Türkiye'deki Siyasi Partilerin Tarihçesi ve Bugünü: Bu yazıda, ülkemizdeki siyasi partilerin başlangıcından günümüze kadar olan tarihçesi ve günümüzdeki durumu hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz Siyasi hayatın nabzını tutan bu yazıyı kaçırmayın!
Türkiye'de siyasi partilerin tarihçesi oldukça çalkantılı bir dönemden geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze kadar siyasi partilerin kuruluşları, kapanışları, etkileri ve Türkiye'deki siyasi atmosferdeki değişimleri oldukça önemli konulardan biridir.
Bu makalede siyasi partilerin toplumsal hayattaki evrimi ele alınacak, özellikle Cumhuriyet dönemi öncesindeki siyasi partilerin etkinlikleri üzerinde durulacak ve günümüzdeki siyasi partilerin genel durumu değerlendirilecektir. Bu bağlamda Osmanlı İmparatorluğu dönemi, Cumhuriyet dönemi, Demokrat Parti dönemi, 12 Eylül darbesi sonrası, Refah Partisi dönemi, Adalet ve Kalkınma Partisi dönemi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi tarihleri, felsefeleri ve günümüzdeki konumları hakkında bilgiler verilecektir.
Bunun yanı sıra, Türkiye'deki diğer siyasi partilerin de felsefeleri, stratejileri ve günümüzdeki konumları ele alınacaktır. Son yıllardaki değişen siyasi partilerin dinamikleri ve gelecekteki olası gelişimleri de incelenecektir. Umarız bu makale, Türkiye'deki siyasi partilerin tarihçesi hakkında okuyucularımıza fikir verebilir ve bilgi edinmelerine yardımcı olabilir.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde Siyasi Partiler
Osmanlı İmparatorluğu döneminde siyasi partilerin ortaya çıkması, Avrupa'daki siyasal akımların etkisiyle gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı İmparatorluğu'nda da siyasal partilerin oluşumu başlamıştır.
1876 yılında II. Abdülhamid döneminde, ilk defa bir meclis toplanmış ve bu meclisin en büyük özelliği, siyasal partilerin niteliklerini belirlemiş olmasıdır. Bu dönemde Meşrutiyet Partisi, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk resmi siyasi parti olarak kabul edilmektedir.
| İsim | Kuruluş Tarihi | Dağılma Tarihi |
|---|---|---|
| Meşrutiyet Partisi | 1876 | 1878 |
| Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti | 1908 | 1918 |
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki siyasal partilerin en önemli özelliklerinden biri, monarşiye karşı verilen mücadelelerdir. Siyasal partiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde siyasi alanın liberalleşmesini sağlamıştır ve yeni anayasaların hazırlanmasında etkili olmuştur.
- Osmanlı Meclis-i Mebusanı (1877): Osmanlı İmparatorluğu'nda kabul edilen ilk meclis. İlk defa temsilcilik ilkesi uygulanmıştır.
- Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti (1908): 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanından sonra kurulan siyasi parti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkili olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde siyasi partilerin ortaya çıkışı, siyasal hayatta devrim niteliğinde olmuştur ve Türkiye Cumhuriyeti'nin de temellerini atmıştır.
Cumhuriyet Dönemi'nde Siyasi Partiler
Cumhuriyet Dönemi, Türkiye'nin siyasi hayatında oldukça hareketli geçen bir dönemdir. Bu dönemde, birbiri ardına kurulan ve kapatılan siyasi partiler ile darbelerin siyasi partilere etkisi oldukça büyüktür.
1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisi Halk Fırkası'dır. Ancak, Atatürk'ün partiye müdahale etmesi sonucu Halk Fırkası, İktisat Kongresi'nde toplanan muhalifler tarafından Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adı altında yeniden kurulmuştur. Ancak, bu parti kısa bir süre sonra kapatılmıştır.
1950 yılında kurulan Demokrat Parti, Cumhuriyet Dönemi'nde iktidara gelen ilk muhalefet partisidir. DP'nin iktidara gelmesi, Türkiye'nin demokratikleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ancak, 1960 yılında gerçekleşen askeri darbe sonrası parti kapatılmış ve liderleri idam edilmiştir.
1960'lı yıllarda Türkiye'de sol görüşlü partilerin yükselişi yaşanmıştır. Bu dönemde, Türkiye İşçi Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi gibi sol partiler kurulmuş ancak darbeler sonrası kapatılmışlardır.
12 Eylül 1980'de gerçekleşen askeri darbeden sonra, siyasi partilerin faaliyetleri tamamen durdurulmuştur. 1983 yılında yapılan seçimlerle birlikte siyasi hayat tekrar başlamış ve farklı partiler kurulmuştur. Ancak, Refah Partisi'nin iktidara gelmesi sonrası 28 Şubat süreci yaşanmış ve parti laikliğe aykırı olduğu gerekçesi ile kapatılmıştır.
Son yıllarda ise, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) yükselişiyle birlikte Türkiye'deki siyasi atmosferde önemli değişimler yaşanmıştır. AK Parti, 2002 yılından bu yana aralıksız iktidarda kalmıştır.
Cumhuriyet Dönemi'nde yaşanan bu siyasi olaylar, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir yere sahiptir. Darbelerin ve kapatılan partilerin etkisi, Türkiye'nin demokratikleşmesi için önemli bir engel olmuştur. Ancak, son yıllarda yaşanan değişimler, Türkiye'nin siyasi hayatının geleceği için umut verici bir tablo çizmektedir.
Demokrat Parti Dönemi
1950'li yıllarda Türkiye'de siyasi partiler gelişmeye devam ederken, Demokrat Parti (DP) ismiyle bir parti kuruldu. 1946'da düzenlenen seçimlerde CHP aldığı %97 oy oranı sebebiyle 10 yıl süreyle tek parti hükümeti yönetti. Ancak Türkiye halkının yavaş yavaş istekleri değişmeye başladı ve DP bu değişimin bir sonucu olarak kuruldu.
DP'nin öncelikli hedefi, CHP'nin sert şekilde eleştirildiği konularda halka alternatif bir seçenek sunmaktı. DP, din özgürlüğüne, özel mülkiyete, serbest piyasaya, ABD ile güçlü ilişkilere ve hükümetin takdir yetkisinin arttırılmasına öncelik verdi. Bu politikalar halk tarafından benimsendi ve 1950 seçimlerinde DP oyların %53'ünü aldı ve Türkiye'nin ilk çok partili demokrasi dönemi başladı.
DP'nin iktidara gelmesi Türkiye'de büyük değişimlere sebep oldu. CHP dönemlerinde uygulanan tek tip eğitim politikası yerini farklı eğitim yöntemleri ve okulların açılmasına bıraktı. Özgür basın ve ifade özgürlüğüne izin verildi ve birçok gazete ve dergi piyasaya sürüldü. Ayrıca Türkiye'nin sanayileşmesi de DP iktidarı döneminde hızlandı. Türkiye, Marshall Planı'ndan da yararlanarak ekonomik kalkınma yolunda büyük adımlar atmaya başladı.
DP dönemi Türkiye için önemli bir dönem olarak kabul edilirken, iktidardaki parti içinde yaşanan bazı problemler sebebiyle DP'nin yıllık görev süresi dolmadan 1960 yılında askeri bir darbe ile sonlandırıldı. Darbeden sonra DP liderleri yargılandı ve siyasi faaliyetleri yasaklandı.
12 Eylül Darbesi Sonrası Siyasi Partiler
12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve toplumsal düzenimi için önemli bir kilometre taşıdır. Darbenin ardından sıkıyönetim ilan edildi ve siyasi partiler kapatıldı. Yeni bir anayasa hazırlandı ve referandumla kabul edildi. Bununla birlikte, siyasi hayatın kısıtlanması ve sıkıyönetim altında geçen 3 yıl boyunca Türk toplumu merkeziyetçi bir yapıya doğru yönlendirildi.
12 Eylül darbesinin siyasi partiler üzerindeki etkisi büyük olmuştur. Darbe sonrası kurulan ilk siyasi parti, Turgut Özal tarafından kurulan Anavatan Partisi'ydi. AP, 1983 genel seçimlerinde büyük başarı elde etti ve iktidara geldi. Aynı seçimlerde, Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) de seçimlere katıldı ve %24 oy aldı. Ancak MDP kısa bir süre sonra kapatıldı ve üyeleri Anavatan Partisi'ne katıldı.
| Dönem | Siyasi Parti | Önemli Olaylar |
|---|---|---|
| 1983-1991 | Anavatan Partisi | Özal'ın ekonomik reformları, Sovyetler Birliği'nin çöküşü |
| 1992-1995 | Doğru Yol Partisi | Referandumla kabul edilen 1993 anayasası, İstanbul'da Ermeni saldırısı |
| 1995-1999 | Refah Partisi | İmam Hatip liselerinin statüsünün değiştirilmesi, kurban bayramı skandalı |
1991'de Anavatan Partisi'nin kurucusu ve lideri Turgut Özal, devlet başkanlığı na seçildi. Özal, Türkiye'nin ekonomisini özelleştirme ve dışa açılma politikalarıyla modernize etti. Ancak, Özal 1993 yılında ani bir şekilde hayatını kaybetti ve partinin liderliği için çekişmeler yaşandı.
1992'de ANAP'ın genel başkanı Mesut Yılmaz, ANAP'tan ayrılarak Doğru Yol Partisi'ni (DYP) kurdu. Yılmaz, 1991 Anayasası'nın referandumla kabul edilmesi ve 1993 yılında AB üyeliği için başvuruda bulunulması gibi önemli olayları yaşadı. Ancak, DYP'nin iktidara gelme sürecinde Türkiye'de sıkıntılı dönemler yaşandı. Bunlardan biri, 1994 yılında İstanbul'da Ermeni saldırısıydı. DYP iktidarda iken yolsuzluk iddiaları artmıştı.
1995 yılında Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi, DYP ile koalisyon hükümeti kurarak iktidara geldi. RP, İmam Hatip liselerinin statüsünü değiştirmiş ve daha İslami bir topluma doğru yönelmişti. Ancak hükümette yaşanan skandallar, Refah Partisi'nin kapatılmasına ve siyasi yasağa uğramasına yol açtı.
Bu dönemde siyasi partilerin yanı sıra Türk askeri de siyasete önemli bir etki yarattı. 28 Şubat sürecinde Milli Güvenlik Kurulu, Refah Partisi'ne karşı sert bir tutum takındı. Bu süreç, Türkiye'deki siyasi ortamın radikal bir şekilde değişmesine neden oldu.
Refah Partisi Dönemi
1997 yılında, Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi Türkiye'de bir alternatif olarak ortaya çıktı. Parti, İslami kökenli bir siyasi hareket olarak dikkat çekti ve hızla büyüyerek 1995 seçimlerinde %21 oy oranıyla Türkiye'deki en büyük üçüncü parti haline geldi.
1996 yılında, Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan, Türkiye'nin ilk İslamcı başbakanı olarak göreve geldi. Ancak, Erbakan liderliğindeki hükümetin kurulmasından sonra yapılan bazı hareketler, askeri güçleri endişelendirdi. 28 Şubat postmodern darbesi olarak adlandırılan bu süreçte, Refah Partisi hükümeti devrildi ve parti bir yıl sonra kapatıldı.
Refah Partisi'nin kapatılması, Türkiye'deki İslami siyasi hareketi engelleme çabaları olarak yorumlandı. Ancak, parti üyeleri çok hızlı bir şekilde bir araya gelerek yeni bir parti kurdu: Fazilet Partisi. Bu parti daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) temelini oluşturdu.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Yükselişi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), 2001 yılında kurulmuştur. Partinin kurucuları arasında bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yer almaktadır. AK Parti'nin kuruluş amacı, Türkiye'yi modern, demokratik ve gelişen bir ülke haline getirmekti. 2002 genel seçimleri ile birlikte AK Parti, tek başına iktidar oldu ve Türk siyasi tarihinde büyük bir değişim başladı.
AK Parti'nin iktidara gelmesi, Türkiye'deki siyasi atmosferi değiştirdi. Öncelikle, partinin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım süreci hız kazandı. Ayrıca, partinin ekonomik politikaları sayesinde Türkiye'nin ekonomisi hızla büyüdü. Diğer taraftan, partinin dini referansları açıkça ortaya koyması, bazı kesimler tarafından eleştirilse de, Türkiye'de uzun yıllardır devam eden laiklik tartışmalarına da çözüm getirdi.
AK Parti'nin yükselişi sadece Türkiye içinde değil, uluslararası arenada da dikkat çekti. Özellikle Orta Doğu'da, AK Parti'nin dindar bir parti olarak yükselişi, bölgedeki diğer İslam ülkelerinde de etkili oldu. Ayrıca, AK Parti'nin dış politikası da Türkiye'nin uluslararası alanda daha aktif olmasını sağladı.
AK Parti'nin iktidara gelişiyle birlikte Türkiye'deki siyasi yapı da değişti. Özellikle CHP ve MHP gibi partilerin oylarında düşüş yaşandı. Diğer taraftan, partinin kapatılan Refah Partisi'nin yerini alması, Türkiye'deki dindar muhafazakar kesimin siyasi temsilini sağladı. Günümüzde, AK Parti hala iktidarda ve Türk siyasi hayatında önemli bir yere sahip.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi
Türkiye'de siyasi partiler arasında uzun süredir var olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), her biri farklı tarihi ve felsefi arka planları olan partilerdir.
MHP, 1969 yılında Alparslan Türkeş tarafından kurulmuştur. Türkeş, Türk milliyetçiliği düşüncesine dayanan parti felsefesi ile yola çıkmıştır. Parti, Türk milliyetçiliğinin yanı sıra Türk kültürüne ve milli değerlere bağlılığı da ön planda tutmaktadır. Günümüzde MHP, Milliyetçi–Ülkücü Hareket çatısı altında faaliyet gösteren bir parti olarak Türkiye siyasi yaşamında yer almaktadır.
CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisidir. 1923 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştur. Parti, Atatürk'ün çizgisinde yer alan laik, demokratik, cumhuriyetçi ve halkçı felsefeyi benimsemiştir. CHP, 1970'li yıllarda bu felsefi temelinden uzaklaşarak ekonomik, sosyal ve politik konularda sol yönelimli bir parti haline geldi. Güncel olarak CHP, Türkiye siyasi hayatında en büyük partilerden biridir.
Her ne kadar MHP ve CHP arasında ideolojik ve felsefi farklılıklar olsa da, günümüzde her iki parti de Türk siyasi hayatında önemli bir yere sahiptir. Hem MHP hem de CHP, Türkiye'deki önde gelen siyasi partilerden biri olarak günümüzde aktif bir şekilde faaliyet göstermektedirler.
Günümüzde MHP, milliyetçi ve sağ görüşlü seçmen kitlesine hitap eden bir parti durumundadır. Ülkücülük akımı bünyesinde hareket eden MHP, milliyetçi düşüncesi ve Türk milliyetçiliği konularında öne çıkmaktadır.
CHP ise günümüzde sol görüşlü ve Atatürkçü seçmen kitlesine hitap eden bir parti durumundadır. Laiklik, cumhuriyetçilik ve demokrasi felsefesi CHP'nin temel ilkeleri arasında yer alır. Parti, son yıllarda özellikle ekonomik politikaları ve Batılı dostlarına çok yakın duruşuyla eleştiri almaktadır.
MHP ve CHP, Türkiye'deki siyasi partiler arasında güçlü tarihlerine dayanan, temel farklılıkları olan ve günümüzde de aktif bir şekilde faaliyet gösteren partilerdir.
Günümüzdeki Siyasi Partiler
Türkiye'de AK Parti, CHP ve MHP gibi büyük siyasi partilerin yanı sıra iki önemli parti daha vardır. Bunlar HDP ve İyi Parti'dir.
| Parti | Felsefesi | Günümüzdeki Konumu |
|---|---|---|
| HDP | Kürt milliyetçiliği ve sosyalizm | HDP ülke genelinde önemli bir politik harekettir. 2018 seçimlerinde %11 oy alarak Meclis'te grubu bulunmaktadır. |
| İyi Parti | Milliyetçilik ve demokrasi | İyi Parti, 2017 yılında kuruldu ve genellikle milliyetçi ve muhafazakar kesim tarafından desteklenmektedir. 2018 seçimlerinde %10 oy alarak Meclis'e girdi. |
Bunların yanı sıra Türkiye'de diğer parti ve hareketler de bulunmaktadır, ancak ülke genelinde siyasi arenada önemli bir rol oynama potansiyelleri henüz kanıtlanmamıştır.
Hak ve Özgürlükler Partisi
Hak ve Özgürlükler Partisi (HDP), 2012 yılında kurulmuş bir siyasi partidir. Yeni kurulan bu parti, o dönem Türkiye'de muhalefet partilerinin zayıf olduğu bir dönemde ortaya çıktı ve hızla popülerlik kazandı.
Felsefesi açısından, HDP, Türkiye'nin farklı kültürel ve etnik gruplarından gelen insanların barış ve demokrasi çerçevesinde birlikte yaşamasını savunmaktadır. Parti ayrıca, Türkiye'deki toplumsal eşitsizliklere ve insan hakları ihlallerine karşı mücadele etmektedir.
Ne yazık ki, HDP'nin günümüzdeki konumu oldukça tartışmalıdır. Özellikle son yıllarda, parti üyeleri ve destekçileri hükümet tarafından baskıya maruz kalmıştır. 2016 yılında yapılan bir referandum sonrası Anayasa değişiklikleri yapılarak, hükümetin partiye karşı baskısını artıracak önlemler alınmıştır. Partinin bazı üyeleri ve milletvekilleri tutuklanmış veya siyasi yasaklarla karşı karşıya kalmıştır.
Bununla birlikte, HDP hala Türkiye'deki siyasi atmosferde etkili bir rol oynamaktadır. Parti, özellikle Kürtler arasında önemli bir destekçi kitlesi bulunmaktadır. Günümüzde, HDP Türkiye Parlamentosu'nda en büyük üçüncü parti olarak temsil edilmektedir.
İyi Parti
Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) ayrılarak 2017 yılında kurulan İyi Parti, Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) de koparak siyaset arenasında yerini aldı. Kuruluş amacı, Türkiye'de güçlü bir muhalefet oluşturmak ve merkez sağ seçmene hitap etmekti. İyi Parti'nin lideri Meral Akşener, siyasi hayatına CHP'de başlamış ve sonrasında farklı siyasi partilerde görev almış bir isimdir.
İyi Parti, kuruluşundan kısa süre sonra gerçekleştirilen seçimlerde %10'un üzerinde oy alarak Meclis'e girmeyi başardı. Parti, çoğunlukla laik çevrelerden ve milliyetçi seçmenlerden destek görüyor. İyi Parti'nin felsefesi, Türkiye'nin bütünlüğüne, demokratik kurumlara ve hukukun üstünlüğüne dayanmaktadır.
İyi Parti, Türkiye'nin doğusunda terör saldırılarına karşı sert bir tutum sergilerken, batıda ise merkez sağ seçmene hitap ediyor. Parti, son dönemde özellikle CHP ve HDP arasında giderek artan bir çekişmeyle karşı karşıya kalmıştır. Bununla birlikte, İyi Parti kendini güçlü bir muhalefet partisi olarak konumlandırmaktadır ve hükümetin politikalarına karşı eleştirel bir tavır sergilemektedir.
- İyi Parti'nin kuruluş amacı
- Lideri Meral Akşener
- Meclis'e girmesi
- Lik çevrelerden ve milliyetçi seçmenlerden destek görüyor
- Felsefesi
- Sert tutum doğudaki terör saldırılarına karşı
- Batı'da merkez sağ seçmene hitap ediyor
- Güçlü bir muhalefet partisi olarak konumlandırıyor
İyi Parti, Türkiye'nin siyasi atmosferinde önemli bir yere sahip olmaya devam ediyor. Parti, hem merkez sağ seçmene hem de milliyetçi çevrelere hitap ederek ülke genelinde etkisini artırma yolunda ilerliyor. Özellikle son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin ışığında, İyi Parti'nin Türk siyasetindeki yeri ve etkisi daha da belirgin hale gelmiştir.
Değişen Siyasi Parti Dinamikleri
Türkiye'deki siyasi partilerin dinamikleri son yıllarda hızlı bir şekilde değişiyor. Geleneksel partilerin yanı sıra yeni ve heyecan verici partiler de ortaya çıkıyor. Bu dinamik değişikliklerin nedeni, Türkiye'nin istikrarsız politik ortamıdır. İnsanlar siyasi partilerde çözüm arıyorlar, ancak sürekli değişen siyasi atmosferde neye inanacaklarını bilemiyorlar.
Geçmişte güçlü olan MHP ve CHP gibi geleneksel siyasi partiler, AK Parti ve HDP gibi yeni partilerin yükselişi nedeniyle güçlerinin azaldığını gördü. Bu partiler varlıklarını sürdürse de, artık eskisi kadar etkili değiller. Bununla birlikte, son yıllarda İyi Parti gibi yeni partiler de ortaya çıktı. İyi Parti, Türkiye'nin güçlü siyasi partileri arasında kendine yer bulmayı başardı.
Bir diğer değişken ise gençlerin siyasi partilere ilgisinin artmasıdır. Gençler, toplumun diğer kesimlerinden daha farklı bir perspektif ile partilere yaklaşıyorlar ve siyasi ortamı daha yenilikçi bir şekilde ele alıyorlar. Bu nedenle, gençlerin siyasi partilerin geleceği üzerinde büyük bir etkisi olacak.
Gelecekte Türk siyasi atmosferini şekillendirecek faktörler arasında sınıfsal farklılıklar, sosyo-ekonomik değişiklikler, Türkiye'nin iç ve uluslararası politikası ve yeni teknolojiler yer alıyor. Bu faktörler, Türkiye'deki siyasi partilerin gelecekteki konumlarını ve güçlerini belirleyecek.
Özetlemek gerekirse, Türkiye'deki siyasi partilerin dinamikleri son yıllarda hızla değişiyor. Geleneksel partilerin yanı sıra yeni ve heyecan verici partiler ortaya çıkıyor ve bunlar Türk siyasi atmosferini şekillendirmeye devam edecek. Bu dinamik değişiklikler, Türkiye'nin siyasi ortamındaki belirsizliği yansıtıyor ve insanlar çözümlerini siyasi partilerde arıyorlar. Ancak, bu partiler arasındaki sert rekabet, Türkiye'nin istikrarsız siyasi atmosferini sürdürüyor.