NET Core, Docker ve AWS teknolojilerinin bir araya gelerek Cloud Native uygulama geliştirme sürecini hızlandırdığı bir ortamda, güvenilir ve ölçeklenebilir çözümler üretildiği anlatılıyor Bu yaklaşımın öğeleri, NET Core'dan Docker'a, AWS hizmetlerine kadar ayrıntılı bir şekilde açıklanarak uygulama geliştirme süreci adım adım anlatılıyor Cloud Native uygulamalar, DevOps metodolojisi, paralel hizmetler, ölçeklenebilir mimari ve yüksek kullanılabilirlik sayesinde daha iyi bir operasyonel verimlilik ve düşük maliyetle kullanıcı ihtiyaçlarını karşılar NET Core, ASPNET Core, Entity Framework Core ve Dependency Injection gibi araçlarla, uygulama geliştirme süreci kolaylaştırılırken, Docker ve AWS hizmetleri sayesinde uygulama deploy edilmesi, ölçeklendirilmesi ve yönetilmesi daha da kolaylaştırılmaktadır

Bu makalede, .NET Core, Docker ve AWS teknolojilerinin bir araya geldiği Cloud Native uygulama geliştirme süreci ele alınıyor. Cloud Native uygulamalar, güvenilir, ölçeklenebilir ve esnek bir altyapıda çözümler oluşturulmasına imkan tanıyan bir yaklaşımdır. Bu makalede, .NET Core'dan Docker'a, AWS hizmetlerine kadar bu yaklaşımın bileşenleri ve faydaları ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Bu teknolojiler bir araya geldiğinde, uygulama geliştirme süreci daha hızlı ve üretken hale geliyor. Hem .NET Core hem de Docker, uygulamanın oluşturulması ve çalıştırılmasında birer araç olarak kullanılabiliyor. Ayrıca, uygulamanın AWS üzerinde deploy edilmesi, ölçeklendirilmesi ve yönetilmesi de kolaylaşıyor. Bu makale, her bir teknolojinin özelliklerini anlatarak, Cloud Native uygulama geliştirme sürecini adım adım açıklamaktadır.

Cloud Native Uygulama Geliştirme

Cloud Native uygulama geliştirme süreci, günümüzün devasa, dinamik ve kompleks veri merkezleri için gereklidir. Bu kavram inovasyon, esneklik, ölçeklenebilirlik ve dayanıklılık için tasarlanmıştır ve bulut teknolojisi ile bütünleştirilir.

Bu uygulama türü, zaten bulut ortamında önemli veri işlemeyi gerektiren ve veriye ihtiyaç duyan web veya mobil uygulamalar için idealdir. Cloud Native uygulamaları oluşturmak için DevOps metodolojisi kullanılır.

• Paralel hizmetler.
• Ölçeklenebilir mimari.
• Yüksek kullanılabilirlik.

Cloud Native uygulamalar, mimari avantajları sayesinde daha iyi bir operasyonel verimlilik ve düşük maliyetle kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılar. AWS platformu ile oluşturulan Cloud Native uygulamalar, yapılandırma ve ölçeklendirme işlemlerini en kolay hale getirir.

.NET Core

.NET Core, Microsoft tarafından geliştirilmiş bir yazılım çerçevesidir ve açık kaynak kodlu olarak sunulmaktadır. .NET Core, Linux, MacOS ve Windows işletim sistemleri dahilinde kullanılabilmektedir. Diğer .NET Framework sürümleriyle karşılaştırıldığında, .NET Core daha hafif ve daha esnek bir yapıya sahiptir.

ASP.NET Core, web uygulamalarına özel bir .NET Core kütüphanesidir. ASP.NET Core, arka uç işlevleri için birçok geliştirme aracı sunar ve bu araçlar, geliştirme sürecini büyük ölçüde kolaylaştırır. Dependency Injection, ASP.NET Core tarafından kullanılan bir tasarım desenidir ve kodların düzgün bir şekilde organize edilmesine olanak tanır. Middleware, ASP.NET Core uygulamalarında, istek/response işlemlerini yönetmek için kullanılan bir arayüz katmanıdır.

Entity Framework Core, .NET Core ile birlikte kullanılan bir ORM (Object-Relational Mapper) aracıdır. Bu araç, veri tabanı işlemlerini kolaylaştırır ve programcılara zaman kazandırır.

ASP.NET Core

ASP.NET Core, açık kaynaklı bir web uygulama çatısıdır. .NET Core ile birlikte geliştirilmekte olan bu uygulama çatısı, önceki ASP.NET sürümlerine kıyasla birçok avantaja sahiptir. Bunlardan biri, performans ve ölçeklenebilirlik açısından iyileştirilmiş bir yapıya sahip olmasıdır. Diğer bir avantajı ise modüler bir yapıya sahip olmasıdır. Bu sayede uygulama geliştirme sürecinde ihtiyaç duyulan modüllerin istenilen zamanda eklenebilmesi mümkündür.

ASP.NET Core ile birlikte gelen özelliklerden bir diğeri de Dependency Injection (Bağımlılık Enjeksiyonu) desteğidir. Bu özellik sayesinde, uygulama geliştirme sürecinde katmanlı mimari kullanmak daha kolay hale gelir. Ayrıca ASP.NET Core, middleware kullanarak uygulama geliştirme sürecini daha da kolaylaştıran bir yapıya sahiptir. Middleware'ler, HTTP request/response pipeline'ını işlemek üzere kullanılan kodlardır. Bu sayede, uygulamaya özelleştirilmiş tavırlar kazandırılabilir.

ASP.NET Core ile uygulama geliştirirken bazı ipuçlarına da dikkat etmek gerekir. Örneğin, uygulamanın performansını artırmak için, sık sık garbage collector işleminin çalışmasını engellemektense, managed bellek işlemlerine öncelik vermek gerekir. Ayrıca uygulamanın güvenliği açısından, kullanıcı inputları doğru şekilde validasyon edilmelidir. Bu gibi konulara dikkat ederek, ASP.NET Core ile başarılı ve güvenli uygulamalar geliştirebilirsiniz.

Dependency Injection

Dependency Injection veya DI, yazılım mühendisliğinde bir tasarım paternidir. Bu patern, bir yazılım bileşeninin başka bir bileşene olan bağımlılıklarının yönetimini kolaylaştırmayı ve bağımlılıkların kod içine sıkıştırılmasını azaltmayı amaçlar.

DI, bileşenlerin birbirinden bağımsız olarak geliştirilmesine olanak tanır. Bu sayede, bir bileşenin değiştirilmesi diğer bileşenleri etkilemez ve kod karmaşıklığı azaltılır. DI'nın en temel amacı, bir bileşenin diğer bir bileşene bağımlı olduğunda, bu bağımlılıkların bir araya getirilmesi işlemini kolaylaştırmaktır.

DI uygulamasında, bir bileşenin ihtiyaç duyduğu başka bir bileşen, dışarıdan bir kaynak tarafından sağlanır. Böylece, bileşenin özelliklerinin belirlenmesi ve yönetimi daha esnek bir hale gelir. DI patterni, uygulamanın daha kolay test edilmesini sağlar ve kodun daha okunaklı olmasını destekler.

DI uygulamasında, bir bileşenin ihtiyaç duyduğu başka bir bileşen, dışarıdan bir kaynak tarafından sağlanır. Böylece, bileşenin özelliklerinin belirlenmesi ve yönetimi daha esnek bir hale gelir. DI patterni, uygulamanın daha kolay test edilmesini sağlar ve kodun daha okunaklı olmasını destekler.

DI için .NET Core, Microsoft.Extensions.DependencyInjection paketiyle hazır bir çözüm sunar. Bu paket sayesinde, Dependency Injection uygulaması oldukça basit ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir. Bu da uygulama geliştirme sürecinde daha hızlı ve düzenli bir ilerlemeyi mümkün kılar.

Middleware

Middleware, ASP.NET Core uygulamalarında HTTP isteklerini işleyen bir yazılımdır. ASP.NET Core Middleware'leri, HTTP isteklerinin işlenmesi sırasında bir dizi işlem gerçekleştirmek için kullanılır.

Middleware, bir HTTP isteğinin bir sonraki işlemciye, işleme veya HTTP yanıtının oluşturulmasına kadar bir zincirde işlenmesini sağlar. Bu sayede, bir HTTP isteği için birden fazla işlem gerçekleştirilmesi mümkün olur.

ASP.NET Core Middleware'leri, Configure() metodunda tanımlanır ve istek işleme zincirinin neresinde uygulanacağı belirtilir. Bu metod, bir IApplicationBuilder objesi alır ve istek yönlendirme sıralamasını belirler.

ASP.NET Core Middleware'leri, HTTP isteklerinin herhangi bir yerinde kullanılabilir. Örneğin, bir LoggingMiddleware, isteklerin kaydedilmesi veya bir ErrorHandlingMiddleware, uygulama hatalarının yönetilmesi için kullanılabilir.

Aşağıdaki örnek, bir ASP.NET Core uygulamasında Middleware kullanımını gösterir:

```csharppublic void Configure(IApplicationBuilder app, IHostingEnvironment env){ app.UseMiddleware(); app.UseMvc(); app.UseMiddleware();}```

Bu örnekte, LoggingMiddleware, bütün isteklerin loglarını kaydeder. UseMvc() metodunu çağırarak, MVC Middleware'ini yükleriz. En son olarak, ErrorHandlingMiddleware, hataların yönetildiği son Middleware olarak tanımlanır.

Ayrıca, Middleware'ler arasındaki işlem sıralaması oldukça önemlidir. Middleware'lerin Configure() metodunda sıralamasını doğru şekilde belirlemediğimizde, uygulama yanıtları hatalı veya beklenmeyen sonuçlar verebilir. Bu nedenle Middleware'lerin doğru sıralama ile kullanılması oldukça önemlidir.

Overall, ASP.NET Core Middleware'leri, HTTP isteklerinin yönetiminde büyük esneklik sağlar ve uygulama geliştirme sürecinde oldukça önemli bir rol oynar.

Entity Framework Core

Entity Framework Core, .NET Core tarafından sunulan açık kaynak kodlu bir ORM (Object Relational Mapping) aracıdır. ORM, veritabanlarını, nesne yönelimli programlama (OOP) dillerinde kullanılan nesnelere dönüştürerek veri tabanı işlemlerinin yapılmasını kolaylaştırır.

Entity Framework Core ile veritabanlarında sorgulama yapmak ve veri tabanı işlemlerini kolayca gerçekleştirmek mümkündür. Veritabanı işlemleri yapılırken SQL kodları yazmak yerine, LINQ(Language Integrated Query) sorguları kullanılmaktadır.

Entity Framework Core Özellikleri	Açıklama
Code first yaklaşımı	Veritabanı şeması oluşturulmadan sınıf yapılarından veritabanı şeması oluşturulmasına olanak sağlar.
Migration özelliği	Veritabanı şeması değişiklikleri için otomatik olarak script oluşturma özelliği.
Lazy loading ve eager loading destekli	İlişkili nesneleri otomatik olarak yükleyerek performans açısından avantaj sağlar.

Entity Framework Core, veri tabanı işlemlerini yaparken veri tabanı yönetim sistemleri ile uyumludur. Microsoft SQL Server, PostgreSQL, MySQL, SQLite gibi birçok veri tabanı sistemi ile entegre olarak çalışabilir.

Entity Framework Core kullanarak, veritabanı işlemlerini kolaylaştırıp sorgulama yapmak mümkündür. Ayrıca, veritabanı şeması değişiklikleri için otomatik olarak kod oluşturma özelliği sayesinde, veritabanı işlemleri yapmak daha hızlı ve verimli hale gelmektedir.

Docker

Docker, bir uygulamanın herhangi bir ortamda çalıştırılabilmesini sağlayan açık kaynaklı bir platformdur. Docker, uygulamanın tüm bağımlılıklarını tek bir konteynırda birleştirir, böylece uygulama başka bir ortamda çalıştırılmak istendiğinde sorunsuz bir şekilde çalışır.

Docker'ın özellikleri arasında bağımsız uygunluk, hızlı hata ayıklama, yeniden kullanılabilirliğin artması ve bir uygulamanın birden fazla ortamda çalıştırılabilmesi yer alır. Docker ile bir uygulamanın depolanması, taşınması ve çalıştırılması kolay hale gelir. Docker, uygulamanın sadece çalıştırılacağı ortamı değil, ayrıca uygulamanın hangi bileşenlerinin yüklü olacağını belirler ve bu bileşenleri ayarlar.

• Uygulamanın daha kolay dağıtılabilmesi ve yönetilmesi,
• Uygulama geliştirme sürecinde tamamen izole edilmiş bir ortam sağlama,
• Bir uygulamanın tüm bağımlılıklarını tek bir konteynırda birleştirme,
• Uygulamanın hızlı ve kolay bir şekilde dağıtılabilmesi.

Docker, uygulamaların yeniden kullanılabilir olmasını sağlar. Bir uygulama Docker ile oluşturulduğunda, uygulama ayrı bileşenlere ayrılır ve bu bileşenler Docker image haline getirilir. Bu bileşenler, farklı uygulamalarda kullanılabilen ortak yapı taşlarıdır.

Docker Avantajları	Açıklama
Kolay yönetim	Docker sayesinde, uygulamalar hızlı bir şekilde dağıtılabilir ve izlenebilir. Bir uygulama için oluşturulan Docker container, farklı ortam ve sistemlerde kolayca dağıtılabilir ve çalıştırılabilir.
Hızlı geliştirme	Docker ile, uygulama geliştirme süreci hızlandırılabilir. Docker, uygulamanın tüm bağımlılıklarını tek bir konteynırda birleştirerek, uygulamanın herhangi bir ortamda sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlar.
Yüksek ölçeklenebilirlik	Docker, birden çok kullanıcının ve çok sayıda uygulamanın aynı anda çalışmasına izin verir. Bu nedenle, uygulamanın ölçeklendirme ihtiyacı olması durumunda Docker, kullanışlı bir çözüm sunar.

Dockerfile

Dockerfile, Docker imajının nasıl oluşturulacağını belirlemek için kullanılan bir dosyadır. Bu dosya, uygulama veya servis için gereksinimleri, bağımlılıkları, çalıştırılacak komutları, konfigürasyon dosyalarını tanımlar.

Dockerfile, uygulamayı Docker image haline getirerek, bu imagem kullanılarak Docker'ın herhangi bir ortamda aynı şekilde çalıştırılabilmesini sağlar. Dockerfile, kullanıcıların kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş ve optimize edilmiş önceden yapılandırılmış imajlar oluşturmasına da imkan sağlar.

Bir Dockerfile dosyası farklı direktifler içerir. Bu direktifler, Dockerfile'ın en üstünden en alta doğru sırayla çalışır. Komutlar, Dockerfile'da yazılan bir adla ve ardından da istenen parametrelerle birlikte belirlenir. Ayrıca, Dockerfile içinde bir direktifin ardından yorum satırı eklenerek, direktifin ne işe yaradığı hakkında açıklama yapılabilir.

Bir Dockerfile dosyası oluşturulurken aşağıdaki adımlar takip edilir:

• Uygulama ve sunucu bağımlılıklarının yüklenmesi
• Konfigürasyon dosyalarının eklendiği ve yapılandırıldığı bir çalışma ortamının oluşturulması
• Uygulama veya servisin çalıştırılması için gereken komutların belirlenmesi
• Uygulamanın çalıştırılacağı portların tanımlanması
• Önceden oluşturulan imajın Docker Registry'e yüklenmesi

Dockerfile, uygulama geliştiricilerine uygulamalarını tek bir kütüphane gibi paketleme imkanı verir. Bu da, uygulama bağımlılıklarının ya da çalışma zamanındaki hataların önlenmesine yardımcı olur.

Docker Compose

Docker Compose, Docker teknolojisi kullanılarak birden fazla containerın aynı anda çalışmasını sağlayan bir araçtır. Böylece, uygulamanın farklı bileşenleri farklı containerlarda çalıştırılabilir ve bu sayede izolasyon sağlanabilir. Docker Compose kullanımı için öncelikle docker-compose.yml adında bir dosya oluşturulmalıdır. Bu dosyaya, uygulamanın hangi containerlar içinde çalıştırılacağı, hangi portların açılacağı, hangi veritabanının kullanılacağı gibi bilgiler eklenir.

Ayrıca, Docker Compose'un sağladığı diğer avantajlar da vardır. Örneğin, birden fazla container içinde çalışan uygulamanın kolayca başlatılıp durdurulabilmesi, birkaç komutla tüm containerların yeniden oluşturulması ve güncellenmesi gibi işlemler Docker Compose ile kolayca gerçekleştirilebilir.

Docker Compose'un kullanımı, uygulamanın daha güvenli, hızlı ve kolay bir şekilde çalıştırılmasını sağlar. Bu nedenle, birçok geliştirici Docker Compose'u tercih etmektedir.

AWS

AWS, Amazon Web Services’in kısaltmasıdır. AWS, bulut teknolojileri sağlayıcısı olarak hizmet verir ve kullanıcılara geniş kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunar. Bu hizmet yelpazesi, AWS’nin temel hizmetlerini içerir ve işletmelerin uygulama geliştirmelerine yardımcı olur.

AWS ile uygulama deploy etmenin avantajları, AWS’nin güvenliği ve ölçeklendirilebilirliğidir. AWS temel hizmetlerinin açıklaması, Amazon Simple Storage Service(S3), Elastic Compute Cloud (EC2), Amazon Relational Database Service (RDS) ve daha birçok hizmeti içerir.

Hizmet Adı	Özellikleri
Amazon S3	Sınırsız sayıda dosya veya nesne depolama imkanı, yıldız patlama teknolojisi kullanarak verilerin anında işlenmesi, verileri yönetme ve izleme kontrolü

• Kolay Ölçeklendirme: AWS EC2, uygulamanızın ihtiyacına göre ölçeklenebilir ve performansınızı optimize edebilir.
• Güvenlik: AWS EC2, güçlü bir ağ güvenlik yapısı ile korunur ve herhangi bir güvenlik riskine karşı önleyici önlem alınır.
• Yönetim: AWS EC2, kullanıcıların hizmetleri ve kaynakları yönetme ve izleme konusunda esneklik sağlar. EC2, kullanıcıların sanal makinelerini (VM) yönetmesine olanak tanır.

Hizmet Adı	Özellikleri
Amazon RDS	Hızlı ve güvenli bir şekilde ilişkisel veritabanları yönetme, listeleme ve ölçeklendirme. Yedekleme ve geri yükleme yaparak verilerinizi koruyun

Yukarıdaki AWS hizmetleri, birkaç örnektir. AWS, çeşitli sektörlerde işletmelere özelleştirilmiş çözümler sunar. AWS, uygulama geliştiricilerinin iş süreçlerini basitleştirir ve maliyetlerini azaltır. AWS hakkında daha fazla bilgi edinmek için, AWS.com’u ziyaret edebilirsiniz.

Amazon Elastic Container Service

Amazon Elastic Container Service (ECS), Docker containerlarını AWS üzerinde deploy etmek için kullanılan bir hizmettir. ECS, otomatik olarak ölçeklenebilir ve yüksek performanslı bir yapısına sahiptir. Bu nedenle, uygulamanızın büyüklüğü ne olursa olsun, ECS ile kolayca ölçeklendirilebilirsiniz. Bu hizmet, uygulamanızın kolayca yönetilmesini sağlar.

ECS, Amazon Elastic Container Registry (ECR) ile entegre olabilir. ECR, Docker imajlarının depolanması için kullanılır. AWS üzerinde çalışan uygulamanız, ECR depolama kümesinde saklanan Docker imajlarını kullanarak ECS üzerinde çalışır.

ECS, uygulamanızı ölçeklendirmek için AWS Auto Scaling ile de entegre olabilir. Bu sayede, uygulamanız otomatik olarak ölçeklendirilir ve yüksek talep dönemlerinde dahi yüksek performanslı bir şekilde çalışır. Bu sayede, uygulamanızın yüksek kullanılabilirliği sağlanır.

Ayrıca, ECS, yönetim paneli sayesinde kullanımı oldukça kolaydır. Yönetim paneli, uygulamanızın sağlık durumunu, loglarını ve diğer detayları görüntüleyebilmenizi sağlar. Bu sayede, uygulamanızı kolayca yönetebilirsiniz.

Özetle, ECS, uygulamanızı ölçeklendirmenize, yüksek performans ve kullanılabilirlik sağlamanıza ve kolay yönetim imkanı sunar. AWS'in diğer hizmetleri ile entegrasyonu sayesinde, uygulamanız AWS üzerinde kolayca çalışabilir hale gelir.

Amazon Elastic Kubernetes Service

Amazon Elastic Kubernetes Service (EKS), Kubernetes cluster'ının AWS üzerinde deploy edilmesini sağlayan yönetilen bir hizmettir. EKS, Kubernetes master'ını yöneterek, cluster'ın yönetim işlemlerini kolaylaştırır ve Kubernetes API'leri ile direkt olarak entegre olur. Bu sayede, uygulama geliştiricileri, Kubernetes'ın en son özelliklerinden ve güncellemelerinden yararlanabilirler.

EKS ile, Kubernetes cluster'ınızı kişiselleştirerek skalalayabilir, yönetebilir ve monitör edebilirsiniz. Ayrıca, cluster'ınızın otomatik olarak ölçeklenmesini sağlamak için AWS Fargate ile entegrasyon da yapabilirsiniz.

Amazon EKS, yüksek uyumluluk, güvenlik ve yüksek dinamiklik sunarak, büyük ölçekli uygulamaların yönetimini kolaylaştırır. EKS, Kubernetes için bütünleştirilmiş güvenlik özellikleri sağlar ve AWS'nin çeşitli servisleriyle entegredir.

Kubernetes'ın güçlü ve esnek araçlarını kullanarak, EKS ile geliştiriciler, uygulamalarını hızlı ve güvenli bir şekilde AWS'ye deploy edebilirler. EKS, Kubernetes cluster'ının tüm potansiyelini ortaya çıkaran kapsamlı bir servis olarak dikkat çekmektedir.