Organik Tarımın Önemi

Organik Tarımın Önemi

Organik tarım, sağlıklı bir geleceğin temelidir. Kimyasallarla dolu gıdalar tüketmek yerine, organik tarım yöntemleriyle elde edilen gıdalar sağlığımızı korur ve doğayı da rahatsız etmez. Organik tarım, dünya genelinde yaygınlaşmalı ve önemi anlaşılmalıdır. Sağlık ve çevre bilincinin artmasıyla organik tarım, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ürünlerimiz sağlıklı, lezzetli ve doğal olduğu için organik tarım herkes için önemlidir.

Organik Tarımın Önemi

Organik tarım, tüketicilere daha sağlıklı, doğal ve kaliteli gıda sunar. Organik tarım, kimyasalların kullanımını en aza indirerek, toprağı ve biyolojik çeşitliliği korur, doğa dostu ve sürdürülebilir bir tarım yöntemi olarak adlandırılır.

Organik tarım önemli bir konu çünkü gıdaların ne kadar sağlıklı olduğu, hangi yöntemlerle üretildiği, tüketici sağlığını da doğrudan etkiler. Organik gıdaların daha az kimyasal kalıntı içermesi, üretim sürecinin daha sürdürülebilir olması, toprağın daha az zarar görmesi, su kaynaklarının korunması gibi birçok faydası vardır. Bu nedenle organik tarıma yönelmek, hem insan sağlığı hem de çevre açısından oldukça önemlidir.

  • Organik tarımın sağladığı faydalar arasında;
    • İnsan sağlığına faydaları
    • Çevreye faydaları
    • Toprak, su ve biyolojik çeşitliliğin korunması

Organik tarımın bir diğer önemli özelliği, sürdürülebilir bir tarım yöntemi olmasıdır. Organik tarım, doğanın ve çevrenin korunması için çalışır ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakmayı hedefler. Bu nedenle, organik tarımın önemli bir rol oynadığı ve herkesin organik tarıma yönelmesi gerektiği açıktır.

Sonuç olarak, organik tarımın insan sağlığı ve çevre açısından sağladığı birçok fayda bulunmaktadır. Bu nedenle, organik tarıma yönelmek, daha sağlıklı bir hayat ve gelecek için önemli bir adımdır.


Organik Tarım Nedir?

Organik tarım doğal kaynakları daha az tüketen, toprağı ve bitkileri koruyan, sürdürülebilir bir tarım türüdür. Organik tarımın temel prensipleri, sentetik kimyasalların kullanılmaması, toprağın ve su kaynaklarının korunması, biyoçeşitliliğin desteklenmesi, hayvan refahının sağlanması ve çevreye duyarlı bir şekilde işlem yapılmasıdır.

Organik tarım, çiftçilik faaliyetleri sırasında bitkileri hastalıklardan korumak için doğal kontrol yöntemlerini kullanır. Sentetik kimyasalların kullanımından kaçınılması, hem tarım toprağının verimliliği hem de ürettiği ürünlerin kalitesi açısından önemlidir. Ürünler, sentetik kimyasallara maruz kalmadığı için doğal tat, aroma ve besin değeri ile daha lezzetlidir.

Bunun yanı sıra, organik tarım yalnızca insan sağlığına değil, aynı zamanda hayvanlara ve doğal yaşama da önemlidir. Organik tarım, hayvanların genetiğini bozacak ve doğal yaşama zarar verecek şekilde hormon, antibiyotik veya diğer endüstriyel yöntemlerle yetiştirilmesinden kaçınır. Tarım faaliyetleri sırasında, toprağın ve su kaynaklarının korunması için doğal kontrol yöntemleri ve çevre dostu teknikler uygulanır.

Organik tarım sayesinde, daha sağlıklı gıdalar elde edebilir ve doğal kaynakları koruyabiliriz. Bu nedenle organik tarıma yönelmek, hem kendi sağlığımız hem de doğal yaşamın sürdürülebilirliği için önemlidir.


Organik Tarımın Faydaları

Organik tarımın faydaları, hem insan sağlığına hem de çevreye pozitif etkileri vardır. Organik tarım, gıdaların doğal olarak yetiştirilmesine dayanır ve kimyasal gübre, pestisit veya diğer kimyasalların kullanımı yerine doğal yöntemler tercih edilir. Bu nedenle, organik tarım ürünlerinde kimyasal kalıntılar bulunmaz ve tüketen kişilerin sağlık açısından daha iyi bir seçim yapmalarını sağlar.

Organik tarım, insan sağlığına olumlu etkileriyle ün kazanmıştır. Geleneksel yöntemlerle yetiştirilen gıdaların içinde bulunan kimyasal kalıntılar, insan vücudunda birikerek sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra, organik tarımın tercih edilmesi alerji gibi pek çok sağlık sorununu da önleyebilir. Organik tarımın insan sağlığına etkisi, kaliteli ve sağlıklı gıdalar tüketmek isteyenler için önemli bir faktördür.

Geleneksel tarım yöntemleri, kimyasal gübre ve pestisitlerle yapıldığından, gıdalarda kalıntı olarak kalma riskleri vardır. Organik tarım yöntemleri ise doğal gübreler ve pestisitlerle yapıldığından, gıdalarda herhangi bir kalıntı bırakmaz. Böylece, organik tarım tüketen kişiler kimyasal kalıntılardan korunur.

Organik tarım yöntemleri, toksik maddelerin yabancı madde olarak yemeklere girme riskini ortadan kaldırır. Organik ürünlerde kullanılan yöntemler, bu maddelerin birikmesini önler. Organik tarımın doğal yöntemleri sayesinde, gıdaların besin değerleri korunarak, sağlıklı gıda tüketimi kolay hale gelir.

Organik tarımın bir diğer faydası, çevreye pozitif etkileriyle bilinir. Bu yöntemler, doğal kaynakları daha az harcar ve biyolojik çeşitliliği korur. Ayrıca, organik tarım yöntemleri, tarım çevrelerindeki toprak ve su kaynaklarının da korunmasına yardımcı olur.

Organik tarım, toprakta kirliliğe neden olan kimyasalların kullanımını azaltır. Çiftlik hayvanları için kullanılan doğal gübreler, toprağın bozulmasını önleyerek doğal yapısını korur. Bu sayede toprak ve su kaynakları, sağlıklı bir yapıda ve temiz kalır.

Organik tarım yöntemleri, biyoçeşitliliğin korunmasına da katkı sağlar. Bu yöntemler, yerel türleri, bitki örtüsünü ve diğer yerel yaşam biçimlerini korumaya yardımcı olur. Ayrıca, organik tarım, doğal olarak zararlı böceklerin kontrolü için doğal yöntemlerle mücadele eder ve böylece doğal dengeyi korur.


İnsan Sağlığına Faydaları

Organik tarımın insan sağlığına pek çok faydası vardır. Bu nedenle organik tarım yöntemi tercih edilerek üretilen gıdaların tüketimi, sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir.

Birinci olarak, organik tarım yöntemiyle üretilen gıdalarda kimyasal gübre ve ilaç kalıntısı bulunmaz. Kimyasal gübrelerin yanı sıra zararlı haşere ve böceklerle mücadele için kullanılan ilaçlar, insan sağlığına zararlı etkiler yaratabilir. Organik tarım yöntemi ise doğal bir gübreleme ve zararlı böceklerin doğal düşmanları kullanarak mücadele etmeyi tercih eder. Böylece organik tarım ürünlerinde güvenli bir şekilde tüketilebilecek sağlıklı gıdalar elde edilir.

İkinci olarak, organik tarım yöntemiyle yetiştirilen gıdalarda doğal pişirme yağı, tuz ve şeker miktarı daha azdır. Söz konusu gıdaların antioksidan ve besin değerleri daha yüksektir. Organik tarım yöntemiyle yetiştirilen sebzelerde beta-karoten ve C vitamini, meyvelerde ise polifenol adı verilen tedavi edici ve iyileştirici maddeler daha yüksek miktarda bulunur. Bu özellikleri sayesinde organik gıdaların tüketimi, genel olarak insan sağlığına iyi gelir ve birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olabilir.

Üçüncü olarak, organik tarım yöntemiyle üretilen gıdalar, çiftlikteki yaşam koşullarının insan ve hayvan sağlığı açısından daha iyi seviyeye çıktığı için daha sağlıklıdır. Hayvanların yemleri organik olduğu için, hayvansal ürünlerde hormon ve antibiyotik kalıntılarına rastlanmaz. Ayrıca, çiftliklerde yapılan üretimler, yerel ekonomiye ve kültürel çevreye katkı sağlandığından da insan sağlığına pozitif etkiler yaratır.


Kimyasal Gübre ve İlaç Kalıntılarından Korunma

Organik tarım, kimyasal gübreler ve ilaçlar kullanmadığı için gıdalarda bu kalıntıların bulunmasının da önüne geçer. Geleneksel tarımda kullanılan kimyasal gübreler, sadece bitkiyi beslemekle kalmaz, aynı zamanda toprakta birikebilir ve gelecekteki hasatlarda gıdaların içinde de yer alabilir. Bu da insan sağlığına zarar verir. Organik tarım yöntemleri, doğal tarım prensiplerine uygun olarak yürütüldüğü için gıdalarda kimyasal kalıntıların bulunması riski oldukça düşüktür.

Bu nedenle organik tarım, gıdaların sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesini ve tüketilmesini sağlar. Kimyasal gübre ve ilaç kalıntısı içeren gıdaların tüketimi, zamanla sağlık sorunlarına neden olabileceğinden, organik tarımın tercih edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, organik tarım ürünleri tüketenler, daha doğal ve lezzetli gıdalar tüketmiş olurlar. Toprağın ve bitkinin doğal döngüsüne uygun olarak yetiştirilen ürünler, daha tatlı ve aroma dolu olur.

Organik tarım, diğer tarım yöntemlerine nazaran daha zahmetlidir ve maliyeti de yüksektir. Ancak, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için organik tarım yaparak kısa vadede maddi olarak zarar görsek de uzun vadede sağlıklı bir hayat sürdürebiliriz.


Toksik Maddelerden Arındırılmış Gıdalar

Tarım ürünleri üzerinde kullanılan kimyasal gübreler ve ilaçlar, gıdaların içerisinde kalıntı olarak yer alabilir. Bu toksik maddelerin birikmesi, insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturur. Organik tarım yöntemi ise, doğal gübreler ve pestisitler kullanarak, kimyasal kalıntıları minimuma indirir. Bu sayede organik gıdaların tüketimi, toksik maddelerden korunarak sağlıklı gıda tüketimini sağlar.

Organik tarım yöntemi, gıdaların toksik maddelerden arındırılması için birçok farklı teknik kullanır. Bazı yöntemler arasında, doğal gübrelerin kullanımı, zararlı böcekleri kontrol altında tutmak için doğal yolların kullanımı ve genetiği değiştirilmemiş tohumların kullanımı yer alır.

Organik tarımın gıdaların toksik maddelerden arındırılmasıyla ilgili en önemli avantajı, tarım alanlarının kimyasallarla kirletilmesini önlemesidir. Bu sayede doğal ürünler, toksik maddelerden arınmış sağlıklı gıdalar elde edilir.

Ayrıca, organik tarım yönteminde, atıkların geri dönüştürülmesi, suyun minimum düzeyde kullanılması ve doğal dengeye saygı gösterilmesi gibi birçok uygulama, toksik maddelerin gıdaların içine girmesini engelleyen faktörlerdir.


Çevreye Faydaları

Organik tarımın çevreye faydaları da oldukça büyüktür. Organik tarımın çevre dostu olması, kimyasal gübrelerin ve zararlı tarım ilaçlarının kullanılmadığı bir tarım yöntemi olması sebebiyle toprağı ve su kaynaklarını korumaktadır. Ayrıca biyoçeşitliliğin korunmasına da katkı sağlamaktadır.

  • Toprak ve Su Kalitesinin Korunması
  • Organik tarımın kimyasal gübrelerin ve zararlı tarım ilaçlarının kullanılmaması, toprağı ve su kaynaklarını korumaktadır. Kullanılan doğal gübreler, toprağın yapısını korumakta ve toprakta suyun tutulmasını sağlamaktadır. Bu şekilde tarımın yapıldığı alanlarda toprağın verimliliği artmakta ve su kaynaklarına zarar verilmemektedir.

  • Biyoçeşitliliğin Korunması
  • Organik tarım, yüksek biyoçeşitliliğin korunması için oldukça önemlidir. Kimyasal gübreler ve zararlı tarım ilaçları kullanılmadığından, toprağın yapısı daha sağlıklı kalmaktadır ve bu doğal olarak çevredeki bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliğini korumaktadır. Organik tarımın yaygınlaşmasıyla, biyoçeşitliliğin korunması için katkı sağlanmaktadır.

Tüm bu sebeplerden dolayı, organik tarımın çevreye olan pozitif etkileri nedeniyle de desteklenmesi gerekmektedir. Doğaya zarar vermeden ve geleceğimizi düşünerek yapılan organik tarım yöntemi, hem insan sağlığı hem de çevreye katkı sağlamaktadır.


Toprak ve Su Kalitesinin Korunması

Organik tarım yöntemleri, toprak ve su kaynaklarının korunmasına büyük oranda katkı sağlamaktadır. Organik tarımda, kimyasal gübre ve pestisitler kullanılmadığından, toprak kalitesi korunarak verimli tarım yapılabilmektedir. Bu sayede, toprakta doğal olarak bulunan bakteri, protozoa, mantar ve diğer canlıların sağlıklı yaşam alanları korunmaktadır.

Ayrıca, organik tarım yöntemleri, daha az su kullanımı ile su kaynaklarının korunmasına katkı sağlamaktadır. Geleneksel tarım yöntemlerinde kullanılan kimyasal gübreler ve pestisitler, su kirliliği nedeniyle su kaynaklarının kirletilmesine neden olabilir. Ancak organik tarım yöntemleri, doğal materyaller kullanarak su kaynaklarının kalitesini koruyarak doğal bir şekilde beslenmenin sağlanmasına yardımcı olur.

Organik tarımın bir diğer faydası da, sağlıklı beslenmeyi ve toprağın verimliliğini sürdürülebilir bir şekilde sağlamasıdır. Bu, toprağın doğal döngüsünün korunmasına ve gelecek nesiller için sağlıklı bir toprak bırakılmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, organik tarım yöntemleri toprak ve su kaynaklarını korurken, sağlıklı beslenmeyi de teşvik eder. Bu nedenle, organik tarıma yönelerek beslenme alışkanlıklarımızı ve geleceğimizi korumamız önemlidir.


Biyoçeşitliliğin Korunması

Organik tarımın biyoçeşitliliğin korunmasına katkısı oldukça önemlidir. Geleneksel tarım yöntemleri, tek tip üretime dayanarak belirli tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olur. Bu da doğal yaşamdaki diğer canlıların besin kaynaklarının daralmasına neden olabilir. Organik tarım ise çeşitliliğe önem vererek, farklı ürünler yetiştirir ve doğal yaşamın diğer canlılarına daha geniş bir beslenme alanı sağlar.

Organik tarımın biyoçeşitliliği koruma konusunda bir diğer önemli adımı ise zararlı böceklerle mücadele etmek için yapılacak uygulamaların seçimidir. Doğal yollarla zararlıları etkisiz hale getiren organik tarım, kimyasal ilaç kullanımını minimum seviyede tutar. Bu da diğer canlıların doğal yaşamlarında zarar görmemesine, çevreye ve toprağa zararlı maddelerin bulaşmamasına yardımcı olur.

Organik Tarım Geleneksel Tarım
Çeşitlilik Çeşitli ürünler, biodiversite koruma Tek tip üretim, biodiversite azalması
Zararlı Böcek Mücadelesi Doğal yöntemler, kimyasal kullanımı minimum Kimyasal mücadele, zararlı maddelerin toprağa bulaşması

Organik tarımın biyoçeşitliliğin korunmasında bir diğer önemli adımı ise tohum koruma programlarıdır. Böylece, doğal olarak yetişen tohumlar kullanılarak, farklı tohum çeşitleri yetiştirilerek yine farklı bitki türlerine, böcek ve hayvanlara doğal yaşam alanları sağlanır.

Organik tarımın biyoçeşitliliğe katkısı sadece doğal yaşam ve canlılarla sınırlı kalmaz, aynı zamanda sağlık açısından da faydalıdır. Farklı bitki türlerinin yetiştirilmesi, farklı vitamin ve minerallerin alınmasına yardımcı olur ve sağlıklı gıda tüketimini destekler.


Herkes Neden Organik Tarıma Yönelmeli?

Organik tarım, günümüzde giderek artan bir ilgi görüyor. Peki, herkes neden organik tarıma yönelmeli? Organik tarım, insan sağlığına ve çevreye çok sayıda fayda sağlayan bir tarım yöntemidir. Geleneksel tarım yöntemlerinde kullanılan kimyasallar, gıdaların kalitesini ve sağlıklı olmasını olumsuz etkiler. Organik tarımda ise bu kimyasallar kullanılmaz. İşte organik tarıma yönelmenin nedenleri:

Organik tarımda yetiştirilen gıdalar, geleneksel tarım yöntemleri ile yetiştirilenlere göre daha sağlıklıdır. Organik ürünlerin içinde kimyasal kalıntılar yoktur ve insan sağlığına zararlı hiçbir madde içermezler. Bu nedenle, organik tarım yöntemi ile yetiştirilen sebze ve meyveleri güvenle tüketebilirsiniz.

Organik tarım, doğaya ve topluma karşı yapılan bir sorumluluk hareketidir. Kimyasal gübreler ve tarım ilaçları doğal döngüyü bozarlar, arazileri çoraklaştırır ve su kaynaklarını kirletirler. Organik tarım ise bu etkileri en aza indirir ve doğal döngünün korunmasına katkıda bulunur.

Organik tarım, toprağın verimliliğini korur. Kimyasal gübreler, toprağı yavaş yavaş olumsuz etkiler ve toprağın kalitesini düşürür. Organik tarım yöntemi ise toprağı bozmaz, kalitesini korur ve onu daha verimli hale getirir. Bu nedenle, organik tarım yaparak kaliteli toprakları korumak ve gelecek nesillere sağlıklı toprakları miras bırakmak çok önemlidir.

Genel olarak, organik tarımın önemi gittikçe artıyor. Kimyasal madde ve kalıntılarını içermeyen gıdalarla daha sağlıklı bir yaşam sürmek mümkündür. Organik tarımın faydaları saymakla bitmez. Herkes organik tarıma yönelmeli ve doğal yaşamın daha kaliteli olması için bir adım atmalıdır.


Daha Sağlıklı Gıdalar

Organik tarımın en önemli avantajlarından birisi de daha sağlıklı gıdalar üretmesidir. Organik tarım yöntemleri doğal yollarla üretilen ürünlerin zararlı kimyasal maddeler içermemesini sağlar. Bu yöntemler, ürünlerin içindeki besin değerini koruyarak, vitamin ve mineral açısından zengin bir ürün elde edilmesine yardımcı olur.

Bu avantajın en bilinen örneklerinden birisi de organik meyve ve sebzelerdir. Organik tarımdan elde edilen meyve ve sebzeler katkı maddesi içermediği için daha uzun süre dayanırlar ve bu nedenle daha taze kalırlar. Ayrıca, bu ürünlerin içlerindeki vitamin, mineral ve antioksidan gibi besin öğeleri de daha yüksek oranlarda bulunur.

Yapılan araştırmalar, organik tarım yöntemleriyle üretilen gıdaların sağlık açısından daha faydalı olduğunu göstermektedir. Özellikle çocukların büyüme ve gelişimi için önemli olan vitamin ve minerallerin organik tarım ile elde edilen gıdalarda daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca, organik gıdaların alerjik reaksiyonlara neden olan etken maddeleri içerme ihtimali de daha azdır.

Organik tarımın sağlık açısından bir diğer önemli avantajı da gıdalardaki hormon, antibiyotik ve ilaç kalıntılarını minimum seviyede tutmasıdır. Konvansiyonel tarım yöntemleriyle üretilen gıdalarda ise hormone ve antibiyotiklerin yanı sıra gübre ve pestisitlerin kalıntıları da yüksek oranlarda bulunabilmektedir.

Sağlıklı bir yaşam için organik tarım yöntemleriyle üretilen gıdaların tüketilmesi oldukça önemlidir. Organik beslenme, hem vücudumuzun hem de doğal sistemlerin sağlığı için son derece faydalıdır.


Doğaya ve Topluma Karşı Sorumluluk

Organik tarım, doğal kaynakların korunması ve doğaya karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden bir tarım biçimidir. Konvansiyonel tarım tarzları, toprağı aşındırmakta, su kaynaklarını tüketmekte, kimyasal atıklar üretmekte ve aslında doğal kaynakları tüketmektedir. Organik tarımın amacı, doğal kaynakların korunması, verimli arazilerin sürdürülebilir kullanımı ve toplum sağlığının korunmasıdır.

Organik tarım, doğada yaşayan canlı türlerinin ekolojik potansiyellerine saygı duyar ve bu nedenle de toprak, su ve doğal kaynakların tükenmesini önlemek için aktif rol alır. Organik tarım, toprak verimliliğinin sürdürülebilirliğini sağlama, hassas ekosistemleri ve biyoçeşitliliği koruma, tarımsal faaliyetlerin doğaya zarar vermesini önleme amacı taşır.

Ayrıca organik tarım, hastalıkların önlenmesinde de önemli bir role sahiptir. Doğal tekniklerle yapılan organik tarım, bitkilerin sağlıklı büyümelerini ve daha az hastalıkla karşı karşıya kalmalarını sağlar. Bu, sorumlu bir şekilde üretilmiş gıdaların sağlıklı bir şekilde tüketilmesini sağlar.

Organik tarımın doğaya ve topluma karşı olan sorumluluğu, işletmelerin bu prensip doğrultusunda çalışmasını sağlamakta, insan sağlığına zararlı kimyasal atıkların üretimini azaltmaktadır. Organik tarım çiftçileri, üretimlerinin çevreye olumsuz etki yapmayacak şekilde gerçekleştirilmesine önem verirler. Bu da topluma, daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek sunar.

Organik tarım, doğanın dengesini koruyarak, sürdürülebilir bir tarımın mümkün olduğunu göstermektedir. Organik tarım, en kaliteli toprağın korunmasına yardımcı olmakta, kaynakların doğru ve verimli kullanımına destek olmakta, tarım sektöründe sürdürülebilirlik sağlanmasını amaçlamaktadır. Bu sebeple herkes, doğaya ve topluma karşı sorumlu bir tutum sergilemek adına organik tarıma yönelmelidir.


Kaliteli Toprakların Korunması

Organik tarımın en önemli faydalarından biri, kaliteli toprakların korunmasına olan katkısıdır. Konvansiyonel tarım yöntemleri, verimliliğin arttırılması adına kimyasal gübreler ve pestisitler kullanır. Ancak bu yöntemler, toprağın kalitesini azaltabilecek kimyasalların birikmesine ve toprak verimliliği üzerinde olumsuz etkiler oluşturmasına neden olabilir.

Organik tarım ise, doğal gübre ve önleyici önlemler gibi doğal yöntemleri kullanarak toprağı korur. Bu yöntemler, toprağı organik madde bakımından zenginleştirerek beslerler ve verimliliğini arttırırlar. Ayrıca, organik tarımın bir diğer önemli faydası da topraktaki mikroorganizmaları koruyarak toprak verimliliğini sağlamaya yardımcı olmasıdır.

Gelecekteki nesillere sağlıklı toprakları miras bırakmak da organik tarımın önemli bir yararıdır. Konvansiyonel tarım yöntemleri, kalitesiz toprakların neden olduğu erozyon ve kirlilik sorunlarına yol açabilir. Organik tarım ise, toprak kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi için uğraşır. Bu yöntemlerin kullanılması, sağlıklı toprakların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.

Sonuç olarak, organik tarımın kaliteli toprakların korunmasına olan katkısı ve gelecekteki nesillere sağlıklı toprakları miras bırakma önemi oldukça büyüktür. Bu nedenle, konvansiyonel tarım yöntemlerinden organik tarıma geçmek, hem kendi sağlığımız hem de doğanın ve geleceğimizin sağlığı için önemlidir.