrencilerin daha aktif sürece dahil olmalarını sağlar, mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı hizmetleri iş hayatına hazırlıklarına yardımcı olabilir Aynı zamanda, öğrenci ilgisi ve katılımı artırılmalı, zihinsel sağlık ve refah konularına da önem verilmelidir Ebeveynlerin de okul-aile işbirliğine dahil olmaları önemlidir

Okul sistemi, genel olarak öğrencilerin eğitim süreçlerinin her yönünü kapsayan bir sistemdir. Ancak, günümüz dünyasında artan rekabet şartları nedeniyle, bu sistemde yapılacak gelişmeler öğrencilerin başarısı için daha da önemli hale gelmiştir. Bu nedenle, okul sistemi üzerine çeşitli öneriler geliştirilmiştir.

Bunlar arasında, eğitim teknolojilerinin etkin kullanımı yer almaktadır. Bu teknolojiler, öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha ilgi çekici hale getirebilir ve aynı zamanda öğretmenlere daha fazla esneklik ve öğrenme kişiselleştirme olanağı sağlayabilir. Yine, öğretmen eğitimlerinin geliştirilmesi öğrencilerin başarısına katkı sağlayacaktır. Bu eğitimler, öğretmenlerin öğrenme süreçlerinde kullanabilecekleri yeni metodlar ve teknikler üzerine odaklanabilir.

Bu doğrultuda, güncel eğitim yöntemleri de ele alınmalıdır. Özellikle öğrenci merkezli yaklaşımlar, öğrencilerin daha aktif bir şekilde sürece dahil olmalarını sağlayacak ve öğrenme motivasyonlarını artıracaktır. Bunun yanı sıra, mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı hizmetleri de öğrencilerin iş hayatına hazırlıklarına yardımcı olabilirler.

Öğrenci ilgisi ve katılımı da önemli bir konudur. Sosyal etkinlikler ve programlar, öğrencilerin okul dışında da sosyalleşmelerine yardımcı olabilir ve bu sayede öğrenme motivasyonlarını artırabilirler. Aynı zamanda, sınav dışı aktivitelerin de değerlendirilmesi, öğrencilerin kendine güvenlerini artırabilir ve öğrenme sürecine daha fazla katılım sağlayabilir.

Son olarak, zihinsel sağlık ve refah konuları da okul sistemi üzerinde ele alınmalıdır. Öğrencilerin zihinsel sağlığına daha fazla destek verilmesi, öğrencilerin başarısına ve motivasyonuna olumlu etki yapabilir. Bu amaçla, terapi, danışmanlık ve rehberlik hizmetleri daha fazla yaygınlaştırılmalıdır.

Okul sisteminin geliştirilmesi konusunda, ailelerin de önemli bir rolü bulunmaktadır. Ebeveynlerin çocuklarının eğitim sürecine daha fazla dahil olmaları, öğrencilerin başarısını artırabilir ve aynı zamanda okul-aile işbirliği daha da güçlendirilebilir.

Eğitim Teknolojileri

Eğitim teknolojileri son yıllarda eğitimde büyük bir gelişme sağlamıştır. Öğrencilerin öğrenme süreci, geleneksel öğretim yöntemleri yerine teknolojinin yardımıyla daha interaktif bir hale getirilmiştir. Bu durum öğrenme sürecinde daha fazla verimliliğe ve öğrencilerin okul deneyiminde artan ilgi ve katılıma yol açmaktadır.

Bununla birlikte, teknoloji eğitimde tek başına yeterli değildir. Öğretmenlerin doğru eğitim materyallerini seçmesi ve öğrencilerin öğrenme stillerine uygun bir şekilde kullanması önemlidir. Ayrıca, teknolojinin öğrencilerin gelecekteki iş hayatlarına hazırlanmaları için de büyük bir etkisi vardır. Örneğin, çeşitli teknolojik araçların kullanımı, öğrencilerin dijital dünyada başarılı olmalarına ve iş gücünde uyarlanabilir olmalarına yardımcı olabilir.

• Eğitim teknolojilerinin okul deneyiminde birçok avantajı vardır, ancak sadece teknolojiye güvenmek yeterli değildir.
• Öğretmenlerin doğru materyalleri seçmesi ve öğrencilerin öğrenme stillerine uygun bir şekilde kullanması önemlidir.
• Teknolojinin iş dünyasına hazırlık açısından da büyük bir önemi vardır.

Öğretmen Eğitimi

Okulların kalitesi, öğretmenlerin eğitimi ve gelişimi kadar önemlidir. İyi bir öğretmen, öğrencilerinin potansiyelini gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir. Ancak, öğretmenlik birçok zorlukla karşı karşıyadır ve doğru eğitim olmadan, öğrencilere istenen katkıyı sağlamak zor olabilir.

Öğretmenlerin eğitiminde en büyük zorluklardan biri, hızlı teknolojik değişimlerdir. Diğer yandan, sınıf yönetimi ve öğretim yöntemleri hakkında da eğitim verilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, öğretmenlerin eğitimleri sürekli olarak güncellenmeli ve onların gelişimine yatırım yapılmalıdır.

Bunun yanı sıra, öğretmenlere öğrencileri için daha etkili bir eğitim sunmaları için kolaylaştırıcı bir ortam sağlamak da önemlidir. Okullar, öğretmenleri destekleyecek ve öğrencilerin öğrenmesini artıracak materyalleri, araçları ve teknolojileri temin etmelidir.

Öğretmenlerin, sınıf yönetimi konusunda iyi eğitim almaları da önemlidir. Bazı öğrenciler, sınıfta uyumsuz davranışlar sergileyebilirler ve bu davranışları kontrol altında tutmak zor olabilir. İyi bir sınıf yönetimi eğitimi, öğretmenlerin sınıf içinde bir disiplin ortamı oluşturmasına yardımcı olabilir ve öğrencilerin öğrenmelerine engel teşkil eden davranışları en aza indirebilir.

Öğretmenlerin de, mesleki gelişimlerine önem vermesi gerekmektedir. Sürekli olarak kendilerini geliştirme fırsatlarını aramalı, yeni ve farklı eğitim yöntemleri denemeli ve tecrübelerini paylaşabilecekleri bir ortam oluşturmalıdırlar.

Sonuç olarak, öğretmenlerin eğitimi ve gelişimi okul sistemleri için son derece önemlidir. Okullar, öğretmenlerin eğitimlerini sürekli olarak güncellemeli, öğretmenlere etkili bir sınıf yönetimi eğitimi vermelidir ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerini desteklemelidir. Bu sayede, öğretmenler öğrencilerine daha iyi bir eğitim sunabilir ve okulların kalitesi artırılabilir.

Güncel Eğitim Yöntemleri

Güncel eğitim yöntemleri, geleneksel eğitim paradigmasından farklı yaklaşımlar sunarak öğrenmenin daha etkili ve kapsayıcı bir hale gelmesini amaçlar. Bu yaklaşımlar arasında öğrenci merkezli, proje bazlı, deneyimsel öğrenme, tersine sınıf ve oyun tabanlı öğrenme yer alır. Her yaklaşımın avantajları ve dezavantajları vardır ve uygulanabilirlikleri de okulun kaynaklarına ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre değişebilir.

Öğrenci merkezli yaklaşımlar, öğrenme sürecinin öğrencinin ihtiyaçlarına uygun olarak şekillenmesini hedefler. Bu şekilde, öğrenciler daha fazla kontrol sahibi olur ve öğrenme sürecine daha fazla dahil olurlar. Proje bazlı öğrenme, öğrencilerin bir konu hakkında araştırma yapmalarını, gerekli kaynakları toplamalarını, sonuçları analiz etmelerini ve sunum hazırlamalarını gerektirir. Bu yaklaşım öğrencilere problem çözme ve eleştirel düşünme becerileri kazandırır. Deneyimsel öğrenme ise eylem ve tecrübe yoluyla öğrenmeyi amaçlar. Tersine sınıf ise geleneksel sınıf düzeninin tersine dönmesini ve öğrencilerin sınıf içinde daha fazla etkileşimde bulunmasını sağlar. Oyun tabanlı öğrenme de öğrencilerin eğlenceli ve interaktif oyunlar aracılığıyla öğrenmelerini hedefler.

Güncel eğitim yöntemleri, geleneksel eğitim anlayışına karşı çıksa da, birtakım dezavantajları da beraberinde getirir. Örneğin, öğrenci merkezli yaklaşımlar, öğrencilerin yeterince motive olması ve sorumluluk almaları konusunda zorluklar yaşayabilirler. Proje bazlı öğrenme de birçok kaynağın ve zamanın harcanmasını gerektirir ve bu, sınırlı kaynaklara sahip okullar için problem olabilir. Oyun tabanlı öğrenme de öğrencilerin oyunlar yoluyla öğrenme sürecine dahil olması için belirli bir beceri ve ilgi seviyesine sahip olmaları gerektiği gerçeğiyle karşı karşıya kalabilir.

Güncel eğitim yöntemleri, öğrencilerin değişen ihtiyaçlarına cevap vermekte ve geleneksel eğitim paradigmasının sınırlarını zorlamaktadır. Ancak, her bir yaklaşımın avantaj ve dezavantajları dikkate alınmalı ve öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarına en uygun yaklaşım tercih edilmelidir.

Öğrenci Merkezli Yaklaşımlar

Öğrencilerin öğrenme sürecinde daha fazla kontrol sağlamaları, onların öğrenmelerini daha da etkili hale getirebilir. Öğretmenlerin, öğrencileri aktif öğrenmeye teşvik etmeleri önemlidir. Öğrencilerin soru sorma, açık fikirli düşünme, eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştirmeleri gerekmektedir. Bu nedenle, okul sistemi, öğrencilerin öğrenme sürecine daha fazla katılmalarını desteklemelidir.

Bunun için, öncelikle öğretmenlerin öğrencilerin ilgi alanlarına daha fazla odaklanması gerekmektedir. Bu, öğrencilerin öğrenme sürecine aktif olarak katılmalarını sağlama konusunda en etkili yollardan biridir. Ayrıca, öğretmenlerin öğrencilere, kendi öğrenme stilleri ve hızlarına uygun öğrenme materyalleri sunmaları da önemlidir.

Bunun yanı sıra, öğrenci merkezli yaklaşımların benimsenmesi de öğrencilerin öğrenme sürecine daha fazla katılmasını sağlayabilir. Örneğin, öğrencilerin belirli projelerde veya uygulamalarda karar verme sürecine dahil edilmeleri, onların öğrenme sürecinde daha fazla kontrol sahibi olmalarını sağlar.

Bununla birlikte, öğrenme materyallerinin ve etkinliklerin öğrenci merkezli olması tek başına yeterli değildir. Öğrencilere, öğrenme sürecine daha fazla katılmaları için düzenli olarak geri bildirim sağlamak da önemlidir. Bu geri bildirimler, öğrencilere neleri doğru yaptıklarını, neleri yanlış yaptıklarını ve nasıl daha iyi yapabileceklerini net bir şekilde gösterir.

Bu noktada, öğretmenlerin öğrencileri takdir etmesi ve öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerinde özgüven geliştirmelerine yardımcı olması da önemlidir. Öğrencilerin öğrenme süreçlerinde aktif olarak yer almaları, notlarına ve sınav başarısı gibi ölçütlere de olumlu yönde etki edecektir.

Sonuç olarak, öğrencilerin öğrenme sürecinde daha fazla kontrol sahibi olmaları için öğretmenlerin öğrenci merkezli yaklaşımları benimsemeleri, öğrencilerin ilgi alanlarına odaklanmaları ve düzenli geri bildirimler sağlamaları gerekmektedir. Bu yaklaşımların benimsenmesi, öğrencilerin öğrenme deneyimlerini daha da etkili hale getirerek, başarılarına olumlu katkıda bulunabilir.

Pratik Uygulama

Öğretmenlerin eğitimde daha fazla pratik uygulama sunmaları öğrencilerin öğrenme sürecini derinleştirebilir ve daha kalıcı hale getirebilir. Bunun için öğretmenlerin eğitimlerinde daha fazla araştırma yaparak, farklı uygulama yöntemleri deneyerek öğrencilere farklı öğrenme fırsatları sunmaları gerekiyor. Ayrıca, sınıf içi çalışmaların ve projelerin kullanımı da öğrencilerin öğrenme sürecinde aktif rol almalarına yardımcı olabilir. Pratik uygulamaların öğrenci başarısına etkisi ise, öğrencilerin daha fazla öğrenme fırsatı yakalamaları sayesinde artacaktır.

Bu uygulamaların öğrenci başarısına etkisini ölçmek için öğrenciler arasında anketler yapılabilir, öğrencilerin notları ve öğretmenlerin değerlendirmeleri de dikkate alınabilir. Pratik uygulamaların öğrencilerin öğrenme sürecine etkisini daha iyi anlamak için öğrencilerin performanslarına yansıyan ölçülebilir sonuçları dikkate almak gerekiyor.

Bu amaçla yöneltilen uygulamalar, öğrencilerin farklı öğrenme stilleri, ilgi alanları, becerileri ve öğrenme ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmalıdır. Bu sayede öğrencilerin öğrenme performanslarının artması ve öğrencilerin okul hayatından daha fazla keyif almaları sağlanacaktır.

Mesleki Rehberlik ve Kariyer Danışmanlığı

Mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı, öğrencilerin gelecekteki iş hayatına hazırlanmaları için oldukça önemlidir. Bu nedenle okullarda sağlanan rehberlik hizmetlerinin verimliliği büyük bir rol oynamaktadır.

• Birinci adım olarak, mesleki rehberlik hizmetleri öğrencilerin ilgi ve becerilerini keşfetmeleri için destek olmalıdır. Bu sayede öğrencilerin hangi meslek dallarına daha uygun olduğunu anlamaları kolaylaşır.
• İkinci olarak, rehberlik hizmetleri öğrencilerin kariyer hedefleri belirlemelerine yardımcı olmalıdır. Bu hedeflerin belirlenmesi öğrencilerin meslek seçimlerinde daha bilinçli olmalarına yardımcı olur.
• Üçüncü olarak, mesleki rehberlik hizmetleri öğrencilerin iş dünyasındaki beklentileri ve zorlukları anlamalarına yardımcı olmalıdır. Bu sayede öğrencilerin iş hayatına hazırlık süreci daha kolay hale gelebilir.

Mesleki rehberlik hizmetlerinin etkin bir şekilde sağlanması, öğrencilerin gelecekteki kariyerlerini belirlemede büyük bir rol oynar. Bu nedenle okulların, öğrencilere bu konuda daha fazla destek vermeleri gerekmektedir.

Öğrencilerin İlgisi ve Katılımı

Bugünün öğrencileri, dersleri ilginç ve eğlenceli hale getiren öğrenme yöntemleri ve araçları bekliyorlar. Bu nedenle, öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin, öğrencilerin ilgisini çekebilecek yeni teknolojiler ve etkinlikler sunmaları gerekiyor. Örneğin, interaktif öğrenme sistemleri, öğrencilerin bağımsız öğrenmelerine ve kendilerini daha aktif bir şekilde konuyla ilgili hissetmelerine yardımcı olabilir.

Diğer bir seçenek de öğrencilerin işbirliği içinde çalışmasını teşvik etmek amacıyla grup projeleri düzenlemektir. Bu projeler, öğrencilere öğrenme sürecinde farklı bakış açıları sunar ve birbirleriyle etkileşim kurmalarını sağlar.

İlgilenebilecek öğrenciler	Etkinlik Önerileri
Beden eğitimi seven öğrenciler	Koşu, basketbol ve voleybol turnuvaları
Sanatsal öğrenciler	Şarkı yarışmaları, resim yarışmaları, tiyatro performansları
Teknoloji meraklıları	Kodlama etkinlikleri, sanal gerçeklik deneyimleri

Okullar ayrıca sosyal etkinlikler ve programlar düzenleyerek öğrencilerin okul dışındaki deneyimlerini artırabilirler. Bununla birlikte, öğrencilerin sadece sosyal etkinlikler ile meşgul olmaları yeterli değildir. Öğrenciler ayrıca sınav dışı işlere de katılımda bulunarak, akademik olmayan becerilerini geliştirebilirler. Bu, öğrencilerin özgüvenini artırır ve okulda daha fazla motive olmalarına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, okulların öğrencilerin ilgisini çekmek için yenilikçi ve eğlenceli öğrenme araçları sunmaları gerekiyor. Öğrencilerin meraklarını ve ilgilerini uyandıracak aktiviteler, öğrenme sürecinde daha aktif bir rol alarak, başarılı bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabilir.

Sosyal Etkinlikler ve Programlar

Öğrencilerin sadece akademik başarılarına odaklanmak, onların sosyal, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını göz ardı etmek anlamına gelebilir. Bu nedenle, okulların öğrencilerin sosyal etkileşimlerini artırmak ve çeşitli sosyal etkinliklerde bulunmalarını teşvik etmek için çaba göstermeleri önemlidir. Sosyal etkinlikler, öğrencilerin arkadaşlık kurmalarını, iletişim becerilerini geliştirmelerini ve topluluk bağlarına sahip olmalarını sağlar.

Bu amaçla, okullar öğrencilere farklı sosyal etkinlikler sunabilirler. Örneğin, öğrencilerin ilgi alanlarına göre müzik, tiyatro, spor gibi kulüplere katılmalarını teşvik edebilirler. Okul dışındaki çeşitli etkinliklere de öğrencilerin katılması sağlanabilir. Öğrencilere yerel topluluk hizmetleri gibi farklı aktivitelerde bulunmaları için fırsatlar sunulabilir. Bu faaliyetler, öğrencilerin topluma katkı sağlamalarını, liderlik becerilerini geliştirmelerini ve kendilerini topluma ait hissetmelerini sağlar.

Okullar ayrıca, sosyal etkinliklerin öğrencilerin akademik başarılarına da olumlu etkileri olduğunu gösteren araştırmalara da atıfta bulunabilirler. Öğrencilerin okul dışındaki aktivitelerde bulunmaları, onların öğrenme sürecinde daha iyi odaklanmalarına yardımcı olabilir. Öğrencilerin akademik başarıları, not ortalamaları ve sınav skorları gibi ölçümler, sosyal etkinliklerde bulunan öğrenciler arasında daha yüksek olabilir.

Sonuç olarak, okulların öğrencilerin ilgi ve becerilerine göre çeşitli sosyal etkinlikler sunmaları, öğrencilerin sosyal, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaları ve akademik performanslarını artırmaları açısından önemlidir. Öğrencilerin toplum içinde aktif bir şekilde yer almaları, onların ilerideki yaşamlarında da faydalı olacaktır.

Sınav Dışı Değerlendirme

Okul başarısı sadece sınav sonuçlarına dayalı değerlendirme sistemi, öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Farklı yetenek, ilgi ve becerilere sahip öğrencilerin farklı değerlendirme yöntemleri ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, okulların öğrencilerin sınav dışı aktiviteler ve performanslarına da önem vermesi gerekmektedir. Bunun için okullarda, öğrencilerin okul içi ve dışındaki performanslarını ölçmek için çeşitli yöntemler uygulanabilir.

Bu yöntemlerden biri, proje tabanlı öğrenme yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda, öğrencilerin konu ile ilgili araştırma yapmaları ve projeleri hazırlamaları gerekmektedir. Proje sonuçları, öğrencilerin problem çözme, araştırma, sunum becerilerini değerlendirir. Bu tür ödevler, öğrencilerin ilgi alanlarını ve becerilerini keşfetmelerine yardımcı olur ve öğrencilerin kendilerine güven duygularını artırabilir.

Diğer bir yöntem ise, okul dışı etkinliklerdir. Öğrencilerin okul dışında, karikatür resimleri, drama, dans, müzik, spor gibi alanlarda faaliyet göstermeleri ve bu faaliyetlerin değerlendirilmesi, öğrencilerin sağlıklı bir gelişim göstermelerine yardımcı olabilir. Bu tür faaliyetler, öğrencilerin özgüvenlerini artırır ve kendilerini ifade etmelerine yardımcı olur.

Ayrıca, okulların öğrencilerin sosyal becerilerini değerlendirmek için düzenli etkinlikler düzenlemesi de faydalı olabilir. Öğrencilerin grup çalışmalarına katılmaları, konuşma etkinlikleri ve topluluk önünde sunum yapmaları, özgüvenlerinin artmasına ve sosyal becerilerinin gelişmesine yardımcı olur.

Sonuç olarak, sadece akademik performanslara dayalı bir değerlendirme sisteminden vazgeçilmesi gerekmektedir. Öğrencilerin farklı beceri, ilgi ve yeteneklere sahip olabileceği unutulmamalıdır. Okulların, sınav dışı aktiviteler ve performanslarını değerlendirerek öğrencilere daha adil ve kapsamlı bir değerlendirme yapmaları, öğrencilerin kendilerine güven duyarak özgüvenlerinin artmasına ve birçok alanda gelişmelerine yardımcı olabilir.

Zihinsel Sağlık ve Refah

Öğrencilerin zihinsel sağlığı ve refahı, okul sistemi içinde oldukça önemli bir konudur. Öğrencilerin sağlıklı bir zihin yapısına sahip olması, öğrenme sürecinde daha başarılı olmalarına yardımcı olur. Bu nedenle, okullarda öğrencilerin zihinsel sağlıklarına destek verilmesi gerekmektedir.

Bunun için, okullarda terapi, danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin genişletilmesi önerilebilir. Öğrencilerin problem yaşadığı durumları paylaşabileceği, sıkıntılarını ifade edebileceği bir ortam sağlanması, öğrencilerin zihinsel sağlıklarını korumalarında önemli bir rol oynar.

Bunun yanı sıra, öğrencilerin stres ve kaygı seviyelerinin azaltılması amacıyla yoga, meditasyon gibi tekniklerin öğrencilere öğretilmesi de düşünülebilir. Bu teknikler, öğrencilerin zihinsel sağlıklarına destek olmakla birlikte, öğrencilerin okul hayatında daha rahat bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olur.

Öğrencilerin zihinsel sağlığının korunması ve desteklenmesi, okul sistemi içinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, okullarda zihinsel sağlık üzerine çalışmalar yapılmalı ve öğrencilerin zihinsel sağlıklarına destek olunmalıdır.

Ailelerin Rolü

Aileler, çocuklarının eğitiminde önemli bir rol oynarlar ve okul açısından da büyük bir destek sağlayabilirler. Bu nedenle okul-aile işbirliği, öğrencilerin başarısını artırmak için önemli bir faktördür. Ancak, ailelerin okula katılımı ve desteği, ülke genelinde ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir.

Bu sorunun nedenleri arasında, ailelerin eğitim sistemiyle ilgili yeterli bilgiye sahip olmaması, çalışma saatlerinin uzunluğu, ailelerin okula ulaşım için uygun araçlardan yoksun olması ve dil engelleri yer alabilir. Bu sorunları çözmek için, ailelere yardımcı olacak politikalar ve uygulamalar geliştirilmesi gerekmektedir.

Okul sistemlerinde, ailelerin katılımını artırmak için birçok yöntem kullanılabilir. Bunlar arasında, ailelerin okullarda yaptığı ziyaretler, veli toplantıları, evde ödev yapma desteği sağlama, okulda gönüllü olarak çalışma gibi faaliyetler yer alabilir.

Ailelerin okula katılımı ve desteği, öğrencilerin motivasyonunu artırır, öğrencilerin kendilerini daha özgüvenli hissetmelerini sağlar, öğrencilerin okulda daha fazla başarı göstermelerine yardımcı olur ve gelecekte daha başarılı olmaları için gerekli olan becerileri kazanmalarına yardımcı olur. Bu nedenle, okulların, ailelerin katılımını sağlamak için her türlü çabayı göstermeleri önemlidir.