Mikroservislerin kullanımı, yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık sağlamak için önemlidir Bu yazıda, mikroservislerle nasıl bu hedeflere ulaşabileceğinizi öğreneceksiniz Detaylı bilgiler için okumaya devam edin!

Mikroservis mimarisi son yıllarda yazılım uygulamalarının yeniden yapılandırılmasında en çok kullanılan mimarilerden biridir. Bu yenilikçi yapı ayrıca, uygulamaların yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık özelliklerine katkıda bulunur. Mikroservisler sayesinde uygulamalar daha küçük, daha bağımsız bileşenlere ayrılır. Böylece uygulamanın genelinde bir bileşen arızalandığında diğer bileşenler etkilenmez ve uygulama çalışmaya devam eder.

Mikroservislerin yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık sağlamak için kullanılması, her bir mikroservisin kendi kendine yeterli olmasına bağlıdır. Bu nedenle, her bir servis kendi veritabanına ve iş mantığına sahip olmalıdır. Bunun yanı sıra, her bir mikroservisin veritabanının bir yedeği olması gerekiyor. Bu yedekler sayesinde veritabanındaki kayıtlar güvenli bir şekilde korunur. Ayrıca, otomatik yedekleme işlemleri manuel yedeklemelere göre daha hızlı ve güvenilir olduğundan, otomatik yedekleme işlemlerinin kullanılması önemlidir.

Ölçeklenebilirlik, mikroservis mimarisinde yüksek kullanılabilirliğin sağlanması için önemli bir faktördür. Bir mikroservis mimarisi, gerektiğinde ölçeklenebilir olmalıdır. Bu sayede, uygulamanın yüksek talep koşullarında bile sorunsuz çalışması sağlanabilir. Bu noktada, ağ ölçeklenebilirliği ve bileşen ölçeklenebilirliği gibi konular dikkate alınmalıdır.

Son olarak, mikroservislerin tespit edilmesi, izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu sayede, olası problemler önceden tespit edilebilir ve hızlı bir şekilde çözülebilir. Bu süreçte, hata izleme, performans izleme ve güvenlik izleme işlemleri yapılabilir. Böylece, mikroservislerin yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık özellikleri sağlanabilir ve uygulamaların stabil bir şekilde çalışması sağlanabilir.

Mikroservislerin Kullanılabilirlik ve Dayanıklılık Avantajları

Mikroservis mimarisi, yazılım uygulamalarının yeniden yapılandırılmasında son yıllarda en çok kullanılan mimarilerden biridir. Bu mimaride, bir uygulama, küçük ve bağımsız bileşenlere ayrılır. Bu sayede uygulamanın bir bileşeninde bir arıza oluştuğunda diğer bileşenlerin bu hatadan etkilenmesi mümkün değildir.

Mikroservisler, uygulamanın daha modüler ve ölçeklenebilir bir yapısını oluşturarak, hem kullanılabilirlik hem de dayanıklılık açısından büyük bir avantaj sağlar. Böylece uygulama, yüksek talep koşullarında bile sorunsuz bir şekilde çalışabilir.

Bu mimarideki her bir bileşen, kendi veritabanına ve iş mantığına sahip olduğu için diğer bileşenlerden bağımsızdır. Her bir bileşenin kendi kendine yeterli olması, uygulamanın tek bir yerde oluşan bir arızada bile çalışmaya devam etmesini sağlar.

Mikroservislerle Yüksek Kullanılabilirlik Sağlamak İçin Gereksinimler

=

Mikroservisler, uygulamaların daha küçük ve bağımsız bileşenlere ayrılmasıyla oluşur. Bu yapıda, her bir bileşenin kendi veritabanına ve iş mantığına sahip olması gerekiyor. Bu sayede her bir mikroservis kendi kendine yeterli olacaktır. Bu gereksinimin karşılanması uygulamanın yüksek kullanılabilirlik sağlaması için oldukça önemlidir.

Her bir mikroservisin kendi veritabanına sahip olması, problemlerin daha kolay tespit edilmesini sağlar ve daha az veri hatalarına neden olur. Ayrıca her bir mikroservis bileşeni, farklı bir dil ve teknoloji kullanarak geliştirilebilir. Bu da uygulamanın yayılmasını ve farklı bölgelerdeki kullanıcı kitlesini de kapsamasına olanak sağlar.

Mikroservis mimarisi, uygulamanın hem ölçeklenebilirliğini hem de kurumsal seviyedeki kullanılabilirliğini artırır. Bununla birlikte, her bir mikroservisin kendi kendine yeterli olduğunun doğrulanması, tüm altyapının çalışmasını garanti altına alır. Böylece, bir bileşen arızalandığında diğer bileşenler zarar görmez ve uygulamanın işleyişi kesintiye uğramadan devam eder.

Bir diğer gereksinim ise, her bir mikroservisin birbirinden bağımsız olmasıdır. Bağımsızlık sayesinde, bir bileşenin güncellenmesi veya değiştirilmesi diğer bileşenleri etkilemez. Bu sayede hataların azaltılması ve uygulamanın daha az sorunla karşılaşması sağlanır.

Mikroservislerin gereksinimlerinin doğru şekilde karşılanması, uygulamanın yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık sağlamasını garanti eder. Bununla birlikte uygulama, doğru bir şekilde çalıştırıldığında kullanıcıların keyifli bir deneyim yaşamasını sağlar.

Veritabanı Yedeklemesi

=

Her bir mikroservisin yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık sağlamak için, veritabanının bir yedeğinin olması gerekiyor. Veritabanındaki kayıtların güvenli bir şekilde korunmasını sağlayan bu yedekleme işlemi, uygulama arızaları veya bazı olası hatalar gibi durumlar karşısında büyük önem taşır. Veritabanı yedekleri hem manuel hem de otomatik olarak yapılabilir.

=

Otomatik yedekleme, manuel yedeklemelere göre daha çok tercih edilir. Otomatik yedekleme işlemleri daha hızlı ve güvenilirdir. Veritabanı verileri işlenirken meydana gelen hatalar karşısında, otomatik yedekleme yoluyla kayıplar en aza indirilebilir. Otomatik yedekleme işlemleri, genellikle disk alanı ve işlemci kullanımı gibi verimlilik faktörleri açısından daha avantajlıdır.

=

Manuel olarak yapılan yedekleme işlemleri, otomatik yedeklemelere göre daha zaman ve kaynak gerektirir. Ancak manuel yedekleme işlemleri, veritabanının tam olarak yedeklendiğinden emin olunmasını sağlar. Manuel yedekleme işlemleri, genellikle bir sistem işleyişi beklenirken yapılacak yedeklemelerde kullanılır. Manuel yedekleme işlemleri, belirli bir tarihte veya belirli bir aralıkta yapılabileceği gibi sistemsel olarak tetiklenebilir. Manuel yedekleme işlemleri, otomatik yedeklemelere göre daha fazla kullanıcının kontrolü altında olur.

Otomatik Yedekleme

=

Otomatik yedekleme işlemleri, manuel yedeklemelere göre daha hızlı ve güvenilirdir. Bu işlem sayesinde, verilerin yedeklenmesi otomatik olarak gerçekleştirilir ve herhangi bir hatanın meydana gelmesi durumunda kayıpları en aza indirir. Otomatik yedekleme işlemi, manuel yedeklemelere göre daha az zaman ve kaynak tüketir. Veriler işlenirken otomatik olarak yedeklenir ve kurtarma işlemleri daha hızlı yapılabilir. Otomatik yedekleme ayrıca, kullanıcı veya sistem yöneticilerinin müdahalesi olmadan yedekleme işleminin sürekli olarak devam etmesini sağlar.

Otomatik yedekleme işlemi, birçok uygulamada kullanılabilir ve genellikle bulut bilişim platformları tarafından sunulur. Bu nedenle, veritabanı yönetimi daha güvenli ve sorunsuz bir şekilde yapılabilir. Otomatik yedekleme işlemi için öncelikle veritabanının bulunduğu sunucu sistemi belirlemek gereklidir. Sonrasında veritabanı yönetim aracı üzerinden otomatik yedekleme ayarları yapılabileceği gibi platform sağlayıcının sunduğu hizmetlerden de yararlanılabilir.

Manuel Yedekleme

=

Manuel olarak yapılan yedekleme işlemleri, otomatik yedeklemelere göre daha fazla zaman ve kaynak gerektirir. Ancak manuel yedekleme işlemleri, veritabanının tam olarak yedeklendiğinden emin olunmasını sağlar.

Manuel yedekleme işlemi, verilerin kopyalanması için bir veya birden fazla tarafından yapılır. Burada, veriler, yedekleme yapılacak ortamdan çıkarılır ve belirlenen hedef ortama kaydedilir. Otomatik yedekleme işlemi ise verilerin belirli bir zaman aralığında otomatik olarak kopyalanmasını sağlar.Manuel yedekleme işleminin avantajı, verilerin tam olarak yedeklenmesi ve korunmasıdır. Bu işlem, otomatik yedeklemede meydana gelebilecek veri kaybı tehlikesini ortadan kaldırır. Ancak, manuel yedekleme işlemi zaman alıcı ve kaynak tüketici bir işlemdir. Büyük veri tabanlarına sahip uygulamalarda manuel yedekleme işlemi birkaç saat sürebilir.Manuel yedekleme işleminin önemli bir diğer avantajı da, yedekleme verilerinin güvenliği ile ilgilidir. Verilerin, yedekleme işlemi sırasında alındığından emin olunmalıdır ve yedekleme ortamı korunmalıdır. Bu nedenle, manuel yedeklemeler, veritabanındaki tüm verilerin güvenli bir şekilde yedeklenmesini ve saklanmasını sağlar.Manuel yedekleme işlemi genelde otomatik yedeklemelere yedek olarak kullanılır. Otomatik yedekleme sırasında bir hata oluşabileceği ve veri kaybının söz konusu olabileceği durumlarda manuel yedekleme işlemi kullanılabilir. Bu sayede, verilerin tamamının korunması sağlanır.

Ölçeklenebilirlik

Bir mikroservis mimarisi, gerektiğinde ölçeklenebilir olmalıdır. Bileşenlerin ölçeklenebilirliği, uygulamanın yüksek talep koşullarında bile sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlar. Bir mikroservis mimarisi uygulamasında, iki tür ölçeklenebilirlik gereklidir:

• Bileşen ölçeklenebilirliği
• Ağ ölçeklenebilirliği

Bileşen ölçeklenebilirliği, her bir mikroservisin iş yükü arttığında diğer bileşenlerin performansına etkisi olmaksızın ölçeklendirilebilmesidir. Ölçeklenebilir bir ağ altyapısı, uygulamaların yüksek talep koşullarında bile etkili bir şekilde çalışmasını sağlar.

Bir mikroservis mimarisinde, etkili ölçeklenebilik için dinamik otomatik ölçeklendirme yöntemleri gereklidir. Ölçeklendirme gerektiğinde, otomatik olarak yeni bileşenlerin başlatılması ve x-y yedekleme teknikleriyle yük dengelemesi yapılabilir. Bu sayede uygulama bazı bileşenlerde çalışmaya devam ederken, diğer bileşenler ölçeklendirilebilir.

Ağ Ölçeklenebilirliği

=

Ağ ölçeklenebilirliği, bir ağın artan taleplere veya daha büyük veri akışlarına uyum sağlayabilme yeteneğidir. Bu gereksinim, mikroservis mimarisi uygulamalarının yüksek talep koşullarında bile sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi için önemlidir. Ölçeklenebilir bir ağ altyapısı, uygulamanın işletilmesi için gerekli olan kaynakları sağlayabilmektedir. Ayrıca, ölçeklenebilir bir ağ altyapısı, ağdaki bileşenlerin belirli siparişlerde veya özelliklerde ölçeklendirilebileceği anlamına gelir.

• Ölçeklenebilir bir ağ, birden fazla sunucuya bağlanabilir. Sunucuların sayısı arttıkça, ağın güvenilirliği de artar.
• Bir ağın ölçeklenebilirliği, ağın donanım ve yazılım bileşenleri arasındaki uyumla da ilgilidir. Her bileşen, artan trafiği işleyebilmeli ve ağın bütününde uyumlu bir şekilde çalışabilmelidir.
• Bir ağın ölçeklenebilirliği, API'lerin ve mikroservislerin bağlanabilirliğini etkiler. API'ler, ağların işleyişini denetlerken mikroservisler, uygulamaların web servislerinin işleyişini sağlar.

Özetlemek gerekirse, ölçeklenebilir bir ağ altyapısı, uygulamanın yüksek talep koşullarında bile etkili bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu nedenle, mikroservis mimarisi uygulamaları için ölçeklenebilir bir ağ altyapısı oluşturmak, uygulama performansını arttıran önemli bir adımdır.

Bileşen Ölçeklenebilirliği

=

Her bir mikroservis bileşeni, gerektiğinde ölçeklenebilir olmalıdır. Bu sayede uygulama yüksek talepler altında bile sorunsuz çalışabilir. Mikroservisler arasındaki iş yükü dengesi, yüksek talep durumlarında bile en yüksek performansı sağlamak üzere dağıtılmalıdır. Bileşenlerin ölçeklenebilirliği, sistem mimarisinde hayati bir rol oynar. Bileşenlerin küçük ve bağımsız olması, ölçeklenebilirlik sorunlarını minimize eder. Bileşenlerin birbirlerinden bağımsız olmaları, mantıklı iş parçacıkları oluşturmanızı sağlar ve bileşenleri gerektiğinde kaldırmanız veya yenilemeniz mümkündür.

Tespit, İzleme ve Bakım

Mikroservislerin tespit edilmesi, izlenmesi ve bakımı, uygulamanın düzgün çalışması için önemlidir. Bu işlemler olası problemleri önceden tespit etmek ve hızlı bir şekilde çözmek için gerçekleştirilir.

Uyarılar ve alarmlar, mikroservislerin anormal davranışlarını tespit etmek ve zamanında müdahale edebilmek için kullanılır. Hata izleme (loglama) işlemleri, uygulamadaki hataları takip eder ve olası problemleri önceden tespit etmeye yardımcı olur. Performans izleme işlemleri, mikroservislerin performansını izler. Bu sayede gerektiğinde daha fazla ölçeklendirme veya kaynak eklenmesi gibi işlemler yapılabilir. Güvenlik izleme işlemleri ise, mikroservis uygulamalarının güvenliğini sağlar. Bu işlemler, olası siber saldırıları tespit etmek ve önlemek için kullanılabilir.

Tüm bu işlemler, uygulamanın hızlı ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlayarak kullanıcılara sorunsuz bir deneyim sunar. Mikroservislerin tespit edilmesi, izlenmesi ve bakımı, doğru yapıldığında uygulamanın yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık sağlamasına yardımcı olur.

Uyarılar ve Alarmlar

=

Uyarılar ve alarmlar, mikroservislerin anormal davranışlarını tespit etmek ve zamanında müdahale edebilmek için önemlidir.

Mikroservislerin yüksek kullanılabilirlik ve dayanıklılık için önemli bir bileşeni de uyarılar ve alarmlardır. Anormal durumların tespiti ve zamanında müdahale ederek çözüm üretmek, servislerin sürekli olarak çalışmasını sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, uyarı sistemleri oluşturmak ve gerektiğinde alarmlarla müdahale etmek, sistemin stabilitesini sağlamak açısından önemlidir.Uyarılar ve alarmlar, servislerin performansını takip etmek için kullanılabilir. Örneğin, verilen bir makine tarafından işlenen taleplerin sayısı yükselebilir veya bir bileşenin tepkileri gecikmeye başlayabilir. Bunlar gibi durumlarda, uyarı sistemleri devreye girerek ilgili kişilere ve sistemlere bilgi verebilir.Uyarılar ve alarmlar, mikroservislerin hatalı davranışını da tespit edebilir. Örneğin, bir sunucunun aşırı ısınması sonucu çalışmaz hale gelmesi durumunda, uyarı sistemleri devreye girerek sorunu tespit eder ve ilgili kişilere bilgi verir. Bu sayede hızlı bir şekilde müdahale edilerek servislerin stabilitesi korunabilir.Sonuç olarak, uyarı sistemleri oluşturmak ve gerektiğinde alarmlarla müdahale etmek, mikroservislerin kullanılabilirliği ve dayanıklılığı açısından kritik öneme sahiptir. Bu sistemler, servislerin sürekli olarak çalışmasını sağlamak ve olası hatalara hızlı bir şekilde müdahale etmek açısından önemlidir.

Hata İzleme (Loglama)

Hata izleme (loglama) işlemleri, mikroservis mimarisi uygulamalarındaki hataların takibini sağlar. Uygulamadaki hataların kaydedilmesi, hata tespitinde büyük önem taşır. Bu sayede olası problemler önceden tespit edilebilir ve hızlı bir şekilde çözülebilir. Hata izleme işlemleri, kritik fonksiyonlar açısından oldukça önemlidir.

Hata izleme işlemleri için ayrılan loglama araçları sayesinde, hataların kaynağı belirlenebilir. Bu hataların tekrarlanması önlemek için çözümler üretilebilir ve uygulanabilir. Hata izleme işlemlerinde kullanılan loglama araçları, özellikle büyük ölçekli sistemlerde oldukça değerli bir işlev görür. Veri analizi yapılabilmesi, hataların en aza indirilmesinde etkilidir.

• Seviyelerin Belirlenmesi: Hata izleme işlemleri, hata kayıtlarının yapılacağı seviyelerin belirlenmesi ile başlar. Bu seviyeler, öncelikli olarak kullanıcı hataları, uygulama hataları ve sistem hataları şeklinde belirlenebilir.
• Hataların Kaydedilmesi: Uygulamanın çalışması sırasında meydana gelen hatalar belirlenir ve kaydedilir. Bu kayıtlar sayesinde hangi hata nedeniyle uygulama durdu veya yavaşladı gibi sorulara cevap bulunabilir.
• Analiz ve Çözüm Üretimi: Kaydedilen hatalar analiz edilir ve çözüm üretimi yapılır. Bu sayede tekrarlanan hataların önüne geçilir ve sistem sürekli olarak geliştirilebilir.
• Önleme ve Çözüm: Hataların kaydedilmesi kadar önlenmesi de önemlidir. Bu nedenle, kaydedilen hataların nedenleri tespit edilir ve tekrarlanmaması için çözümler üretilir.

Hata izleme işlemleri sayesinde, uygulamalar daha güvenilir bir hale gelir. Hataların önceden tespit edilmesi, sistemlerin sürekli çalışabilir olmasını sağlar. Bu nedenle, mikroservis mimarisi uygulamalarında hata izleme işlemlerine büyük önem verilmelidir.

Performans İzleme

Mikroservis mimarisinde performans izleme işlemleri, uygulamanın sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu işlemler, her bir mikroservisin performansının izlenmesini ve gerektiği durumlarda ölçeklendirme veya kaynak eklenme gibi işlemlerin yapılmasını sağlar.

Performans izleme işlemleri, birçok farklı metrik ve gösterge ile gerçekleştirilebilir. Bunlar arasında CPU kullanımı, bellek kullanımı, yanıt süresi, işlem başına düşen istek sayısı gibi göstergeler yer alabilir.

Mikroservislerin performans izleme işlemleri, uygulamanın sürekli olarak izlenmesini gerektirir. Bu işlem manuel olarak gerçekleştirilebileceği gibi otomatik olarak da olabilir. Ayrıca, performans izleme işlemleri, uygulamanın farklı kullanım durumlarında da incelenerek performans optimizasyonlarının yapılmasına olanak sağlar.

Bu sayede, mikroservislerin performansının optimize edilmesi ile uygulamanın yüksek talep koşullarında bile sorunsuz bir şekilde çalışması sağlanır ve kullanıcılara kesintisiz bir deneyim sunulur.

Gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta, performans izleme işlemlerinin sadece uygulamanın işleyişi ile sınırlı kalmamasıdır. Aynı zamanda altyapının ve ağın da izlenmesi gerekmektedir. Bu sayede gerektiğinde kaynaklar yeniden dağıtılabildiği için, kullanıcılara kesintisiz hizmet sunumunu sürdürmek daha kolay bir hale gelir.

Güvenlik İzleme

=

Güvenlik izleme işlemleri, mikroservis uygulamalarının güvenliğini sağlamak için oldukça önemlidir. Mikroservis mimarisi, uygulamanın daha küçük parçalara bölünmesi anlamına gelir. Bu nedenle, her bir mikroservis bileşeni ayrı bir güvenlik riski taşır. Bu risklerin tespit edilmesi ve giderilmesi için güvenlik izleme işlemleri kullanılabilir.

Güvenlik izleme işlemleri, mikroservis uygulamalarında olası siber saldırıları tespit etmek ve önlemek için kullanılabilir. Bu işlemler, uygulamayı izleyerek olası güvenlik açıklarını tespit eder ve bu açıkların kapatılması için gerekli önlemleri alır.

Bununla birlikte, güvenlik izleme işlemleri yalnızca olası tehditleri tespit etmekle kalmaz, aynı zamanda mikroservislerin etkili bir şekilde korunmasını sağlar. Bu işlemler, bileşenler arasındaki güvenlik zafiyetlerini belirler ve uygun önlemler alarak bu zafiyetlerin önüne geçer.

Genel olarak, güvenlik izleme işlemleri, mikroservis mimarisi kullanan uygulamaların güvenliğini sağlamak için oldukça önemlidir. Bu işlemler sayesinde potansiyel güvenlik tehditleri tespit edilerek zamanında önlem alınabilir. Bunun yanı sıra, mikroservislerin güvenliği, bileşenler arasındaki herhangi bir güvenlik açığından yararlanmak isteyen kötü niyetli kişilere karşı korunmuş olur.