İngiliz Hukuk Sistemi Nedir ve Nasıl İşler?

İngiliz Hukuk Sistemi Nedir ve Nasıl İşler?

İngiliz Hukuk Sistemi, İngiltere ve Birleşik Krallık ülkelerinin yargı sistemleri için kullanılan bir terimdir. Tek bir yasama gücüne sahip olan İngiliz hukuk sistemi, farklı mahkeme düzeylerine sahip bir hiyerarşi kullanır. Bu makalede, İngiliz hukuk sisteminin nasıl çalıştığına dair detaylı bilgi edinebilirsiniz.

İngiliz Hukuk Sistemi Nedir ve Nasıl İşler?

İngiliz hukuk sistemi, İngiltere'de kullanılan hukuk sistemidir. Bu sistem yüzyıllar boyunca geliştirilmiş ve birçok ülke tarafından benimsenmiştir. İngiliz hukuk sistemi, özellikle Common Law olarak bilinen sistemle tanınır. Common Law, yargı kararları temel alınarak oluşan bir hukuk kaynağıdır ve hukuk prensiplerinin yargı kararları ile oluşturulduğu bir yapıya sahiptir.

Bunun yanı sıra, İngiliz hukuk sistemi Statutory Law (Yasal Hükümler) ve Case Law (Dava Hukuku) gibi diğer hukuk kaynaklarını da barındırır. Yasal Hükümler, yasalara dayandığı için daha katı ve net bir yapıya sahiptir. Dava Hukuku ise yargı kararları ve önceki vakaların kararlarına dayanır.

İngiliz hukuk sistemi, üç seviyeli bir mahkeme sistemi ile işler. Bu sistemin en yüksek seviyesi Üst Mahkeme (Supreme Court) iken en alt seviyede yerel mahkemeler yer alır. İngiltere'de avukat olmak için eğitim alınması gereklidir. Hukuk okulları, Bar Council tarafından akredite edilir ve mezunları Avukat veya barrister olabilir.


Tarihçesi

İngiliz hukuk sistemi, tarihin derinliklerine dayanır. İngiltere, yasaların yürürlüğe girmesinde, düzenleme ve uygulama konusunda uzun bir geçmişe sahip olmasıyla bilinir. Kökleri Orta Çağ'a kadar uzanan bu sistem, yüzyıllar boyunca geliştirilmiş, dönüştürülmüş ve değişmiştir. İngiliz hukuku, birçok ülkenin hukuk sistemini etkilemiştir ve eski İngiliz sömürgelerinde hala kullanılmaktadır.

İngiliz hukuk sisteminin tarihi, Roma hukukunun yanı sıra Anglo-Sakson geleneklerinden de izler taşır. 11. yüzyılda, İngiliz kraliyeti tarafından düzenlenen ilk yasalar kabul edildi. Bu yasaların kaynağı, kraliyetin gücüne dayanır. Daha sonra, İngiliz hukuk sisteminin temel prensibi olarak ortaya çıkan Common Law, Norman İstilası'ndan sonra geliştirildi. Henry II'nin hükümdarlığı sırasında, kraliyet mahkemeleri, yargı yetkisi ve yasal kararlar alanına girdi. Common Law, mahkemelerin önceki yargı kararlarını referans alarak yeni bir olayı yorumlamasını gerektirir.

İngiliz hukuk sistemi, gelişiminin büyük bir kısmını yargıtay sistemi üzerinden yaptı. Günümüze kadar gelen birçok yargı kararı, İngiltere'nin tarihiyle ünlüdür. Statutory Law, 20. yüzyılın başlarında yasal gelişmelerin getirdiği yeniliklerle geliştirildi. Statutory Law, meclis tarafından kabul edilen bir yasadır ve mahkemeler tarafından yorumlanır ve uygulanır. İngiliz hukuk sistemi, Common Law ve Statutory Law'ın bir kombinasyonundan oluşur.

Bu tarihi hukuk sistemi, İngiltere ve birçok ülkedeki hukuk sistemlerinin temelini oluşturur. Özellikle, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiliz Milletler Topluluğu ülkeleri, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, İngiliz hukuk sistemi temel alınarak oluşturulmuştur.


Hukuk Kaynakları

İngiliz hukuk sisteminin temel kaynakları, Common Law, Statutory Law ve Case Law olarak belirlenir. Common Law, yargı sistemi tarafından yaratılan ve zamanla geliştirilen emsal kararlara dayanır. Yargıtay kararlarına göre ortaya çıkan bu hukuk sistemi, bireysel davaların mahkemeler tarafından belirlenen kararlarına dayanmaktadır.

Statutory Law, parlamento tarafından belirlenen ve yasama organları tarafından oluşturulan yasalara dayanmaktadır. Bu yasalar, ülkede yasal düzene uymayan davranışları cezalandıran veya olumlu davranışları teşvik eden yasalardır.

Bunun yanında, Case Law, yargıtay kararlarına dayanarak hukuk sistemine emsal teşkil eden bir kaynaktır. Bu hukuk şekli, yargı kararlarına dayanarak oluşan ve yargıçların emsal kararlarını referans alarak işleyen hukuk sistemidir.

İngiliz hukuk sistemi, bu kaynakların uygun bir şekilde kullanılması ile oluşur. Her kaynak, belirli etkilere sahiptir. Statutory Law, geçerli kanunlara bağlıdır ve tüm vatandaşlar ve kurumlar tarafından uygulanır. Common Law ve Case Law ise, yargı sistemi tarafından kontrol edilir ve emsal kararlara dayanır. Bu nedenle, yargı sistemi önemlidir ve hukuksal süreçleri belirler.


Common Law

Common Law Nedir?

Common Law ya da İngiliz Yargı Geleneği, İngiliz hukuk sisteminin en önemli kolu olarak kabul edilir. Common Law, geçmişte verilmiş olan mahkeme kararlarının gelecekteki davalar için emsal teşkil etmesi ve bu kararların yargıçlar tarafından benimsenerek uygulanması prensibine dayanır. Bu nedenle Common Law, mahkeme içtihatlarının oluşturduğu emsal ve örf-adet kurallarından kaynaklanan geniş bir yargı geleneğini ifade eder.

Bu hukuk sistemi, İngiltere'de daha çok Orta Çağ'da gelişmiştir. Daha önceki hukuk sistemleri ve gelenekleri, Normanlar tarafından İngiltere'ye getirilmişti. Normanlar, İngiliz hukuk sisteminin temelini oluşturan Orta Çağ hukukunu geliştirdiler ve günümüzdeki hukuk sistemine önemli katkılarda bulundular.

Bu prensip, yargıçlara, içtihatlar ve geçmişteki davaların çözüm yolları hakkında verilen karar ve yargılara uygun bir yargılama yapma prensibi sağlar. Mahkeme kararları devamlı olarak yeniden yorumlanarak, gelecekteki davalar için kullanılır.


Statutory Law

Statutory Law, yasama organı tarafından hazırlanan yasalardan oluşur. İngiliz hukuk sisteminde, Parlamento tarafından yasalar yapılır ve yasama organı tarafından kabul edilir. Statutory Law, yasaların yazılı olduğu metinlerdir ve hukukun önemli bir parçasıdır. Bu yasalar, sıradan insanların günlük hayatında karşılaştığı çoğu durumda kullanılır.

Statutory Law, Common Law ve Case Law'dan farklı olarak, resmi bir mevzuat kapsamında yapılır. Bu yasalar genellikle belirli bir konu veya sektördeki faaliyetleri düzenler ve yönetir. Bazıları geniş kapsamlı yasalar olabilir, yani farklı konularda birden çok hüküm içerebilir. Örneğin, 1974 İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, İngiliz işyerlerinde güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamak için bir dizi düzenleme içermektedir.

Statutory Law'ın uygulanması ve yorumlanmasında, mahkemelerin rolü büyüktür. Mahkemeler, yasaların nasıl uygulanacağına ve yorumlanacağına karar verirler ve yasaların açık olduğu hallerde yargıçlar yasanın gereği doğrultusunda karar verirler. Ancak, yasaların açık olmadığı durumlarda yorum yapmak için yargıçlar tercih ederler ve birçok davada, önceki kararlar, yasaların yorumlanmasında etkili olabilir.

İngiliz hukuk sistemi bütününde, Statutory Law'un önemi büyüktür. Parlamento tarafından yapılan yasalar, işletmelerin ve vatandaşların güvenliği, hakları ve sorumlulukları gibi pek çok konuda düzenlemeler içerebilir. Bununla birlikte, Statutory Law'un yasal düzenlemenin tamamını kapsamaması nedeniyle, Common Law ve Case Law kendi alanlarındaki boşlukları doldurmakta önemli bir rol oynarlar.


Case Law

İngiliz hukuk sisteminin önemli bir parçası olan Case Law, yargı makamları tarafından kararlaştırılan ve ileriye dönük olarak benimsenen hukuk kurallarının tamamına verilen isimdir. Bu kurallar, hukuk fakültelerinde okutulan yazılı hukuk kurallarının aksine, yargılama esnasında bir davada alınan kararlar sonucu şekillenirler.

Bu nedenle, İngiliz hukuk sisteminde bir karar verilirken, olayın benzerliklerine göre önceden alınan kararlar da incelenir ve uygun görülürse uygulanırlar. Bu sayede, benzer durumlarda bir hukuk davası karşısında daha önceden alınmış kararların kullanılması, hem adaletin daha hızlı işlemesine hem de geçmişteki tecrübelerin gelecekte daha etkili şekilde kullanılmasına yardımcı olur.

İngiliz hukuk sisteminde, Common Law ve Statutory Law ile beraber üç temel hukuk kaynağından biri olan Case Law, yargı kararlarına dayanan bir kaynak olması nedeniyle oldukça önemlidir. Bu kararlar, yasalar kadar yasa yapıcıları, avukatları ve yargıçları da etkiler. Ayrıca, bu kararlar İngiliz hukuk düzeninin gelişimi ve evrimi için de büyük önem taşır.

Özetlemek gerekirse, İngiliz hukuk sistemi içinde yer alan Case Law, yargı kararlarına dayanan ve yasalar kadar önemli bir hukuk kaynağıdır. Geçmişe dayanan benzer olaylar ve davalar, ileride benzer durumlarda daha net kararların çıkmasını ve adaletin daha hızlı işlemesini sağlar.


Mahkeme Sistemi

İngiliz hukuk sistemi, oldukça güçlü bir mahkeme sistemiyle işler. Mahkeme sistemi, İngiliz hukukunun uygulanmasındaki en önemli araçtır. Mahkemelerin işlevleri büyük ölçüde yasama organının işlevlerinden ayrılır ve mahkemeler her zaman tarafsız olmalıdır.

İngiliz mahkeme sistemi üç ana kategori altında toplanır: yargıtay sistemi, mahkeme hiyerarşisi ve Uluslararası Mahkeme.

İngiliz yargıtay sistemi, en yüksek mahkemelerin işlevlerini yerine getirir. İki ana yargıtay vardır: İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi ve Kuzey İrlanda Yargı Salonu. İskoçya'nın en yüksek mahkemesi Lordlar Konseyi'dir. Bu yargıtaylar, hükümete, şirketlere ve vatandaşlara karşı adil ve tarafsız bir uygulama sunar ve hukukun üstünlüğünü korur.

İngiliz mahkeme sistemi, birbirinden farklı fonksiyonları olan çeşitli mahkemelerden oluşur. Mahkeme hiyerarşisi, en üst mahkemeden en alt mahkemeye doğru iner. En üst mahkeme Yargıtaydır ve bu mahkeme, diğer mahkemelerin görüşlerini ve kararlarını inceleyebilir. En alt seviye, mahalle mahkemeleri ve yerel mahkemelerdir.

İngiliz mahkemeleri, İngiliz yasalarının uygulanması konusunda sorumlu olup, halkın ve işletmelerin uyuşmazlıklarını çözmek için kullanılır. Mahkemeler, suç davaları, anlaşmazlıklar, boşanma davaları, iş kazaları vb. çözmek amacıyla kullanılabilir.


Yargıtay Sistemi

İngiliz hukuk sisteminin önemli yapı taşlarından biri Yargıtay Sistemi'dir. Yargıtay, İngiliz hukuk sisteminin en yüksek dereceli mahkemesidir. Yargıtay Sistemi, İngiltere'yi de kapsayan İngiliz Milletler Topluluğu ülkeleri için de geçerlidir.

Yargıtay Sistemi, iki aşamada işler. İlk aşama, bireysel mahkemelerin aldığı kararları inceler. Yüksek Mahkeme bünyesindeki birimler, temyize başvurulabilecek kararları belirler. İkinci aşamada ise Yargıtay, temyiz edilmiş davaları ele alır ve karar verir.

Yargıtay Sistemi'nin Yapısı Görevleri
Yargıtay, İngiltere'nin en yüksek dereceli mahkemesidir. Yargıtay, diğer mahkemelerin almış olduğu kararları inceler ve gerektiği durumlarda değiştirebilir.
Yüksek Mahkeme'ye bağlı olarak faaliyet gösterir. Yargıtay, hukuki sorunlar hakkında tavsiyelerde bulunur ve kanunların yorumlanması konusunda öncü bir rol üstlenir.
Yargıtay'da 12 üye yer alır ve bu üyeler "Hukuk Lordları" olarak adlandırılır. Yargıtay, önemli kamu ve sosyal politika konuları hakkında kararlar verir.

Yargıtay Sistemi, İngiliz hukuk sisteminde adalete erişim konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Hukukun üstünlüğünü savunan bir devlet anlayışında, Yargıtay Sistemi, hukuki süreçlerin adil ve doğru bir şekilde yürütülmesine yardımcı olur.


Mahkeme Hiyerarşisi

İngiliz hukuk sisteminde mahkemeler, yetki, işleyiş ve görevleri açısından farklı hiyerarşik yapılar oluşturur. En yüksek mahkeme, Supreme Court'dur ve İngiltere, İskoçya ve Galler'de aynı anda farklı davalara bakabilir. Supreme Court'un kararları, alt mahkemeler tarafından uygulanır ve bu şekilde içtihat olarak kabul edilir.

Başka bir alt mahkeme, Court of Appeal'dir. Bu mahkeme, yargı sürecindeki hukuki kararları gözden geçirir ve hukuk standartlarını belirler. Aynı şekilde, High Court da bölgesel mahkemeler ve bölgeye göre farklı eyalet mahkemelerine bölünmüştür. Bu mahkemeler, sivil davalar, ceza davaları ve olan hakların uyuşmazlıklarına bakmakla görevlidirler.

Ayrıca, İngiliz hukuk sisteminde ayrı bir mahkeme tipi olarak Family Court bulunur. Bu mahkeme, çoğunlukla aile hukuku davaları için açılır ve çocukların velayeti, boşanma, nafaka, aile şiddeti davaları gibi konulara bakar. Mahkemelerin kararları sonuç verici olması için, hukukun tüm ilgili kaynakları dikkate alınır ve sadece yargıcın veya hakimin kararlarına değil, aynı zamanda halkın kurduğu jüri sistemi tarafından da verilir.

İngiliz hukuk sistemi, uluslararası alanda da önemli bir yer tutar. Bu nedenle, yabancı ülkelerden gelen davaları ve talepleri dikkate alan farklı mahkemeler de vardır. Bu mahkemeler, farklı ülkelerin kurallarını ve yasalarını anlamalı ve uygulamalıdır.

İşte bu nedenle, İngiliz hukuk sisteminin böylesi kompleks bir hiyerarşi yapısının olması oldukça önemlidir. Bu sayede, yasaların uygulanması için adil ve tarafsız bir ortam yaratılır ve herkes, hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda haklarını savunabilir.


Hukuk Eğitimi

İngiliz hukuk sisteminde, hukuk eğitimi oldukça önemlidir. Adli bir sistemde kalifiye avukatlar ve hakimlerin mevcut olması hayati önem taşır ve bu nedenle İngiltere'deki hukuk okulları tüm dünyada ün yapmıştır.

İngiliz hukuk okulları, lisans ve yüksek lisans seviyelerinde hukuk eğitimi vermektedir. Öğrenciler, hukukun tüm alanlarında eğitim almak ve uzman bir avukat veya hakim olmak için gereken bilgi ve becerileri elde etmek için birçok seçenek sunmaktadır.

Lisans seviyesinde hukuk eğitimi genellikle 3 yıllık bir programdır. Öğrenciler, Common Law sistemi ve Statutory Law hakkında kapsamlı bir eğitim alırken ayrıca hukuk kaynakları, mahkeme sistemleri ve hukuk teorisi hakkında da bilgi sahibi olurlar. Lisans eğitimini tamamlayan öğrenciler baro sınavlarına girerek avukatlık mesleğinde çalışmaya başlayabilirler.

Yüksek lisans seviyesinde hukuk eğitimi daha uzun sürebilir ve öğrencilere daha fazla uzmanlaşma fırsatı sunar. Master of Laws programı, öğrencilerin hukuk konularında daha derin bilgi sahibi olmasına imkan tanırken Uygulamalı Hukuk Master Programı, öğrencilere hukuk alanında çalışmak için pratik beceriler kazandırır.

İngiltere'de avukat olmak isteyenler Baroların Birliğine üye olmak zorundadır. Barolar, sistemli şekilde avukatların hukuk pratiği yapmalarını sağlar ve avukatların etik kodunu düzenler. Aynı zamanda, İngiltere'deki avukatlık mesleğinin kalitesini ve standartlarını korur.

Sonuç olarak, İngiliz hukuk sistemi çok eski bir tarihe dayanmakla beraber günümüzde dünya çapında tanınan ve en itibarlı hukuk sistemleri arasında yer alan bir sistemdir. İngiliz hukuk okulları, öğrencilerinin hukuk alanında uzmanlaşmalarına ve birçok farklı kariyer yolunda ilerlemelerine olanak tanıdığı için dünya çapında saygın bir üne sahiptir.


Law School

İngiliz hukuk sisteminde hukuk eğitimi yüksek lisans düzeyinde olup, önceki akademik başarılarınızın yanı sıra sınav ve mülakatlarda başarılı olmanız gerekmektedir. Ayrıca, hukuk okulları sınavı olan "LNAT" sınavını geçmeniz gerekmektedir. LNAT (National Admissions Test for Law), öğrencilerin hızlı bir şekilde düşünebilme, eleştirel düşünme ve okuma, yasal argümantasyon yöntemleri gibi becerilerini ölçmektedir.

İngiltere'de hukuk eğitimi veren üniversitelerin listesi oldukça uzundur. Oxford Üniversitesi, Cambridge Üniversitesi, Londra Üniversitesi, Warwick Üniversitesi, Edinburgh Üniversitesi ve Glasgow Üniversitesi bu okulların en ünlülerinden birkaçıdır.

Mezun olduktan sonra hukuk öğrencilerinin mesleki kariyerleri de oldukça geniş kapsamlıdır. Hukuk mezunları, iş dünyasında, politikada ve hatta eğitim sektöründe kariyer fırsatları bulabilmektedirler.

Bazı öğrenciler, baro sınavlarını alarak ve staj yaparak, avukat olarak profesyonel kariyerlerine devam etmektedirler. Diğerleri, devlet hizmetlerinde, bankacılıkta ve danışmanlık alanlarında çalışmaktadırlar.

İngiliz hukuk sistemi oldukça adil ve etik bir sisteme dayanmaktadır. İngiliz hukuk sisteminin köklü geçmişi ve güçlü bir mahkeme sistemi vardır. Hukuk okulları yüksek akademik standartlara sahip yetenekli öğrenciler yetiştirmekte, mezunlarına geniş bir kariyer yelpazesi sunmaktadır.


Barolar ve Hukuk Mesleği

İngiliz hukuk sistemi, birçok ülkenin aksine baro ve avukatlar açısından oldukça farklı bir yapıya sahiptir. İngiltere'de avukatlık mesleği yürütmek için öncelikle bir baroya üye olmak gerekmektedir. Barolar, avukatların mesleki faaliyetlerini düzenleyen ve denetleyen kurumlardır. İngiltere'de farklı bölgelerde farklı barolar bulunmaktadır ve her baro kendi işleyişine sahiptir.

Bir avukat adayı, öncelikle bir İngiliz hukuk okulundan mezun olmalı ve hukuk eğitimini tamamlamalıdır. Ardından, baro sınavını geçmek için başvuru yapar. Bu sınav, her yılın Temmuz ve Kasım aylarında düzenlenmektedir. Sınav, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur. Sınavı geçen aday, baroya kaydolabilir ve avukatlık yapmaya başlayabilir.

İngiltere'deki avukatlık yapısı, barristerlar ve solicitorlar olarak iki ayrı koldan oluşmaktadır. Barristerlar, mahkemelerde davaları savunan ve hukuki danışmanlık hizmetleri veren avukatlar olarak tanımlanırken, solicitorlar, müvekkiller ile doğrudan ilgilenen ve onlara hukuki danışmanlık hizmetleri sunan avukatlardır. Genellikle, solicitorlar, müvekkillerin lehine olan uzlaşmaları sağlamaya çalışırlar. Barristerlar ise, mahkemelerde dava açıldığında müvekkillerin haklarını savunurlar.

İngiltere'deki avukatlık mesleği oldukça rekabetçidir ve mezun olanların yalnızca bir kısmı barrister veya solicitor olabilmektedir. Avukatlık mesleği, ülkenin en saygın mesleklerinden biri olarak kabul edilmektedir ve İngiltere'nin en iyi hukuk okullarından mezun olanlar, yüksek ücretli ve prestijli mesleklerde çalışma fırsatı bulabilirler.