Türkiye'nin biyoçeşitliliği zengin bir ülke olmasına rağmen, insan aktiviteleri, endüstriyel faaliyetler, şehirleşme ve ormansızlaşma gibi faktörler biyoçeşitliliği tehdit etmektedir Milli parklar biyoçeşitliliği koruma amacıyla tasarlanmıştır ve nadir türleri, endemik bitki örtüsünü ve nadir hayvan türlerini barındırarak onların ev sahipleridir Milli parklar aynı zamanda turizm açısından da önemlidir ve toplumun doğal alanlara ilgisini artırmaktadır Milli parkların korunması ve yönetimi için gerekli politikaların belirlenmesi ve uygulanması önemlidir

Türkiye, büyük bir biyoçeşitlilik zenginliğine sahip bir ülkedir. Ancak, bu zenginliğin korunması gerekmektedir. Bu nedenle, milli parklar büyük önem taşımaktadır. Milli parklar, ülkemizin doğal zenginliklerini korumak, doğa turizmine katkı sağlamak ve toplumun doğaya olan ilgisini artırmak açısından önemli bir rol oynamaktadır.

Bu makalede, Türkiye'nin biyoçeşitliliği hakkında bilgi verilecek ve milli parkların önemi ele alınacaktır. Ayrıca, milli parklarda yapılan koruma çalışmaları, turizm faaliyetleri ve toplumun doğaya olan ilgisi de tartışılacaktır. Makalede ayrıca, Türkiye'deki örnek milli parklar ve bu parkların biyoçeşitliliği açısından önemi de ele alınacaktır.

Biyoçeşitlilik

Türkiye, biyoçeşitlilik açısından zengin bir ülke olarak bilinmektedir. Ülkemiz, çeşitli ekosistemlere sahip olması nedeniyle dünyadaki en çeşitli ülkeler arasında yer almaktadır. Bu zengin biyoçeşitliliğin korunması ise büyük önem taşımaktadır. İnsan aktiviteleri, endüstriyel faaliyetler, şehirleşme ve ormansızlaşma gibi faktörler biyoçeşitliliği tehdit etmektedir.

Bu nedenle, Türkiye'de biyoçeşitliliği koruma çalışmaları son yıllarda hız kazanmıştır. Özellikle milli parklar, biyoçeşitliliğin korunması için büyük önem taşımaktadır. Milli parklar, nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması, ekosistemlerin dengeye kavuşturulması ve endemik türlerin koruma altına alınması gibi hedeflere yönelik çalışmalara ev sahipliği yapmaktadır.

Ayrıca, milli parklarda biyoçeşitlilik alanında bilimsel araştırmalar ve incelemeler de yapılmaktadır. Bu çalışmalar, ekosistemlerin yapısını ve işleyişini anlamamıza yardımcı olmakta ve biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik stratejilerin belirlenmesine fayda sağlamaktadır.

Bu nedenle, Türkiye'nin biyoçeşitlilik açısından zengin olduğu unutulmamalı ve bu doğal zenginliğin korunması için milli parklar başta olmak üzere çeşitli düzenlemeler ve çalışmalar gerçekleştirilmelidir.

Milli Parklar

Milli parklar, doğal yaşam alanlarının korunmasında oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'de bulunan milli parklar, biyoçeşitlilik açısından oldukça zengin kaynaklar barındırmaktadır. Bu parklar, sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda yaban hayatı ve bitki örtüsü gibi canlı türlerinin korunması açısından da büyük bir öneme sahiptir. Milli parklarda yapılan koruma çalışmaları sayesinde, birçok nadir türün nesli tükenmekten ya da tehdit altında kalmaktan kurtarılmıştır.

Türkiye'deki milli parklar, sadece biyoçeşitliliği koruma amacıyla tasarlanmamıştır. Aynı zamanda turistik faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgelere de kurulmuşlardır. Bu nedenle, milli parklarda sürdürülebilir turizmin önemi de oldukça büyüktür. Doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanımı, turizm faaliyetlerinin biyolojik çeşitliliği bozmaması ve doğal dengenin korunması açısından oldukça önemlidir.

Milli parklarda yürütülen koruma çalışmaları arasında, yaban hayatının korunması, bitki örtüsünün takibi ve restorasyonu, doğal kaynakların yönetimi, çevre bilinci ve farkındalığı arttırmaya yönelik kampanyalar yer almaktadır. Milli parkların amacı, sadece bir takım canlı türlerini koruma altına almak değil, aynı zamanda insanların doğaya olan ilgisini arttırmak ve doğayı daha iyi anlamalarına yardımcı olmaktır.

Milli parkların, sadece biyoçeşitliliği korumakla kalmayacak, aynı zamanda doğal güzellikleri ve turistik faaliyetleri ile ülke ekonomisine de katkı sağlayacağı unutulmamalıdır. Dolayısıyla, milli parkların korunması, sadece bir bölgenin ya da bir türün ayakta kalması değil, tüm ülkenin doğal güzelliklerinin ve zenginliğinin korunmasına yönelik bir adımdır.

Milli Parkların Önemi

Milli parklar, biyoçeşitliliği koruma noktasında son derece önemli bir role sahiptir. Bu parklar, nadir türleri, endemik bitki örtüsünü ve nadir hayvan türlerini barındırarak onların ev sahipleridir.

Bu parklar ayrıca turizm açısından da önemlidir. Doğaya ilgi duyan turistler bu parkları ziyaret ederek hem doğal güzellikleri keşfederler hem de bölgenin ekonomisine katkı sağlarlar. Ancak turizm faaliyetlerinin kontrolsüz bir şekilde yapılması, doğal güzelliklerin yok olmasına sebep olabilir. Bu nedenle, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir olması için, milli parkların korunması büyük bir önem taşımaktadır.

Milli parklar, aynı zamanda toplumun doğal alanlara ilgisinin artırılması açısından da çok önemlidir. Halkın doğal alanların korunması için daha duyarlı olması sağlanabilir ve bu sayede doğal zenginliklerin korunması garanti altına alınabilir.

Milli Parkların Önemli Rollerinin Özeti
1. Biyoçeşitliliği koruma
2. Turizm açısından önem
3. Toplumun doğaya olan ilgisinin artırılması

Milli parkların, biyoçeşitliliğin korunabilmesi, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir olması ve toplumun doğaya olan ilgisinin artırılması açısından önemli rolleri vardır. Bu nedenle, milli parkların korunması ve yönetimi için gerekli politikaların belirlenmesi ve bu politikaların uygulanması gerekmektedir.

Biyoçeşitlilik Koruma Çalışmaları

Milli parklar, biyoçeşitliliği korumak için en etkili araçlardan biridir. Bu nedenle milli parklar, biyoçeşitliliği korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için birçok çalışma yürütmektedir. Milli parklarda yürütülen biyoçeşitlilik koruma çalışmaları arasında şunlar yer almaktadır:

• Doğal yaşamı korumak için yabani hayatı koruma programları
• Su ve toprak kaynaklarının korunmasına yönelik çalışmalar
• Yabani bitki türlerini korumak için restorasyon ve rehabilitasyon çalışmaları
• Biyoçeşitlilik izleme ve belgeleme çalışmaları
• Biyoçeşitlilik eğitimi ve farkındalık çalışmaları

Milli parklardaki biyoçeşitlilik koruma çalışmaları, sadece resmi kurumların değil, gönüllülerin de katkıları ile gerçekleşmektedir. Gönüllü faaliyetler, biyoçeşitliliği korumak için önemlidir ve halkın parklara ve doğaya ilgisinin artmasına yardımcı olmaktadır. Biyoçeşitlilik koruma çalışmalarına katılabilen gönüllüler, doğanın korunması ve sürdürülebilir yönetimi konusunda bilgi sahibi olma fırsatı bulmaktadır.

Ayrıca, biyoçeşitlilik koruma çalışmaları için yasal düzenlemeler de önemlidir. Milli parkların yönetim ve korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler, biyoçeşitliliğin zenginliğini korumak amacıyla hazırlanmıştır. Yasal düzenlemeler, parkların kullanımına ilişkin kuralların belirlenmesi, biyoçeşitlilik koruma programlarının desteklenmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin belirlenmesi gibi konuları düzenlemektedir.

Genel olarak milli parklardaki biyoçeşitlilik koruma çalışmaları, sadece doğal yaşamı korumakla kalmayıp, çevre dostu turizm faaliyetlerinin teşvik edilmesi, toplumun doğa sevgisinin arttırılması ve sürdürülebilir kullanım amaçlı diğer faaliyetlerin gerçekleştirilmesine de katkı sağlamaktadır.

Turizm Faaliyetleri

Türkiye'nin biyoçeşitliliği açısından zengin olduğu ve milli parkların bu zenginliğin korunması için önemli bir rol oynadığı belirtilmektedir. Ancak, milli parklarda yürütülen turizm faaliyetleri biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi ve biyoçeşitliliğin korunması için politikalar geliştirilmelidir.

Milli parklarda yürütülen turizm faaliyetleri, parklara gelen turist sayısını arttırarak yerel ekonomiye katkı sağlayabilir. Ancak, yetersiz planlama ve düzenleme olmadan yapılan turizm faaliyetleri, biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Bu olumsuz etkilerin en yaygın olanları arasında doğal habitatların tahrip edilmesi, türlerin yaşam alanlarının bozulması, yabani yaşamın rahatsız edilmesi ve kirlilik yer almaktadır.

Bu nedenle, milli parkların doğal zenginliklerinin korunması için turizm faaliyetleri sürdürülebilir hale getirilmelidir. Sürdürülebilir turizm, doğal kaynakları koruyan, sosyal olarak uygun ve ekonomik olarak verimli bir turizm şeklidir. Bu tür turizm faaliyetleri, çevre etkilerinin azaltılmasını sağlar ve yerel toplulukların ekonomisine katkıda bulunarak sosyal uyum sağlar.

Bu nedenle, milli parklarda turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi için politikalar geliştirilmelidir. Bu politikalar, parkların turizm faaliyetlerini sınırlayarak, doğal habitatların korunmasını sağlayabilir. Ayrıca, turizm faaliyetlerinin niteliğini arttırmak için yatırımlar yapılabilir. Bu yatırımlar, parklarda yürütülen turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesine ve yerel toplulukların ekonomisine katkı sağlayacak şekilde yapılabilir.

Bu politikaların yanı sıra, turistlerin doğal zenginliklere saygı göstermeleri için eğitim programları da düzenlenebilir. Turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi, parkların tarihi, kültürel ve doğal miraslarının korunması için de önemlidir.

Toplumun Doğaya Olan İlgi ve Farkındalığı

Doğal güzelliklerin korunması konusunda toplumsal farkındalık ve desteğin önemi oldukça büyüktür. Bu nedenle milli parklar sadece biyoçeşitliliği korumakla kalmaz, aynı zamanda insanları doğaya yakınlaştırır ve çevre bilincini artırır. Milli parklar, vatandaşların doğal güzellikleri gözlemleyerek, doğayı keşfederek, kamp yaparak ve diğer faaliyetlerle doğayla iç içe olmalarını sağlar.

Ayrıca milli parklar, toplumda doğa sevgisi ve çevre bilinci konusunda farkındalığı artırmak için etkinlikler düzenler. Bu etkinlikler, doğal güzellikleri korumanın yanı sıra doğal afetlere karşı toplumu eğitmek ve bilgilendirmek için de önemlidir. Bu gibi faaliyetler sayesinde toplum, doğal güzelliklerin korunması konusunda daha bilinçli ve aktif hale gelir.

Bunun yanında milli parkların doğal güzelliklerinin korunmasında gönüllü faaliyetler de önemli bir rol oynar. Milli parklar, gönüllü çalışmaları düzenleyerek vatandaşların aktif katılımını sağlar. Bu faaliyetler, doğal güzelliklerin korunması konusunda toplumsal farkındalığı artırırken, vatandaşların doğayla olan bağını daha da güçlendirir.

Kısacası, milli parklar sadece biyoçeşitliliği korumakla kalmaz, aynı zamanda toplum için önemli bir farkındalık ve eğitim mekanıdır. Doğal güzelliklerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için, toplumun doğaya olan ilgisi ve desteği son derece önemlidir.

Milli Park Koruma Politikaları

Türkiye, doğal güzellikleri ve biyoçeşitliliği açısından oldukça zengin bir ülkedir. Bu zenginliğin korunması ise milli parklar aracılığıyla sağlanmaktadır. Türkiye'de 42 adet milli park bulunmakta ve bu parkların yönetimi ve korunması ile ilgili yasal düzenlemeler mevcuttur.

Bu yasal düzenlemeler arasında en önemlisi 1956 yılında kabul edilen Milli Parklar Kanunu'dur. Bu kanun, milli parkların yönetimi, kullanımı, korunması, ziyaretçi sayısının kontrol altına alınması ve doğal güzelliklerin kirlenmesinin önlenmesi gibi konularda detaylı düzenlemeler içermektedir.

Ayrıca, milli parkların sınırları içinde yapılabilecek inşaat çalışmaları, otellerin ve turistik tesislerin inşası gibi konularda çeşitli kısıtlamalar ve yasaklar bulunmaktadır. Bu kısıtlamalar ve yasaklar, milli parkların biyoçeşitliliğinin korunması ve turizm faaliyetlerinin de sürdürülebilir şekilde yapılması açısından oldukça önemlidir.

Milli parkların korunması ve yönetimi konusunda, çeşitli kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları da görev almaktadır. Milli parklarda yapılan koruma çalışmaları, doğal yaşamın devam etmesi ve türlerin neslinin tükenmemesi için oldukça önemlidir. Bu çalışmalar arasında, orman alanlarının ağaçlandırılması, yaban hayatının izlenmesi, doğal habitatların korunması gibi birçok faaliyet yer almaktadır.

Tüm bu politikalar ve düzenlemeler sayesinde Türkiye, biyoçeşitliliği ve doğal güzellikleri ile örnek gösterilebilecek milli parklara sahip bir ülkedir. Milli parkların korunması ve yönetimi ile ilgili çalışmalar ise sürdürülmeye devam etmektedir.

Örnek Milli Parklarımız

Türkiye'nin biyoçeşitliliğini korumak için milli parklar çok önemli bir role sahiptir. Türkiye'deki milli parkların birçoğu, önemli ekosistemlerin korunabilmesi ve insanların doğayla iç içe olabilmesi için oluşturulmuştur. Aşağıda Türkiye'deki örnek milli parklardan bazıları hakkında bilgi verilecektir:

Olympos Beydağları Milli Parkı, Antalya ilinin Kumluca ilçesinde yer almaktadır. Parkın tarihi, Likya medeniyetine kadar uzanmaktadır. Parkta, yüzlerce bitki türü, yüzlerce kuş türü ve diğer birçok hayvan türü bulunmaktadır. Park, taş konaklar ve güzel plajlarıyla da ünlüdür. Olympos Beydağları Milli Parkı, kuşların uğrak yeri olan ve korunan türler arasında yer alan doğal bir habitat olduğu için oldukça önemlidir.

Kaçkar Dağları Milli Parkı, Rize il sınırları içerisinde yer alan bir milli parktır. Parkta, yaban hayatının korunmasının yanı sıra doğal peyzajları ve kültürel mirası da korunmaktadır. Parktaki biyoçeşitlilik oldukça yüksektir ve 1000'den fazla bitki türüne ev sahipliği yapar. Ayrıca, kar leoparı, Türkiye geyiği, dağ keçisi ve kurt gibi birçok endemik hayvan türüne ev sahipliği yapar.

Göksu Delta Milli Parkı, Mersin ilinde yer alan bir milli parktır. Park, Türkiye'nin en büyük tatlısu gölleri ile Akdeniz'in sularını birleştirir. Burada, farklı kuş türleri gözlemleme imkanı bulabilirsiniz. Her yıl göçmen kuşlar bu bölgeye uğrar ve bu nedenle parkın kuş bakımından büyük bir önemi vardır.

Bu milli parkların biyoçeşitlilik açısından oldukça önemli olduğu ve korunmalarının önemi vurgulanmalıdır. Bu parklar, Türkiye'nin doğal zenginliklerinin korunması için önemli bir rol oynamaktadır.

Olympos Beydağları Milli Parkı

Olympos Beydağları Milli Parkı, Antalya'nın Kumluca ilçesinde yer alan ve 300 kilometrekarelik bir alanı kaplayan muhteşem bir doğal parktır. Bu milli park, Türkiye'nin diğer milli parkları gibi biyoçeşitliliği ve doğal güzellikleri koruma amacıyla oluşturulmuştur.

Milli park, adını antik Olympos kentinden ve Beydağları'ndan almaktadır. Olympos Beydağları Milli Parkı'nın tarihi çok eski dönemlere kadar uzanmaktadır. Burada antik çağlardan kalma tarihi kalıntılar, mağaralar, dağ vadileri ve güzel plajlar bulunur.

Milli park, doğal güzellikleriyle de ünlüdür. Burada çam ormanları, sedir ağaçları, çeşitli bitki türleri ve sayısız endemik bitki türü vardır. Ayrıca burada, deniz kaplumbağası ve Akdeniz fokları gibi nesli tükenmekte olan türlerin de yaşadığı doğal yaşam alanları mevcuttur.

Olympos Beydağları Milli Parkı'nın korunmasıyla ilgili olarak, bölgedeki yangınların, aşırı turizm faaliyetleri ve farklı etmenlerin neden olduğu zararların önlenmesi için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Milli park, 1981'de doğal sit alanı ilan edildi ve daha sonra milli park statüsü kazandı.

Milli parkta ziyaretçiler için yürüyüş yolları, kamp alanları, tarihi kalıntılar ve plajlar gibi birçok aktivite imkanı sağlanmaktadır. Ancak, turizm faaliyetlerinin çevreye zarar verme riski göz önünde bulundurularak, sürdürülebilir turizm politikaları uygulanmaktadır. Bu politikalar sayesinde, milli parkın kapsadığı alanın doğal zenginliği ve biyoçeşitliliği korunmaktadır.

Olympos Beydağları Milli Parkı, Türkiye'nin doğal zenginlikleri ve biyoçeşitliliğinin korunmasına katkıda bulunan önemli bir milli parktır. Burada yapılan koruma çalışmaları, sürdürülebilir turizm faaliyetleri ve toplumsal farkındalığın artırılması gibi unsurlar, milli parkın önemine yönelik farkındalığı artırmaktadır.

Kaçkar Dağları Milli Parkı

Kaçkar Dağları Milli Parkı, Türkiye'nin Karadeniz bölgesinde yer alan bir milli parktır. Park, 51.300 hektarlık bir alana sahip olup, flora ve fauna açısından oldukça zengindir. Parkta, ülkemizde nadir olarak görülen hayvan türleri de bulunmaktadır.

Kaçkar Dağları Milli Parkı, Türkiye'nin biyoçeşitliliği açısından oldukça önemlidir. Parkta yer alan bitki türleri arasında karaçam, ladin, köknar, gürgen, kayın ve kestane ağaçları ile yaban hayatı arasında ayı, kurt, tilki, karaca, dağ keçisi, baykuş, doğan, kartal, kaya horozu ve akbaba gibi nadir türler de bulunmaktadır. Parkın doğal güzellikleri ve biyoçeşitliliği, ziyaretçilerin parkı keşfetmeleri için cazip bir yer haline getirir.

Kaçkar Dağları Milli Parkı'nın koruma çalışmaları tüm dünya tarafından takdir edilmektedir. Parkta yabani hayvanların korunması için birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalar arasında doğal ortamların korunması, yaşam alanlarının restore edilmesi, su kaynaklarına yapılan zararların önlenmesi, afetlerin etkilerinin en aza indirilmesi ve çevre kirliliği gibi sorunlara çözüm getirilmesi gibi aktiviteler yer almaktadır.

Kaçkar Dağları Milli Parkı, turistler açısından da oldukça popüler bir yerdir. Park, ziyaretçilerine yürüyüş, doğa yürüyüşü, fotoğraf çekimi ve doğa sporları gibi olanaklar sunar. Ayrıca, parkta kamp yapmak ve doğal hayatı keşfetmek için birçok fırsat bulunmaktadır. Park, turizm faaliyetleri ile bir yandan doğal güzelliklerini sergilerken, diğer yandan biyoçeşitliliği korumayı da hedeflemektedir.

Kısacası, Kaçkar Dağları Milli Parkı, Türkiye'nin biyoçeşitlilik açısından en zengin parklarından biridir. Parkta yer alan doğa harikaları ve nadir hayvan türleri, ziyaretçileri cezbeden birçok fırsat sunar. Ancak parkın doğal zenginliklerinin korunması da bir o kadar önemlidir. Bu nedenle, parkta yapılan koruma çalışmaları ve turizm faaliyetleri, dengeli bir şekilde yürütülmelidir.

Göksu Delta Milli Parkı

Göksu Delta Milli Parkı, Adana ilinde yer alan ve kuş çeşitliliği açısından oldukça zengin bir milli parktır. Burada yaşayan kuş türleri arasında flamingolar, pelikanlar, balıkçıl kuşları, kaşıkçılar, kara leylekler ve su samurları gibi nadir türler yer almaktadır. Bu türlerin korunması amacıyla çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.

Milli parkta, doğal yaşamın korunması için birçok önlem alınmaktadır. Özellikle flamingoların üreme ve beslenme alanlarına yönelik olarak yapılan koruma çalışmaları oldukça etkilidir. Ayrıca milli parkta, su kuşlarının güvenliği için sucul bitkilerin ve yabani otların temizliği de düzenli olarak yapılmaktadır.

Göksu Delta Milli Parkı, aynı zamanda zengin bitki örtüsüyle de dikkat çekmektedir. Milli parkta yer alan tuzcul göl ekosistemi, farklı bitki türlerinin yaşamasına olanak sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, milli parkta 14 farklı çayır, 28 farklı maki ve 305 farklı orman ağacı türü bulunmaktadır.

Milli parkın koruma çalışmaları, doğal yaşamın korunmasına yönelik olarak yürütülen çalışmaların yanı sıra, bölge halkının da farkındalığının arttırılmasına yönelik olarak da yapılmaktadır. Bilinçlendirme çalışmaları kapsamında, bölge halkına doğal yaşama zarar vermemeleri konusunda bilgiler verilmekte ve atık yönetimi gibi konularda da eğitimler düzenlenmektedir.

Sonuç

Makalede ele alınan konular biyoçeşitlilik ve milli parkların önemi üzerinedir. Türkiye'nin doğal zenginlikleri korunmak, gelecek nesillere aktarmak ve doğal yaşam alanlarını kaybetmemek için milli parklar büyük önem taşımaktadır. Biyoçeşitliliğin korunması, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi ve toplumun doğaya olan ilgisinin artması için milli parklar üzerinde sıkı bir çalışma yürütülmelidir.

Milli parkların biyoçeşitlilik koruması yalnızca doğal yaşamın devamı açısından değil, aynı zamanda turizm faaliyetleri için de önemlidir. Sürdürülebilir turizm faaliyetleri ile milli parkların doğal zenginlikleri korunabilir ve turistlerin doğal yaşam hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanabilir. Ayrıca milli parklarda gerçekleştirilen gönüllü faaliyetler ve yasal düzenlemeler ile biyoçeşitlilik koruması sağlanmaktadır.

Milli parkların doğal zenginlikleri koruma politikalarının belirlenmesi ve çalışmaların yürütülmesi ise yasal düzenlemeler ile sağlanmaktadır. Türkiye'deki milli parklar, sadece biyoçeşitlilik koruması açısından değil aynı zamanda tarihi, kültürel ve ekonomik açıdan da büyük önem taşımaktadır.

Makale sonuç bölümünde, milli parkların biyoçeşitlilik koruması, sürdürülebilir turizm faaliyetleri için önemi ve toplumun doğaya olan ilgisi üzerinde duruldu. Son olarak, Türkiye'nin doğal zenginliklerinin korunmasının önemi vurgulandı. Bu nedenle, herkesin doğal yaşamı korumak ve milli parklara sahip çıkmak için sorumlulukları olduğu unutulmamalıdır.