Arkeoloji tarihi ve uygarlıklar hakkında her şey burada! En güncel arkeoloji haberleri, araştırmalar, kazılar ve buluntular burada sizleri bekliyor Antik dünyanın gizemli kültürleri hakkında merak ettiğiniz her şeyi keşfedin
Arkeoloji, insanlık tarihinin geçmişini anlamak için yapılan araştırmalara dayanarak geçmişteki insan kültürlerine ışık tutan bir bilim dalıdır. Arkeoloji, antik tarih, antropoloji, sanat tarihi ve kültürel antropoloji gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır.
Bu makalede, farklı dönemlerde yaşamış olan uygarlıklar hakkında bilgi verilecektir. Mısır, Roma ve Maya uygarlıklarının yanı sıra, arkeoloji tarihi hakkında en sık sorulan soruların cevapları da yer alacaktır. Ayrıca, farklı uygarlıkların mimari sanatı, yaşam biçimleri ve gelenekleri hakkında detaylı bilgiler de içermektedir.
Arkeoloji tarihinin anlaşılması, o dönemlere ait yapılan kazılar ve keşiflerle mümkündür. Tıpkı araştırmacılar gibi, siz de bu yazıda farklı uygarlıklar hakkında bilgi edinebilirsiniz. Yazının ilerleyen bölümlerinde, Mısır Piramitleri, Roma Gladyatörleri ve Maya Takvimi gibi ilginç konuların da yer alacağı gibi, tarihte yaşanmış önemli olaylar ve yapılar hakkında da bilgi sahibi olacaksınız.
Sık Sorulan Sorular bölümü, arkeoloji hakkında en sık sorulan soruların cevaplarını içermektedir. Bu sayede okuyucular, arkeolojinin ne olduğu, neden önemli olduğu, arkeologların yaptığı işler ve kazı alanları hakkında detaylı bilgi edinebilirler.
Bu yazıyı okumak, farklı dönemlere ait insanların yaşam biçimlerini ve kültürlerini anlamak için güzel bir fırsattır. Yazı boyunca bilgi sahibi olacağınız tarihi yapılar, ölüm ritüelleri, takvim sistemleri ve gladyatör dövüşleri sayesinde, geçmişteki yaşam tarzlarını daha iyi anlayarak büyüleyici bir yolculuk yapacaksınız.
Arkeolojinin Tanımı ve Tarihi
Arkeoloji, insanlık tarihinin izlerini sürerek geçmişte yaşamış insan toplumlarını, kültürlerini ve uygarlıklarını anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Arkeolojinin tarihi, antik çağlara kadar dayanmaktadır. Antik dünya'da; maddi kültür mirasının düzenlenmesi, korunması, sergilenmesi ve koleksiyonculuk açısından arkeolojik faaliyetler büyük önem arz ediyordu. Batı'da ise, 18. yüzyılın sonlarında Eugene Viollet-le-Duc tarafından; la perdurance du monument adlı eserinde yapım tekniği, süsleme ve onarım tekniklerinin incelenmesi gibi konuların içinde yer aldığı arkeolojinin bilimsel bir disiplin olarak tanımlanması ile arkeolojinin tarihi başlar.
Arkeolojinin gelişimi de tüm dünyada farklı zamanlarda ve farklı gelişme seviyelerinde gerçekleşmiştir. Fransa ve Almanya gibi ülkelerde arkeolojik çalışmaların yapıldığı 19. Yüzyılın başlarında İngiltere'de arkeolojinin profesyonel bir disiplin haline gelmesi ile arkeoloji dünya genelinde çok daha yaygınlaşmıştır. Günümüzde arkeolojik araştırmalar dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştirilmekte olup, arkeoloji bilim dünyasının önemli bir parçası olmuştur.
- Arkeolojinin tanımı, insanlık tarihinin izlerini sürerek geçmişte yaşamış insan toplumlarını, kültürlerini ve uygarlıklarını anlamaya çalışan bir bilim dalıdır.
- Arkeolojinin tarihi antik çağlara kadar dayanır.
- Arkeolojinin gelişimi farklı zamanlarda ve farklı gelişme seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Mısır Uygarlığı
Mısır uygarlığı, tarihte en eski uygarlıklardan biri olarak kabul edilir. Mısırlılar, Nil nehri etrafında yaşayan bir halk olarak, doğal kaynakların bol olduğu bir bölgede yaşadılar. Nil nehrinin taşması, verimli toprakların oluşmasına yardımcı oldu ve bölgede tarımın yapılmasını sağladı. Bu da, Mısırlıların tarım ve hayvancılıkla uğraşmasına ve toplumsal hayatlarını geliştirmesine imkan tanıdı.
Mısırlıların, uzun ömürlü mimari yapılar inşa etme sanatlarındaki başarısı hala dünya çapında hayranlık uyandırmaktadır. Piramitler, templarlar ve heykeller, dünyadaki en büyük turistik çekimlerden biridir. Mısır uygarlığı, inandıkları din ve dini ritüelleri nedeniyle de dikkat çekmektedir. Ayrıca, Mısırlıların ölüm ritüelleri ve ölüler diyarı olarak bilinen Amenti'ye inanmaları da onları kültürel olarak eşsiz kılmaktadır.
- Mısır tarihindeki bazı önemli dönemler arasında erken, orta ve geç krallık dönemleri bulunur.
- Mısırlılar, doğal maddelerden yapılan evlerde yaşıyordu.
- Piramitler, firavunları ölümünden sonra gömülü olduğu yapılar olarak inşa edilmiştir.
- Mısırlıların, mumyalama, tapınaklar ve ölüm kitapları gibi ritüelleri vardı.
- Mısırlı birçok tanrıya tapardı ve ölülerin, Amenti olarak bilinen ölüler diyarında yaşamaya devam edeceğine inanılırdı.
Piramitler
Piramitler, antik Mısır uygarlığı tarafından yaklaşık 2.500 yıl önce inşa edilen büyük yapılar olarak bilinir. Bu yapıların ne için inşaa edildikleri hala bir tartışma konusu olsa da genellikle iki ana amaçla yapıldığı düşünülmektedir. İlk amaç, firavunların ölümlerinden sonra güçlerini devam ettirebilmeleri için yapılan büyük anıtlar ve mezar odalarıdır. İkinci amaç ise piramitlerin mitolojik önemidir. Eski Mısırlılar için piramitler, yaşam ve ölüm arasındaki geçiş noktası olarak kabul edilmiştir.
Piramitlerin nasıl inşa edildiği, bu yapıların boyutları göz önüne alındığında oldukça zorlu bir süreçtir. Piramitlerin inşasında, yaklaşık 100.000 işçi kullanılmıştır. Aynı zamanda, bu yapılar inşa edilirken taşların ağırlığını yerleştirmek için özel bir sistem kullanılmıştır. Bu sistem, taşları destekleyen rampalar ve vinçlerden oluşmuştur.
Piramitler, antik Mısır uygarlığı için oldukça önemli yapılar olarak kabul edilir. Bu yapılar, firavunların güçlerinin devam ettiğine dair bir kanıt olarak kabul edilirdi. Aynı zamanda, piramitlerin inşasında kullanılan teknoloji, mimari ve inşaat yeteneği Mısır uygarlığının zirvesine ulaştığını gösterir. Bugün, Mısır piramitleri hala dünyanın en önemli tarih öncesi yapılarından biri olarak kabul edilmektedir.
Keops Piramidi
Mısırlıların en ünlü yapılarından olan Keops Piramidi, Giza'da yer alır. Piramit, Mısırlıların inanışına göre, firavunların ölümden sonraki yaşamları boyunca kullanacakları eşyalar ve hazinelerle dolu bir mezar odasına sahipti. Yaklaşık 20 yıl boyunca yapımı süren piramidin yüksekliği 147 metre ve her bir yanı 230 metre kadardı. Büyük bir inşaat projesi olan Keops Piramidi için yaklaşık 2,3 milyon taş bloğu kullanılmıştır.
Keops Piramidi'nin inşası hakkında birçok sır ve ilginç gerçekler bulunmaktadır. Piramit, yaklaşık 12 bin işçinin 20 yılda yapımı süren bir projede çalıştığı bir dönemde yapılmıştır. Bilinen en eski ve en büyük piramit olduğu için Mısır'ın simgesel bir yapıtıdır. Yapımı sırasında işçilerin piramidin çevresindeki hendeklerde sağlam bir zemin oluşturmak ve taşları kaldırmak için nasıl çalıştıkları hala tartışılmaktadır. Keops Piramidi'nin hala bugün ayakta olması, Mısırlıların o dönemdeki inanılmaz inşaat becerileri ve teknikleri hakkında fikir vermektedir.
Keops Piramidi'nin inşaatı sırasında kullanılan blokların büyük çoğunluğu, ağırlığı yüzlerce ton olan kireçtaşı bloklardan yapıldı. Taşların bloklarının hassas boyutları, büyük taşların dengeli bir şekilde yerleştirilerek piramit şeklinin korunmasını sağladı. Ayrıca, her taş bloğunun işlenmesi için yaklaşık 2-3 işçi çalıştığı düşünülmektedir.
Ölüm Kitapları
Mısırlılar, ölülerini çeşitli ritüellerle hazırlarlardı. Bu ritüellerin amacı ise, ölüyü diğer dünyaya hazırlamaktı. Bunu yaparak ve ölünün huzurlu ve mutlu gitmesini sağlayarak ölen kişinin son yolculuğunu kolaylaştırırlardı.
Bu ritüellerin en önemli parçası ise ölüm kitaplarıydı. Ölüm kitapları içinde, ölünün diğer dünyaya nasıl gideceğine dair, yolculuğu sırasında karşılaşacağı tehlikelere karşı nasıl savunacağına dair bilgiler yer alırdı. Ölüye, ölümü kabul etmesi ve diğer dünyaya geçişi kolaylaştırmak için dua edilirdi.
| Ölüm Kitapları İçeriği | Bilgiler |
|---|---|
| Kapılar ve Geçitler | Ölünün diğer dünyaya girebilmesi için geçmesi gereken kapılar ve geçitler |
| Mitolojik Canavarlar | Ölünün diğer dünyada karşılaşabileceği mitolojik canavarlar ve onlara karşı durmanın yolları |
| Tanrılar ve Tanrıçalar | Ölünün diğer dünyada karşılaşabileceği tanrılar ve tanrıçalar ve onların yardımına nasıl başvurabileceği |
| Esansiyel Küçük Nesneler | Ölünün diğer dünyada kullanabileceği esansiyel küçük nesneler ve bunların nasıl kullanılacağı |
Ölüm kitapları, Mısır'da hayatın sonunda uygulanan özel bir ritüeldi. Her ne kadar içindeki bilgiler, günümüze kadar gelse de bu ritüel artık uygulanmamaktadır.
Heykel ve Mimari Sanatı
Mısırlılar, sanat ve mimari konusunda diğer uygarlıklardan öne çıkmışlardır. Heykel sanatı konusunda oldukça başarılı olan Mısırlılar, genellikle tanrıları, tanrıçaları ve firavunları tasvir ederlerdi. Bu heykeller genellikle diğer uygarlıklarda olduğu gibi gerçekçi değil, idealize edilmiş figürlerdi.
Mısırlı mimarlık, dünyanın yedi harikasından biri olan Keops Piramidi'ni inşa etmek gibi büyük projelerde kendini gösterdi. Mısırlı mimarlar, piramitlerin yanı sıra tapınaklar, sarnıçlar ve diğer yapıları da inşa etmişlerdir. Bu yapılar genellikle devasa boyutlarda ve görkemli bir güzelliğe sahiptir.
| Öne Çıkan Mısır Heykelleri | Özellikleri |
|---|---|
| Abu Simbel Tapınağı | 4 büyük heykel, diğer heykeller ve kabartmalar. Firavun Ramesses tarafından yapılmıştır. |
| Karnak Tapınağı | Firavunlar tarafından 2000 yıldan fazla bir süre boyunca yapılmış büyük bir tapınak kompleksi. Dev heykelleriyle bilinir. |
| Amenhotep III Kolossu | Lüksor’daki tapınak kompleksinde bulunan patine bronz heykel. İlk önce Yemen'deki Hindistan'a ithaf edilmiştir. |
Mısırlıların sanatı ve mimarisi, arkeoloji tarihinin en heyecan verici keşiflerinden biri olan piramitlerin yanı sıra öne çıkan eserler arasında yer alır. Bugün bile bu eserler, Mısır'ın antik kültürüne ve uygarlığına olan hayranlığımızı korumakta ve keşfetmeye devam ettirmektedir.
Roma Uygarlığı
Roma İmparatorluğu, tarihte önemli bir yere sahip olan güçlü ve zengin bir uygarlıktır. Roma, günümüzde İtalya sınırları içerisinde bulunmaktadır. Antik Roma, 1000 yıl boyunca varlığını sürdürmüştür. Roma İmparatorluğu, 509-27 yılları arasında Roma Cumhuriyeti'nin ardından kurulmuştur. Roma İmparatorluğu, Batı Avrupa'ya, Kuzey Afrika'ya ve Ortadoğu'ya hükmetmiştir.
Roma İmparatorluğu, mimari, sanat ve bilim gibi birçok alanda önemli özellikleriyle bilinmektedir. Özellikle, Roma mimari sanatının kalıntıları, dünya genelinde turistlerin ilgisini çekmektedir. Roma mimarisi, betondan yapılmış binalar, kemerler, sütunlar ve ayrıntılı heykellerle ünlüdür. Roma arenası ve kemerleri, antik mimari örnekleriyle dünya çapında ün kazanmıştır.
Roma mimari sanatı, Yunan mimarisinden etkilenerek gelişmiştir. Roma mimarisi, Yunan mimarisine nazaran daha büyük ölçüdeydi ve beton gibi daha dayanıklı malzemeler kullanıldığı için daha fazla dayanıklılık sağlamıştır. Roma mimarisinde, arşitravlar yerine kemerler kullanılmıştır. Kemerli yapılar, uzun mesafeleri kısaltmak gibi uygulamaların yapılmasına olanak sağlamıştır.
Sütunlar, Roma mimarisinde sıklıkla kullanılmıştır. Roma İmparatorluğu, sütunları mükemmel bir şekilde dekore etmiş ve hayvanları, tanrıları ve Romalı liderleri tasvir eden büyük heykellerle süslemiştir. İmparatorluk, çeşmeler, tapınaklar, tiyatrolar, amfitiyatrolar, kütüphaneler ve hamamlar gibi birçok büyük yapı inşa etti.
Roma Mimari Sanatı
Roma mimarisinde kullanılan teknikler, yapılar ve örnekler hakkında bilgilere sahip olmak, antik Roma uygarlığına ait kültürü anlamak için önemlidir.
Roma mimarisi, antik dönemde inşa edilen yapılar açısından oldukça zengindir. Roma mimarisi, Yunan mimarisi gibi sütunlu ve süslemeli yapılar yerine daha sadelikten ve işlevsellikten yana bir mimari üslup sergilemiştir. Roma mimarisinde genellikle kubbe, tonoz, sıva, mozaik, sütunlar ve mermer malzemeler kullanılmıştır. Geniş açık alanlar ve büyük ihtişamlı yapılar, Roma mimarisinin özellikleri arasındadır.
Roma mimarisinde kullanılan barok üslup, modern dünyada da hala sıklıkla kullanılan bir mimari üsluptur. Barok mimarisi, ayrıntılara ve süslemelere önem veren bir üsluptur ve kullanışlılık açısından biraz geri plana itilir. Roma mimarisi kemer ve kubbelerin kullanımıyla barok mimarisini şekillendirmiştir. Roma mimarisi, günümüzdeki büyük katedrallerin inşasındaki ana ilham kaynağıdır.
Roma mimarisi, kullanışlılık açısından da değerlidir. Özellikle su yönetimi açısından yenilikçi çözümler sunmuştur. Yüzlerce kilometrelik su kemerlerinin inşası ve su kanallarının yapımı gibi çalışmalar, Roma'nın su yönetimi alanındaki üstünlüğünü göstermiştir.
Roma mimarisinde büyük tiyatrolar, gladyatör arenaları ve sirkler de bulunmaktadır. Colosseum, antik Roma döneminin en ünlü yapılarından biridir ve yaklaşık 50,000 kişilik izleyici kapasitesiyle dünyanın en büyük amfi tiyatrosudur. Roma mimarisi, tiyatro ve spor salonu inşası açısından da çığır açmıştır.
Gladyatörler
Gladyatörler, Roma İmparatorluğu'nun en popüler eğlence aktivitelerinden biriydi. Gladyatörlerin dövüşlerinin amacı, seyircileri eğlendirmekti. Ancak bu dövüşler aslında oldukça tehlikeliydi ve çoğu zaman gladyatörler ölümle burun buruna geliyordu.
Gladyatörler, birçok farklı silah ve zırh kullanırlardı ve dövüşler genellikle farklı türlerdeki gladyatörler arasında yapılırdı. Örneğin, bir retiarius ağ ve üç dişli mızrak kullanırken, bir secutor ise ağır silahlı ve zırhlıydı. Dövüşler genellikle arenada gerçekleştirilirdi ve seyircilerin büyük bir bölümü Roma İmparatorluğu'nun zenginleri arasından seçilirdi.
Bazı gladyatörler, ölüme mahkum edildikleri için dövüşlere katılmak zorunda kalırlardı. Ancak, birçok gladyatör gönüllü olarak katılırdı, çünkü bir gladyatör olarak şöhret kazanmak oldukça prestijliydi ve iyi bir yaşam standartı sunuyordu.
Gladyatörler arasındaki dövüşlerin kuralları oldukça basit: sadece bir gladyatör hayatta kalabilir. Ancak, her dövüşmanın maç sonunda öldürülmesi zorunlu değildi. Maçın sonunda, kalabalığın onayı ile yenilen bir gladyatör, öldürülmek istemiyorsa hayatta kalmayı başarabilirdi.
Gladyatörlerin dövüşleri, Roma İmparatorluğu'nun son zamanlarına kadar devam etti ve birçok filmden ve televizyon programından da ilham alındı.
Maya Uygarlığı
Maya uygarlığı, Orta Amerika'da yaşamış olan en önemli uygarlıklardan biridir. Mesoamerika'nın en gelişmiş uygarlıklarından birisi olan Maya'ların tarihi M.Ö. 2000'lere kadar gitmektedir. Farklı toplulukların bir araya gelip kültürlerinin birleşmesiyle şekillenen Maya uygarlığı, oldukça gelişmiş bir tarımsal ve sanatsal geleneğe sahipti.
Mayalar'ın en önemli özelliklerinden birisi, geliştirdikleri yazı sistemiydi. Bugünkü anlamda bir alfabe olmamakla birlikte, sembollerden oluşan ve hieroglif olarak bilinen bu yazı, günlük yaşamda kullanılıyordu. Ayrıca takvim yapma konusunda oldukça başarılıydılar. Maya takvimi, güneş, ay, yıldızlar ve gezegenlerin hareketlerini gözlemleyerek oluşturulmuştur.
Maya mimarisi de oldukça etkileyicidir. Maya kentlerinde piramitler ve tapınaklar gibi yapılar inşa edildi. En önemli yapılarından birisi olan Chichen Itza, ünlü kukulcan piramidi ve el caracol adlı yapıları barındırmaktadır. Ayrıca Maya döneminde bilimin ve matematiğin geliştiği de bilinmektedir.
Mayalar, çeşitli dini ve sanatsal etkinliklere de sahipti. Örneğin, jaguar ve kuş gibi hayvanları tasvir eden heykeller yaptılar. Ayrıca, bugün bile hala büyük bir özenle işlenen el sanatları ve tekstil ürünleri de Mayalar'ın ürettiği ürünler arasında yer almaktadır.
Mayaların sonu, hala bir muamma haline gelmiştir. Bazı kaynaklarda, bu uygarlığın neden yok olduğu konusunda bazı teoriler öne sürülmüş olsa da kesin bir sonuca ulaşılmamıştır. Mayaların neden yok olduklarına dair en yaygın teori ise çevresel faktörlerdir. Bugün bile, Maya uygarlığı hakkında bilinmesi gereken birçok şey mevcuttur ve arkeologlar hala bu uygarlığı incelerken yeni bilgiler keşfetmektedirler.
Maya Takvimi
Maya uygarlığının takvim sistemi büyük bir ilgi çekmektedir. Maya takviminde yer alan günler, aylar ve yılların düzenlenmesinde oldukça ileri bir matematik kullanılmıştır. Takvimin büyük bir kısmı doğal olaylar ve güneşin hareketleriyle ilgilidir. Maya takvimi, günümüzden binlerce yıl önce yapılmıştır ve bugün bile birçok kehanet içermesi nedeniyle ilgi çekmektedir.
Maya takvim sistemi, Tzolkin adı verilen ve 260 günlük bir takvimle başlar. Tzolkin'in her gününe ayrı bir anlam yüklenir ve hayatın farklı alanları için kullanılır. Maya takviminde yer alan bir diğer takvim ise Haab'dır. Bu takvimde 365 gün bulunur ve 18 aya bölünmüştür. Her ayın 20 günü ve 13 günü bulunur.
Mayaların takviminde en önemli olaylardan biri, dünyanın sonu ile ilgili kehanetlerdir. Bazılarına göre 2012 yılında dünya sona erecekti çünkü bu tarihte Maya takvimi sona eriyordu. Ancak, bu kehanet gerçekleşmedi. Mayaların takvimi, doğal olayların ve döngülerin takibinde çok ileri bir matematik sistemine sahip olsa da, dünyanın sonunu öngörebilecek bir takvim değildi.
Bununla birlikte, Maya takvimi hala birçok kişi tarafından ilgi çeken bir konudur ve uzmanlar tarafından da araştırmalarına devam edilmektedir.
Maya uygarlığı, takvim sistemi, mimarisi, sanatı ve gelenekleriyle dünyanın en ilginç uygarlıklarından biridir. Keşfedilmeyi bekleyen birçok yapısı hala bulunmamıştır ve gelecekte daha fazla keşif yapılıp, yeni bilgiler ortaya çıkacağından şüphe yoktur.
Chichen Itza
Chichen Itza, antik Maya uygarlığına ait en önemli yapılarından biridir. Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu yer, Meksika'da bulunmaktadır. Adını ise "Kuyunun kuyusu" anlamına gelen Mayaca "Chich'en Itza" kelimesinden almaktadır.
Bu antik yerleşim, M.S. 525-1184 yılları arasında var olmuştur. Chichen Itza, büyük bir piramit olan El Castillo'ya ev sahipliği yapmaktadır. Bu yapı, Meksika'nın en ikonik yapılarından biridir. İnanılanlara göre, El Castillo'nun zirvesine ulaşmak, tanrılarla iletişim kurmayı sağlamaktadır. Piramidin yapımında, Maya güneş takvimindeki önemli günlerden yararlanılmıştır.
| El Castillo Piramidi Hakkında Bilgiler |
|---|
| Yükseklik: 30 metre |
| Kademeler: 365 |
| Yapım Tarihi: M.S. 600-900 yılları arası |
| Görülmeye Değer: Mart ve Eylül dönemleri |
Bunun yanı sıra, Chichen Itza'da yer alan başka önemli bir yapı da Kukulcan Tapınağı'dır. Bu tapınak, yılan şeklinde tasarlanmıştır ve yılanın gövdesinde yer alan merdivenler, İlkbahar ve Sonbahar ekinoks zamanlarında, güneşin batışındaki gölge efektleri ile ilginç bir optik yanılsama yaratmaktadır. Bu olaya, yılanın hareket etmesi olarak bakılmaktadır. İşte bu yüzden, Kukulcan Tapınağı'na "Yılanın Ev'i" denmektedir.
- Tapınak, El Castillo Piramidi'nin hemen yanındadır
- Tapınakta, yılanın dört ayağı temsil eden jungle katında yapılmış 52 adet kabartma bulunmaktadır
- Kukulkan kelimesi, Mayalar tarafından "tüylü yılan" olarak adlandırılmaktadır
Chichen Itza, antik Maya uygarlığına ait bu iki yapıyla birlikte, tarih meraklıları için oldukça önemli bir yere sahiptir. Neredeyse her yıl, binlerce turist buraya gelerek bu antik yerleşimi ziyaret etmektedirler.
Sık Sorulan Sorular
Burada arkeoloji tarihi ve farklı uygarlıklara dair en sık sorulan soruların cevaplarını bulabilirsiniz:
Arkeoloji kelimesi, antik kalıntıları, tarihi yapıları, eserleri ve arkeolojik alanları inceleyen bir bilim dalıdır. Arkeologlar, insanlık tarihini inceler ve geçmişteki yaşam biçimlerini, gelenekleri ve kültürleri anlamaya çalışırlar.
Mısır Piramitleri, Mısır'da inşa edilen antik yapıların en önemlilerindendir. Piramitler, firavunların mezarları olarak inşa edilmişlerdir. Mısırlıların inşa ettiği en büyük piramit Keops Piramidi'dir.
Roma İmparatorluğu, M.Ö. 753 yılında kurulmuş ve M.S. 476 yılında yıkılmıştır. Roma İmparatorluğu, dünya tarihindeki en güçlü ve etkili uygarlıklardan biriydi ve mimari, sanat ve teknolojide ileri seviyelerdeydi.
Maya Takvimi, Orta Amerika'da bulunan Maya uygarlığı tarafından kullanılan bir takvim sistemidir. Maya Takvimi, karmaşık bir yapıya sahiptir ve günümüzde de hala araştırmacılar tarafından incelenmektedir. Maya Takvimi'nde, dünyanın sonu ile ilgili kehanetler olduğuna dair bir inanış vardı.
Arkeologlar, antik kalıntıları, tarihi yapıları, eserleri ve arkeolojik alanları inceleyerek insanlık tarihi hakkında bilgi edinmeye çalışırlar. Bu kalıntılar, insanların geçmişteki yaşam biçimleri, gelenekleri ve kültürleri hakkında ipuçları verir.
Chichen Itza, Orta Amerika'da bulunan antik bir Maya kentidir. Chichen Itza'daki yapılar arasında büyük bir tapınak olan Kukulcan Piramidi yer alır. Chichen Itza, hem Maya hem de Toltek kültürüne ait mimari özellikleri birleştirir.