Jakoben Dönemi'nde Yolsuzluk ve Siyasi İktidarın Algısı kitabı, Fransız Devrimi dönemiyle ilgili bir araştırmadır. Yazarın özellikle kapsamlı araştırmaları, konu hakkındaki derinlemesine analizleri ve eleştirel yaklaşımı kitabın güçlü yönleridir. Süreç içinde siyasi iktidarın algısındaki değişimleri, yolsuzlukların artışını ve bu durumun toplumda yarattığı muhalefeti net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu kitap, tarihi olayları anlamak için önemli bir kaynak niteliğinde olduğu gibi, bugünün dünyasında da hala geçerliliğini korumaktadır.

Jakoben dönemi, Fransız Devrimi'nde ülkede iktidar olan Jakobenlerin dönemidir. Bu dönemde yolsuzlukların var olduğuna dair iddialar da ortaya atılmaktadır. Jakobenler, yolsuzluğun tanımını maddi kazanç sağlamak amacıyla yapılan her eylem olarak kabul ederlerdi.

Bazı tarihçiler, yolsuzlukların sadece feodal sistemin kalıntılarından kaynaklandığını savunurlar. Ancak, yaşanan skandallar, Jakoben iktidarının yolsuzluğa karşı nasıl bir tutum sergilediğine dair ipuçları sağlar. Thevenod Skandalı ve Catherine Théot Olayı, Jakoben iktidarının yolsuzluk iddialarıyla sarsıldığı birkaç örnektir.

Algı ise yolsuzlukların, feodal sistem gibi toplumsal yapıların sonucunda ortaya çıkan bir olgu olduğuna inanan Jakobenler arasında ele alınır. Bu nedenle, iktidar, yolsuzluğun önlenmesi için feodal yapıları yok etmeyi amaçlamaktadır.

Bazı tarihçiler, yolsuzlukların yalnızca feodal sistemle sınırlı olduğu görüşüne karşı çıkarlar ve yolsuzluğun siyasi güçle ilgili olduğunu belirtirler. Yolsuzlukların, insanın doğasında var olan bir olgu olduğunu ve siyasetçilerin bu olguya karşı koyması gerektiğini belirtirler.

Nedir Jakoben Dönemi?

Fransız Devrimi sırasında ülkenin yönünü yöneten Jakobenlerin siyasi iktidar dönemleri, 1792-1794 yılları arasındaydı. Jakobenler, Fransız Devrimi sırasında radikal bir siyasi hareket olarak ortaya çıktılar. Bu grup, öncelikle ülkenin monarşik bir sistemden çıkarak cumhuriyet ile yönetilmesini istiyordu. Bu hedefe varmak için, Jakobenler halktan ve özellikle sanayi işçilerinden destek almaya çalıştılar. Jakobenler, devrimci fikirlerini yaymak için özellikle devrimin ilerleyen dönemlerinde çok etkili olan bir gazete olan L'Ami du Peuple'ü kurdular.

Jakobenler, devrimci hareketin en radikal kanadını temsil ediyordu. Döneminde, insanların daha özgür ve eşit olmalarını savundu. Ayrıca, kraliyet ve aristokratik sınıfın ayrıcalıklarına son vermek için savaştı. Jakoben dönemi, Fransa tarihinde önemli bir milattır. Bu dönemde Fransız Devrimi, Cumhuriyetin kurulmasına ve Ardıç Fıstığı Savaşı'nın (Napolyon Savaşları) başlamasına yol açtı. Jakoben dönemi, İngilizce'de "Reign of Terror" olarak bilinir.

Jakoben dönemi, aynı zamanda yolsuzluk, israf ve silah zorlama olaylarıyla da anılmaktadır. Jakoben yönetimi, savaşta ihtiyaç duyulan silahları üretmek için pek çok fabrika kurdu. Ancak, bu fabrikaların yönetimi, kötü organize edildi ve yolsuzluklar burada çok fazla yaşandı. Ayrıca, Jakobenler, devrimin kaosu sırasında birçok eylemde bulunarak zengin insanların mallarına el koymuşlardır.

Sonuç olarak, Jakoben dönemi, Fransız Devrimi'nin radikal bir kanadını temsil eden bir siyasi hareketin hüküm sürdüğü bir dönemdir. Bu dönemde, cumhuriyetin kurulmasına ve ülkenin monarşik sisteminden çıkmasına yol açmıştır. Ancak, dönem yolsuzluklar, israf ve silah zorlama gibi olayların da yaşandığı bir dönemdir.

Yolsuzluk Olgusu

Jakoben Dönemi, siyasi ve sosyal açıdan oldukça hareketli bir dönemdi. Bu dönemde yolsuzluk algısı da oldukça önemliydi. Yolsuzlukların tanımı, Jakobenler arasında oldukça farklıydı. Yolsuzluğun maddi kazanç sağlamak amacıyla yapılan her eylem olduğu kabul edilirdi.

Yolsuzluğun tanımı sadece Jakobenler arasında farklı olmakla kalmamıştı. Algısı kişi veya kuruluşların, içinde bulundukları hükümet sistemi tarafından nasıl algılandığına göre değişiyordu. Hükümet içinde yolsuzluğa bulaşan kişiler olduğunda, bu kişiler tüm hükümetin yolsuz olduğu algısına neden oluyordu. Bu nedenle, yolsuzluğun siyasi iktidar açısından algılanması oldukça önemliydi.

Jakoben döneminde yolsuzluklarla ilgili birkaç skandal yaşandı. Bunlardan biri olan Thevenod Skandalı, hazine memuru François Vesin'in hazineye ait altınları çaldığı ve özelleştirme işlemlerinde usulsüzlük yaptığı iddialarıyla başladı. Catherine Théot Olayı ise, Jakoben liderlerine karşı suikast planlandığı iddialarıyla ortaya çıktı.

Yolsuzluğun Tanımı

Jakoben dönemi boyunca yolsuzluk algısı oldukça değişkendi ve kişi veya kuruluşların içinde bulundukları hükümet sistemi tarafından nasıl algılandığına göre değişiyordu. Jakobenler arasında yolsuzluğun maddi kazanç sağlamak amaçlı yapılan her eylem olduğu kabul ediliyordu.

Bu dönemde yolsuzluk, özellikle devlet memurları arasında yaygın bir sorundu. Kamu görevlerinin rüşvetle veya diğer yollarla satın alınması oldukça yaygındı ve bu durum ülkenin adalete olan güvenini sarstı. Yolsuzluk olaylarına karşı mücadele etmek için ise birçok yasal düzenleme yapıldı.

Jakoben döneminin önemli yolsuzluk vakalarından biri, Thevenod skandalıdır. Devlet hazinesinde sahtecilik yapmakla suçlanan François Thevenod, devlet tarafından idam edilmiştir. Catherine Théot Olayı ise, ünlü bir kehanetçinin Jakoben lideri Maximilien Robespierre tarafından desteklenmesi üzerine çıkan bir skandaldı.

Yolsuzluk Skandalları

Thevenod Skandalı ve Catherine Théot Olayı da yer alıyor. Thevenod Skandalı, Jakoben döneminin en büyük yolsuzluk davalarından biriydi. 1792 yılında dönemin Savunma Bakanı François de Neufchâteau, yaptığı tahsisatların ciddi bir kısmını sahte faturalarla misilleme yapmak için arkadaşı Jean Claude Marie Thevenod'a vermiştir. Ancak bununla da yetinmeyen Thevenod, isimleri ordu mensuplarının bulunduğu birçok sahte firma kurarak devleti büyük bir zarara uğratmıştır. Bu olayın ortaya çıkmasıyla birlikte Thevenod hapse atılmış ve arkadaşı Neufchâteau da yargılanmıştır. Catherine Théot Olayı ise, Jakoben iktidarının son dönemlerinde yaşanan ve dinî bir boyutta da ele alınan bir dava oldu. Catherine Théot'un Hz. İsa'nın yeniden dünyaya gelmesiyle ilişkisi olduğu iddia edilmiştir. Théot, Kadınlar Sansüsü Partisi'nin liderlerinden biriydi ve simyasal bir gruba liderlik ediyordu. Théot, birçok jakobeni etkilemiş, özellikle de Maximilien Robespierre'i, ki onu "Büyük Anakara'nın Tanrıçası" olarak tanımlamıştır. Catherine Théot'un bu iddiaları, devrimci hükümetle arasındaki ilişkilerin sonunda bozulmasına neden oldu ve kendisi de yolsuzluk iddialarıyla tutuklandı.

Thevenod Skandalı

Jakoben dönemi boyunca yaşanan yolsuzluk skandallarından biri olan Thevenod Skandalı, 1792 yılında patlak verdi. Jean Thevenod adında bir memur, savaş malzemelerinin temini işini yürütüyordu. Ancak, görevi gereği aldığı paraları ve malzemeleri çalmaya başladı. Skandal, başta Jakobenlerin lideri Maximilien Robespierre olmak üzere siyasi iktidarın dikkatini çekti.

Thevenod, görevini kötüye kullandığı için tutuklandı ve yargılandı. Mahkeme sırasında, thevenod'un komplocu gruplara ve feodal retolara bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Çalınan malzemelerin sadece Thevenod tarafından değil, bu gruplar ve retolar tarafından da kullanıldığı tespit edildi.

Thevenod Skandalı, Jakoben iktidarının yolsuzluk olaylarına karşı aldığı sert önlemlerden biriydi. Ancak, yolsuzlukla mücadelede alınan bu tür sert önlemler, siyasi iktidara karşı muhalefeti artırdığı için Jakobenleri zayıflattı.

ve

Jakoben döneminde yolsuzluklar, siyasi iktidar tarafından ne şekilde algılandı? Bu soru, dönemin politik ve sosyal yapısını anlamak için önemlidir. Jakobenler, devrimci bir paradigma benimsedikleri için, yolsuzlukların anti-feodal mücadelelerin bir sonucu olduğunu düşünmekteydi. Yani, yolsuzluklardan sorumlu kişi ve kuruluşlar, feodal sistemin kalıntıları olarak görülüyordu.

Ancak, bazı tarihçiler bu görüşün yetersiz olduğunu düşünüyorlar. Onlar, yolsuzlukların sadece feodal sistemle ilgili değil, aynı zamanda siyasi iktidarın yapısının da bir sonucu olduğunu savunuyorlar. Örneğin, Jakoben iktidarının yolsuzluk ve skandallarla sarsıldığı birkaç olay yaşandı. Bu olaylardan en ilginçleri arasında, Thevenod Skandalı ve Catherine Théot Olayı yer alıyor.

Thevenod Skandalı, Paris polis müdürü olan François-Joseph Westermann ve sevgilisi Charlotte Corday tarafından ortaya çıkarıldı. Westermann, polis müdürü olarak kamu kaynaklarını kötüye kullanmış ve rüşvet almıştı. Corday, Thevenod Skandalı'nı ortaya çıkarmak için bu rüşvetlerin izini sürdü.

Catherine Théot Olayı ise Jakoben liderlerinden biri olan Maximilien Robespierre'in spiritüalist bir kadın olan Catherine Théot'un etrafında toplanan bir grup tarafından planlanmıştı. Bu grup, Robespierre'in halk tarafından desteklenmesini sağlamak için Théot'un kehanetleri üzerine hareket etmişti. Ancak, bu hareketleri, Robespierre'in iktidarını tehlikeye atacak şekilde algılandı ve sonunda Robespierre'in devrilmesine neden oldu.

Sonuç olarak, Jakoben döneminde yolsuzluk algısı, siyasi iktidarın yapısal yapısı ve görüşlerine göre değişiyordu. Jakobenler, yolsuzlukları anti-feodal mücadelelerin bir sonucu olarak görürken, bazı tarihçiler, yolsuzlukların feodal sistemin yanı sıra siyasi iktidarın yapısından da kaynaklandığını savunuyorlar.

Catherine Théot Olayı

Catherine Théot, Fransız Devrimi sırasında, kendini İsa'nın eşi olarak tanıtan bir mistikti. Ancak, her ne kadar Jakobenlerin bazı mensupları tarafından desteklense de, sonunda Robespierre tarafından tutuklandı. Tutuklanmasının nedeni, kendisini İsa'nın eşi olarak tanıtması değil, İsa'nın yeniden dirilmesi ve Jakobenlerin iktidara yerleştirilmesi için verdiği hayali destektir. 1794 yılında idam edilen Catherine Théot'un olayı, Jakobenlerin içinde bulunduğu siyasi iktidarın yıkılmasında etkili olan bir faktördür.

da yer alıyor.

Jakoben iktidarı döneminde yolsuzluk iddialarıyla sarsıldığı birkaç skandal yaşandı. Bunlardan biri Thevenod Skandalı'ydı. İçişleri Bakanı François Hanriot tarafından korunup kollanan Thevenod, hükümetin 100 bin franklık kumaş siparişini yüzde 40'a varan bir komisyon karşılığında yerine getirdi. Hükümete kumaşlar teslim edildikten sonra, Thevenod'un gerçek bir terörist olduğu ortaya çıktı ve kaçtı.

Bir diğer yolsuzluk olayı ise Catherine Théot Olayı olarak adlandırıldı. Bu skandal, Josephine'in emlakçısı olan ve Jakobenlerin lideri Maximilien Robespierre tarafından yönlendirilen Catherine Théot'un, Anna LeClerc isimli bir hastayı yanlış tedavi ederek ölüme sebebiyet vermesi nedeniyle ortaya çıktı. Théot'un özellikle Robespierre tarafından kehanetlerde bulunduğu ve ona tapınıldığı biliniyordu.

Her iki skandal da devlete ve siyasi iktidara zarar verdi ve Jakobenlerin yolsuzluk algısını sarsarak, halkın güvenini kaybetmelerine yol açtı.

Siyasi İktidarın Algısı

feodal kalıntılar tarafından yapıldığını düşünürdü. Onlara göre, yolsuzluğun kaynağı, feodalizmin kötü yanları arasında yer alıyordu. Ancak, bu açıklama sadece yetersiz bir görüş olarak kalmıştır. Bazı tarihçiler, yolsuzluğun sadece feodal sistemle sınırlı kalmadığını savunur. Onlara göre, yolsuzluğun nedenleri arasında siyasi iktidarın kurumları, askeri sistemi gibi sosyal ve ekonomik faktörler de yer almaktadır. Bu nedenle, yolsuzluğun kaynağını sadece feodal kalıntılara bağlamak yeterli değildir. Siyasi iktidarın algısı, yolsuzluğun kaynağı üzerindeki açıklamaların niteliğine bağlı olarak değişmektedir.

feodal kalıntılar

Jakobenler, yolsuzlukların sorumlusunun feodal kalıntılar olduğuna inanırdı. Onlar, feodal sistemle bağlantılı olan köklü ve çağdışı kurumların yolsuzluklara neden olduğunu düşündü. Bu nedenle, Jakoben iktidarı, yolsuzluk mücadelesi için feodal kalıntılarla mücadele etmek gerektiğine inanıyordu.

Ancak, yolsuzluğun sadece feodal sistemle sınırlı olmadığını savunanlar da vardı. Bazı tarihçiler, yolsuzlukların tamamen ortadan kaldırılması için sadece feodalizmle mücadelenin yeterli olmadığına inanıyordu. Onlar, yolsuzlukların, herhangi bir sistemin doğasında var olan güçlü bir sapkınlık olduğunu savunuyordu.

• Kökleşmiş feodal yapıların varlığı, yolsuzlukları kolaylaştırsa da yolsuzluğun cezalandırılmaması da sorunun kaynağı olarak görülüyordu.

Feodal kalıntılar, Jakobenlerin yolsuzlukla mücadele etmek için hedefledikleri ana unsurdu. Ancak, yolsuzluk olayları ve bunların doğru bir şekilde cezalandırılmaması, yolsuzluğun sadece feodal sistemle sınırlı olmadığını kanıtlamaya devam ediyordu.

tarafından yapıldığını düşünürdü.

Jakobenler, yolsuzlukların feodal kalıntılardan kaynaklandığını düşünerek, feodalizmle mücadele ediyorlardı. Onlara göre, feodalizm zamanında devlet, aristokratların malvarlığını korumak, kendi gücünü sürdürmek gibi bir takım çıkarlar doğrultusunda hareket ediyordu. Dolayısıyla Jakobenler, yolsuzluğun en büyük nedenlerinden birisinin feodal sistem olduğunu düşünüyorlardı. Ancak günümüz tarihçileri, yolsuzluğun sadece feodalizme özgü bir sorun olmadığını savunuyorlar.

Karşıt Görüşler

Jakoben dönemiyle ilgili olarak, bazı tarihçiler feodal sistemle sınırlı kalmayan yolsuzlukların yaşandığına dair farklı görüşlere sahiptir. Bu tarihçiler, yolsuzluğun kökeninin feodal dönemle sınırlı olmadığını ve modern yapıların da yolsuzluk için uygun bir zemin oluşturduğunu savunmaktadır.

Bazı tarihçiler, Jakobenlerin yolsuzluğu sadece maddi kazanç sağlamak için yapılan bir eylem olarak kabul ettiğini ve bu nedenle sistemin doğru çalışması için yeterli kontrol mekanizmalarının olmadığını düşünmektedirler. Yolsuzlukları ortadan kaldırmak için daha sağlam yasal çerçeveler ve denetim mekanizmaları oluşturmanın gerekliliğine vurgu yapmaktadırlar.

Bazı tarihçiler ise, yolsuzluğun kaynağının sadece bireysel eylemler değil, aynı zamanda toplumsal yapı ve güç ilişkileri olduğunu savunmaktadır. Bu tarihçiler, toplumsal yapıda eşitsizliğin olduğu her yerde, yolsuzlukların da var olacağına işaret etmektedirler.

• Bazı tarihçiler modern yapıların yolsuzluk için uygun bir zemin oluşturduğunu savunmaktadır.
• Güç ilişkileri ve toplumsal yapının yolsuzluklarla bağlantılı olduğunu düşünen tarihçiler de mevcuttur.