Duygusal şiddet hayatımızda her zaman var olan bir durum Ancak, bu ilişkilerde kabul edilebilir bir hal almamalıdır Terapi yaklaşımları ile duygusal şiddeti azaltmak, ortadan kaldırmak mümkün Uzmanlarımız sizi dinliyor ve en uygun terapi yöntemleri ile destekliyor Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için bize danışın

Duygusal şiddet, partner, aile ya da tanıdıklardan gelen tehditler, manipülasyon, taciz, hakaret, aşağılama ve kontrol gibi davranışlarla gerçekleştirilen bir şiddet türüdür. Bu tür şiddet, fiziksel şiddet veya cinsel şiddet kadar gözle görülür olmadığı için, mağdurlar tarafından fark edilmesi ve hatta kabul edilmesi daha zordur.

Duygusal şiddet mağdurları ciddi psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Tedavi süreci, kişinin şiddetin neden olduğu sorunları anlaması ve baş etmesi için çeşitli terapi yaklaşımları kullanılır. Bu terapi yaklaşımları, kişisel gelişim yaklaşımı, CBT yaklaşımı, kişisel duygu yönetimi yaklaşımı, aile ve çift terapisi gibi türleri içerir.

Duygusal Şiddet Nedir?

Duygusal şiddet, kişinin zihinsel sağlığını tehdit ederek psikolojik acı çekmesine neden olan bir tür tacizdir. Fiziksel şiddeti olmadan sözlü olarak yapılan bu saldırı türü, sıklıkla manipülasyon, tehdit, küçük düşürme, kısıtlama ve yalnızlaştırmayı içerir. Bu nedenle, duygusal şiddet, çoğunlukla belirgin değildir ve mağdurun kendine verilen zararı anlaması zaman alabilir.

Duygusal şiddetin bazı özellikleri, saldırganın üstünlük kurmak istediği, mağdurun kendine güveninin yok edilmesine neden olduğu ve genellikle büyük bir utanç ve suçluluk duygusu yarattığıdır. Bu tür şiddet, iş yerinde, okulda, ailede veya romantik ilişkilerde yer alabilir ve mağdurda depresyon, anksiyete, özsaygı eksikliği ve psikolojik bozukluklar gibi uzun süreli etkilere neden olabilir.

Terapi Yaklaşımları

Duygusal şiddete maruz kalan bireyler, bu kötü deneyimden kurtulmak için farklı terapi türleri ile tedavi edilebilirler. Terapi yaklaşımları, kişisel gelişim, CBT, ve kişisel duygu yönetimi gibi farklı türleri içerir.

Kişisel Gelişim Yaklaşımı: Bu terapi yaklaşımı, kişinin kendini tanıması ve geliştirmesi üzerinde odaklanır. Bu yaklaşım, duygusal şiddet mağduru bireylerin, kendi gücünü keşfetmelerine ve etkili bir şekilde kendilerini ifade etmelerine yardımcı olabilir.

CBT Yaklaşımı: CBT, kişinin duygu ve düşünceleri arasındaki bağı keşfettiği ve olumsuz düşünceleri pozitif yönde değiştirmek için çalıştığı bir terapi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, duygusal şiddet mağduru bireylerin, duygusal tepkilerini yönetmelerine yardımcı olur.

Kişisel Duygu Yönetimi Yaklaşımı: Bu yaklaşım, bireylerin duygusal durumlarını yönetmek için farklı teknikleri öğrenmelerine yardımcı olur. Bu teknikler arasında nefes teknikleri, meditasyon, ve gevşeme egzersizleri yer alır.

Aile ve Çift Terapisi: Bu terapi türü, duygusal şiddet mağduru çiftler ve aileler için uygundur. Terapi sırasında, bireyler birbirleri ile nasıl daha iyi iletişim kurabileceklerini, problemleri nasıl çözebileceklerini öğrenirler.

Tüm terapi türleri, farklı duygusal şiddet deneyimlerine ve mağduriyet seviyesine göre uygulanabilir. Terapinin amacı, bireylere kötü deneyimlerinden kurtulmalarına ve daha sağlıklı bir hayata adım atmalarına yardımcı olmaktır.

Kişisel Gelişim Yaklaşımı

Kişisel gelişim yaklaşımı, duygusal şiddet mağdurları için önemli bir terapi seçeneğidir. Bu yaklaşım, bireylerin özsaygısını artırmayı, güvenlerini sağlamayı, hedeflerini belirlemelerine ve hayatlarının kontrolünü ellerine almalarına yardımcı olur. Kişisel gelişim yaklaşımı, bireysel terapi seanslarında uygulanır ve psikologlar tarafından yönetilir.

Bu yaklaşım, özellikle duygusal şiddet mağduru bireylerin yaşadığı depresyon, anksiyete, özgüven eksikliği ve kendini yetersiz hissetme gibi duygusal sorunlarla mücadele etmelerine yardımcı olur. Duygusal şiddet mağdurları, bu yaklaşım sayesinde kendilerini yeniden keşfederler. Kendileri hakkında daha fazla şey öğrenirler ve gelecekteki hedeflerini belirleyebilirler.

Kişisel gelişim yaklaşımı, bireylerin zihinlerini açmaya ve pozitif düşünce ve davranışlar geliştirmelerine yardımcı olur. Terapi sırasında, bireyler, problem çözme, iletişim ve stres yönetimi gibi becerileri öğrenirler. Bu yaklaşım, bireylerin kendilerine ve hayatlarına yönelik yeni bir bakış açısı kazanmalarına ve daha iyi bir gelecek için adım atmalarına yardımcı olur.

Kişisel Gelişim Yaklaşımı'nın Faydaları
Özsaygının artırılması
Özgüvenin sağlanması
Hayat kontrolünün sağlanması
Pozitif düşüncelerin geliştirilmesi
Stresle başa çıkma becerilerinin öğrenilmesi
Problem çözme ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi
Daha iyi bir gelecek için adım atılması

CBT Yaklaşımı

CBT, Cognitive Behavioral Therapy yani Bilişsel Davranışçı Terapi anlamına gelir ve psikolojik problemlerde kullanılan bir terapi türüdür. Duygusal şiddet mağdurlarının tedavisi için de kullanılan etkili bir terapi yöntemidir.

CBT'nin temel prensibi, insanların duygu, düşünce ve davranışları arasındaki ilişkiyi anlamalarını ve sağlıklı bir ilişki kurmalarına yardımcı olmaktır. Duygusal şiddet mağdurlarının terapisi için, CBT terapisi, duygu ve düşünceleri değiştirmek ve sağlıklı davranışları öğrenmek için özel olarak uyarlanmıştır.

Terapi oturumları sırasında, terapist duygusal şiddeti tetikleyen durumları ve mağdurun tepkilerini mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde analiz eder. Daha sonra, mağdurun negatif düşüncelerini ve inançlarını tanımlarlar. Bu inançlar üzerinde çalışarak, terapist mağdurun olumsuz düşüncelerini değiştirmesine ve şiddeti azaltan sağlıklı davranışları öğrenmesine yardımcı olur.

CBT terapisi, duygusal şiddet mağdurunun kendine güven hissini yükseltir ve özsaygısını artırır. Bu nedenle, duygusal şiddet tedavisinde oldukça etkili bir yöntem olarak kabul edilir.

Kişisel Duygu Yönetimi Yaklaşımı

Kişisel duygu yönetimi yaklaşımı, duygusal şiddet mağdurlarının duygusal streslerini yönetmelerine yardımcı olan bir terapi türüdür. Bu yaklaşım, mağdurların duygularını kontrol etmelerine ve sağlıklı bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olur.

Bunun için farkındalık teknikleri, rahatlama egzersizleri ve nefes teknikleri kullanılır. Bu teknikler, mağdurların zihnini rahatlatıp, vücutlarını gevşeterek, daha iyi hissetmelerine yardımcı olur. Ayrıca bu yaklaşımda, öz-söz değerlendirme teknikleri ve probleme odaklanma teknikleri de kullanılabilir.

• Farkındalık Teknikleri: Kişisel farkındalık teknikleri, duygusal şiddet mağdurlarının duygularını tanımlamalarına, anlamalarına ve kabullenmelerine yardımcı olur.
• Rahatlama Egzersizleri: Mağdurların zihnini rahatlatmak ve vücutlarını gevşetmek için kullanılan tekniklerdir.
• Nefes Teknikleri: Nefes teknikleri, mağdurların derin nefes almalarına, gevşemelerine ve daha sakin hissetmelerine yardımcı olur.
• Öz-Söz Değerlendirme Teknikleri: Bu teknikler, mağdurların kendilerini doğru bir şekilde değerlendirmelerine, kendi düşüncelerini ve duygularını ifade etmelerine yardımcı olur.
• Probleme Odaklanma Teknikleri: Bu teknikler, mağdurların problemlerini anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olan tekniklerdir.

Kişisel duygu yönetimi yaklaşımı, mağdurların daha ileri aşamalara geçmeden önce duygusal kontrolünü kazanmalarına yardımcı olur. Bu sayede diğer terapi yöntemleri de daha etkili olabilmektedir.

Aile ve Çift Terapisi

Duygusal şiddet mağduru çiftler ve aileler için uygun terapi yöntemleri bulunuyor. Bu yöntemler, kişilerin yaşadığı travma ve stresin üstesinden gelmelerine yardımcı olabilecek çeşitli seçenekleri içermektedir. Aile ve çift terapisi, çiftlerin ve ailelerin birbirleriyle olan ilişkilerinde, iletişimlerinde ve davranışlarında olumlu değişiklikler yapmalarını destekleyen bir terapi yöntemidir.

Bu terapi, birçok farklı durumda başvurulan, etkili bir tedavi yöntemidir. Eşlerin birbirleriyle uyumlu olamama, çatışma ve daha ciddi durumlarda ise duygusal şiddet yaşamaları aile ve çift terapisi için bir sebep olabilir. Terapi, birlikte çatışmaları çözme, sevgi, saygı ve empati duygularının arttırılması, birbirlerini tanıma ve hoşgörü gösterme becerilerinin geliştirilmesi gibi hedefleri içerir.

Aile ve çift terapisi esnasında terapist, çiftlerin veya aile bireylerinin iletişimini inceleyerek ve çözüm önerileri sunarak destek olur. Terapist, ilişkiyi düzeltmek için, çiftlerin ve aile bireylerinin iletişim becerilerini geliştirmelerine ve olumlu bir şekilde karşılıklı etkileşim göstermelerine yardımcı olur. Bu terapinin amacı, birbirleriyle daha iyi bir ilişki kurmalarına yardımcı olmak ve birbirlerine karşı olumlu bir şekilde davranmalarına teşvik etmektir.

Bu terapi süreci kişisel bir deneyim olduğu için, terapinin yapısı ve tedavi yöntemleri, her çift ve aile bireyi için özelleştirilir. Aile ve çift terapisi kişisel gelişimi hedefleyen bir terapi türüdür. Terapi seansları, birkaç hafta veya birkaç ay sürebilir ve seansların sıklığı, her ailenin veya çiftin ihtiyaçlarına göre ayarlanır.

Sonuç olarak, aile ve çift terapisi, bir ailenin veya çiftin birbirlerine olan ilişkisini iyileştirme potansiyeline sahiptir. Duygusal şiddet mağduru çiftler ve aileler için uygun bir terapi yöntemi olan aile ve çift terapisinde, seviyeli iletişim, saygı, anlayış ve sevgi gibi kavramlara odaklanılır.

Terapi Süreci ve Sonrası

Terapinin temel hedefi, duygusal şiddet mağdurlarının zihnindeki olumsuz düşünceleri ve davranışları değiştirmektir. Bu süreçte, terapistler çoğunlukla iki yaklaşım kullanırlar: kişisel gelişim yaklaşımı ve aile/çift terapisi.

Kişisel gelişim yaklaşımı, bireylere kendi düşüncelerini ve duygularını yönetme becerisi kazandırmayı hedefler. Terapistler, mağdurların duygusal durumları üzerinde çalışırken, onları olumsuzluklara sürükleyen düşünce kalıplarını fark etmeye teşvik ederler.

CBT yaklaşımı, duygusal şiddet mağdurlarının zihinsel sağlığını iyileştirmek için sıkça kullanılır. Bu yaklaşım, olumsuz düşünceleri ve olumsuz davranışları tersine çevirerek, mağdurların başa çıkma becerilerini geliştirir.

Kişisel duygu yönetimi yaklaşımı, mağdurlara duygularını tanımayı, kabul etmeyi ve yönetmeyi öğretir. Bu yaklaşım, insanların kendi duygularından sorumlu olduklarını kabul ederek, açık ve özgür bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olur.

Aile/çift terapisi, duygusal şiddet mağduru çiftlerin veya ailelerin birlikte tedavi görmesi için tasarlanmıştır. Bu yaklaşım, mağdurların birbirleriyle nasıl iletişim kurduklarını, ne tür davranışlar sergilediklerini ve sorunlarını nasıl çözebileceklerini anlama konusunda yardımcı olur.

Terapinin sonunda, mağdurların genellikle daha sağlıklı bir zihinsel durumda oldukları görülür. Ancak, bu süreç her zaman kolay değildir. Kişisel gelişim veya aile/çift terapisi gibi yaklaşımlar, birkaç seanstan oluşabilirken, CBT yaklaşımı daha uzun bir sürece ihtiyaç duyabilir.

Terapi süreci bittikten sonra, mağdurların daha sağlam bir zihinsel durumda kalabilmeleri için kendilerine yeni hedefler belirlemeleri önerilir. Ayrıca, aile/çift terapisi almış olan insanların, ilişkilerinde sağlıklı sınırlamalar belirlemeleri de önemlidir.

Terapistler genellikle hasta ve onların sevdikleriyle iletişim kurmaya devam eder ve ilerleme hakkında düzenli olarak bilgi verirler. Bu tür destek, iyileşme sürecinde çok önemlidir.

Terapi Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Duygusal şiddetin yarattığı etkilerden kurtulmak için terapi sürecinde bazı noktalara dikkat etmek oldukça önemlidir. Bu sayede terapi süreci daha etkili hale gelebilir ve hızlı bir şekilde iyileşme sağlanabilir. İşte, terapi sırasında dikkat edilmesi gerekenler:

• Açık Olun: Terapistinizle açık bir şekilde konuşmak her zaman iyi bir fikirdir. Kendinizi ifade ederken dürüst ve açık olmak, terapi sürecinin verimliliğini artırabilir. Terapiste, duygusal şiddetin etkileri hakkında ayrıntılı bilgi vermeniz gerekmektedir.
• Güven Oluşturun: Terapi sürecinde, terapistinizle güven oluşturmak oldukça önemlidir. Duygusal şiddet mağduru olarak yaşadığınız duygusal travmaları, terapiste güvenerek anlatmak oldukça önemlidir. Böylece, terapi süreci daha rahat ve etkili hale gelebilir.
• Terapiste Güvenin: Terapi sırasında terapistiniz size bazı önerilerde bulunabilir. Terapiste güvenmek, önerileri uygulama konusunda size yardımcı olacaktır. Bu sayede, duygusal şiddet etkilerinden kurtulmak daha kolay olabilir.
• Takım Çalışması: Terapi süreci, terapistinizle birlikte çalışmaya dayanmaktadır. Terapistinizin önerilerine sadık kalmak, kendinize güvenmek ve istekli olmak son derece önemlidir. Bu şekilde, takım çalışması ile beraber duygusal şiddetin etkilerinden kurtulabilirsiniz.

Bunların yanı sıra, terapi sırasında kendinize zaman ayırmak ve dinlenmek de oldukça önemlidir. Duygusal şiddetin yarattığı etkilerin üstesinden gelmek kolay değildir. Kendinize iyi davranmak, dinlenmek ve huzur içinde olmak, terapi sürecini daha da etkili hale getirebilir.

Terapi Sonrası İyileşme Süreci

Duygusal şiddet mağduru bireyler için terapi süreci oldukça önemlidir ancak sonrası da en az terapi süreci kadar önemlidir. Terapi sonrası iyileşme sürecinde, bireylerin kendilerine öncelik vermesi ve sağlıklı bir yaşam biçimi benimsemeleri gereklidir.

Öncelikle, bireylerin kendilerine iyi bakmaları ve bedenlerinin ihtiyaçlarını karşılamaları gerekmektedir. Sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak, düzenli olarak egzersiz yapmak ve yeterli uyku almak, bireylerin sağlık ve mutluluk düzeylerine pozitif yönde katkıda bulunacaktır.

Ayrıca, bireylerin kendilerine iyileşme sürecinde zaman tanımaları ve yalnız kalmaktan korkmamaları gerekmektedir. Kendi iş ve ilgi alanlarına yönelmek, yeni hobiler edinmek ve sosyal aktivitelere katılmak, bireylerin kendileriyle yeniden bağlantı kurmalarına yardımcı olacaktır.

Terapi sonrası iyileşme sürecinde, bireylerin kendi değerlerini keşfetmeleri de önemlidir. Kendilerine zaman ayırarak, kendi ihtiyaçlarının farkına varmak ve kendilerini tanımak, bireylerin kendileriyle barışık olmalarına ve kendilerine olan güvenlerinin artmasına yardımcı olacaktır.

Son olarak, bireylerin olumlu bir tutum benimsemeleri ve geleceğe dair güven dolu olmaları gerekmektedir. Kendilerine inanmak, kendilerine veya başka insanlara karşı suçluluk hissi taşımamak, gelecekte sağlıklı ilişkiler kurmak ve mutlu bir hayat yaşamak için önemlidir.