İngiltere’de kadınlar, politika ve bakanlık koltuklarına oturarak tarihi bir değişim başlattı. Kadınların siyasi arenada etkili olmasıyla ülke yönetiminde cinsiyet eşitliği sağlanıyor. İngiliz Kadınların Politikacılar ve Bakanlar Olarak Rolü hakkında detaylı bilgi almak için okumaya devam edin!
İngiliz kadınlarının siyasi alandaki yükselişi son yıllarda sık sık tartışılan bir konudur. Özellikle son dönemlerde, kadınların parlamentoda artan temsil oranları ve hükümet bakanı olarak atanmaları bu konunun daha da gündeme gelmesine neden olmuştur. Tarihsel olarak bakıldığında, Britanya'da kadınların siyasi alanda yer almasına dair tarihsel bir çerçeve sunulabilir.
İngiltere'de bugün itibariyle 650 sandalyesi bulunan parlamentoda, 2019 yılı verilerine göre kadın vekil oranı %33 civarındadır. Ayrıca hükümet bakanları arasında da kadınların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bunlara örnek olarak, Theresa May'in İngiltere başbakanı olarak görev yapması, Margaret Thatcher ve Barbara Castle gibi diğer ünlü İngiliz kadın politikacıların yükselişi gösterilebilir.
Bu yükseliş, İngiltere'deki kadınların siyasi alanda etkileri ve potansiyeli hakkında farkındalık yaratmıştır. Siyasi alanda daha fazla kadın temsilcisi olması, cinsiyet eşitliği açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, İngiltere hükümeti cinsiyet eşitliği için birçok adım atmaktadır. Kadınların daha fazla temsil edilmesi için farklı yöntemler de kullanılmaktadır. Ancak, kadınların siyasi alandaki yolculuğu henüz sona ermemiştir ve gelecekteki rolü ve önemi hâlâ tartışılmaktadır.
Tarihsel Arka Plan
Britanya'da kadınların siyasi hayatta yer alması konusu, 20. yüzyıldan önce nadiren tartışılırdı. Ancak 1832 Reform Yasası ile birlikte; kadınların politikaya katılması ve oy kullanma hakları üzerinde artan baskılar oluşmaya başladı. Kadın hakları savunucuları, daha fazla siyasal hak ve eşitlik taleplerini dile getirirken, diğer yandan da kadınların oy verme haklarını kazanması için sık sık protesto gösterileri düzenledi.
Bu dönemde, birçok kadın örgütü kuruldu ve militan hareketler kadın haklarını savunmak için mücadeleye girdi. Ancak cinsiyet eşitliği mücadelesi birçok yıl boyunca devam etti ve kadınlar için siyasi haklar için verilen mücadele 1918 yılında yasal olarak sonuçlandı. O tarihte, kadınlar siyasi hayatta yer alarak bir çığır açtılar.
O günden bu yana, İngiliz kadınlar siyasi alanda artan bir şekilde yer almaya başladılar. İlk kadın parlamento üyesi Constance Markievicz, 1918 yılında hizip önderi olarak seçildi ve İrlanda Bağımsızlık Savaşı'na katıldı. İlk kadın bakan Margaret Bondfield, İşçi Partisi hükümetinde 1929-1931 yılları arasında Sosyal Hizmetler Bakanı olarak görev yaptı.
- 1832 Reform Yasası'ndan sonra kadınlar siyasi hayatta yer almayı talep etti.
- Kadın hakları savunucuları, kadınların siyasi haklarının arttırılması için mücadele etti.
- Kadınların oy verme hakkı 1918 yılında yasal olarak kabul edildi.
- İlk kadın parlamento üyesi Constance Markievicz, İrlanda Bağımsızlık Savaşı'na katıldı.
- İlk kadın bakan Margaret Bondfield, İşçi Partisi hükümetinde Sosyal Hizmetler Bakanı olarak görev yaptı.
Kadınların Siyasi Yükselişi
İngiliz kadınların siyasi alana yükselişi son yıllarda hız kazanmıştır. İngiltere'deki parlamento seçimleri ile beraber kadınların temsil oranı da artmıştır. Özellikle 2017 seçimlerinde kadınların sayısı %30'a yükselmiştir. Bu durum, kadınların politik alanda varlık göstermek ve kendilerini ifade etmek açısından önemlidir.
Bununla birlikte, tam olarak eşit temsil sağlanabilmesi için daha yapılacak çok iş vardır. Kadınların yalnızca sayısal olarak temsil edilmesi yeterli değildir, aynı zamanda kadınların politika yapım sürecinde daha aktif bir rol üstlenmeleri gerekmektedir. Bu noktada, kadınların temsil oranının artırılması kadar, politik alanda kadınların güçlenmesi de önemlidir.
Yıl | Kadın Milletvekili Sayısı | Toplam Milletvekili Sayısı | % |
---|---|---|---|
1918 | 17 | 707 | 2.4% |
1945 | 24 | 640 | 3.8% |
1964 | 29 | 630 | 4.6% |
1979 | 19 | 635 | 3.0% |
1997 | 120 | 659 | 18.2% |
2010 | 142 | 650 | 22% |
2015 | 143 | 650 | 22% |
2017 | 208 | 650 | 32% |
Kısacası, İngiltere'deki kadınların siyasi alandaki yükselişi umut vericidir ancak daha yapılacak çok iş vardır. Kadınların politika yapım sürecinde daha fazla söz hakkı sahibi olmaları, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da son derece önemlidir.
Bakanlar ve Kadın Politikacılar
İngiltere'de son yıllarda kadın bakanlar ve politikacılar, siyasi alanda güçlü bir varlık gösteriyor. Günümüzde İngiltere hükümetinde 8 kadın bakan bulunmaktadır. Bu bakanların görev aldığı alanlar arasında eğitim, kültür, gıda, çevre ve enerji yer alıyor.
İngiltere'de kadınların siyasi alanda yükselmesi ve bakan olarak atanması, cinsiyet eşitliği için önemli bir adım olarak görülüyor. Kadın bakanların etkileri de oldukça önemlidir. Örneğin, Çalışma ve Emeklilik Bakanı Amber Rudd, ülkenin enerji politikalarının yenilenebilir enerjiye yönelmesi için öncülük ediyor. Sağlık Bakanı Dr. Sarah Wollaston ise sağlık hizmetleri ve ilaç endüstrisi üzerinde büyük bir etkiye sahip.
Ancak, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesi için daha fazla adım atılması gerektiği hala açık bir tartışma konusudur. Kadın bakanların sayısı artmış olsa da, üst düzey siyasi pozisyonlarda erkekler hala çoğunlukta bulunmaktadır. Bu nedenle, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmeleri için çaba gösterilmesi gerekmektedir.
Theresa May Örneği
Theresa May, İngiltere tarihinin ikinci kadın başbakanıdır ve 2016 yılında Brexit referandumunun ardından göreve başlamıştır. May, 1997 yılından bu yana Parlamento üyesidir ve İçişleri Bakanlığı ve kadınlar, eşitlik ve yerel yönetim bakanlığı gibi önemli görevlerde bulunmuştur.
May, İngiltere'nin AB'deki üyeliği konusunda yaşanan tartışmalar sırasında Brexit kampanyasında yer almadığı halde, referandum sonrasında göreve gelerek İngiltere'nin ayrılma sürecini yönetmek zorunda kalmıştır. Özellikle AB ile yapılan müzakereler sırasında gösterdiği sert duruş ve kararlılık ile dikkatleri üzerine çekmiştir.
May'in başbakanlığı zamanında, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmeleri için yapılan çalışmalar artmıştır. May, kadınların güçlenmesini ve liderlik rollerinde daha çok yer almalarını destekleyen açıklamalar yapmıştır. Bu nedenle, İngiliz kadınlar açısından May'in başbakanlığı önemli bir örnek teşkil etmektedir.
May'in başbakanlığı döneminde, kadın bakanların sayısı da artmıştır. İçişleri Bakanı Amber Rudd, Savunma Bakanı Penny Mordaunt ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Priti Patel gibi güçlü kadın liderler, May'in kabinesinde yer almıştır.
Theresa May'in Başbakanlığı birçok açıdan önemli bir dönüm noktası olmuştur. Kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmeleri ve liderlik rollerinde daha fazla yer almaları için bir adım oluşturmuştur. Bu nedenle, Theresa May'in başarısı İngiliz kadınlar için yeni hedefler ve umutlar doğurmuştur.
Diğer Ünlü Kadın Politikacılar
İngiliz siyasi yaşamında Margaret Thatcher ve Barbara Castle gibi diğer ünlü kadın politikacıların yükselişi dikkat çekicidir. Margaret Thatcher 1975 yılında Muhafazakar Parti lideri olarak seçimlere katıldı ve İngiltere tarihinin ilk kadın başbakanı seçildi. Görev süresi boyunca olduğu gibi sonrasında da birçok tartışmaya yol açtı. Ayrıca Kraliçe II. Elizabeth tarafından "Lady" unvanı verilen tek Başbakan oldu. Barbara Castle da Muhafazakar Parti üyesi olmayan İngiliz İşçi Partisi üyesi olarak siyasi kariyerine başladı ve hükümette birçok bakanlık görevinde bulundu.
İkisi de İngiltere'deki kadınların politik alanda daha fazla temsil edilmesi için mücadele ettiler ve kadınların siyasi arenada daha fazla varlık göstermesi için emsal teşkil ettiler. İngiltere'deki kadınların siyasi arenada daha fazla yer alması için açtıkları yolu takip eden birçok kadın politikacı da bugün siyasette etkili rol oynuyor.
- Barbara Castle: 1920-2002
- Margaret Thatcher: 1925-2013
Kadınların Politik Gücü
İngiltere'deki kadınların siyasi alanda yükselişi son yıllarda oldukça dikkat çekici bir şekilde gerçekleşmekte. Bu kadınlar, hem parlamentoda hem de hükümette etkin şekilde görev almakta ve önemli kararlarda söz sahibi olmaktadır.
Özellikle son dönemde, İngiltere'deki kadınların politik gücü giderek artmıştır. Kadınlar, siyasi alanın sadece bir parçası olmakla kalmayıp, özellikle sağlık, eğitim, çevre gibi belirli alanlarda öncü rol oynamaktadır.
Ayrıca, kadınların siyasi alanda etkin olması, genç kızların ve kadınların ilham kaynağı olmalarına da yardımcı olmaktadır. Kadınlar, İngiltere'de hızla artan toplumsal değişimlerin yarattığı talepleri yansıtmakta ve değişimlere liderlik etmektedir.
Bununla birlikte, hala yol alınacak çok yol var. Bu nedenle, kadınların politik gücü ile ilgili tüm tartışmaların temelinde, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmeleri gerektiği gerçeği yer alıyor. İngiltere'de kadınların siyasi alanda daha fazla söz sahibi olmalarının önündeki tüm engellerin kaldırılması, kadınların potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmalarına yardımcı olacaktır.
Liste ile kadın bakanların sayısının artması, kadınların siyasi arenada etkilerinin artmasına önemli bir katkı sağlamaktadır.
- İlk kadın bakan Margaret Bonda, hazine bakan yardımcısı olarak 1964 yılında atandı.
- İlk kadın bakan parti lideri Margaret Thatcher, 1979 yılında İngiltere'nin ilk kadın başbakanı olarak seçildi.
- Theresa May, İngiltere'nin ilk kadın içişleri bakanı ve başbakanı olarak tarihe geçti.
İngiltere'deki kadınların politik gücü konusunda, kadınların daha aktif ve etkin bir şekilde siyasi alanda yer almalarının önemine dair bir farkındalık oluşmuştur. Bununla birlikte, bu konuda daha fazla çalışma yapılması ve politik gücün artması için daha fazla adım atılması gerekmektedir.
Cinsiyet Eşitliği ve Siyaset
Cinsiyet eşitliği, toplumsal cinsiyet rollerinin adaletli bir şekilde dağıtılmasını ifade eder. Bu da kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasi alanlarda erkeklerle eşit haklara sahip olması demektir. Siyaset, toplumun yönetimi açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesi de büyük bir önem taşımaktadır.
Kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesi günümüzde birçok ülkede gündemde olan bir konudur. Kadınların politikada daha fazla yer almaları, toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bir adım olarak görülmektedir. Ne yazık ki, dünya genelinde kadınlar siyasi alanda erkeklere göre oldukça az temsil edilmektedir.
Kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesinin neden önemli olduğu konusunda birçok argüman öne sürülebilir. Bunlardan biri, kadınların farklı bakış açıları ve deneyimlere sahip olmalarıdır. Kadınlar, hayatlarının farklı dönemlerinde birçok zorlukla karşı karşıya kalmakta ve bu da farklı bakış açılarına sahip olmalarını sağlamaktadır. Siyasi alanda daha fazla kadın temsilinin olması, politikaların daha çeşitli ve toplumun tamamını kapsayacak şekilde oluşturulmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesi, kız çocuklarına güçlü bir rol model olarak hizmet edebilir. Genç kızlar, kadınların başarılı bir şekilde siyasi alanda yer alabileceğini gördükleri zaman kendileri için de benzer hedefler koyabilirler. Bu da, cinsiyet eşitliği açısından oldukça önemlidir.
Cinsiyet Eşitliği İçin Atılan Adımlar
İngiltere hükümeti, cinsiyet eşitliğini ilerletmek için bir dizi politika ve yönerge geliştirmiş durumda. Bu politikalar arasında "kadınların liderliği destekleme stratejisi", "cinsiyet ücret adaletsizliği ile mücadele etme planı", "cinsiyet eşitliği için iş yeri haritası" ve "toplumsal cinsiyet eşitliği alanında ilerlemeyi izleme raporu" yer alıyor.
Hükümetin kadınların liderliğini destekleme stratejisi, iş dünyasındaki kadın liderlerin sayısını artırmayı hedefliyor. Hükümet, üst düzey pozisyonlara atanacak kadınların eğitimlerini desteklemek ve kariyer yollarında mentorluk desteği sağlamak için çalışıyor.
Cinsiyet ücret adaletsizliği ile mücadele etme planı, cinsiyet ayrımcılığına neden olan unsurları ortaya çıkarmayı amaçlıyor ve eşit ücret ve fırsatlar için tedbirler alıyor. Cinsiyet eşitliği için iş yeri haritası ise genel olarak hükümetin işletmelerde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yürütmesini hedefliyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında ilerlemeyi izleme raporu, hükümetin ilerlemeyi izlemesine yardımcı olacak bilgi sağlıyor. Bu raporlar, hükümetin ne kadar ilerleme kaydettiğini takip etmek ve daha fazla eylem planı geliştirmek için kullanılıyor.
Eşit Temsil Yöntemleri
İngiltere'de kadınların siyasi alanda daha iyi temsil edilmesi için farklı yöntemler denendiğini biliyor muydunuz? Bu yöntemlerden bazıları şunlardır:
- Kota Sistemleri: Bazı partiler, belirli bir oranda kadın adayın seçilmesini zorunlu kılan kota sistemleri kullanıyorlar. Örneğin, İskoçya'da yapılan lokal seçimlerde, Labour Partisi %50 oranında kadın aday kullanımını hedefledi.
- Vurgulu Seçimler: Bazı yerel seçimlerde, sadece kadın adayların yarıştığı "kadın seçimleri" düzenleniyor. Bu durum, kadınların daha fazla seçilme şansı yakalamasına yardımcı oluyor.
- Kısıtlı Bağışlar: Bazı partiler, yalnızca kadın adaylarının kampanyalarına bağış yapılmasına izin veriyorlar. Bu, kadın adayların kampanyalarını finanse etmede erkek rakiplerinden daha fazla destek almasını sağlayabilir.
Bu gibi yöntemler, kadınların siyasi alanda daha iyi temsil edilmesine katkıda bulunabilir. Ancak, bazı eleştiriler de almaktadırlar. Özellikle kota sistemleri, partilerin aday seçimi yaparken nitelikleri değil, sadece cinsiyetleri dikkate aldıkları eleştirilerini almaktadırlar.
Genel olarak, kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesinin önemli olduğuna dair fikir birliği vardır. Ancak, bu hedefe ulaşmak için kullanılacak yöntemler konusunda hala tartışmalar devam etmektedir.
Kadınların Yönetime Katılımının Geleceği
İngiliz kadınların, siyasi alanda giderek artan bir şekilde etkin bir rol üstlendikleri görülmektedir. Kadınların artan temsili, hükümetteki bakanların sayısındaki artış ve kadınların siyasi faaliyetlerdeki katılımı, ülkedeki cinsiyet eşitliği konusundaki tartışmaların da ana gündem maddelerinden birini oluşturmaktadır.
Gelecekte, kadınların siyasi alandaki rolünün daha da artacağı tahmin edilmektedir. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve sürdürülebilir bir toplum için kadınların yönetimde daha fazla yer alması gerektiği için, bu alanda yapılan çalışmaların da hız kazanması beklenmektedir.
İngiltere'de, kadınların siyasi alanda daha iyi temsil edilmesini sağlamaya yönelik birçok etkinlik ve hedef bulunmaktadır. Bunlar arasında, genç kızların siyasete ilgi duymasını teşvik eden programlar, kadınların siyasi kariyerlerine destek veren sivil toplum kuruluşları ve hükümetin cinsiyet eşitliği politikaları yer almaktadır.
Bununla birlikte, kadınların siyasi alandaki temsili hala istenilen seviyede değildir ve mücadele sürmektedir. Bu nedenle, kadınların yönetimde daha fazla yer alması için kullanılabilecek farklı yöntemler ve politikalar geliştirilmeye devam edilmektedir.
- Kadınların seçilme şansını artırmak için seçimlerde kotalar belirlemek
- Kadınların siyasi kariyerlerine destek veren burs ve mentorluk programları oluşturmak
- Kadınların siyasette daha iyi temsil edilmesi için sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi partilere baskı yapmak
Gelecekte, kadınların siyasi alanda yükselmeleri ve daha aktif bir şekilde rol almaları için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Ancak, bugün olduğundan çok daha fazla kadın siyasette aktif bir rol oynayacak ve İngiltere'deki kadınların politik alanda etkileri daha da artacaktır.
Önemli Etkinlikler ve Hedefler
İngiliz kadınların siyasi alanda daha iyi temsil edilmelerini sağlamak için birçok önemli etkinlik ve hedef mevcuttur. İlk olarak, "50:50 Parlemento Kampanyası" İngiliz politikasında cinsiyet eşitliğini sağlamak için çalışmaktadır. Bu kampanya, parlamentoda kadınların oranını %50'ye çıkarmak için çabalıyor.
Ayrıca, "Women in Public Life (Kadınlar Kamuoyunda)" İngiliz kadınlarının siyasi alanda daha fazla yer alması için çalışan bir başka kampanyadır. Bu kampanya, kadınların yönetim kurulunda ve siyasi pozisyonlarda daha fazla temsil edilmesini amaçlamaktadır.
Bunun yanında, İngiltere hükümeti, cinsiyet eşitliğini sağlamak için bir dizi politika ve program uygulamaktadır. Bu politikalar arasında, "Kadınların Ekonomik Gücü Stratejisi (Women's Economic Empowerment Strategy)", "Tutuklu Kadınlara Yönelik Strateji (Strategy for Female Offenders)", "Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Stratejisi (Strategy to Combat Violence Against Women)" yer almaktadır.
Büyük hedeflerden biri ise, İngiltere'de cinsiyet eşitliği yasasını uygulamak ve kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesini sağlamaktır. Ayrıca, kadınların yönetim pozisyonları için daha fazla destek ve eğitim programları geliştirilmesi de hedefler arasındadır.
İngiliz kadınlarının siyasi alanda daha fazla yer alması için bu gibi etkinlikler ve hedeflerle çalışılıyor. Umarız ileride İngiltere'deki kadınların siyasi alanda daha etkili bir şekilde yer alacaklarına tanık oluruz.