Fransız Monarşisi'nin Dış Politikası: İngiltere, İspanya ve Amerika kitabı, Fransa'nın dış politika anlayışını en ince ayrıntısına kadar ele alıyor. Fransa'nın İngiltere, İspanya ve Amerika ile ilişkilerinin hangi siyasi ayaklar üzerine şekillendiğine dair ayrıntılı bilgiler içeren bu kitap, dış politikanın meraklıları için okunması gereken temel bir kaynak.

Fransız Monarşisi'nin dış politikası, tarihi boyunca dönemsel olarak değişti. Fransa'nın, İngiltere ve İspanya ile ilişkileri siyasi krizlere ve çekişmelere yol açtı. İspanya ile olan ittifakları ve Amerika'daki sömürgeleştirme hedefleri ise Fransız dış politikasının diğer etkili alanlarıydı.

Fransa ve İngiltere arasındaki ilişkiler 16. ve 17. yüzyıllarda en gergin dönemleri yaşadı. İki ülke arasındaki krizler, savaşlar ve ittifaklar zaman zaman barışa yol açtı, ancak esas olarak, Fransa ve İngiltere arasındaki çekişme sürdü. İspanya ile olan ilişkileri ise, özellikle Pyrenees Andlaşması imzalandıktan sonra daha sıkı bir hal aldı.

Fransa'nın İspanya Kralı ve İspanya ile ilişkileri, monarşi döneminde önemli bir yere sahipti. Fransa Kralı Louis XIV, iki İspanya Kralı ile diplomatik temaslar kurdu. Pyrenees Andlaşması, iki ülke arasındaki sınırları belirleyen bir antlaşma imzalandı. Ancak, 1713 Utrech Antlaşması, Fransa-Spanya ittifakının İspanya'nın İngiltere'ye karşı savasını kaybettiği sonucuna yol açtı.

Fransa'nın Amerika'da sömürgeleştirme hedefleri, Kızılderililerle mücadelesi ve ABD Devrimi'ne olan etkisi de dış politikanın önemli alanlarındandı. Fransa'nın Kızılderililerle olan ittifakı, sömürgecilik dönemi boyunca nasıl değiştiği üzerinde duruldu. Ayrıca, Fransa'nın ABD Devrimi'ne desteği ve bu desteğin sonuçları da ele alındı.

İngiltere ile İlişkiler

Fransa ve İngiltere arasındaki ilişkiler tarihte birçok kez gerilimli dönemler yaşamıştır. 16. yüzyılda İngiltere, Fransa'nın İtalya'da genişleme planlarını engellemek için savaş açmıştır. Bu savaşlar, kısmen İngiltere'nin İspanya ile ittifakına karşılık vermek için Fransa'nın İngiltere'ye sızma girişimleriyle daha da şiddetlendi.

17. yüzyılın sonlarında, İngiltere ve Fransa arasındaki ilişkiler, özellikle ticaret üzerindeki farklılıklar nedeniyle gerilmiştir. Fransa, İngiliz gemilerine ticaret yapma konusunda kısıtlamalar getirmişti ve İngilizler de özellikle Akdeniz'de Fransız gemilerine karşı korsanlık yapmaktaydı. Bu gerilim, Fransa'nın İngiliz ticaret gemilerine saldırdığı 1750'lerde tırmandı ve İngiltere, İngiliz ticaretine verdiği zararı karşılaması için Fransız mallarına vergi koymaya başladı.

Bununla birlikte, İngiltere ve Fransa arasında bazı işbirliği örnekleri de vardır. Örneğin, 1904 yılında imzalanan İngiltere-Fransa Antlaşması, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirdi ve Orta Doğu ve Asya gibi bölgelerde karşılıklı çıkarlarını korumaya yönelik bir ittifak kuruldu.

İspanya ile İlişkiler

Fransa ve İspanya arasındaki ilişkiler, genellikle stratejik ittifaklar üzerine kurulmuştur. 17. yüzyılda, İspanya Kralı IV. Philip'in kızı Marie-Thérèse, Fransa Kralı Louis XIV ile evlenerek iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri güçlendirdi. Ancak, Fransa ve İspanya arasındaki stratejik ittifaklar, zaman zaman İngiltere'ye karşı yapılan savaşlarla da gölgelendi.

İspanya Kralı ve Fransa Kralı arasındaki diplomatik temaslar, Pyrenees Andlaşması ile doruk noktasına ulaştı. 1659 yılında imzalanan bu antlaşma, Fransa ve İspanya arasında tek taraflı bir ateşkesi çözüme kavuşturdu. Ancak, Pyrenees Andlaşması, İspanya'nın Fransa'ya karşı herhangi bir askeri müdahalesinde bulunmayacağı yönünde bir taahhüt içeriyordu.

Bununla birlikte, 1713 yılında imzalanan Utrecht Antlaşması, Fransa ve İspanya arasındaki ittifakın sona ermesine neden oldu. Bu antlaşma, İspanya'nın İngiltere'ye karşı savaşta mağlup olmasına rağmen, Fransa'nın İspanya'nın diplomatik destek vereceği yönünde öngördüğü bir durumdan dolayı imzalanmıştı.

Fransa ile İspanya arasında önemli bir dönüm noktası, Louisiana Satın Alma işlemi ile yaşandı. Fransız Monarşisi, 1803 yılında Louisiana bölgesini ABD'ye satmak zorunda kaldı. Bu durum, İspanya ile olan stratejik ilişkileri değiştirdi ve İspanya, ABD'ye karşı daha endişeli bir duruş sergilemeye başladı.

İspanya Kralı ile İlişkiler

Fransa ve İspanya arasındaki ilişkiler tarih boyunca stratejik bir öneme sahipti. Özellikle Fransa Kralı Louis XIV'in iktidarı döneminde, İspanya ile diplomatik temaslar oldukça sıkı bir şekilde gerçekleşti. Bu süreçte iki İspanya Kralı ile Fransa arasında önemli görüşmeler yapıldı.

Fransa Kralı Louis XIV, İspanya Kralı III. Felipe'ye karşı başarılı bir şekilde savaşarak topraklarını genişletmişti. Bu süreçte iki kral arasındaki ilişkiler oldukça gergin bir hal almıştı. Ancak sonrasında iki taraf arasında diplomatik temaslar kuruldu ve Pyrenees Andlaşması imzalandı. Bu anlaşma sayesinde iki taraf arasındaki gerilim son buldu ve dostça ilişkiler tesis edildi.

Pyrenees Andlaşması'nın imzalanmasıyla birlikte iki İspanya Kralı ile Fransa arasındaki ilişkiler oldukça iyileşti. İspanya Kralı V. Carlos, Fransa'ya karşı dostça bir tutum sergiledi ve iki ülke arasındaki işbirliği gelişmeye devam etti.

1713 Utrecht Antlaşması ise Fransa-Spanya ittifakının İspanya'nın İngiltere'ye karşı savaşta kaybetmesiyle sonuçlandı. Bu antlaşma sonrasında iki ülke arasındaki bağlar oldukça zayıfladı ve Fransa, İspanya ile olan ilişkilerinde bir yeniden yapılanma sürecine girdi. Ancak bu süreçte bile iki ülke arasındaki tarihi bağlar her zaman kuvvetli kaldı.

Pyrenees Andlaşması

Pyrenees Andlaşması, Fransa ve İspanya arasındaki uzun süren savaşı sona erdiren antlaşmadır. 1659 yılında imzalanan bu antlaşma, Fransa'nın güneybatı sınırını İspanya'ya karşı genişletti ve Katalonya'yı kaybetti. Ayrıca, Fransa Katalonya topraklarındaki bölge hakimiyetini kaybetti. Bununla birlikte, bu antlaşma Fransa'nın Avrupa'daki güç durumunu kuvvetlendirdi.

Pyrenees Antlaşması, İspanya ile Fransa arasındaki ilişkilerde önemli değişikliklere neden oldu. Fransa, İspanya ile stratejik bir ittifak kurdu ve iki ülke arasındaki diplomatik temaslar arttı. Ancak, İspanya hem ekonomik hem de askeri açıdan güç kaybetti. Bu nedenle, Fransa İspanya'ya karşı daha güçlü bir pozisyona sahip oldu.

Pyrenees Antlaşması, Fransa ve İspanya arasında yapılan toprak değişimleri nedeniyle tarihin önemli anlaşmalarından biridir. Antlaşma sayesinde Barış'ın gücü İspanya'ya karşı kazanılmıştır. Bu nedenle, bu antlaşma Fransa ve İspanya arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihini etkilemiştir.

1713 Utrech Antlaşması

1713 Utrech Antlaşması, Fransa ve İspanya arasında yapılan bir antlaşmadır. Antlaşma, İspanya'nın İngiltere'ye karşı yürüttüğü savaşın yenilgisiyle sonuçlanması sebebiyle yapılmıştır. Antlaşma, İspanya'nın İngiltere'ye karşı savaşta kaybetmesi nedeniyle Avrupa'daki deniz ticaretinde İngiltere'nin kontrolünü sağlamasına izin vermekteydi.

Antlaşma, Fransa ve İspanya arasındaki diplomatik ilişkileri de etkilemiştir. İspanya, Fransa ile olan ilişkisini güçlendirmek için birçok kez antlaşmaya sadık kalmamıştır. Bundan dolayı, Fransa ve İspanya arasındaki uzun vadeli ittifak sona ermiştir. Bu, Fransa için zayıflatıcı bir etki yaratmıştır.

Antlaşma'nın sonucu olarak, Britanya İmparatorluğu ve İspanya arasındaki ticaret artmıştır. İspanya, savaşta kaybettiği topraklarına bile geri alamamıştır. Antlaşma, tarihte önemli bir dönüm noktası olmuştur ve günümüze etkisini sürdürmektedir.

Louisiana Satın Alma

Fransa'nın Louisiana bölgesini ABD'ye satışı, Fransız Monarşisi'nin dış politikası açısından önemli bir olaydı. Bu satış işlemi, hem Fransa hem de ABD'nin siyasi konumlarını değiştirdi. Ancak, bu satış işlemi, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda dünya siyasi dengesini de etkiledi.

Fransa, Louisiana bölgesini ABD'ye satmak için birçok nedeni vardı. İlk olarak, Louisiana bölgesinde savaş sonrası ekonomik sıkıntılar yaşanmıştı ve Fransa, Amerikan Devrimi'nden sonra büyük bir işgücüne sahip değildi. İkincisi, Fransa, İngiltere ile süregelen savaşları nedeniyle Louisiana bölgesindeki varlığını sürdüremiyordu. Son olarak, Fransa, Haiti Devrimi'nin ortaya çıkardığı politik ve ekonomik krizlerden etkilenmişti. Bu nedenlerle, Fransa, Louisiana bölgesini ABD'ye satmaya karar verdi.

Fransa'nın Louisiana bölgesini ABD'ye satması, ABD'nin bölgedeki hakimiyetini artırdı ve ABD'nin batı sınırlarını genişletmesine izin verdi. Ancak, bu satış işlemi, Avrupa'da büyük bir diplomatik krize yol açtı. Fransa, bu satış ile İspanya ile zaten gerilimli olan ilişkilerini daha da kötüleştirdi. Ayrıca, İngiltere'nin Fransa'ya olan güç dengesi arttı ve Fransa'nın Batı Yarıküre'deki varlığı azaldı.

Sonuç olarak, Fransa'nın Louisiana bölgesinin satışı, Fransız Monarşisi'nin dış politikasını etkilemiş ve dünya siyasi dengesini değiştirmiştir. Bu olay, sadece Fransa ve ABD arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda Avrupa'daki güç dengesini de etkilemiştir.

Amerika ile İlişkiler

Fransız Monarşisi'nin Amerika kıtasındaki sömürgecilik hedefleri oldukça geniş kapsamlıydı. Fransızlar, Kanada'dan Louisiana'ya kadar uzanan bir alanda hakimiyet kurmayı planlıyorlardı. Bu amaç doğrultusunda, yerli halk olan Kızılderililerle mücadele etmek zorunda kaldılar.

Fransızlar ile Kızılderililer arasındaki ilişkiler zaman içinde değişti. İlk zamanlarda Fransızlar, Kızılderililerle ticari amaçlarla yakın ilişki içindeydi. Ancak zamanla Fransızlar, Kızılderilileri askeri ittifaklarını sağlamak için kullanmaya başladılar. Bu, sonrasında Kızılderililer ile Fransızlar arasında kanlı çatışmalara sebep oldu.

Amerika'nın bağımsızlığına giden süreçte Fransa'nın rolü büyüktü. Fransa, Amerikan kolonilerinin bağımsızlık savaşında, İngiltere'ye karşı savaşan Amerikalılara destek verdi. Fransa, açık bir şekilde Amerikan bağımsızlığına duyduğu desteği açık bir şekilde ifade etti ve Amerikalılara büyük yardımlar sağladı.

Bu desteğin sonucunda, Amerika Birleşik Devletleri kuruldu ve Fransa, ABD ile karşılıklı ticari ve siyasi ittifaklar kurdu. Fransa'nın Amerika macerası, büyük ölçüde başarısız olsa da, tarih boyunca dünya siyasi tarihine damga vurmuş önemli bir dönemdir.

Fransız ve Kızılderili İlişkileri

Fransa, 16. yüzyılın ortalarında Kuzey Amerika'ya geldiğinde, bölgedeki yerel Kızılderili kabileleriyle çatışmalar yaşamaya başladı. Ancak daha sonra Fransız kolonistleri, Kızılderili kabileleriyle ittifak kurarak Avrupalı rakipleri İngiltere ve İspanya'ya karşı savaşlarında yardım aldılar.

Fransa ve Kızılderili ittifakları, özellikle Quebec ve Louisiana'daki bölgelerde güçlü bir şekilde gelişti. Fransızlar, kabilelerle ticaret anlaşmalarını kullanarak ilişkilerini geliştirdiler ve kabilelere silah ve diğer mallar sağladılar. Bu ticaret anlaşmaları, Fransa'nın Kuzey Amerika'da koloni kurmasına yardımcı oldu.

Ancak sömürgecilik dönemi boyunca Fransız ve Kızılderili ittifakları değişiklik gösterdi. Fransızlar, İngilizlere karşı savaşlarda Kızılderili müttefiklerini kullanarak zaferler kazandılar. Ancak yine de bazı Fransız yerleşimciler, Kızılderililere yönelik zulmü sürdürdü. Bu durum, ilişkileri gerdi ve Kızılderililerin Fransız sömürgeciliğine karşı olan tavırlarını değiştirdi.

Koloniler arasında mücadele arttıkça, Fransa'nın Kuzey Amerika'daki etkisi de azaldı. Bununla birlikte, Fransız ve Kızılderili ittifakları, Kızılderililerin Amerikan Devrimi'nde Fransa'ya yardım etmelerine kadar sürdü.

Özet olarak, Fransız ve Kızılderili ittifakları, Fransa'nın Kuzey Amerika'da nüfuzunu artırdı ve Fransa'nın Amerika'daki sömürgecilik hedeflerini destekledi. Ancak ilişkiler zaman içinde değişti ve bazı Kızılderili kabileleri Fransızlara karşı tavır aldı. Bununla birlikte, ittifak, Kızılderililerin Fransa'ya katılımıyla ABD Devrimi'nde sonuç verdi.

ABD Devrimi ve Fransa

Fransa, Amerikan Bağımsızlık Savaşı'na destek veren ilk ülkelerden biriydi. Fransa Kralı Louis XVI, Amerika Birleşik Devletleri'nin bağımsızlığı için Washington ve diğer Amerikalı liderlere savaş silahları, para, gemiler ve askeri uzmanlık sağladı. Bu desteğin nedeni, Fransa'nın İngiltere ile olan tarihi çekişmeleriydi. Fransa, İngiliz güçlerinin zayıflatılmasını ve Amerika'nın bağımsız bir güç olarak ortaya çıkmasını istiyordu.

Fransa'nın desteği sayesinde, Amerikalılar, İngilizlerin üstesinden gelmeyi başardı ve Amerika Birleşik Devletleri bağımsız bir devlet olarak kuruldu. Bu durum, Fransa-İngiltere ilişkilerini etkiledi. Fransa, İngiltere'yi güçsüzleştirdiği için İngilizler tarafından bir düşman olarak görüldü.

Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nın sonunda, Fransa, savaşta masraflarını karşılamak için ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya kaldı. Bu durum, Fransız Devrimi'nin patlak vermesiyle sonuçlandı ve Fransa'da büyük bir kaos ortaya çıktı. Ancak, Fransa'nın Amerikan Bağımsızlık Savaşı'na desteği, Amerika Birleşik Devletleri ile Fransa arasındaki ilişkileri güçlendirdi ve ikili diplomatik temaslar kuruldu.