Fransız-Sovyet İlişkileri Tarihi, iki büyük gücün arasındaki siyasi ve askeri işbirliğinin başlangıcından sonuna kadar tarihsel bir yolculuğa çıkarıyor. Bu kitap, bölgesel ve küresel politikaların arkasındaki stratejik düşünceyi ortaya çıkarırken, tarihsel bir anlayışa da sahip olmanızı sağlar. Fransız-Sovyet İlişkileri Tarihi, siyasi tarih ve dış politika meraklıları için heyecan verici bir kaynak.
Fransa ve Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiler tarih boyunca farklı dönemlerde şekillendi. İki ülke arasındaki ilişkilerin en önemli iki faktörü siyasi ve ekonomik sebeplerdir. I.Dünya Savaşı sonrasında Fransız-Sovyet ilişkileri gerilmiş ve bu gerilim II. Dünya Savaşı sırasında artmıştır.
Fransa, savaşın sonunda teslim oldu ve Sovyetler Birliği savaşa etkisini artırdı. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesine neden oldu. Ancak, Sovyetler Birliği'nin Fransa'nın NATO'ya katılması planına karşı çıkması ilişkilerin tekrar gerilmesine sebep oldu.
Günümüzde ise Fransa ve Rusya arasındaki ilişkiler, bazı siyasi ve ekonomik konularda görüş ayrılıkları nedeniyle gergindir. Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya'yı sıkça ziyaret ederek ilişkileri düzeltmeye çalışıyor. Ancak, Suriye savaşı, Ukrayna krizi ve Avrupa'nın enerji arzı konularında yaşanan görüş ayrılıkları ilişkilerin düzelmesini zorlaştırıyor.
Birinci Dünya Savaşı Sonrası
Fransa ve Sovyetler Birliği, I. Dünya Savaşı'nın ardından karşı karşıya gelmişti. Rusya'da 1917 yılında gerçekleşen Bolşevik Devrimi, dünya politikasında önemli bir değişikliğe yol açtı ve Fransa ile Sovyetler Birliği arasında farklı ideolojik görüşler oluştu.
Bunun yanı sıra, Sovyetler Birliği'nde devrimin ardından ekonomik sıkıntılar yaşanırken, Fransa'nın ihtiyaç duyduğu kaynaklar Rusya'da mevcuttu. Ancak Fransa, Rusya'ya karşı çift taraflı bir ticaret anlaşması yapmayı reddederek, Sovyetler Birliği'nin bu duruma tepki göstermesine neden oldu.
Tüm bunların yanı sıra, eski müttefikler olan Fransa ve Rusya arasında, savaş sonrası Almanya'ya izin verilip verilmemesi konusunda da anlaşmazlıklar yaşandı. Bu siyasi ve ekonomik nedenler, Fransız-Sovyet ilişkilerinin gerilmesine yol açtı ve iki ülke arasındaki diyalog seviyesi düştü.
Fransa, Sovyetler Birliği'nin Bolşevik ideolojisine karşı çıkmaya devam etti ve 1918-1919 yıllarında, Beyaz Ordu'ya destek vermek için askeri birlikler gönderdi. Ancak bu müdahale başarısızlıkla sonuçlandı ve Fransa'nın Sovyetler Birliği'ne olan güveni daha da azaldı.
İkinci Dünya Savaşı Sırasında
İkinci Dünya Savaşı, Fransız-Sovyet ilişkileri için kritik bir dönemdi. Almanya'nın Polonya'yı işgali üzerine İngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaş ilan ettiler. Ancak hızlı bir zafer elde edilemedi ve Alman orduları savaşın başındaki büyük bir başarı kazandılar.
Fransa'nın teslimiyeti, Sovyetler Birliği'nin savaşa etkisini artırdı ve ilişkilerin düzelmesine yol açtı. Sovyetler Birliği, Almanya'nın doğusundaki Nazi işgaline karşı savaşan tek ülkeydi. Almanya ile savaşan Sovyetler Birliği, Fransa'nın da Almanya ile savaşmasını ve teslim olmasını bekliyordu. Fransa'nın teslim olması, Sovyetler Birliği'nin, İngiltere ve ABD ile daha yakın ilişkiler kurmasına ve savaşta daha etkili olmasına olanak sağladı.
Fransa'da Vichy hükümeti yerine, Almanya karşısında mücadele etmeye devam eden General Charles de Gaulle liderliğindeki Özgür Fransa Hareketi, SSCB ile daha sıkı işbirliği yapma kararı aldı. Sovyetler Birliği, Özgür Fransa Hareketi'ni desteklemiş ve İkinci Dünya Savaşı'nı kazanmak için ittifakın bir parçası olarak yer almıştı.
1945'ten 1960'a
II. Dünya Savaşı sonrası, Fransa'nın kapatılması, işgali ve Nazilerle işbirliği yapması nedeniyle Sovyetler Birliği, Fransa'ya duyduğu güvensizliği gidermek için uzun süreli bir işbirliği politikası izledi. Ancak, Fransa'nın NATO'ya katılmasından sonra, Sovyetler Birliği güvenlik endişeleriyle karşı karşıya kaldı ve Fransa'nın Batı blokuna katılmasını bir tehdit olarak görerek ilişkiler gerilmeye başladı.
Fransa, NATO'ya katılmasıyla Sovyetler Birliği'nin gözünde Batı blokuna katılmıştı ve bu durum Sovyetler Birliği için bir tehdit oluşturuyordu. Fransa, NATO'ya katılmanın yanı sıra, Sovyetler Birliği'nin Batı Avrupa'da güçlerini artırmasına da karşı çıkmıştı. Sovyetler Birliği bu durumda, Sovyetlerle ilişkisi iyi olan İtalya, Fransa'yı NATO'dan çıkarmaya ikna etmeye çalışsa da başarısız oldu.
Bu dönemde, Fransa'nın NATO'ya katılması ve Sovyetler Birliği'nin bu duruma karşı çıkması, iki ülke arasında sürekli bir gerilim yarattı. Sovyetler Birliği, Fransa'ya karşı sert eleştirilerde bulunarak, Fransa'nın NATO'ya katılması nedeniyle Batı blokuna yalnızca bir ülke daha eklenmediğini, kendilerine karşı bir tehdit oluşturacak bir ülkenin daha katıldığını savunuyordu.
Macron'un Rusya Ziyaretleri
Fransa ve Rusya arasındaki ilişkiler tarihine bakıldığında, son yıllarda Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya'yı sık sık ziyaretleri, iki ülke arasındaki ilişkileri düzeltmeye yönelik bir adım olarak görülüyor. Macron, göreve geldiğinden bu yana, Rusya'ya en az beş kez ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretler, Avrupa Birliği ile Rusya arasında yaşanan gerilimlere rağmen, her iki ülke arasında daha iyi bir diyalog ve işbirliği kurulması amacıyla gerçekleştiriliyor.
Bu ziyaretler ayrıca, Fransa ve Rusya arasındaki ikili işbirliğinin yoğunlaştığı bir döneme denk geliyor. Macron, son yıllarda, müzik ve kültürel etkinliklerin yanı sıra ekonomik ilişkiler de dahil olmak üzere, birçok farklı alanlarda Rusya ile yakın çalışmalar yürüttü.
Bunun yanı sıra, Fransa ve Rusya arasındaki ilişkiler, Ukrayna krizi nedeniyle gerilse de, Macron'un tutumu ve samimi yaklaşımı sayesinde olumlu yönde ilerlemeye devam ediyor. İki lider arasındaki yakın diyaloğun, Suriye'deki kriz gibi diğer bölgesel konuların çözümüne de katkı sağlayabileceği düşünülüyor.
Macron'un Rusya ziyaretleri, Fransa'nın Rusya'ya yönelik politikasında bir dönüm noktası olabilir ve iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açabilir.
1960'dan Günümüze
1960'lardan günümüze, Fransa ve Rusya arasındaki ilişkiler birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle, Suriye'deki iç savaşta ve Ukrayna krizinde, iki ülke arasındaki farklı bakış açıları nedeniyle gerilim yaşanmıştır. Rusya, Esad rejimini desteklerken, Fransa muhalifleri destekledi. Ukrayna krizinde, Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi ve separatistlere destek vermesi, Fransa'nın bölgedeki etkisini azalttı.
Bunun yanı sıra, Avrupa'nın enerji arzı konusu da Fransa ve Rusya arasında görüş ayrılığına neden olmuştur. Fransa, nükleer enerji gibi alternatif enerji kaynaklarına yatırım yaparken, Rusya Avrupa'ya doğal gaz ihracatında lider konumda. Fransa, Rusya'nın doğal gaz ihracatından bağımsızlaşmaya çalışırken, Rusya doğal gaz ihracatından elde ettiği geliri kaybetmek istemiyor.
Özetle, Fransa ve Rusya arasındaki ilişkiler son yıllarda birçok konuda görüş ayrılığına neden olmuştur. Ancak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya'yı sık sık ziyaret etmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileşmek istediğini göstermektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği, uluslararası toplumun dikkatle takip ettiği konulardan biridir.
Özet
Fransa ve Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiler tarihi, siyasi ve ekonomik nedenlerle gerilmiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler, I. Dünya Savaşı sonrasında bozuldu, II. Dünya Savaşı sırasında düzeldi ve 1960'lardan itibaren tekrar gerildi.
Fransa'nın NATO'ya katılması da Sovyetler Birliği'nin hoşuna gitmedi ve ilişkiler gerildi. Ancak günümüzde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya'yı sık sık ziyaret etmesi, ilişkilerin düzelmesine yol açtı. Son yıllarda, Suriye savaşı, Ukrayna krizi ve Avrupa'nın enerji arzı gibi konularda görüş ayrılıkları nedeniyle ilişkiler tekrar gerilmiştir.
Ancak her iki tarafın da çıkarları, önemli işbirliği alanları yaratıyor. Özellikle de enerji, sanayi ve teknoloji alanlarında stratejik işbirliği, bazı sorunlara rağmen devam ediyor.
Sonuç olarak, Fransa ve Rusya arasındaki ilişkiler, tarihleri boyunca çeşitli zirveler ve düşüşler yaşadı. Günümüzde ilişkiler tekrar gerilse de, iki ülkenin stratejik önemi nedeniyle işbirliği alanları yaratılmaya devam ediyor.