İngiliz İç Savaşı, tarihin en önemli olaylarından biridir ve unutulmaz anılar barındırmaktadır. İşte bu kitap, okuyuculara o günleri anlatırken aynı zamanda zamanda aydınlatıcı bir bakış sunuyor. Tarihin akışını değiştiren olayların ardındaki gerçekleri okumak isteyen herkes, bu kitapta aradığını bulacak.
İngiliz İç Savaşı, 1642-1651 yılları arasında gerçekleşen ve monarşi ile parlamento güçleri arasındaki çekişmenin şiddetli bir şekilde devam etmesiyle patlak veren bir savaştı. Charles I'in kraliyet yanlılarıyla karşı karşıya gelmesi, askerî kuvvetleri kontrol etmeye çalışması ve daha sonra parlamento tarafından tutuklanması gibi olaylar, savaş tarihinde dikkat çeken olaylardır. Bu makale, İngiliz İç Savaşı genel tarihini ve unutulmaz anılarını ele alacaktır.
İngiliz İç Savaşı'nın sebepleri, kraliyet yanlıları ile parlamento yanlıları arasındaki çekişmelerden kaynaklanmaktadır. Kral Charles I, uzun yıllar boyunca siyasi ve dini konularda parlamento ile sürtüşmekteydi. Kraliyet yanlılarına karşı olan güçler, parlamentonun saygınlığını restore etmek için büyük bir çaba sarf etti. Artan gerginlik, savaşın kaçınılmaz hale gelmesine sebep oldu.
Savaş sırasında, Marston Moor ve Naseby savaşları tarihe geçti. Oliver Cromwell liderliğindeki parlamento güçleri, Marston Moor Savaşı öncesinde savaş planı yaparak hareket ettiler. Cromwell'in askerî stratejileri, Royalist güçlerinin yenilmesine ve nihayetinde parlamentonun zaferine sebep oldu. Naseby savaşı sırasında kraliyet güçleri, yanlış kararlar alarak parlamento güçleriyle savaştılar.
- Bristol Kuşatması: Oliver Cromwell'in komutasındaki parlamento güçleri, Bristol kalesini ele geçirdi.
- Charles I'in Tutuklanması: Kral I. Charles'ın yakalanması ve tutuklanması, savaşın seyrinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Savaşın sonrasında, İngiltere'de siyasi değişiklikler yaşandı ve monarşi yeniden tesis edildi. Monarşinin restorasyonu, İngiliz İç Savaşı'nın önemli sonuçlarından biridir. Ayrıca, Cromwell'in parlamento üzerindeki etkisi ve mektupları, savaş sonrası süreçte dikkat çeken diğer olaylardandır. İngiliz İç Savaşı, tarihin en önemli çatışmalarından biridir ve unutulmaz olayları, hikayeleri ve anılarıyla hala hatırlanmaktadır.
Savaşın Nedenleri
İngiliz İç Savaşı'nın patlamasının nedeni, Kraliyet yanlıları ile Parlamento yanlıları arasındaki derin çekişmedir. Parlamento yanlıları, güçlerini pekiştirmek için Kral Charles'a karşı destek toplamaya başladı. Kral Charles, İngiltere'nin başında bulunan güçlü bir lider olarak, kendini yetki sahibi görüyordu ve Parlamento'nun gücünü sınırlamak istiyordu.
Bunun yanı sıra, Kral Charles'ın anglikanizm destekçisi olması, İskoçya ve İrlanda gibi ülkelerde yaşayan halkın hoşnutsuzluğunu uyandırdı. İskoçya, Kral'ın yargılanması için bir teklif sundu, ancak Kral bunu reddetti. İngiltere'deki başlıca sorunlar arasında, finansal zorluklar, rüşvet ve yolsuzluklar yer almaktaydı.
Bu sorunlar, savaşın patlak vermesinde önemli rol oynadı. Kral Charles, İngiltere halkını savaşın yanında olmaya çağırsa da, çoğu İngiliz vatandaşı devrimci güçlerin yanında yer aldı. Savaşın nedenleri arasında, Kraliyet yanlılarının İngiliz halkından kopukluğu ve ekonomik baskılarının da yer aldığı söylenebilir.
Karşılaşmalar
İngiliz İç Savaşı, parlamento yanlıları ile kraliyet yanlıları arasındaki çekişmenin sebep olduğu büyük bir savaştı. Savaşın en önemli karşılaşmalarından ikisi Marston Moor ve Naseby savaşlarıdır. Marston Moor savaşı, Royalist güçlere karşı parlamento orduları tarafından kazanılmıştır. Bu savaşın öncesinde ve sonrasında, Oliver Cromwell'in parlamentoya katkısı büyük olmuştur. Savaş öncesinde, Cromwell ordusunu disiplin altında tutmak için cezai yasalar getirmiştir. Aynı zamanda, Royalist güçleri yenmek için planlama yapmış ve ataklar düzenlemiştir. Savaşı kazandıktan sonra, parlamento orduları, York ve Newcastle gibi önemli şehirleri ele geçirmişlerdir.
Naseby savaşı ise parlamento orduları tarafından kazanılmıştır. Bu savaşta, Charles I'in Kraliyet güçleri, hatalı bir strateji izlemişler ve ordularını tamamen kaybetmişlerdir. Bu savaşın sonucunda, Kraliyet güçleri büyük bir yenilgi almış ve Charles I, daha sonra tutuklanarak savaşın sonuçlarına katlanmıştır.
| Savaş | Kazanan Taraf | Sonuçları |
|---|---|---|
| Marston Moor | Parlamento Orduları | York ve Newcastle gibi şehirlerin ele geçirilmesi |
| Naseby | Parlamento Orduları | Kraliyet güçlerinin büyük bir yenilgi alması ve tutuklanan Kral Charles I'in yaşadığı sonuçlar |
Bu savaşların sonucunda, parlamento yanlıları zafer kazanmış ve siyasi anlamda büyük güç elde etmişlerdir. Bu zaferler, İngiliz İç Savaşı'nın tarihi için önemli bir anı olarak hatırlanmaktadır.
Marston Moor Savaşı
İngiliz İç Savaşı sırasında yaşanan Marston Moor Savaşı, Oliver Cromwell'in parlamentoya katkısı ve önemiyle tarihte unutulmaz bir yer tutar. Savaş öncesi, Kraliyet güçlerinin ilerleyişi hızla devam ederken, Parlamento ordusu zayıf bir konumdaydı. Ancak, Cromwell'in liderliğindeki New Model Army, disiplinli bir şekilde eğitildi ve savaşa hazır hale getirildi.
Savaşın başlamasından önce yaşanan bir olay ise, Kraliyet güçlerinin bir kez daha parlamentoya sunduğu barış teklifinin reddedilmesi oldu. Bu nedenle mücadele kızıştı ve stratejik konumlardaki kaleler hızla ele geçirildi. Sonunda Marston Moor'da gerçekleşen savaş, Parlamento zaferiyle sonuçlandı.
Cromwell'in savaşta oynadığı rol de oldukça önemliydi. O, Royalist güçlerini yenmek amacıyla parlamentoya öneriler sunmuş ve başarılı bir atak planı hazırlamıştı. Önerileri kabul edildi ve savaş, Cromwell'in liderliğinde başladı. Anlatılanlara göre, savaşta Parlamento orduları saflarında birlik ve disiplin en üst seviyedeydi, bu da galibiyeti getirdi.
Savaş sonrası alınan önlemler, tarihte önemli bir olay olarak kaydedildi. Parlamento, ülkedeki sivil savaşı sona erdirmek ve Barış Komisyonu aracılığıyla Kraliyetçilerle müzakereler yapmak amacıyla harekete geçti. Böylece, Kraliyet yanlısı güçlerin sonu geldi ve savaşın getirdiği siyasi değişimler başladı.
Cromwell'in İlerleyişi
Oliver Cromwell, Parlamento ordusunun en önemli liderlerinden biriydi. Kendisi, savaşta stratejik bir öneme sahip olan Royalist güçlerini yenmek için planlama ve atak yapmıştı. Bu ataklar sayesinde Parlamento güçleri birçok stratejik noktayı ele geçirdi ve savaşın kazanılmasına katkı sağladı.
Cromwell'in ilerleyişinde en belirgin özelliklerinden birisi, yakın dövüşe dayalı taktikleriydi. Kendisinin ve ordusunun kullandığı taktikler, savaşın yeniden şekillenmesinde önemli rol oynadı. Ayrıca, Cromwell'in diğer bir özelliği, din konusuna verdiği önemdi. Bu nedenle, Parlamento güçleri arasında sık sık dini cemaatler oluştu.
Cromwell, planlama konusunda da oldukça başarılıydı. Savaşları kazanmak için, ataklar öncesinde detaylı bir planlama yapar ve stratejik noktaları hedeflerdi. Bu sayede, Parlamento güçleri savaşın kaderini değiştirecek olan önemli birçok zafer kazandı.
Cromwell'in ilerleyişi, sadece savaşın sonucuna değil, aynı zamanda İngiliz tarihine de önemli bir etki bıraktı. Kendisi, savaşın ardından, İngiliz siyasi hayatında önemli bir rol üstlenecek ve dini reformların gerçekleştirilmesinde etkili olacaktı.
Marston Moor Savaşı Sonrası
Marston Moor Savaşı, İngiliz İç Savaşı'nın en önemli çatışmalarındandır. Oliver Cromwell, Kraliyet güçlerini yendi ve böylece İngiliz İç Savaşı'nın seyrini değiştirdi. Savaşın ardından, parlamento, askeri bir diktatörlük kurarak savaşın neden olduğu siyasi değişimlere başladı.
Bu dönemde parlamento, İngiliz halkının haklarına saygı duyarak, ülkede birçok reform gerçekleştirdi. Bu reformlar sayesinde, halkın yaşam koşulları iyileşti ve ülkenin siyasi yapısı değişti.
Bunlar arasında, İngiliz İç Savaşı'ndan sonra ulusal ordu kurulması da yer aldı. Ayrıca, savaş sırasında kullanılan silahların sivil kullanımdan yasaklanması da alınan önlemler arasındaydı. Bunların yanı sıra, savaşta toplumsal yapıda da değişimler yaşandı. Kraliyet yanlılarına karşı parlamento güçleri, halkın desteğini kazandı. Bu, birçok toplumsal ve siyasi reformun gerçekleştirilmesine olanak sağladı.
Marston Moor Savaşı, İngiliz İç Savaşı'nın önemli bir noktasıydı ve parlamentonun savaşın ardından aldığı önlemler, İngiliz tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu önlemler, ülkede toplumsal ve siyasi birçok değişikliğe yol açmıştır.
Naseby Savaşı
İngiliz İç Savaşı’nın en önemli savaşlarından biri olan Naseby Savaşı, 14 Haziran 1645 tarihinde gerçekleşti. İki taraf arasındaki çekişmenin zirve noktasına ulaştığı savaşta, Kraliyet güçleri aldıkları yanlış kararlarla savaşın sonucunu belirleyecek noktaya geldi.
Savaş öncesinde, Kraliyet güçleri stratejik olarak hatalı bir karar alarak askerlerini ikiye ayırdı. Bu karar, onların savaşta güçsüz kalmasına neden olan en önemli faktörlerden biriydi. Ayrıca, Kral I. Charles'ın komutasını devreden çıkarmayı tercih etmesi de savaşın sonucunu olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldı.
Karşı tarafta ise, Parlamento güçleri Oliver Cromwell'in liderliğinde savaşa hazırlık yaptı. Cromwell, savaşın başından sonuna kadar kesintisiz bir şekilde savaşın içinde yer aldı ve sonuçta Parlamento güçlerinin kazanmasını sağladı.
Naseby Savaşı'nın sonucunda, Kraliyet güçlerinin yenilgiye uğraması İngiliz İç Savaşı'nın sonunda etkileyici bir şekilde ortadan kalkacağına işaret etti. Ayrıca, savaş sonrasında Parlamento güçleri ülkenin kontrolünü ele geçirerek, İngiliz tarihinin önemli bir dönüm noktasına imza attılar.
Kılıçtan Kesitler
İngiliz İç Savaşı, tarihe birçok unutulmaz olay, hikaye ve kahramanlar bıraktı. Savaşın içinde barındırdığı bu dikkat çeken unsurlar, bugün hala anlatılmaktadır. İşte savaşta meydana gelen bazı kesitler:
Oliver Cromwell, parlamento güçlerinin lideri olarak, Bristol yakınlarında Royalist güçler ile karşı karşıya geldi. Yaklaşık 2 haftalık bir kuşatma sonrasında Cromwell, Bristol kalesini ele geçirmeyi başardı. Bu olay, parlamento yanlılarının morale büyük bir katkı sağladı ve savaşın yönünü değiştirmiş oldu.
Kral I. Charles, savaşın ardından uzun bir süre kaçmayı başardı, ancak sonunda tutuklandı. Bu tutuklama, savaş sonunda monarşinin sonu ve Cumhuriyet'in başlangıcı olarak kabul edilir. Kraliçe ve onun çocukları da sonunda yakalandı ve sürgüne gönderildi.
Roundhead generali Thomas Fairfax, savaş sırasında Royalist güçleri şaşırtmak için, içine siyanür katılmış bir şarap hazırladı. Ancak plan tutmadı ve Fairfax, siyanür içeren bu şarabı kendi adamlarından biri içti ve hayatını kaybetti.
Royalist generali Rupert, bir gün savaş sırasında, atının üzerinde bir kasabadan diğerine atlayarak girdi ve burada düşman birliklerini şaşırtmayı başardı. Bu olay, savaşın sıradışı anılarından biri olarak tarihe geçti.
Bir grup Royalist askeri, savaş kaybedildiğinde, hepsi bir arada toplu bir şekilde intihar etmeye karar verdi. Bunun nedeni, teslim olmaktan korkmaları ve ölümün daha iyi bir seçenek olduğunu düşünmeleriydi. Bu trajik olay, savaşın içindeki insanların yaşadığı güçlü psikolojik baskıların bir örneğidir.
Bristol Kuşatması
İngiliz İç Savaşı sırasında, Oliver Cromwell komutasındaki Parlamento güçleri, İngiltere'de stratejik bir konuma sahip olan Bristol kalesini ele geçirmek için mücadele etmişlerdir. Kraliyetçi güçlerin kaleyi savunan General Royal, askerlerin sayısı ve bütün topraklara hükmeden sayısal üstünlüğüyle güçlü bir pozisyonda yer almaktaydı. Fakat bu Cromwell'in askerleri için bir engel değildi.
Cromwell ve askerleri, kaleyi kuşatmaya alarak iki hafta boyunca savaşmış, kaleye yapılan her saldırıyı geri püskürtmüşlerdir. En nihayetinde, bir tünel kazan askerler surların altından dört ayaklık bir yol açarak kaleye girdiler. Kaleyi ele geçiren askerler, Kraliyet yanlılarına ağır kayıplar verdirdiler ve sayıca üstün olmalarına rağmen zaferi kazandılar.
Bristol Kuşatması, Parlamentonun savaşta üstünlük sağlamasına yardımcı olmuştur. Oliver Cromwell, asla pes etmeyen ve tarihin en büyük askeri liderlerinden biri olmuştur. Savaşın sonunda, parlamentonun sürekli kontrol altında tuttuğu kalelerin sayısı artmıştır ve Kraliyet güçleri sayıca zayıflamaya başlamıştır.
Charles I'in Tutuklanması
Kral I. Charles, İngiliz İç Savaşı sırasında kraliyet yanlısı güçlerin lideri olarak faaliyet göstermişti. Ancak savaşın sonlarına doğru kraliyet güçleri yavaş yavaş geri çekilmeye başladı. Kral, İskoçya'ya sığınarak İskoçya Ordusu'nu destekleme sözü verdi. Ancak İngiltere'deki parlamento güçleri, İskoçya Ordusu'nun İngiltere'ye saldırmaları durumunda, Charles'ı teslim etmeleri gerektiğini talep ettiler.
Bir süre sonra parlamento güçleri, Kral Charles'ı yakalamak için harekete geçti. Kral, bir süre saklandıktan sonra kırsal kesimlere doğru kaçtı. Ancak sonunda sürekli takip edilince, hayatını tehlikeye atma riskini göze alarak İskoçya'ya sığındı.
Fakat İskoçya Ordusu, kralı tutuklamak için parlamento güçlerinin isteği üzerine onu teslim etti. Kral, İngiltere'deki parlamento güçlerinin eline geçti ve yargılanmak üzere tutuldu. Sonuç olarak, Kral Charles, vatana ihanet suçu ile yargılandı ve idam edildi. O dönem Kral'ın tutuklanması büyük bir etki yarattı ve İngiliz İç Savaşı'nın sonuçlarında önemli bir yerini aldı.
Bu olay ayrıca, İngiliz tarihinde nadir görülen bir hukukî hareketliğin de başlangıcını oluşturmuştur. Kralın yargılanması, hukukî anlamda evrensel bir tartışmaya yol açmıştır. Bu tartışma, yargılamaların bağımsızlığı ve adil olup olmadığı gibi konularda yapılmıştır. Kralın tutuklanması ve yargılanması, İngiliz tarihinin en dramatik ve çalkantılı dönemlerinden biridir.
Savaş Sonrası
İngiliz İç Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte ülkede ciddi siyasi değişimler yaşandı. Savaşın kaybeden tarafı olan Kraliyet yanlıları, Parlamento'ya boyun eğmek durumunda kaldılar. Kral I. Charles, tutuklandıktan sonra idam edildi ve İngiltere, ilk kez parlamentonun üstünlüğüne dayalı bir cumhuriyete dönüştü.
Savaşın ardından, tüm taraflar arasında uzun süreli bir hoşgörü ve birlik dönemi yaşandı. Bu dönemde, Cromwell'in liderliğinde olmak üzere etkili isimler, ülkenin geleceği için farklı projeler üzerinde çalıştılar. Ancak, Cromwell'in ölümü ve ardından gelen siyasi karışıklıklar, monarşinin yeniden tesis edilmesine ve İngiliz tarihinde yeni bir dönemin başlamasına neden oldu.
Monarşinin yeniden tesis edilmesiyle birlikte, İngiltere'de farklı siyasi süreçler ve değişimler yaşandı. Yeni dönemde, ülkede karışıklıkların artmasıyla birlikte parlamento üyeleri, işbirliği yaparak kraliyet güçleri karşısında dağılmayı önlediler. Bu süreçte Cromwell'in mektupları ve liderliği önemli rol oynadı. Özellikle, İrlanda ve İskoçya ile yaşanan savaşlar sonrasında ülkede istikrarlı bir siyasi dönem yaşandı.
Monarşinin Restorasyonu
İngiliz İç Savaşı sonrası, Oliver Cromwell tarafından yönetilen İngiliz İmparatorluğu pek çok değişikliğe uğradı. Ancak Cromwell'in ölümünden sonra yaşanan karmaşa ülkede hızlı bir siyasi değişim yaşanmasına sebep oldu. 1660 yılında monarşi tekrar tesis edildi ve Monarşinin Restorasyonu başladı.
Bu dönemde İngiliz halkı, Puritanizm döneminde yaşadıkları değişikliklerden memnuniyetsizdi ve monarşinin yeniden varlığı umutları arttırdı. Yine de monarşinin tesis edilmesi, ülkede özgürlükçü düşüncelerin azalmasına sebep oldu ve siyasi kamplaşmalar tekrar başladı. Restorasyon döneminde, ülkenin siyasi, dini ve sosyal yapısında birçok değişiklik yaşandı.
Bir önceki dönemde İngiliz Kilisesi'nde yer alan Puritanizm hareketi devre dışı kaldı ve Anglikan Kilisesi yeniden canlandı. Bununla birlikte, diğer dini ve tarikat gruplarına olan hoşgörü arttı. Ayrıca, İngiliz Parlamentosu da bu dönemde yeniden şekillendi ve Westminster Vakası olarak bilinen parlamentonun yönetimi, siyasi anlamda yeniden tesis edildi. Monarşinin Restorasyonu, ülkenin siyasi dinamiklerinde büyük değişikliklere neden oldu.
Bununla birlikte, Monarşinin Restorasyonu'un en önemli etkilerinden biri, İngiliz İç Savaşı'nın sosyo-ekonomik etkilerinin hafifletilmesiydi. Parlamento, savaş dönemlerinde kaybedilen sivil özgürlükleri tekrar tesis ederken, iş dünyası da canlanmış ve ülke ekonomisi yeniden toparlanmıştı. Bu dönemde sanayi devrimi de başladı ve İngiliz ekonomisi, dünya genelinde ekonomik açıdan güçlü bir ülke haline gelmeye başladı. Monarşinin Restorasyonu, ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı.
Oliver Cromwell ve İletişim
Oliver Cromwell, İngiliz İç Savaşı sırasında parlamentonun önemli bir ismi olarak öne çıktı. Savaş boyunca parlamentoya önemli katkılarda bulunurken, aynı zamanda İngiliz ordusunun komutanlarından biriydi.
Cromwell'in parlamento işleyişindeki rolü oldukça etkiliydi. Parlamentoda konuşmalarıyla ön plana çıkan Cromwell, atılan kararlarda da etkili oldu. Aynı zamanda, hayatı boyunca mektup yazmayı seven biriydi ve parlamento ile yazışmaları oldukça fazlaydı.
Cromwell'in mektupları, dönemin siyasi yapısı ve parlamentonun işleyişi hakkında önemli bilgiler içerir. Parlamento ile yazışmalarında, ordusunun durumu, savaş stratejileri ve İngiltere'deki genel durum hakkında bilgi verirdi.
Cromwell, mektuplarında aynı zamanda, İngiliz tarihinde önemli bir yeri olan Charles I'nin idamı hakkında da görüşlerini belirtmişti. Ona göre, Kralın idamı gereklilikti ve ülkenin istikrarının sağlanması için yapılan bir hamleydi.
Savaşın sona ermesiyle birlikte, Cromwell hayatının geri kalanını parlamentoda geçirdi ve hayatı boyunca önemli bir siyasi figür olarak kaldı. Cromwell'in işleyişe katkısı, parlamentonun yapısında önemli değişiklikler yapmasına sebep oldu.