Küresel ısınma, dünya üzerindeki herkesi etkileyen bir sorundur. Bu sorunla mücadele eden ülkeler, var olan sorunu en aza indirmek için çok çaba sarf etmektedir. Küresel ısınmaya karşı mücadelede rol alan ülkeler, iklim değişikliğinin etkileriyle savaşmak için önemli adımlar atarak, gelecek nesiller için daha sürdürülebilir bir dünya oluşturma yolunda adım atmaktadır. Türkiye de bu ülkeler arasında yer almakta ve küresel ısınma ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Hava kirliliğinin azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması gibi alanlarda yapılan çalışmalarla, Türkiye gibi ülkeler daha sağlıklı ve yaşanabilir bir çevreye sahip olmak için mücadele etmektedir.
Küresel ısınma dünya çapında ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Bu nedenle birçok ülke, kaynakları korumak ve seragazı emisyonlarını azaltmak için çeşitli adımlar atmaktadır. Bu makalede, küresel ısınmaya karşı mücadelede öne çıkan ülkeler ve attıkları adımlar ele alınacaktır.
Avrupa Birliği, dünyanın en aktif çevre politikalarına sahip kuruluşlarından biridir. AB, sera gazı emisyonlarını azaltmak için birçok politika geliştirdi ve bu politikaların uygulanması üye ülkeler tarafından zorunlu tutulmaktadır. Ayrıca AB, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak sürdürülebilir bir gelecek için adımlar atıyor.
Çin, sera gazı emisyonlarının en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Ancak son yıllarda, Çin hükümeti enerji verimliliğini artırmak, ülkenin karbon yoğunluğunu düşürmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak gibi önemli adımlar atmaktadır. Ayrıca Çin, dünyanın en büyük elektrikli araç pazarını inşa etmek için de çabalamaktadır.
Hindistan, nüfus açısından dünyanın ikinci büyük ülkesidir ve sera gazı emisyonları yüksektir. Ancak Hindistan, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak, sera gazı emisyonlarını azaltmak için adımlar atmaktadır. Bunun yanı sıra, Hindistan, ağaçlandırma programları gibi doğaya uyumlu projelerde de öncülük etmektedir.
Bu ülkelerin yanı sıra, ABD, Brezilya, Japonya, Rusya, Birleşik Krallık, Kanada ve Afrika ülkeleri de küresel ısınmaya karşı mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Dünya genelindeki ülkelerin bu soruna karşı verdiği mücadele, küresel ölçekte bir adım atmak adına oldukça önemlidir.
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği, küresel ısınma konusunda dünyanın önde gelen güçlerinden biridir. AB, uzun yıllardır sera gazı salımının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi konularda öncülük etmektedir. Bunun yanı sıra AB, üye ülkelerin çevre politikalarını da belirleyerek küresel ısınma konusunda ortak hareket etmektedir.
AB için küresel ısınmaya karşı mücadele sadece çevre politikalarının bir parçası değildir, aynı zamanda ekonomi, enerji, dünya barışı gibi konuların da bir parçasıdır. AB'nin bu mücadelesinde atılan adımlar üye ülkelerin çevre politikalarına da etki etmektedir. Örneğin, AB'nin sera gazı salımı hedefleri nedeniyle üye ülkelerdeki otomobil üreticileri daha çevre dostu araçlar üretmek için çalışmaktadır. Bunun sonucunda, üye ülkelerdeki çevre politikaları da bu yönde şekillenmektedir.
AB ayrıca, IPCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Paneli) raporlarını da takip etmektedir ve bu raporlar doğrultusunda yeni politikalar üretmektedir. Bu politikaların birçoğu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve sera gazı salımının azaltılması üzerine odaklanmaktadır.
AB aynı zamanda, diğer ülkeleri de küresel ısınma konusunda harekete geçmeye teşvik etmektedir. Kyoto Protokolü gibi uluslararası anlaşmalara liderlik eden AB, diğer ülkelerin bu anlaşmalara katılmasını ve bu konuda harekete geçmelerini sağlamaktadır. Bu yönde yapılan çalışmaların sonucunda, dünya genelinde küresel ısınmanın etkilerinin azaltılması konusunda umutlu adımlar atılmaktadır.
Çin
Çin, dünyanın en büyük sera gazı salınımına sahip ülkeleri arasında yer almaktadır. Ancak son yıllarda çevreye verdiği zararları azaltmak için atılım yapan bir ülke haline gelmiştir. Çin, küresel ısınma ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır.
Çin, sera gazı salınımını azaltmak için birçok önlem almıştır. Özellikle son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlarla dikkatleri üzerine çekmektedir. Ülkede yapılan araştırmalara göre, 2015 yılına kadar dünya genelindeki yenilenebilir enerji yatırımlarının yarısından fazlası Çin tarafından yapılmıştır.
Ayrıca Çin, enerji verimliliğini artırmak için çalışmalar yürütmektedir. Sanayi tesislerinde kullanılan enerji miktarını azaltmak için çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Böylece hem çevreye verilen zarar azaltılmakta hem de ülkenin ekonomik açıdan daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşması hedeflenmektedir.
Çin'in küresel ısınmayla mücadeledeki rolü aslında sadece kendi ülkesiyle sınırlı kalmamaktadır. Zira ülkenin ekonomik gücü, etkisini dünya genelinde hissettirmektedir. Çin'in aldığı önlemler, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasını teşvik etmektedir. Bu nedenle Çin'in küresel ısınma konusunda üzerine düşeni yapması, tüm dünya için olumlu bir gelişme olarak karşılanmaktadır.
Hindistan
Hindistan, dünya nüfusunda ikinci sırada yer alması nedeniyle sera gazı salınımının en yüksek olduğu ülkeler arasındadır. Ancak, son yıllarda Hindistan hükümeti, çevre politikalarında önemli adımlar atarak küresel ısınmaya karşı mücadelede etkin rol oynamaktadır.
Hindistan hükümeti, temiz enerji kaynaklarına yatırım yaparak, yenilenebilir enerji üretimini artırmayı hedeflemektedir. Güneş paneli üretimi konusunda dünya liderlerinden biri olan Hindistan, aynı zamanda rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji ve biyokütle enerjisine de yatırım yapmaktadır.
Bunun yanı sıra, Hindistan hükümeti, enerji verimliliğini artırmak için de çalışmalar yürütmektedir. Binalarda verimli aydınlatma ve iklimlendirme sistemleri kurarak, enerji tasarrufu sağlamayı hedeflemektedir.
Hindistan'ın atacağı her adım, sera gazı salınımını ciddi şekilde düşüreceği gibi, aynı zamanda diğer ülkeler ve küresel çapta da etkili olacaktır. Hindistan, küresel ısınma sorununa çözüm bulmak adına doğru yönde ilerlemektedir.
ABD
ABD, dünyada iklim değişikliği konusunda diğer ülkelerle birlikte tartışılan en önemli ülkelerden biridir. Geçmişte iklim değişikliği konusunda olumlu bir adım atmayan ABD, son yıllarda politikalarını değiştirmeye başlamıştır.
2001-2009 yılları arasında George W. Bush yönetimi döneminde, ABD iklim değişikliği konusunda olumsuz bir tutum sergilemiştir. Bush yönetimi, iklim değişikliğinin insan kaynaklı olmadığını savunmuş ve herhangi bir sera gazı azaltma hedefi belirlememiştir. Ancak Obama yönetimi döneminde bu politikalar değişmiştir.
Obama yönetimi, ABD'nin sera gazı salınımını 2005 yılına kıyasla %17 oranında azaltma hedefi belirlemiştir. Ayrıca, 2013 yılında "İklim Eylem Planı" adı altında bir plan açıklamış ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmak için çalışmalar yapmıştır.
Şimdiki ABD Başkanı Joe Biden da, iklim değişikliği konusunu öncelikli gündem maddesi haline getirmiştir. ABD'nin Paris Anlaşması'na geri dönmesi ve net sıfır sera gazı salımı hedefi belirlemesi, Biden yönetiminin atacağı adımlar arasında yer almaktadır.
ABD'nin iklim değişikliği konusunda geçmişteki olumsuz tutumu, dünya genelinde eleştirilere neden olmuştur. Ancak son yıllarda yapılan politika değişiklikleri, ABD'nin küresel ısınmaya karşı mücadeleye dahil olduğunu ve önemli bir rol aldığını göstermektedir.
Brezilya
Brezilya, dünya genelindeki en büyük yağmur ormanı olan Amazon Ormanları'na ev sahipliği yapması nedeniyle küresel çevre açısından büyük bir öneme sahip. Ancak, son yıllarda ormansızlaşma konusunda yaşanan artış, ülkenin küresel ısınma açısından da önemli bir etken haline gelmesine neden oldu.
Brezilya, ormansızlaşmaya karşı mücadele kapsamında birçok politika geliştirmiş olsa da, uygulamadaki sorunlar nedeniyle bu politikaların yetersiz kaldığı görülmekte. Özellikle, ormansızlaşmanın ana sebebi olan madencilik ve tarım faaliyetleri konusunda yeterli önlem alınmaması, Brezilya'nın küresel ısınma açısından olumsuz etkisini arttırmaktadır.
Bunun yanı sıra, Brezilya'nın gelişmekte olan bir ülke olması da küresel çevre açısından önemli bir etken. Ancak, ülkenin ekonomik büyümesinin ortaya çıkardığı çevresel sorunlara yönelik olarak atılacak adımların, küresel ısınma açısından da olumlu bir etki yaratabileceği düşünülmekte.
- Brezilya'nın ormanların korunmasına yönelik politikaları yetersiz kalmaktadır.
- Madencilik ve tarım faaliyetlerinde yeterli önlemler alınmadığı için ormansızlaşma giderek artmaktadır.
- Brezilya'nın ekonomik büyümesinin ortaya çıkardığı çevresel sorunlar, küresel ısınma açısından da etkili olmaktadır.
Japonya
2011 yılında yaşanan nükleer felaketin ardından Japonya, yenilenebilir enerjiye yönelik çalışmalarını hızlandırmış ve sera gazı salımını azaltmak için adımlar atmıştır. Ülke, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretiminde %22 paya sahip olmayı hedeflemektedir.
Japonya'nın aldığı önlemler arasında, rüzgar, güneş, hidrolik ve jeotermal enerji kaynaklarından faydalanma, elektrikli araçların yaygınlaştırılması, binalarda enerji tasarrufu sağlanması, endüstriyel sektörde enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması yer almaktadır.
| Yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanma oranları | 2015 | 2020 | 2030 (hedef) |
|---|---|---|---|
| Güneş enerjisi | 1,7% | 7% | 14% |
| Rüzgar enerjisi | 3,1% | 6% | 24% |
| Hidrolik enerji | 8,2% | 8% | 8% |
| Jeotermal enerji | 0,2% | 0,2% | 1% |
Japonya, aynı zamanda cari açığını düşürmek ve enerji bağımlılığını azaltmak için yurt dışından doğalgaz ve kömür ithalatını artırmıştır. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırım ve kullanımın artmasıyla birlikte, ülkenin doğalgaz ve kömürden yararlanma oranında düşüş gözlemlenmiştir.
Rusya
Rusya, küresel ısınmanın en büyük nedenlerinden biri olan sera gazı salınımında dünya genelinde en yüksek oranda bulunan ülkelerin başında geliyor. Ancak, son yıllarda söz konusu duruma karşı alınan adımlar da giderek artıyor. Rusya, Paris İklim Anlaşması'nı onaylamış ve sera gazı emisyonlarını azaltma hedefleri belirlemiştir. Hedefler doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttırmayı, doğalgazın kullanımını teşvik etmeyi ve nükleer enerji kapasitesini arttırmayı planlamaktadır.
Rusya, ayrıca karbon yakalama ve depolama teknolojileri üzerine çalışmalar yürütmektedir. Buna ek olarak, orman restorasyonu ve ormansızlaşmanın önlenmesi için etkili politikalar uygulamaktadır. Ancak, ülke halen petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardan önemli ölçüde gelir elde etmektedir. Bu nedenle, Rusya'nın küresel ısınmaya karşı tutumu ve alınan adımlar, birçok kesim tarafından yeterli görülmemektedir.
Rusya, küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha etkili olmak için daha fazla adım atabilir. Bununla birlikte, ülkenin sera gazı salımını azaltmaya yönelik çabalarının takdir edilmesi gerekmektedir.
Birleşik Krallık
Birleşik Krallık, 2019 yılında net sıfır sera gazı salımı hedefini açıklamıştır. Bu hedef, sera gazı salınımının tamamen durdurulacağı anlamına gelmez. Bunun yerine, sera gazı salınımının azaltılması ile birlikte, sera gazı emisyonlarının bir kısmının atık yönetimi, biyoenerji, karbon yakalama ve depolama gibi yollarla geri kazanılmasıyla net sıfıra ulaşması hedeflenmektedir.
Birleşik Krallık, bu hedefine ulaşmak için enerji sektörüne odaklanmıştır. Ülkede, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak amacıyla bir dizi politika ve düzenleme uygulanmaktadır. Bu çerçevede, rüzgar, güneş ve hidrolik güç gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik miktarı artırılmaktadır. Ayrıca, enerji verimliliği ve atık yönetimi ile ilgili çalışmalar da yürütülmektedir. Bunların hepsi, ülkede sera gazı emisyonlarının azaltılması açısından kilit rol oynamaktadır.
Birleşik Krallık'ın bu hedefi, küresel çapta da önemli bir etki yaratmaktadır. Ülkenin liderliği ve politikaları, diğer ülkeleri de iklim değişikliğiyle mücadele konusunda harekete geçirerek, küresel ısınmanın etkilerini en aza indirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, Birleşik Krallık'ın örnek olması, diğer ülkeleri de benzer hedefler koymaya ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaya teşvik etmektedir.
- Birleşik Krallık, 2025 yılına kadar kömür santrallerinin kapatılacağına dair bir hedef belirlemiştir.
- Ülkenin, enerji verimliliğini arttıran bir dizi projesi bulunmaktadır.
- Birleşik Krallık, özellikle offshore rüzgar enerjisi üretiminde öncüdür.
Kanada
Kanada, küresel ısınmayla mücadele konusunda oldukça duyarlı bir tutum sergiliyor. Ülke, Paris İklim Anlaşması'na taraf olarak sera gazı salımını azaltma sözü vermiştir. Kanada'nın sera gazı salınımının büyük bir kısmı enerji sektöründen kaynaklanıyor. Bu nedenle, Kanada hükümeti temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmaktadır.
Ülkede uygulanan politikalar sayesinde sera gazı salınımı oranında düşüş gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra, Kanada'nın önemli bir biodiversiteye sahip olması nedeniyle ormansızlaşmayla mücadele de önemli bir konu olarak ele alınmaktadır.
Kanada hükümeti, ormansızlaşmanın önüne geçmek için ormansızlaşmayla mücadele programlarına yatırım yapmaktadır. Ayrıca, ülkede oluşabilecek doğal afetler nedeniyle ciddi bir sera gazı salınımı meydana gelebileceğinden, Kanada hükümeti afet yönetim planları hazırlamıştır.
- Kanada, Paris İklim Anlaşması'na taraf olarak sera gazı salımını azaltma sözü vermiştir.
- Kanada'nın sera gazı salınımının büyük bir kısmı enerji sektöründen kaynaklanıyor.
- Kanada hükümeti temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmaktadır.
- Kanada hükümeti, ormansızlaşmayla mücadele programlarına yatırım yapmakta ve doğal afetlere karşı afet yönetim planları hazırlamaktadır.
Kanada'nın bu politikaları sayesinde küresel ısınmaya karşı mücadelede pozitif bir rol üstlendiği görülmektedir. Bu politikaların diğer ülkelerin de dikkatini çekerek küresel çapta bir farkındalık yaratması umulmaktadır.
Afrika Ülkeleri
Afrika ülkeleri, küresel ısınma konusunda en az sera gazı salan ülkeler olmalarına rağmen bununla mücadeleye liderlik ediyorlar. Bunun en büyük nedeni, Afrika'nın tarımsal ve ekonomik olarak en az gelişmiş ülkeleri içermesi ve çevre konusunda bilinçlenmenin artmasıdır. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle enerji üretimi konusunda yenilenebilir enerjiden yararlanmakta ve bunun yanı sıra sera gazı salınımlarını azaltacak adımlar atmaktadırlar.
Özellikle Kenya, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik ve biyokütle enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak, sera gazı salınımını azaltmayı hedeflemiştir. Aynı zamanda, şehirlerde bisiklet yolları inşa ederek, toplu taşıma araçlarını kullanarak ve değişim kampanyaları düzenleyerek çevre dostu yaşam tarzlarını teşvik etmektedirler.
- Gana, Karbon Pazarına ev sahipliği yaparak sera gazı salımını azaltmaya yönelik çabaları sürdürüyor.
- Senegal, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak, küresel ısınmaya karşı mücadelede öncü ülkeler arasında yer alıyor.
- Madagaskar, ormansızlaşma ile mücadele etmek için orman restorasyon projeleri başlatmıştır.
Afrika ülkelerinin bu önemli adımları, dünya genelinde çevre bilincinin artışına da önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu sayede, küresel ısınma konusunda alınan önlemler daha etkili hale gelirken, ülkeler arasındaki işbirliği de artmaktadır. Ancak, Gelişmekte olan ülkelerin küresel ısınma konusunda daha büyük bir eşitlik ve adalet sağlamak için, gelişmiş ülkelerin daha fazla opsiyonel politikalar uygulayarak yardım etmeleri gerekmektedir.
Güney Afrika
Güney Afrika, Afrika kıtasının en endüstriyel ülkelerinden biridir. Ancak aynı zamanda sera gazı salınımı anlamında da en yüksek orana sahip ülkeler arasındadır. Bunun bilincinde olan Güney Afrika, sera gazı salınımını azaltmak için kapsamlı bir politika geliştirmiştir.
Ülkede, hükümet atıkların ve sera gazı salınımının azaltılması için yerel yönetimleri teşvik etmektedir. Ayrıca sanayi sektörüne yönelik çeşitli düzenlemeler yapılmakta ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmaktadır. Güney Afrika, Afrika kıtasında lider bir yenilenebilir enerji kaynağı üreticisi olarak öne çıkmaktadır.
Güney Afrika, Paris İklim Anlaşması'nı imzalamış ve sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yaklaşık %30 azaltmayı hedeflemektedir. Bunun yanı sıra ülkede çeşitli düzenlemelerle, fosil yakıtları kullanımını azaltmayı, şehirlerde bisiklet kullanımını teşvik etmeyi, çevre dostu araçların kullanımına öncelik verilmesini sağlamayı hedeflemektedir.
| Güney Afrika'nın Sera Gazı Azaltma Politikaları | Etkileri |
|---|---|
| Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması | Yenilenebilir enerji üretiminde lider bir ülke olma konumunu güçlendirmesi |
| Sanayi sektörüne yönelik çevre düzenlemeleri | Sera gazı salınımını azaltmak için sanayi sektörünün önemli bir alanının kontrol altına alınması |
| Fosil yakıt kullanımının azaltılması | Çevre dostu enerji kaynaklarının kullanımının artması ve sera gazı salınımının düşmesi |
Güney Afrika'nın çevre dostu politikaları, ülkenin küresel ısınmaya karşı mücadelesine önemli bir katkı sağlamaktadır. Ayrıca bu politikalar, ülkenin ekonomik ve toplumsal refahını arttırmayı da hedeflemektedir. Güney Afrika, hem yerel hem de küresel çevre sorunlarına karşı sorumlu bir yaklaşıma sahip olmasıyla dikkat çekmektedir.
Kenya
Kenya, Afrika kıtasında küresel ısınmaya karşı mücadeledeki öncü ülkelerden biridir. Ülkede yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük yatırımlar yapılmaktadır. Hidroelektrik, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi kaynaklar ülkenin elektrik ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır. Ayrıca biyokütle gibi diğer yenilenebilir enerji kaynakları da kullanılmaktadır.
Kenya, 2010 yılında yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak için bir mevzuat çıkardı. Bu mevzuat kapsamında, ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 50'sinin yenilenebilir enerjilerden karşılanması hedeflendi. Bunun yanı sıra, ülkede enerji tasarrufu sağlamak için enerji verimliliği konusunda çalışmalar yürütülmektedir.
Kenya, aynı zamanda atık yönetiminde de yenilikçi çözümlere sahip bir ülkedir. Plastik atıkların geri dönüşümü konusunda da büyük mesafeler kat edilmiştir. 2017 yılında, ülkenin başkenti Nairobi'de bulunan bir atık sahasının kapatılması kararı alındı. Bu atık sahası, Nairobi'nin en büyük atık sahasıydı ve çevreye büyük oranda zarar veriyordu. Yerine, geri dönüştürülebilir atıkların işlenebileceği bir tesis kuruldu.
Kenya, küresel ısınmaya karşı mücadelesinde diğer Afrika ülkelerine de örnek teşkil etmektedir. Ülkenin başarılı uygulamaları, Afrika kıtasının diğer ülkelerinde de benimsenmeye başlamıştır. Bunların yanı sıra, Kenya, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak enerji arzının artmasına ve elektrik fiyatlarının düşmesine de katkı sağlamaktadır.
Sonuç olarak, Kenya, yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlar ve atık yönetimi konusundaki başarılı uygulamalarıyla küresel ısınmaya karşı mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ülkenin liderliği, Afrika kıtasındaki diğer ülkelerin de atık yönetimi ve yenilenebilir enerji konusunda adımlar atmasına teşvik etmektedir.