Arkeolojik kazılarda nasıl çalışılır? Makalede, arkeologların kazı teknikleri ve metodolojileri hakkında bilgi edineceksiniz Hedefimiz, tarih öncesi dönemlere ışık tutacak önemli keşifler yapmak İşte arkeolojiyle ilgilenen herkes için bir rehber!
Arkeolojik kazı çalışmaları, geçmişteki insan faaliyetlerini belgelemek ve anlamak için yapılan çalışmalardır. Bu çalışmalar, birçok farklı adım ve prosedür içerir. Kazı öncesi hazırlıkların yapılması, kazı tekniği ve yöntemlerinin belirlenmesi, kazı ekipmanlarının hazırlanması ve kazı sonrası analizler, arkeolojik kazı çalışmalarının temel aşamalarıdır.
Kazı öncesi hazırlıklar, kazı alanının seçimi ve arazi çalışmalarının yapılması ile başlar. Daha sonra, çalışma planının hazırlanması ve kazı ekibinin oluşturulması gerekir. Kazı başlamadan önce, kazı alanının belirlenmesi ve alanın kaynaklarının araştırılması gereklidir. Bu aşamada, prospeksiyon ve yüzey araştırmaları yapılır.
Kazı tekniği ve yöntemleri, arkeolojik kalıntıların türüne ve kazı amacına göre belirlenir. Açma-kazı tekniği, en yaygın kullanılan tekniktir. Bu teknikle, tüm katmanlar temizlenir ve incelenir. Stratigrafik kazı, arkeolojik katmanların sıralanması için kullanılır. Prospeksiyon, arkeolojik alanların tespit edilmesine yardımcı olur. Yüzey araştırmaları ise arkeolojik alanlarda yüzeyde bulunan materyallerin incelenmesi için kullanılır.
Kazı ekipmanları arasında kazı bileziği, kazma, kürek, çekiç, mattock ve küçük el aletleri yer alır. Kazı sonrası analizler, kazı sırasında elde edilen materyallerin belgelenmesi, korunması ve tarihlendirilmesi gibi işlemleri içerir.
Kazı Öncesi Hazırlıklar
Bir arkeolojik kazı, önce doğru hazırlık gerektirir. Bu hazırlık süreci, kazıya başlamadan önce ekipmanların hazırlanması, arazi çalışmasının yapılması ve çalışma planının oluşturulmasını içerir.
Ekipmanlar, kazı sürecindeki temel ihtiyaçlardan biridir. Kazma, kürek, fırçalar, keski, testere, mattock ve küçük el aletleri gibi arkeolojik kazıda kullanılan araçların seçimi özenle yapılmalıdır. Bu araçların hepsi kazılarda kullanılmak üzere doğru bir şekilde hazırlanmalıdır. Ekipmanların yanı sıra, kazı sürecinde kullanılan diğer ekipmanlar arasında çadır, su bidonu, kimyasal maddeler, muhtemel kazı alanı çizimleri ve kazı sırasında kullanılacak tüm diğer araçlar yer alır.
Planlama süreci, çalışma alanının çevresinin arazi çalışması ile tamamlandığı süreçtir. Bu, araştırma ekibi tarafından yapılmalıdır. Bu çalışma, çalışma alanındaki bitki örtüsü, toprak yapısı, yamaç eğimi ve jeolojik koşulların dikkate alınmasını içerir. Bu veriler, arkeolojik araştırmanın daha doğru bir şekilde planlanmasına yardımcı olabilir.
Bunların yanı sıra, çalışma planını da oluşturmak önemlidir. Çalışma planı, kazı sahasındaki işlerin çizimi, gerekli kayıtların tutulması ve kazı sonrası malzemelerin ne yapılacağı gibi konuları kapsar. Bu süreç, kazı ekibinin çalışmalarını organize etmesine yardımcı olabilir.
Kazı Teknikleri ve Yöntemleri
Kazılarda kullanılan tekniklere geçmeden önce, kazı yapılacak alanın önceden araştırılması ve çalışma planının oluşturulması önem taşır. Kazıya başlarken her ayrıntının dikkatlice işlenmesi gerekmektedir. Kazı teknikleri, kazı yapılacak alandaki arkeolojik yapılar ve yaşayan toplulukların belirlenmesi üzerine odaklanır.
Açma-kazı, en iyi bilinen ve en sık kullanılan arkeolojik kazı yöntemlerinden biridir. Bu teknik, tüm arkeolojik katmanların temizlenmesi ve incelenmesi için kullanılır. Aynı zamanda, katmanlar arasında keskin farklılıklar arayan, her tabakanın içindeki değişiklikleri belirleyen bir yöntemdir. Bu teknikte, kürek, kazma, küçük fırça ve tatlımsız dişli macun fırçası kullanılır.
Stratigrafik kazı, arkeolojik katmanların sıralanmasını ve kronolojik bir diziyi sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntemde, kazılan alanların en üst tabakası en başta açılır ve en genç materyal en alt kısma iner. Bu sayede, her katmanın tarihi tanımlanabilir ve ilerleyen kazılarda daha eski katmanlar belirlenebilir.
Prospeksiyon, arkeolojik yapıların yüzeydeki kalıntılarına bakarak kazı yapılacak alandan veri toplamaya odaklanır. Bu yöntem, arazi yüzeyini yüz binlerce yerde inceleyerek yerleşim paternleri veya verimli arazileri belirlemeye çalışır.
Son olarak, yüzey araştırmaları, arkeolojik alanlarda yüzeyde bulunan materyallerin incelenmesi ile yapılan arkeolojik çalışmalardır. Bu yöntem, kazı çalışmalarına başlamadan önce alanın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.
Birçok arkeolojik kazı, açma-kazı, stratigrafik kazı, prospeksiyon ve yüzey araştırmalarının bir kombinasyonunu içerir. Hangi tekniklerin kullanılacağı, kazı yapılacak alana ve arkeolojik yapıya bağlıdır.
Açma-Kazı Tekniği
Açma-kazı tekniği, arkeolojik kazılarda kullanılan en yaygın tekniklerden biridir ve tüm arkeolojik katmanların temizlenmesi ve incelenmesi için kullanılır. Temizleme işlemi için en yaygın kullanılan yöntemler, kürek, kazma, küçük fırça ve tatlımsız dişli macun fırçasıdır.
Arkeologlar, açma-kazı tekniğiyle bir arkeolojik alanın tabakalarını açarak kazı çalışmalarını gerçekleştirirler. Bu sayede, arkeologlar, çeşitli katmanlar aracılığıyla geçmiş dönemlerdeki insan faaliyetleri hakkında bilgi edinebilirler. Ayrıca, açma-kazı tekniği sayesinde kazılan materyalin analiz edilmesi ve tarihlenmesi de mümkündür.
| Kazı Aşaması | Açıklama |
|---|---|
| Temizleme | Katmanların temizlenmesi için en yaygın kullanılan yöntem, kürek, kazma, küçük fırça ve tatlımsız dişli macun fırçasıdır. |
| İncelenme | Katmanların incelenmesi, kazılan materyalin analiz edilmesini ve tarihlenmesini sağlar. |
Açma-kazı tekniği, arkeolojinin temel taşlarından biridir ve arkeolojik kaynakları ve bilgiyi korumak ve gelecek nesillere iletmek için son derece önemlidir.
Katmanların Temizlenmesi
Kazı çalışmalarında, arkeolojik katmanların temizlenmesi için birçok farklı yöntem kullanılabilir. Ancak en yaygın ve temel yöntemler arasında kürek, kazma, küçük fırça ve tatlımsız dişli macun fırçası yer almaktadır.
Kürek ve kazma, kazı alanında toprağın kaldırılması için kullanılır. Kürekle daha büyük parçalar kaldırılırken, kazmayla daha hassas işlemler yapılabilir. Küçük fırçalar ise incelik gerektiren işlemlerde kullanılır. Bu fırçalar sayesinde, arkeolojik materyal üzerindeki tortu, küçük taş parçaları ve diğer kirler temizlenebilir.
Tatlımsız dişli macun fırçası ise açılıp temizlenmesi zor olan yüzeylerin temizlenmesinde etkilidir. Bunun için genellikle kemik, taş veya seramik gibi materyallerin temizlenmesinde kullanılır.
Bazı durumlarda, kazı çalışmalarında ayrıca manuel çekiç veya matkap gibi aletler de kullanılabilir. Ancak bu aletlerin gerektirdiği özel kullanım ve teknikler vardır ve sadece belirli durumlarda kullanılmalıdır.
Katmanların İncelenmesi
Kazı çalışmalarında bir diğer önemli adım katmanların incelenmesidir. Katmanlar, arkeologlara arkeolojik materyalin tarihini belirleme ve tahmin etme imkanı sağlar. Bu işlem için, öncelikle arkeolojik kazılarda bulunan materyaller titizlikle temizlenir. Materyallerin tarihlerini belirleyebilmek için, yapılan analizler sonucu çıkan veriler günümüz ile karşılaştırılır.
Ayrıca, kazı ekipleri buldukları materyallerin tamamını korumak için, bulgunun yerini ve pozisyonunu ölçer ve kaydeder. Bu bilgiler sonradan detaylı bir şekilde incelemek üzere kayda alınır.
Arkeologlar kazı yaptıkları alanlarda bulunan arkeolojik katmanlarda buldukları materyalleri arkeolojik verileri tarihlemede kullanırlar.
Stratigrafik Kazı
Stratigrafik kazı, arkeolojik alanlardaki katmanların belirlenmesi ve tarih sıralamasının oluşturulması için kullanılan bir yöntemdir. Bu teknikte, kazı alanı çukurları açılır ve farklı renk, yapı ve materyal içerikleri ile tanımlanabilen katmanlar şeklinde görülür. Katmanlar, tarih sıralamasına göre numaralandırılır ve her biri incelenir.
Bu incelemede, katmanların içerdiği malzemeler, yapı türleri ve kalıntıların konumları gibi faktörler dikkate alınır. Bu faktörlere dayanarak, arkeologların araştırmasını derinleştirmesine ve bulgulara ilişkin tarihler oluşturmasına yardımcı olur. Bu teknik ayrıca, arkeologların farklı arkeolojik dönemleri ayırt etmelerine de yardımcı olur.
Stratigrafik kazı, eski tarihi ve kültür miraslarını anlamak ve korumak için önemlidir. Bu yöntem, arkeologların arkeolojik bulguları tam olarak anlamalarına ve tarihlendirmelerine yardımcı olduğundan, uzun süreli kazı çalışmalarında kullanılan önemli bir tekniktir.
Prospeksiyon
Prospeksiyon, arkeolojik çalışmalarda kullanılan önemli bir tekniktir. Bu yöntem, arkeolojik alanların yüzeyindeki izlerin değerlendirilmesi ile kazı yapılacak alanların belirlenmesine yardımcı olur. Yüzeydeki izler, yapıların ölçüsü, şekli ve konumuna dair önemli ipuçları sağlar.
Prospeksiyonun en yaygın uygulama yöntemleri arasında yüzey araştırmaları, prob teknikleri ve manyetometri bulunur. Yüzey araştırmalarında, bir arkeolog veya ekip, arkeolojik alandaki katmanları ve arkeolojik yapıların izlerini yüzeyde gözlemleyerek belirler. Prob teknikleri ise, toprağı işleyen bir aracın toprağın altındaki yapıların varlığını gösteren değişikliklerde sinyal üretmesine dayanır. Manyetometri ise, bir manyetometre kullanılarak arazi üzerindeki manyetik alan dalgalanmalarının ölçümüne dayanır.
Prospeksiyon, arkeologların kazı alanını daha verimli bir şekilde belirlemesini ve kazı çalışmalarına daha hazırlıklı bir şekilde başlamalarını sağlar. Bu yöntem, arkeolojik araştırma yöntemlerinin önemli bir parçasıdır ve kazı çalışmalarının başarısını artırmak için vazgeçilmez bir yoldur.
Yüzey Araştırmaları
Arkeolojik çalışmaların bir parçası olan yüzey araştırmaları, kazı çalışmaları öncesinde gerçekleştirilen, arkeolojik alanlarda yüzeyde bulunan materyallerin incelenmesi ile yapılan arkeolojik çalışmalardır. Bu araştırmalar, arkeologların, kazı çalışmaları öncesinde alanı ve materyalleri daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Yüzey araştırmaları, malzemelerin dağılımını anlama amacıyla, geniş bir alana yayılan incelemeleri içerir. Bu incelemelerde, arkeologlar bulundukları bölgede yürürler ve gözlemler yaparlar. Yüzeyde bulunan arkeolojik izleri tespit etmek için, arkeologlar arazi gezileri yaparak, önemli malzemelerin arasındaki farklılıkları belirlerler. Yüzey araştırmaları sırasında, arkeologlar arazi çalışmalarını ve kazılar öncesi alan analizlerini tamamlarlar.
Yüzey araştırmaları ayrıca, belirli bir bölgedeki arkeolojik yapıların haritalandırılması için de kullanılır. Bu çalışmalar, coğrafik bilgi sistemleri kullanılarak gerçekleştirilir. Arkeologlar, yüzey araştırmaları sırasında, alanın farklı bölgelerinde bulunan materyallerin kaydedildiği haritalar oluşturur. Bu haritalar, kazı çalışmalarında kullanılırken, alanın hangi bölgesinde hangi tarih aralıklarının materyallerine rastlandığı gösterilir.
Yüzey araştırmaları, genellikle detaylı bir şekilde incelenen bir alan üzerinden gerçekleştirilir. Ekipmanlar, bir veya birkaç kilometre karelik bir alanı kaplayabilir. Arkeologlar, yüzey araştırmaları sırasında, arkeolojik yapıların yerini ve büyüklüğünü belirlemelerine yardımcı olan belirtiler ararlar. Örneğin, tepecikler, yerleşim kalıntıları, yapı kalıntıları, toprak ve taş yapılar, andezit taş tutamları ve diğer izler, yüzey araştırmaları ile tespit edilebilir.
Kazı Ekipmanları
Arkeolojik kazılarda kullanılan ekipmanlar, kazı çalışmalarının etkin ve doğru bir şekilde yürütülmesi için oldukça önemlidir. Bu ekipmanlar arasında kazı bileziği, kazma, kürek, fırçalar, mattock ve küçük el aletleri yer almaktadır.
Kazı bileziği, genellikle çamurlu veya topraklı zeminlerde kaymayı önlemek için kullanılan bir ekipmandır. Kazma, kazı ekipmanları arasında en çok kullanılanıdır. Kazınacak alanın büyüklüğüne bağlı olarak farklı boyutlarda ve şekillerde kazmalar kullanılır. Kürekler de kazıda sıklıkla kullanılan bir ekipmandır. Genellikle büyük kazıların yanı sıra, yüzeydeki materyallerin temizlenmesinde ve toprak seviyelerinin düşürülmesinde kullanılırlar.
Fırçalar, kazı alanlarında en sık kullanılan ekipmanlardan biridir. Farklı büyüklüklerde ve sertliklerde fırçalar kullanılarak, kazılan materyallerin temizlenmesi hedeflenir. Mattock ise sert zeminlerde kullanılan bir ekipmandır. Sert toprağı kırmak ve daha kolay kazı yapabilmek için kullanılır. Küçük el aletleri ise bölgenin hassasiyetine ve kazı sırasında kullanılacak materyalin cinsine göre farklılıklar gösterebilir.
Özetle, doğru ekipmanların kullanımı, arkeolojik kazı çalışmalarının verimli ve doğru bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayabilir. Kazı yapacak olan kişilerin bu ekipmanları doğru bir şekilde kullanmasının yanı sıra, gerekli bakım ve onarımların yapılması da büyük önem taşır.
Kazı Sonrası Analiz
Kazı sonrası analizler, arkeologlar için oldukça önemlidir. Çünkü kazı alanından elde edilen bulguların belgelenmesi, korunması ve tarihlendirilmesi bu aşamada gerçekleştirilir. Belgelendirme süreci, uzun yıllar sonra bile arkeologların kazı alanlarına dönerek çalışmalar yapmasını sağlamaktadır.
Bir bulgu analiz edildiğinde, arkeologlar onun ne kadar önemli olduğunu anlayabilirler. Örneğin, arkeolojik bir alanın tarihlendirilmesi, kasaba ya da şehirlerin inşa edildiği zamanları öğrenmemize yardımcı olur. Bulguların korunması ve belgelenmesi, müzeler ve diğer araştırmacılar için de arkeolojik çalışmaların önemli birer kaynağıdır.
- Bulguların Belgelenmesi: Bulguların belgelenmesi, bulunan malzemenin büyük bir kısmının korunmasını sağlar. Bu işlem, bulguların fotoğraflanması, numaralandırılması ve detaylı bir şekilde açıklanması ile gerçekleştirilir.
- Bulguların Korunması: Arkeolojik kazılardan elde edilen bulguların korunması son derece önemlidir. Bulguların korunması, müzelerde sergilenmek üzere mümkün olan en iyi şekilde hazırlanmasıyla sağlanır. Bu süreç, bulguların uygun şekillerde paketlenmesi, etiketlenmesi ve nem, ışık ve sıcaklıktan korunmasıyla gerçekleştirilir. Bulgu koruma işlemi, kazı sonrası bir başka önemli adımdır.
- Bulguların Tarihlendirilmesi: Bulgu tarihlendirme işlemi, arkeologların bulundukları malzemenin yaşı hakkında fikir sahibi olmalarına yardımcı olur. Tarihlendirme, enstrümantal analizler veya diğer yöntemler kullanılarak gerçekleştirilir. Tarihlendirme işlemi, bulguların önemini belirlemek açısından son derece önemlidir.
Kısacası, arkeolojik kazı çalışmalarında kazı sonrası analizler, bulguların belgelenmesi, korunması ve tarihlendirilmesi gibi işlemleri içerir. Elde edilen bulguların doğru bir şekilde belgelendirilmesi, korunması ve tarihlendirilmesi, arkeolojik çalışmaların kayıt altına alınması için son derece önemlidir.