Kurgu Olmayan Kitaplar Serisi ile ilgileniyorsanız, İnceleme ve Değerlendirme adlı kitap size yol gösterecek Bu kitapta seriden öne çıkan kitapları inceleyerek okuyuculara rehberlik ediyoruz Detaylı değerlendirmelerimizle keyifle okuyacağınız kitapları keşfedin

Bu yazıda, kurgu olmayan kitaplar serisinden seçtiğimiz kitaplar hakkında sizlere incelemeler ve değerlendirmeler sunuyoruz. Kitap önerilerimiz arasında doğa tutkunlarına hitap eden Harun Yahya'nın "Doğa Tarihi" kitabı yer alıyor. Bu kitap, birçok farklı türden canlı hakkında ilginç bilgiler içeriyor ve doğa tarihi konusuna merakı olan okurlar için müthiş bir kaynak olabilir.

Gezi yazılarına meraklıysanız, Kapka Kassabova'nın "Balkan Dağları'nda Keşif" kitabını öneriyoruz. Kassabova, yaptığı keşiflerle Balkan Dağları'nın zengin kültür ve doğa zenginliklerini anlatıyor. Biyografi tutkunları içinse Lauren Redniss'in muhteşem çizimleriyle Marie Curie'nin hayatını anlattığı kitap kesinlikle önerimiz arasında.

• Doğa Tarihi - Harun Yahya
• Gezi Yazıları - Kapka Kassabova
• Biyografi - Lauren Redniss

Sanat ve kültür tutkunları için, George Orwell'in çağları aşan klasiği "1984" teması hakkında ilginç bir inceleme sunuyor. Popüler bilim konularına meraklı olan okurlar ise Douglas Hofstadter tarafından kaleme alınan "I Am a Strange Loop" kitabını okuyabilir. Kitap, zihin felsefesi hakkında yeni bir bakış açısı sunuyor. Tarih meraklılarına tavsiyemiz, Eric Lichtblau'nun "The Nazis Next Door" kitabını mutlaka okumaları. Kitap, Nazilerin bilim adamlarının ABD'ye kaçışını anlatıyor.

Psikoloji ve felsefe öğrencilerine Jean-Paul Sartre'nin "Existentialism is a Humanism" adlı kitabını öneriyoruz. Kitap, insan varoluşu hakkında düşüncelerini paylaşıyor. Son olarak, Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Susan Sontag'ın "Amerika'da Günlükler" kitabı, 1960'lı yıllarda Amerika'da yaşayan bir entelektüelin düşüncelerini yansıtıyor ve edebiyat severler için ilginç bir okuma sunuyor.

• Kültür ve Sanat - George Orwell
• Popüler Bilim - Douglas Hofstadter
• Tarih - Eric Lichtblau
• Felsefe ve Psikoloji - Jean-Paul Sartre
• Edebiyat - Susan Sontag

Doğa Tarihi

Doğa tarihi tutkunları, Harun Yahya'nın yazmış olduğu "Doğa Tarihi" adlı kitaptan keyif alacaklar. Kitapta, hayvanlar, bitkiler ve diğer canlılar hakkında ilginç bilgiler yer alıyor. Okuyucular, kitapta yer verilen farklı türler hakkında detaylı bilgi edinirken, doğa üzerine farklı bakış açılarına da sahip olabilirler.

Kitapta yer alan bilgiler hem eğlendirici hem de öğretici nitelikte. Doğa hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler, kitabı okumaktan keyif alacaklar. Ayrıca, kitapta yer alan tablolar ve fotoğraflar, okuyuculara görsel bir deneyim sunar. Tüm bu özellikleriyle, "Doğa Tarihi", doğa meraklıları için keyifli ve öğretici bir okuma deneyimi sunuyor.

Gezi Yazıları

Gezi ve keşif tutkunları için, Kapka Kassabova'nın Shadow Land adlı kitabını öneriyoruz. Kassabova, Balkan dağlarında gerçekleştirdiği yolculukları anlatıyor. Kitapta, eski komünist ülkelerin hayalet kasabalarından, dağlar arasında kaybolmuş küçük köylere kadar birçok ilginç yerin keşfi yer alıyor.

Kassabova, anılarını zeki bir gözlemci olarak aktarıyor ve çarpıcı bir şekilde detaylandırıyor. Okuyucular, yükselen dağları, açık denizleri ve tarihi yerleri keşfederken, yazarın kendi kişisel yolculuğunu da takip ediyorlar.

Başka hiçbir yerde bulamayacağınız hikayelerden oluşan Shadow Land, sadece gezi yazısı sevenler için değil, aynı zamanda Balkanlar hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için de harika bir kitap. Okuyucuların, Kassabova'nın anlattığı yerleri kendi gözleriyle gördüğünü hissetmelerine olanak sağlayan kitap, seyahat etmek ve farklı kültürler hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyenler için bir ilham kaynağı.

Biyografi

Bilim dünyasının saygın isimlerinden Marie Curie'nin hayatı, hem bilim hem de genel okur kitlesi tarafından ilgiyle takip ediliyor. İşte tam bu noktada karşınıza The New York Times tarafından "yılın en iyi kitabı" seçilen Lauren Redniss'in çizimleriyle harmanlanmış biyografi kitabı geliyor. Kitap, Curie'nin çocukluğundan itibaren hayatının her dönemini, özel hayatını ve bilimsel katkılarını detaylı bir şekilde ele alıyor.

Bilim dünyası için önemli bir figür olan Marie Curie'nin hayatı, özellikle genç kızlar arasında ilgi uyandırmaktadır. Kitap hakkında yapılan yorumlar ise oldukça olumludur. Marie Curie'nin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitaptır.

Kültür ve Sanat

1984 teması hakkında ilginç bir çalışma sunan Orwell in Spain: The Full Text of Homage to Catalonia kitabı öneriyoruz. Bu kitap, İspanya İç Savaşı sırasında Orwell'in yaşadıkları üzerine bir anı ve tarih kitabıdır. Kitap, savaşın ne kadar çekişmeli olduğunu gösterirken, Orwell'in politik düşüncelerinin nasıl şekillendiğini de gözler önüne seriyor. Ayrıca, yazarın kişisel deneyimleri ve tanıklıkları, savaşın insani boyutlarını da yansıtıyor. Sanat ve kültür alanında ilgilenen okurlar için kesinlikle önerdiğimiz bir kitap.

1984

George Orwell'in çağları aşan klasiği 1984,siyasal bir distopya olarak kabul edilir. Kitap, totaliter bir dünyada yaşayan bir adamın hikayesini anlatır ve herkes tarafından okunması gereken bir eserdir.

Orwell, kitabında özgürlük, hakikat ve bireysellik gibi konuları ele alırken, aynı zamanda totaliter rejimlerin insanların özgürlüklerine nasıl müdahale ettiğini de gözler önüne seriyor. 1984, Orwell'in en önemli eserlerinden biridir ve günümüzde hala güncelliğini koruyan bir yapıt olarak kabul ediliyor.

teması hakkında ilginç bir çalışma. Sanat ve kültür alanında ilgilenen okurlar için öneriyoruz.

George Orwell'in, çağları aşan bir klasiği olan 1984 kitabı, sanat ve kültür alanında ilgi duyan okurlar için kesinlikle önerdiğimiz bir kitaptır. Bu kitapta, totaliter bir toplumda yaşayan bir adamın çaresizliği konu edinilir. Bu eser, diktatörlük, baskı, özgürlük ve manipülasyon kavramlarına odaklanır. Kitapta yer alan karakterler, bu kavramları okurlara yansıtır. Bu eser ayrıca, düşünsel çatışmaların ne kadar güçlü olduklarını gösterir.

Orwell, 1984'ü yazarken totaliter devletlere olan eleştirisini eserine yansıtmıştır. Eser, çağdaş dünyada hala etkisini yitirmemiştir. Bu kitap, totaliter rejimlerin nasıl manipüle ettiğini ve medyanın davranışları kontrol etmek amacıyla kullanıldığını anlatır. Eser, okuyucunun kendi düşüncelerini sorgulamasını sağlar ve diktatörlük uygulamalarının doğru olmadığını gösterir. Orwell'in farklı bir dünyaya götürdüğü bu kitap, okuyucunun hayal gücünü zorlar ve onları sorgulamaya iterek düşüncelerini geliştirmesine yardımcı olur.

Popüler Bilim

Popüler bilim kitapları, geniş kitlelere hitap ederek, bilim ve teknoloji hakkında bilgi sahibi olmayan insanları bile meraklandırıyor ve bilgilendiriyor. Bu alanda yazılmış birçok ilginç kitap var ve bunlardan biri de Douglas Hofstadter'in I Am a Strange Loop kitabı. Kitapta Hofstadter, zihin felsefesi hakkında yeni bir bakış açısı sunuyor ve insan zihninin nasıl çalıştığı hakkında ilginç bilgiler veriyor.

Kitapta, insan zihninin karmaşıklığı ve özgünlüğü ele alınıyor ve Hofstadter, zihinlere dair birçok felsefi ve bilimsel hipotez öne sürüyor. Yazar, insan zihninin bir döngü olduğuna inanıyor ve bu döngünün insan varoluşunun bir parçası olduğunu savunuyor. Ayrıca, zihnin kendini nasıl algıladığına ve çeşitli algı düzeylerine değiniyor. Kitabın öne çıkan kısımlarından biri, zihnin kendisi hakkında düşündüğü fikri ve bu düşüncenin insan davranışları üzerindeki etkilerini ele alması.

Hofstadter, kendine özgü tarzıyla bilim konularını okuyuculara anlatıyor ve okuyuculara zihni keşfetme fırsatı sunuyor. Kitap, zihin felsefesi ve bilişsel psikoloji hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere hitap ediyor. Ayrıca, başka bir boyuttan bakış açısı sunarak, kendimizi daha iyi anlamamızı ve çevremizdeki dünyayı daha iyi kavramamızı sağlıyor.

Sonuç olarak, Popüler bilim kitapları, bilgiye olan merakımızı tatmin ederken, bize yeni bakış açıları ve bilgiler kazandırmaya devam ediyor. Hofstadter'in I Am a Strange Loop kitabı da, bu alanda yazılmış en ilginç ve derinlemesine inceleyen eserlerden biri olarak dikkat çekiyor.

I Am a Strange Loop

Douglas Hofstadter'in "I Am a Strange Loop" adlı kitabı, zihin felsefesi konusunda ilginç bir okuma sunar. Kitap, yazarın, insan kimliğinin benzersiz bir şekilde zihinsel etkinliklerle tanımlandığını savunduğu bir tez üzerine kuruludur.

Hofstadter, teorisini açıklamak için, "ben" kavramı hakkında tartışmalar yapar ve benliğin zihinsel işlevler tarafından nasıl şekillendiğini açıklar. Kitapta, yazar benliğin zihninin bir yansıması olduğunu ve bu yansımanın farklı seviyelerde tekrar tekrar ortaya çıktığını iddia eder.

Hofstadter, kitap boyunca, insan kimliğinin benzersizliği ve bilincin doğası hakkında ilginç bir bakış açısı sunar. Zihin felsefesi alanında okuyanlar, bu kitaptan çok şey öğrenebilirler.

kitabı, Douglas Hofstadter tarafından yazılmış ilginç bir popüler bilim kitabı. Zihin felsefesi hakkında yeni bir bakış açısı sunuyor.

I Am a Strange Loop Kitabı: Yeni Bir Bakış Açısı Sunan Popüler Bilim

Douglas Hofstadter tarafından yazılan I Am a Strange Loop kitabı, zihin felsefesi hakkında yeni bir bakış açısı sunan ilginç bir popüler bilim kitabıdır. Kitabın merkezinde, zihnin özdeğişimi ve özbenlik kavramları yer alır.

Hofstadter, kitabında, zihnin nasıl çalıştığına ve bilincin doğasına dair kapsamlı bir inceleme sunar. Buna ek olarak, özdeşlik ve benlik kavramları hakkında felsefi tartışmalar da kitapta yer alır.

Kitap, zihin felsefesi hakkında bilgi edinmek isteyen okurlar için önemli bir kaynak olabilir. Ayrıca, zihin- beden probleminin çözümüne dair yeni bir bakış açısı sunması nedeniyle, psikoloji ve nörobilim alanında da ilgi görebilir.

Tarih

The Nazis Next Door kitabı, II. Dünya Savaşı sonrasında ABD'ye kaçan Nazilerin bilim adamlarını ve onların ABD'de yürüttüğü çalışmaları anlatıyor. Kitap, ABD hükümetinin bu bilim adamlarını ülkeye aldığı gerçeğini gün yüzüne çıkarıyor. Eric Lichtblau, bu kitabında detaylı bir araştırma yaparak, ABD'nin Alman bilim adamlarına nasıl kapılarını açtığını ortaya koyuyor. Bilim adamları, ABD hükümeti tarafından Nazilerin insanlık dışı deneylerinde yarattıkları bilgi birikimleri nedeniyle çekici birer seçenek olarak görülmüştü.

Kitap, okuyuculara sadece Nazilerin ABD'ye kaçışını değil, aynı zamanda bu kaçışın Amerikan hükümeti ve toplumuna etkilerini de anlatıyor. Oliver Stone tarafından yönetilen "JFK" filminde de konu hakkında birçok ipucu yer almıştı. Kitap, tarihsel gerçekleri çarpıcı bir şekilde aktarırken, aynı zamanda okuyucuları düşünmeye sevk eden bir yapıya sahip. Kitapta yer alan bilgiler, özellikle II. Dünya Savaşı dönemine olan ilgiyi arttıracaktır.

Eğer tarihsel gerçeklere ve II. Dünya Savaşı tarihine ilgi duyuyorsanız, bu kitabı mutlaka okumalısınız. Eric Lichtblau, okuyuculara inanılmaz bir yolculuk sunuyor. Kitap, hem çarpıcı detaylarla dolu bir tarih kitabı hem de araştırma türü sevenlerin beğeneceği bir eser.

The Nazis Next Door

Eric Lichtblau'nun The Nazis Next Door kitabı, Nazi Almanyası bilim adamlarının ABD'ye kaçışını ve CIA'nın işbirliği hikayesini anlatıyor. Kitap, ABD hükümetinin savaş sırasında Nazi bilim adamlarına sığındığı gerçeğini açığa çıkarıyor. Kitap aynı zamanda, ABD hükümetinin Nazi doktorlarının ülkede kalmalarına yardım ettiğini ve eski Nazi üyelerinin ABD hükümetinde çalışmalarına izin verildiğini iddia ediyor. Kitapta, ABD hükümetinin bu insanların savaş sonrası dönemde Sovyetler Birliği'ne karşı istihbarat sağlamak için kullandığı belirtiliyor.

Kitap, tarih meraklıları için oldukça önemli bir kaynak. ABD hükümetinin savaş sonrası döneminde gerçekleştirdiği bu işbirliği, Amerika'nın dünya çapındaki şöhretini gölgeleyen bir olaydı. Kitap, yıllarca süren araştırmaları sonucunda ortaya çıkan gerçekleri ortaya koyuyor ve tarihin yüzleşmesi gereken bir konuyu ele alıyor. Okurlar, kitabı okuduktan sonra savaş sonrası dönemde gerçekleşen olayların büyüklüğünü daha iyi anlayacaklar.

kitabı, tarih meraklıları için kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Eric Lichtblau, bir Pulitzer Ödülü sahibi gazetecidir ve The Nazis Next Doorkitabında, II. Dünya Savaşı sonrasında Nazilerin birçok üst düzey bilim adamının ABD'ye kaçışını anlatıyor. Kitap, Nazilerin kaçışının ve ABD hükümetinin bu kişileri korumasının nasıl mümkün olduğunu açıklıyor. Tarih meraklıları için kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Felsefe ve Psikoloji

Existentialism is a Humanism adlı kitabı öneriyoruz. Kitap Jean-Paul Sartre tarafından yazılmıştır ve insan varoluşu hakkında düşüncelerini içermektedir. Sartre, kitapta, insanların varoluşunun anlamını sorgularken, özgürlük, sorumluluk, sevgi, yaratıcılık ve insan bağımlılığı gibi konuları ele almaktadır.

Bu kitap özellikle psikoloji ve felsefe öğrencileri için oldukça faydalı olabilir. Sartre'ın felsefi görüşleri, insan psikolojisi ve varoluşun anlamı hakkında derinlemesine düşünmeyi teşvik eder. Kitap ayrıca, insanların sorumluluklarının ve özgürlüklerinin bilincinde olmaları gerektiği gibi önemli bir mesaj da taşır.

Okurlar, Sartre'ın düşünceleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için kitapta yer alan felsefi argümanları inceleyebilirler. Kitapta, Sartre'ın "özne" kavramı da önemli bir rol oynamaktadır. Sartre, insanların kendilerini başka insanların gözünden özgürleştirmeleri gerektiğini savunurken, hayatın her anında insanların özgür iradelerine sahip olduklarını belirtmektedir.

Sonuç olarak, Existentialism is a Humanism, insan varoluşu hakkında düşünen herkes için önemli bir okuma olabilir. Kitap, psikoloji, felsefe ve entelektüel konularda ilgilenen okuyucular için önerilen bir seçenektir.

Existentialism is a Humanism

Existentialism is a Humanism, Jean-Paul Sartre'un klasik eserlerinden biridir. Bu kitap, insan varoluşu hakkında düşüncelerini paylaşırken, aynı zamanda insanın özgürlüğünü tartışıyor. Sartre'a göre, insanlar özgürlüklerinin bilinciyle doğarlar ve bireysel olarak seçim yapma yeteneğine sahiptirler. Fakat insan, aynı zamanda başkalarının seçimleriyle ilişkilidir ve bu yüzden dünya bir arada yaşayan insanların bir kolektifidir.

Sartre, kitabında insanın özgürlüğünü savunurken, aynı zamanda insanın varoluşuyla yüzleşmesi gerektiğini de söylüyor. Varoluşçu düşünceye göre, insanın hayatı anlamlı değildir. Hayatın anlamını insanlar kendileri yaratmalıdır. Dolayısıyla, Sartre, insanın hayatındaki seçimlerin hayatını şekillendirdiğini öne sürer.

Existentialism is a Humanism, filozoflara ve psikoloji öğrencilerine uyarlanmış bir kitaptır. Sartre'ın özgürlük ve varoluş kavramları, çağımızda hala tartışılan konular arasında yer almaktadır. Kitap, kişisel gelişim, felsefe ve psikoloji alanlarından ilgi duyan herkese önerilebilir.

adlı kitabı öneriyoruz. Jean-Paul Sartre, kitapta insan varoluşu hakkında düşüncelerini paylaşıyor.

Susan Sontag'ın Amerika'da Günlükler adlı kitabından sonra, felsefe ve psikoloji öğrencilerine Jean-Paul Sartre'ın Existentialism is a Humanism adlı kitabını öneriyoruz. Kitap, insan varoluşu hakkında düşüncelerini paylaşan Sartre tarafından yazılmıştır. Sartre, insanın özgürlüğünü ve hayatta kalmak için ne yapması gerektiğini tartışıyor. Kitap, özellikle felsefe, psikoloji, sosyoloji ve edebiyat alanlarında ilgilenenler için önemli bir okuma olarak öne çıkıyor.

Existentialism is a Humanism, insanın hayatındaki belirsizlikleri affetmek ve anlam bulmak için nasıl mücadele etmesi gerektiği hakkında bir manifestodur. Sartre'a göre insanlar, kendilerini yargılama ve hayatlarının sorumluluğunu üstlenme özgürlüğüne sahiptirler. Kitap, insanların hayatta kalmak için nasıl mücadele etmeleri gerektiğini, seçimlerinin sonuçlarını kabullenmeleri gerektiğini ve özgürlüklerinin hayatlarının anlamına nasıl katkıda bulunduğunu anlatıyor.

Bu kitap, insan varoluşu hakkında ilginç ve düşündürücü bir okuma sunuyor. Existentialism is a Humanism, insanların hayatlarını nasıl yaşayacaklarını ve özgürlüklerinin hayatlarında nasıl bir rol oynayacağını düşünmelerine teşvik ediyor. Kitap, açık bir üslupla yazılmış ve insanların özgürlüğündeki önemi anlamak ve anlam bulmak için önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor.

Edebiyat

"Amerika'da Günlükler" adlı kitabı, edebiyat severler için oldukça ilginç bir okuma sağlıyor. Kitap, 1960'lı yıllarda Amerika'da yaşayan bir entelektüelin günlüklerinden oluşuyor. Bu günlükler, o yıllarda Amerika'nın sanat ve kültür dünyasındaki değişimleri yansıtıyor. Susan Sontag, günlüklerinde popüler kültür, savaş karşıtlığı, feminist hareketler ve edebiyat dünyasına dair düşüncelerini paylaşıyor. Kitap, birçok farklı konuyu ele almasıyla ve Sontag'ın sade ve akıcı diliyle okuyucuları kendine çekiyor.

"Amerika'da Günlükler", Sontag'ın çeşitli eserlerindeki fikirlerin kökenine gitmek isteyenler için de oldukça önemli bir kaynak. Sontag, günlükleri sayesinde, Amerika'nın kültürel değişimine dair önemli bir perspektif sunuyor. Kitapta yer alan yazılar arasında, ünlü yazarlar, sanatçılar ve düşünürler hakkında yorumlar yapması da dikkat çekici. Edebiyat meraklılarının kesinlikle okuması gereken bu kitap, Sontag'ın düşüncelerini yakından tanımak ve anlamak için harika bir fırsat sunuyor.

Amerika'da Günlükler

Susan Sontag'ın Amerika'da Günlükler adlı kitabı, edebiyat severler için ilginç bir okuma sunuyor. Kitap, Sontag'ın 1960'lı yıllarda Amerika'da yaşayan bir entelektüel olarak yaşadığı deneyimleri yansıtıyor. Amerika'da Günlükler, sadece bir hatıra kitabı değil, aynı zamanda bir fikirler kitabı da olarak görülebilir. Sontag, kitabında siyasi ve kültürel olaylara duyarlılığı, sanat anlayışını ve yazma felsefesini yansıtıyor.

Sontag'ın kitabındaki deneyimleri, o dönemlerde yaşayan insanların fikirlerine dair ipuçları sunarken, günümüzde de birçok okurun ilgisini çeken konuları ele alıyor. Bu nedenle kitap, yalnızca edebiyat severler tarafından değil, aynı zamanda tarih meraklıları ve sosyal değişimlere ilgi duyanları da etkileyecektir.

Kitapta Sontag'ın, özellikle sanat ve edebiyat hakkındaki görüşleri oldukça önemli. Yazının öneminin altını çizerken, sanatın insan hayatındaki yerine ilişkin düşüncelerini de paylaşıyor. Kitapta normal insanların yerine Amerika'nın aydın çevrelerinin hayatı yansıtılıyor, ancak bu, okuyucunun kendini kitaba dahil etmesine engel değil. Sontag'ın, kitabında ele aldığı konular, okuyucunun insanlık tarihindeki varoluş mücadelesine, sanatın insan hayatındaki yeri ve önemine dair derinlemesine düşünmesine yol açacaktır.

Amerika'da Günlükler, yalnızca bir kişinin deneyimlerini anlatan bir kitap değil, aynı zamanda tarihe, sanata, siyasete, kültüre ve insan varoluşuna ilişkin pek çok fikri de okura sunuyor. Susan Sontag'ın kaleminden çıkan bu çok yönlü kitap, edebiyat dünyasında önemli bir yere sahip ve okurlardan tam not almıştır.

adlı kitabı, edebiyat severler için ilginç bir okuma sunuyor. Kitap, 1960'lı yıllarda Amerika'da yaşayan bir entelektüelin düşüncelerini yansıtıyor.

Susan Sontag'ın, Amerika'da Günlükler adlı kitabı, edebiyat severler için oldukça ilginç bir seçki sunuyor. Kitap, 1960'lı yıllarda Amerika'da yaşayan bir entelektüelin düşüncelerini yansıtmaktadır. Sontag'ın hayatına, sanata, politikaya ve sinemaya dair gözlemleri okuyucuları içine çekerken, onların düşünmeye itiyor.

Amerika'da Günlükler, Sontag'ın okuyuculara unutulmaz bir düşünsel yolculuk yaşatan, özgün bir kitap. Sontag'ın kitaptaki yazıları, kendine has bir tarzda kaleme alınmıştır. Yazarın dil, edebi eserlerinde olduğu kadar, denemelerinde de oldukça akıcıdır. Kitapta yer alan denemeler, yazarın okuyuculara gösterdiği aşırı hassasiyetin bir yansımasıdır.

• Kitabın yazarı: Susan Sontag
• Kitap adı: Amerika'da Günlükler
• Yayınevi: Sel Yayıncılık

Sontag'ın kendisi de bir entelektüel olduğu için, kitabında pek çok konuda fikirlerini okuyucularla paylaşıyor. Sontag, kitapta Amerikan toplumunun kültürel yapısına dair keskin gözlemlerde bulunuyor. Yazarın güçlü kalemi, okuyucuların Sontag'ın gözlemlerine kolayca bağlanmasını sağlıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı, Amerika'da Günlükler, edebiyatseverler için kaçırılmayacak bir kitap.